Malatya'da biri Alman üç kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi katliamı davasının müdahil avukatları, Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ile görüştü. Avukatlar, Malatya katliamı ve Ergenekon örgütü arasındaki bağlantının araştırılması ile ilgili olarak savcı Öz'e beş sayfalık dilekçe sundu. Savcı Öz'den yarım saatlik randevu alan avukatların görüşmesi iki saat sürdü.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelerek Savcı Zekeriya Öz ile görüşen avukatların, jandarmanın bölgedeki misyonerlik faaliyetleri için aktardığı paraların araştırılmasını istedi. Avukatlar, misyonerlik faaliyetlerinin MİT, jandarma ve emniyet tarafından ne zamandan itibaren izlendiğinin tespitini talep etti. Dönemin Malatya İl Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger'in de bu çalışmaları yönlendirdiği ileri sürüldü.
Hrant Dink cinayetinde azmettirici olarak yargılanan Erhan Tuncel ve Zirve Yayınevi davasında da yargılanan sanıklar arasında 'haber elemanı' olup olmadığının tespitini isteyen avukatlar, milli güvenlik toplantılarında misyonerlik konusunun görüşülüp görüşülmediğinin de sorulmasını talep etti.
Avukatların, savcı Öz'e sundukları dilekçede en dikkat çeken noktalardan biri de İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan idari soruşturmanın akıbetiyle ilgili. Avukatlar dilekçede, ''Raporun sonucu açıklanmadı. Savcılık veya mahkemeye de gönderilmedi'' ifadesine yer verdi. Ayrıca dilekçede, Ergenekon sanıkları emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un cinayet öncesi Malatya'ya geldikleri belirtilerek, Tolon ve Eruygur'un Malatya ziyaretlerinin detayının araştırılması istendi.
Öte yandan, Ergenekon şüphelisi İnönü Üniversitesi rektörü Fatih Hilmioğlu'nun da konuyla ilgili bağlantısının araştırılması istendi.
Savcı Zekeriya Öz'den yarım saatlik randevu alan avukatlar, 2 saat süren görüşmenin ardından adliye önünde basın mensuplarına açıklama yaptı. Avukat Orhan Kemal Cengiz, Zekeriya Öz ile Malatya cinayeti ve Ergenekon arasında paralel düşüncelere sahip olduklarını belirterek, "Zekeriya Öz, Ergenekon davasının günlük işleyişine ilişkin çok büyük bir iş yükü altında. Malatya Zirve Yayınevi katliamı, Ergenekon dosyası gibi olaylar için ayrı ayrı savcılar görevlendirip, bu dosyaların eşleştiği noktaların tespit edilmesi lazım. Oysa çok az sayıda savcı üzerinde muazzam bir yük var" diye konuştu.
Avukat Erdal Doğan ise Malatya Zirve Yayınevi cinayetini işleyenlerin askeri ve sivil ilişkileri olduğuna dikkat çekerek, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının bu konuya titizlikle eğilmesini istedik ama bu konuda başsavcılığın titiz bir araştırma yapmadığını gördük. Konuya ilişkin olarak görevli savcılardan birisi ile görüştük bugün. Ama baktık ki ciddi şekilde iş yükü ile boğdurulmuş. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ya bu işleri çok ciddiye almıyor, ya da bu işi zaman içerisinde yaymaya çalışıyor.Bu
kanıya uzun zamandan beri ulaşmış durumdayım.Maalesef Cumhuriyet savcısı da bu konuda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yapmış olduğu soruşturmaları bekliyor.Bu bakımdan izlenimimiz İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının bu konuya ciddiyetle eğilmesi...Malatya'da, Trabzon'da veya herhangi bir yerde işlenen cinayet de buradaki Ergenekon soruşturmasının konusudur.Buradaki savcılığın daha etkin daha ciddiye alınır bir soruşturma yürütmesi için elinden geleni yapması gerekir" dedi.
Kafes Eylem Planı ile ilgili hazırlanan iddianamenin mahkemeye sunulacağını anlatan Erdal Doğan, "İddianame çıkınca değerlendirmemizi ve taleplerimizi yapacağız. Ergenekon savcılarının kontrolünde bir rapor hazırlanmış. Bu rapor Malatya Cumhuriyet Savcılığı'na gitti. Onda bir gizlilik kararı var. Onunla ilgili gizlilik kararı kaldırıldığında Malatya'daki davaya dahil olacak. Biz bu işin Silivri'de yürütülen dava ile bir bağının olduğundan kuşkumuz yok. Sanıkların özellikle devlet garantisi sağlanacağı konusunda ifadeleri var. Bu ifadeler ile ilgili ortaya çıkan JİTEM veya JİT görevlileri ve bu devlet adına görev yapan bazı sivil şahıslar olduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu.
