İsmet YALVAÇ
ABD Başkanı Obamanın Türkiye ziyareti sırasında katıldığı bir programda ettiği, kendi ülkesini değil de, Avrupa Birliğini kastederek Türkiye neden kayısı satamasın? sözlerindeki kayısıdan Malatya çağrışımını çıkarmaya yönelik 'çaba bizimle başladı'. ABD başkanının konuşmasını, televizyonların canlı yayınından alarak anında haberleştiren haber sitesi 'malatyahaber.com'. 7 Nisan günkü bu haber, o günün manşetiydi malatyahaber.comda. Önce bunu hatırlatalım.
Bu konuşma ve kayısı vurgusu, yaygın basında da yeraldı. Kayısıdan bahsedildiği için doğal olarak durumdan vazife çıkardı birçok kimse. Değişik yaklaşımlar oldu. AKPnin 6 milletvekilinden 5inin imza attığı bir teşekkür metni Obamaya iletildi. Bir başka kuruluş ABD başkanına kayısı gönderdi vs.
...
Türkiyeye ilişkin politikaları konusunda ciddi tartışmalar olan, komşularıyla ilişkilerini dahi tanzim etmeyi, doğal işi gibi görme durumuna gelen ABDnin başkanının Türkiye ziyaretinde; Lozanda azınlık diye tanımlanmayan bir büyük vatandaş grubunu, azınlık olarak nitelemesinden tutun, tek bir kazanımı olmadan komşularıyla ilgili politikalarında geri adımlar atan taraf olmasını dikte etmeye yönelik çabaları tartışma konusuydu.
Ondan önce, aralarında Malatyanın da bulunduğu birçok yerde, büyük çaplı protesto gösterilerine neden olan İsrailin Gazze saldırısına destek yaklaşımı unutulmayan ABDnin yeni başkanın söyledikleri daha kulaklarda.
Bizim bu tür konulara dair bir yurttaş duruşumuz, düşüncemiz var. Bu duruş ve düşüncemiz, yurttaş bilincimiz, hemşehri bilincimizin önündedir..
...
Bir anda, tepe organizasyonu ve yol göstericiliğini Valiliğin yaptığı bir proje kapsamında, hazırlanan kartlarla ve şehrin her tarafına asılan afişlerle, tam da ABD'nin ülkemizdeki imajını düzeltme konusunda türlü çabaları varken, kayısıdan önce Obama sempatisi yaratılması olarak algılanabilecek mesajlar yüklü faaliyetlere yerel olanaklarla katkı sağlanmasını çok da uygun bulmadık. Yapılanın bizim istediğimizle değil, onların istediğiyle, çok daha örtüşen olduğunu düşündük.
Onun için de, buna ilişkin haberimizi Çok mu abarttık, ne?! başlığıyla verdik.
Valilik şapkasıyla bunun organize edilmesi yerine, başta bu işi çok da istekle ve büyük bir memnuniyetle yapabileceğini düşündüğümüz örneğin MAKİAD gibi kuruluşlar yapsaydı, o başlıkta abarttık demez, abarttılar derdik!
Valilik gölgesi olunca, bizim adımıza da yapılmış bir faaliyet olarak gördük.
Neler Oluyor? (78)deki Bunları Biliyor musunuz? köşesinde, billboardları Obama afişleriyle donatılan Malatyanın bir başka yerel yöneticisi, belediye başkanının Irak ve Afganistan işgalleri nedeniyle ABDyi işaret eden eleştirisini de bir arada değerlendirip, Malatyanın işte böylesine kafası karışık bir durumda olduğunu yazdık.
Sayın Vali, buna çok alınmış.
Ankara dönüşü daha evine gitmeden katıldığı, muhtemelen isteği üzerine tertip edilen televizyon programında, bu konu ile daha önce eleştirel tarzda ele aldığımız bazı konularla ilgili olarak bizi eleştirmiş.
Doğal karşılıyoruz. Biz öyle düşünüyoruz, kendisi öyle düşünüyor.
Ama orada iddia ettiği gibi, peşin hükümlerle filan yaklaşmıyoruz olaylara. Bizim, bu kentte 30 yılı aşkın bir süre gazetecilik mesleğine emek vermişliğimiz var. Olayları, dönemleri, yerel yönetimleri, yaptıklarını, yapamadıklarını kesintisiz izlemek gibi bir şansımız olduğundan; en son yerel yöneticiye, sadece kendi döneminde yapılmış ya da ilgilenilmiş gibi gelen birçok konunun, geçmişte yapıldığını, yapılmaya çalışıldığını biliyoruz. Bu kayısı ve pazarlama konusunda da öyle. Önceki yıl, 4ü eski 5 Malatya Valisinin katıldığı bir toplantıda, bir valinin, kendisinden öncekinin kayısı konusunda yaptırdığı önemli çalışmalardan hiç haberdar olmadığına, ikili arasındaki konuşmayla tanıklık ettik!
Sayın Valinin bizim olaylara yaklaşımımızla ilgili olarak eleştirilerinin olması doğal. Birçok konuda kendisiyle aynı bakış açısına sahip değiliz. Hatta olaylara çok özgün bir bakışının olduğunu söyleyebiliriz. Değerlendirme ölçütlerimiz farklı. Bizim zaaf olarak gördüklerimizi o görmüyor. Bizim yanlış olarak işaret ettiğimizi o kabul etmiyor. Yanlışlarla dolu bir kitaba ilişkin eleştirilerimizden alınıyor. Eski belediye binasının yıkımına ilişkin duruşu konusundaki haberlerimizden sıkıntılı olduğunu biliyoruz. Malatyaspor konusu yine öyle.
O iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor. Kendimize göre doğru, yerinde gördüğümüze destek veriyoruz, öyle görmediğimizi eleştiriyoruz.
Bu böyle de devam edecek. Bundan doğal ne olabilir ki?
Ayrıca, katıldığı söz konusu televizyon programının moderatörünün, sayın valinin bize yönelik eleştirilerine keyifle ve katkılar sunarak çanak tutması da ilginçti. Obama ve kayısı bahsinde, bir AKPli milletvekilini adıyla sanıyla valiye söyletme çabalarında bir türlü başarılı olamadı ama.. Yine de kendince işini yaptı! Sümerbank- Tekel fabrikaları mevzuuna tamamen çarpıttığı bir yönlendirmeyle değindi. Bu çabalarının nedenini, niçinini biz anlıyoruz da, sayın vali anladı mı, bilemiyoruz?
Bizim bu meslekteki sorunlarımızın başında geldiğine inandığımız bir davranışın içerisindeki moderatörün, aynı zamanda bir basın meslek kuruluşunun başkanı olması da, gazeteci sıfatlı bizlerin bir başka ayıbı olsa gerek!