SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Abidik Gubidik İşler Yapan' Eski Yüzbaşıya Yeni Suçlama

0
Güncellendi - 2017-12-06 05:31:16
'Abidik Gubidik İşler Yapan' Eski Yüzbaşıya Yeni Suçlama
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’daki 15 Temmuz Darbe Girişimi Davasında tutuklu yargılanan 27 asker sanıktan birisi olan ve darbe girişimi gecesi 2. Ordu Karargahındaki durumu öğrenmeye giden dönemin Valisi Mustafa Toprak ile Emniyet Müdürü Ömer Urhal’a silah çeken, darbenin bastırılması sırasında vurularak yaralı yakalanan, duruşmalarda ilginç ifadeleriyle dikkat çeken eski kurmay yüzbaşı Kemal Keskin ile ilgili olarak yeni bir iddia ortaya atıldı. Eski yüzbaşı askeri okulda görev yaparken, FETÖ ile bağlantısını kesen bir askeri öğrencinin okuldan atılmasını sağlamakla itham ediliyor.

Malatya darbe girişimi dosyasına giren Gümüşhane’deki soruşturma evraklarına göre; Kemal Demirel adlı genç, kendisinin üniversiteye hazırlanırken Gümüşhane’de cemaat evinde kaldığını, 2014 yılında cemaat ile irtibat kurmadan askeri okul sınavına girdiğini ve cemaatle bağlantısını kesmesinden dolayı, askeri okuldan attırıldığını, askeri okuldan atılmasına neden olanlar arasında Malatya darbe girişimi davasının tutuklu 27 sanığından birisi olan eski kurmay yüzbaşı  Kemal Keskin’i de gösterdi. Kemal Keskin, darbe girişimi gecesi 2. Ordu karargahındaki durumu öğrenmeye giden dönemin Valisi Mustafa Toprak ile Emniyet Müdürü Ömer Urhal’a silah çekmişti.

“FETÖ ile bağlantı kurmadan sınava girdim, babamın evine geldiler”

Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade veren Kemal Demirel adlı genç; “Ben LYS sınavında askeri okul sınavlarına girebilecek yeterli puan almıştım. 2014 yılının Temmuz-Ağustos ayları döneminde Talha isimli kişi bana askeri okullara başvuru konusunda yardımcı oldu. Başvuruyu Gümüşhane’de yaptım. Ben 2014 yılı Ağustos ayı içerisinde Ankara ili Çankaya ilçesinde bulunan Kara Harp Okulu’nun mülakatlarına girmek için gittim. Mülakatlara giderken FETÖ’den herhangi bir kişi ile irtibat kurmadım, beni arayan da olmadı. Ben mülakata gittiğimi kimseye haber vermedim. Ankara iline gittiğimde FETÖ ile bağlantılı hiç kimse ile temas kurmadım. Bu konuda kimseden referans olmasını istemedim. Ben mülakatlara giderken masraflarını kendim karşıladım. Beni Ankara ilinde karşılayan kimse olmadı. Mülakatlara girdim. İlk gittiğimde sağlık kontrolü ve boy kilo ölçümü ile spor mülakatı yapıldı. Ben bu mülakatlardan başarılı oldum. Birkaç gün sonra sözlü yapılacağı söylendi. Bende bu birkaç günü Ankara ilinde bulunan halamın oğlunun yanında geçirdim. Birkaç gün sonra sözlü mülakata gittim ve mülakattan geçtim. Mülakat sırasında benimle özel olarak ilgilenen bir kişi olmadı. Mülakattan sonra ben İstanbul iline Hava Harp Okulu'nun mülakatları için gittim. İstanbul İlinde babamın bir arkadaşının yanında kaldım. İstanbul’da FETÖ ile bağlantılı hiçbir kimseyle irtibatım olmadı, benimle irtibata geçen de olmadı. Hava Harp Okulu mülakatlarındaki sözlü mülakatta elendim. Daha sonra Gümüşhane’ye ailemin yanına döndüm. 2014 yılı Eylül ayında, daha önce cemaat evinde birlikte kaldığım ve benimle ilgilenen Talha ve Fatih isimli kişiler babamın evi olan B. Köyüne geldiler ve benimle görüşmek istediklerini söylediler. Burada kendileri ile görüştüm. Bu görüşmem de Talha’ya ‘Artık cemaat ile bir bağım olmasını istemiyorum. Sizinle irtibatımı koparmak istiyorum. Beni bir daha aramayın’ dedikten sonra Talha ve Fatih yanımdan ayrılarak gittiler.” ifadelerini ileri sürdü.

“GATA’ya sevk edilmemde Kemal keskin’de rol oynadı”

Demirel ifadesinde şu iddiaları ileri sürdü:

“Hatırladığım kadarıyla 2014 yılı Eylül ayı sonlarına doğru Ankara’ya Kara Harp Okulu'nda okumaya gittim. Okul başladıktan bir-iki hafta sonra İzmir ili Urla ilçesinde bulunan Menteş Askeri Kampına eğitim için gittim. Burada eğitime başladım. O dönem takım komutanlarımız olan Piyade Üsteğmen rütbesinde olan soyadını bilmediğim Gökhan ve Tankçı Üsteğmen rütbesinde olan soy adını bilmediğim Murat isimli komutanlar beni zaman zaman yanlarına çağırarak konuşurlardı. Gökhan isimli komutan konuşmalarımızı not alıyordu. Murat isimli komutan not almıyordu. Yaklaşık 2 hafta kadar sonra beni Menteş kampında bulunan Askeri Hastaneye sevk ettiler. Ancak neden sevk ettiklerini bilmiyordum. Menteş Kampındaki Askeri Hastane beni Gülhane Askeri Tıp Akademisine (GATA) sevk etti. Benim bu sevkimi onaylayan komutan kampın komutanı olan Piyade Kurmay Yüzbaşı olan Kemal Keskin isimli kişiydi. Benim GATA’ya sevk edilmem de Gökhan, Murat ve Kemal Keskin isimli komutanların etkin rol oynadıklarını düşünüyorum. GATA’ya giderken Kemal Keskin de benimle birlikte geldi. Ben GATA’da psikologla görüştüm. Bana orada 2 aylık hava değişimi raporu verildi. Raporda ‘Jest ve mimikler normal, giyiniş ve tuvalet düzeni vasat’ yazıyordu. Bende bu raporu aldıktan sonra bursa ilinde bulunan abimin yanına gittim. Bursa’da iken Gümüşhane’de cemaat evinde birlikte kaldığım Talha benimle görüşmek için Bursa’ya geldi. Ben kendileri ile irtibatımı kopardığımı söyledim. Talha bana, ‘Seni askeriyeye soktuk, çıkarmasını da biliriz’ dedi.”

“Kemal Keskin de GATA’ya geldi”

Askeri okuldan ayrılmasına FETÖ ile irtibatını kesmesinin neden olduğunu ileri sürün Kemal Demirel iddialarını şu şekilde sürdürdü:

“2 ay dolduktan sonra ben tekrar GATA’ya gittim. Yine psikologla görüştüm. Bana 2 ay daha hava değişimi raporu verdiler. Bu raporda da yine 1. raporda olduğu gibi ‘Jest ve mimikler normal, giyiniş ve tuvalet düzeni vasat’ yazıyordu. Daha sonra ben Ankara ilinde akrabamın yanında bir müddet kaldıktan sonra tekrar Bursa’daki abimin yanına gittim. Bursa’da 2 ayı tamamladıktan sonra tekrar GATA’ya gittim. Tekrar psikologla görüştüm. Bana yatış verdi. Bende bu bilgiyi bölük komutanımız olan Kemal Keskin’e telefonla arayarak bilgi verdim. Kemal Keskin GATA’ya geldi. Beni GATA’da askerden kaçanların, madde bağımlısı askerlerin ve ruhsal sorunları olan askerlerin, çürük raporu almak isteyen askerlerin yatırıldığı ve askeri hastanede C salonu olarak bilinen bölüme yatırdılar. Bu bölümde yaklaşık 15 gün kadar kaldım. Ben Kemal Keskin’e ‘Komutanım benim burada ne işim var’ dedim. Kendisi de bana ‘Boşver kafana takma’ dedi. Kemal Keskin, benim tahminimce artık askeri öğrenci olamayacağımı biliyordu. 15 gün yattıktan sonra sağlık kuruluna çıktık. Sağlık kurulunda rütbeli doktorlar vardı. Sağlık Kurulunda benimle ilgili olarak ‘Askeri öğrenciliğe devam edemez ve askerlik yapamayacaktır’ şeklinde sağlık raporu düzenlediler. Bu rapordan sonra benim askeri okul hayatım bitmiş oldu. Ben 2016 yılı 15 Temmuz askeri darbe girişiminden yaklaşık 15 gün sonra kendiliğimden Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcılığına giderek FETÖ/PDY terör örgütü mensupları ile yaşamış olduğum olayları anlattım. Ben, beni GATA’ya sevk eden ‘Askeri öğrenciliğe devam edemez, askerlik yapmayacaktır’ şeklinde rapor düzenleyen kişilerden şikayetçiyim. Bu kişiler FETÖ mensubu olan kişilerdir. Ben bu yapı ile irtibatımı kopardığım için beni askeri okuldan attılar. Benim askeri okuldan atılmama sebep olan kişilerden şikayetçiyim"

"Gel bakalım Yüzbaşı Kemal"

2. Ordu Karargahı'ndaki darbe girişiminin önde gelen isimlerinden olan ve halen tutuklu olarak yargılaması devam eden eski Yüzbaşı Kemal Keskin, mahkemedeki ilginç ifadelerinden birinde şunları söylemişti:

"...Efendim standap falan yapmıyorum gerçekten söylüyorum. Bunlar gerçekler. Şimdi koskoca yarbay, albay rütbesindeki arkadaşlar görev verirsiniz takip edersiniz, komutanlarımda bundan muzdarip. Görev veriyorsunuz yapmıyor. Bir şey veriyorsunuz yazamıyor. Koca koca Yarbay, Albay rütbesindeki adam yazı yazamıyor efendim çok kötü. Şimdi bunlar yapmayınca işi kim yapacak gel bakalım yüzbaşı Kemal. Direkt arıyor efendim. Komutanım direkt bizi arar direkt görüşür. Arada durmadan kademe .. var. Şimdi kendimizi övdüğümüz falan filan yok efendim. Bu gerçekleri anlatıyoruz. Şimdi yaptığım enteresan işler var efendim, nizamiye haricinde söylüyorum. Efendim fotokopi cihazını bana tamir ettirdiler, yüzbaşı Kemal, kurmay. Fotokopi cihazını yüzbaşı Kemal tamir etti, emir verdiler. Çay getir götür, çay götür. Ağaç dikimine gönderdiler efendim. Ağaç dikimine gittim ben ağaç dikimine. Üst bölüğü denetlemeye gittim. Kurmay, ben plan subayıyım ya. frak, İran planlarını yapmam lazım. Beni denetlemeye götürdüler efendim. Plan odasının inşaatının boya badana işinin başında durdum efendim. Ahi şunu düzgün yap, şurada alçı güzel olmamış. Başında durdum efendim. Efendim burası çok vahim ilkokul 1. sınıf talebeleri geldi 2. Orduya yaşları 6-7 bakın direkt söylüyorum. Bir tane takdim yapılacak genel sekreterlik yapar bu işi de genel sekreterlik, bir albay, bir yarbay yapamıyor efendim yapamıyor, ben yapamam diyor. Komutanım da kimi çağırıyor efendim bizi çağırıyor. Efendim çok vahim bir durum yani 7 yaşındaki çocuğa.

...

Şurada bir mevzi var, kum torbası var, şurada bir mevzi var, kum torbası var, şurada bir tane kule var efendim, bende ortadayım. 3 tane Mehmetçik, l tane de gariban bir tane yüzbaşı var. 4 kişiyiz, 4. Nizamiyede 4 kişi var. Arka tarafta da, arka tarafta duranlarda 2 tane arkadaş var, 2 tane Mehmetçik var. Üsteğmen Hüseyin de ara sıra işte geliyor gidiyor. Gariban Hüseyin de olayın ne olduğunu anlayamamış ki heyecandan ölüyor. Oraya gidiyor, buraya gidiyor. Sakin olmasını söylüyorum.

...Tamam efendim anlatacağım. Şuraya bağlayacağım efendim. 18 Mart günü konuşma yapılacak efendim kimse yapmıyor yüzbaşı Kemal'i çağırıyorlar. Efendim mihmanlar yapılacak gezi gurubu geliyor yüzbaşı Kemal gel mihmanlar geldiler diyorlar. Efendim yaptığım işleri sizlere anlatıyorum. Hani şey anlatmıyorum. Personel lojistik, istikam, MEBS, istihbarat, denetleme değerlendirme. Kısa kesiyorum efendim yaptığım abidik gubudik işleri anlatıyorum size. Bir de beni en son nizamiyeye götürdüler. Abidik gubidik işin en hası. Şimdi kurmay yüzbaşıyı nizamiyeye verdiler. Hiçbir görevden kaçmadım. Ağaç dikimine gittim, ilkokul 1. sınıf öğrencisine de konuşmayı yaptım. Badanayı da yaptım efendim, badanayı da sürdüm bu arada. Şunu diyebilirsiniz bu saçma bir görevdi niye gitmedin kardeşim diyebilirsiniz bana. Efendim gidemiyorum, nereye gideceğim, üst devrem Hüseyin garip polisler bağırıyor öleceksiniz diyor, karargahta ne olduğunu ben bilmiyorum. Almış başını gitmiş saat, ne olduğunu anlayamadım hala. Şimdi yüzbaşı Kemal orayı nasıl terk etsin. Efendim terk edemedim. Edemedim nasıl edeceğim, edemem. Şimdi efendim bizde askerde bir tabir vardır, etki tepki rapor sistemi. Etki olur tepki verirsin, komutanı ararsın rapor verirsin. Vali geldi bir etki, ben bir tepki verdim, sonra komutanı aradım, kurmay başkanımızı aradım. Komutanla sağolsun beraber 1 yıldır görev yaptık. Canla baş şeklinde çalıştık. Komutanım çok değerli bir büyüğümüzdür sayın ordu komutanımız gibi. İnşallah bende onların suçsuzluğuna inanıyorum. Onların da adaletin tecellisi hususunda gerekenin verileceğini değerlendiriyorum. Şimdi efendim sayın kurmay başkanımızı aradım, burada. Dedim ki komutanım dedim sayın Vali az önce geldi, içeride bir durum olduğunu söylüyor, siz böyle bir şey söylediniz mi dedim. Tabi içeride ne olduğunu bilmiyorum efendim. Dedi ki bana oğlum hiçbir şey yok içeride dedi. Ee komutanım Vali'yi siz mi aradınız, yok dedi. İçeride olumsuz bir durum yok. Vali'yi aradınız mı. Yok. Efendim durum bu. Tamam komutanım dedim..."

Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız