SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Böyle Birşey Var mı Yav?!'

A- A+ PAYLAŞ

Ankara’da 14 Nisan’da yapılacak mitingle ilgili olarak Rektör Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu’na tepki için geçtiğimiz hafta 15 kuruluşun yaptığı ortak açıklamaya imza koyan Türkiye Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği Malatya Şubesi’nde, bu imzayla ilgili tartışmalarda ilginç gelişmeler ve düzenlenen basın toplantısında ilginç diyaloglar yaşandı.

İMZAYA TEPKİ GÖSTEREN MUHTAR..
Dernek başkanı Mustafa Eren’in, TSO’da 5 Nisan günü yapılan açıklamaya imza koymasından sonra, bu derneğin genel sekreteri olan Ataköy Mahallesi Muhtarı Mehmet Ali Afşin, mahallesinde 8 Nisan günü bir basın açıklaması yapmış ve “..Basın açıklamasını televizyon ve yerel basında öğrendim. Şahsım Muhtarlar Derneği genel sekreteri olarak eğer muhtarlar adına bir basın açıklaması söz konusuyla en azından dernek başkanı yönetim kurulunu toplar, her ne konu ise istişare edilir, yönetimce tasvip edilirse gerekli açıklamalar yapılır.

Biz muhtarlar olarak mahallelerimizde köylerimizde sayılan sevilen gönüllüler olarak herkesin düşüncesine saygılı, Atatürk ve arkadaşlarının kurmuş olduğu Cumhuriyete bağlı, her safhada resime ve laikliğe bağlılığımız en büyük ilke olarak Anayasamıza bağlılığımızdır..

..Anlatmamız gereken ilimiz sorunları varken Malatya’nın yetiştirdiği iki devlet adamının ismini taşıyan üniversitemiz birçok başarıya imza atmıştır. Biz muhtarlar bizzat yerinde gözlemledik. Kaklım bu hizmetleri her kim oluyor ise inkar edip başka amaçlarda kullanmayalım. Her başarı Malatyalılarındır. Bugün sayın rektör bu hizmetleri yürütüyor, yarın bir başkası gelir. Kimse cebine koyup götürmüyor. Yapılan hizmetler Malatya’ya kalıyor..” demiş, imzanın kendi bilgisi dışında atıldığı mesajını vermişti.

BASIN TOPLANTISI..
Bu açıklamadan sonra, 11 Nisan günü dernekte bir basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına dernek başkanı Mustafa Eren’in yanı sıra, bir süre önce Ziraat Odası Başkanlığı’na seçilen, oda başkanı olarak açıklamaya imza koyan ve aynı zamanda Muhtarlar Derneği’nin başkan yardımcısı olan Bayram Polatbaş, imzadan haberi olmadığına ilişkin bir açıklama yapan Ataköy Mahallesi Muhtarı Afşin ile bazı muhtarlar katıldı.

Muhtar Afşin, yazılı açıklamayı okumadan önce "Neden böyle bir açıklamaya luzüm duydunuz diye sorabilirsiniz. Biz de kamuoyuna, dernek olarak, yönetim olarak birliğimizi, beraberliğimizi deklere etmek babında bu açıklamayı yapıyoruz. Yani başka şeylere çekilmemesini önemle arzediyorum. Bizler Malatya için varız, Türkiye Cumhuriyeti için varız. Ve Atatürk'ün arkadaşlarıyla kurmuş olduğu, ülkemizin dışında bizlere karşı her türlü gelen hareketlere biz muhtarlar olarak karşıyız."dedi. Afşin, daha sonra okuduğu basın bildirisinde, derneğin birlik ve beraberliğini savundu, imza konusuna değinmedi ve “Biz muhtarlar olarak vatanımızın ve milletimizin birlik ve bütünlüğünü her zaman her yerde savunan, devletimizin ve milletimizin ali menfaatleri yanında yer alan, ülkemize ve Malatya’mıza her kim olursa olsun güzel hizmet yapan ve eser bırakanları asla unutmayan, hizmet yapanların daima yanında olduğumuzu herkesin bilmesini isteriz. Muhtarlar Derneği kurulduğundan bugüne kadar yönetim ve denetim olarak hep birlik ve beraberlik içinde çalışarak Malatya’mıza ve ülkemize güzel hizmetler üretmekteyiz. Biz muhtarların bu birlikteliğini elbette kıskananlar olacaktır. Bizi kıskananlara ve bizi bazı basit ayak oyunlarıyla yıpratmak isteyenlere şunu belirtmek istiyoruz. Biz dün olduğu gibi bugün ve yarın da hep birlik ve beraberlik, kardeşlik anlayışıyla kenetleşerek yolumuza devam edeceğiz.”dedi.

SORULAR VE YANITLAR..
Basın toplantısının son bölümündeki sorular ve yanıtlar ise şöyle:

* SORU : atılan imzada yönetim kurulunun bilgisi olmadan bu toplantıya katıldığı belirtiliyor.
YANIT (Mustafa Eren- Dernek Başkanı) : Bana yetki verilmiş, her toplantıya gittiğimde haber veriyorum. Bazen mahiyetinin ne olduğunu bilmiyoruz o toplantılara katılıyor. Konferanslar oluyor, valiliğin oluyor, Müftülüğün oluyor. Her toplantıya katılma gücüm de vardır çünkü o gücü yönetimden alıyorum ben. Yönetimden destek alarak ta gidiyorum. Yönetim bana karşı bir şey söz konusu olmuşsa da burada bir yanlışlık vardır , o yanlışlığı da burada düzeltmek için buraya topladık.

SORU: Cumhuriyete karşı mısınız ?
YANIT (Mustafa Eren): Hayır Cumhuriyeti çok seviyorum, Atatürk’ü de seviyorum.

SORU : Cumhuriyet Mitingi‘ne neden tepki koydunuz ?
YANIT (Mustafa Eren): Hayır tepki değil, bir uyarıdır. Cumhuriyete karşı olanlar onu yapıyor. Bugün eğer reisi Cumhur seçiliyorsa , Mecliste nasıl seçiliyorsa biz onu tasdik ediyoruz. Diyoruz ki öyle seçilsin. Biz bunu istiyoruz. Biz her zaman Türkiye Cumhuriyetine muhatabız ve onlarla beraberiz.

(Derneğin 2. başkanı ve Ziraat Odası Başkanı Bayram Polatbaş araya giriyor): Bir kelime ekleyebilir miyim? Türkiye’de kim kimden fazla Cumhuriyetçi, kim kimden fazla Atatürkçü? Ben bu ülkede demokrasi için şehit vermiş bir ailenin çocuğum, PKK’ye karşı da şehit vermiş yeğenim de şehit olmuştur. Bu ülkede birileri şimdiye kadar alevilik-sünnilik, Kürt-Türk, Laik-Laik olmayan şimdi de ulusal- ulusalcı olmayan var mı böyle bir şey ?

SORU: Burada Atatürkçü Düşünce Derneği organizesinde yapılan bir miting var?..
YANIT (Bayram Polatbaş): Atatürk o kadar küçülmedi, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin himayesine girecek kadar küçülmedi. Atatürk benim şu kalbimde yaşıyor. Öyle gösterişle, 10 binlerle, 20 bin kişiyle kalkıp da Cumhuriyet savunulmaz, Atatürk savunulmaz. Atatürk bütün Cumhuriyeti vatandaşlarının Atatürk’üdür. Atatürk’ün arkasına saklanıp da nemalanmasınlar. Türkiye bir tane Atatürkçü varsa o da benim. Öyle şey mi olur ya. Ben vatanım için şehit verecek, bu Cumhuriyetin nimetlerinden faydalanacağım, bu Cumhuriyet , bu devlet bana yardım edecek, birileri kalkacak beni veya şahısları Cumhuriyet karşısında gösterecek.

Bırakın Cumhurbaşkanlığı ya. Türkiye’de çiftçinin durumu berbat, esnafın durumu berbat. Biz neyle uğraşıyoruz. Cumhurbaşkanının hanımının başı açık mı olsun,. kapalı mı olsun. Ya Anayasa yetkiyi vermiş nasıl seçecekse seçsin Meclis. Benim sorunum değil. 50 yıldır Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı nasıl seçiliyor.. Böyle yapmayın yav. Birlik beraberliğimizi bozmayın yav.

Muhtarlar derneği genel sekreterin belki görüşü ayrıdır. Ziraat Odası başkan yardımcımın belki görüşü ayrıdır. Herkesin gönlünde bir şey vardır. Biz hepimiz biriz. Bizi kimse ulusalcıymış, ulusalcı olmayanlar. Devletimiz tehdit altındaysa. Biz hepimiz Çanakkale’de Türk-Kürt’ mü vardı? Alevi-Sünni mi vardı, Laz Çerkez mi vardı? Hele oraya gidin 643 tanesi Malatyalıdır. Orada var mıydı böyle şey? Cumhurbaşkanlığı sorunu Meclisindir. Anayasa vardır. Ona göre seçilir.

SORU : Meclis varsa sizi ne ilgilendirir Cumhurbaşkanlığı?
YANIT (Polatbaş): Hayır mesele o. ADD’nin mitingi ne için yapılıyor. Bu cumhurbaşkanı olmasın. Var mı böyle bir şey yav?

SORU: Muhtarlar derneğini niye ilgilendirir?
YANIT (Polatbaş): Üniversiteyi niye ilgilendiriyor?
Başka Muhtar : Çocukları götürüyor diye
(Polatbaş): Hayır çocukları götürmüyor. Sayın Rektör benim yanımda yaptı o açıklamayı. Ben katılacağım dedi.

SORU: Rektör diyor ki Polatbaş niye çiftçiler için açıklama yapmadı diyor?
YANIT (Polatbaş): Sayın rektörüm ben daha 1 aydır geldim. Siz de beni yakından takip ediyor, hep bunları takip ediyor. Bu akşamda TV’de pancar çiftçilerinin sorunlarını, pancar bitmiş biz bunu tartışacağımız yerde biz kalkmışız başka şeylerin peşinde koşuyoruz.
Cumhuriyet tehlikedeyse hepinizden önce ben gelirim.Vallahi hepinizden önce gelirim.

HABER- FOTO: Selahattin GÖKATALAY

FOTO: (Soldan sağa) Muhtarlar Derneği 2. Başkanı ve Ziraat Odası Başkanı Bayram Polatbaş, Muhtarlar Derneği Başkanı Mustafa Eren, Ataköy Mahallesi Muhtarı ve dernek genel sekreteri Mehmet Ali Afşin..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız