SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Deniz Baykal Toprağa Verildi

Deniz Baykal Toprağa Verildi
A- A+ PAYLAŞ

Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal için CHP Genel Merkezi'nde tören düzenlendi.

Törene, Baykal'ın ailesi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski TBMM Başkanı ve CHP Genel Başkanlarından Hikmet Çetin, eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, eski CHP genel başkanlarından Altan Öymen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve partililer katıldı.

Özgeçmişin okunması ve saygı duruşunun ardından Baykal'ın oğlu Ataç Baykal konuşmasına, "Bugün babam Deniz Baykal'ı uğurluyoruz. Neredeyse 70 yıllık bir CHP'liyi uğurluyoruz. Yüz yıllık CHP tarihinin çok uzun bir kesitini bizzat yaşamış bir ulu çınarı uğurluyoruz." sözleriyle başladı.

Tüm CHP'lilerin ortak yönünün vatanseverlik olduğunu ifade eden Baykal, babasının Türkiye sevdalısı ve vatansever olduğunu, bu nedenle CHP'de yer aldığını söyledi.

Baykal'ın CHP Genel Başkanlığından ayrıldıktan sonra partide gece gündüz çalıştığını, bunun önemli olduğunu dile getiren Ataç Baykal, "Tüm Türkiye sevdalılarına, tüm vatanseverlere sahip çıkılması ve CHP çatısı altında toplanması babamın CHP'ye vasiyetidir." dedi.

"Duygularımı Sayın Genel Başkanıma hitaben paylaşmak isterim"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı uğurlamak için bir araya gelindiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Duygularımı Sayın Genel Başkanıma hitaben paylaşmak isterim. Sayın Genel Başkan'ım, ülkemiz ve dünya için son derece zor ve karanlık günlerin eşiğinde 2. Dünya Savaşı'nın arifesinde doğdunuz. O yılların sosyal, siyasal ve ekonomik ikliminde ve geleceği belirsiz günlerinde aileniz her şeye rağmen yarınlara duyduğu umutla size 'Deniz' ismini verdi. Bütün bir ömrünüzü isminize uygun şekilde bu güzel ülkemizin refahına, huzuruna, mutluluğuna, bolluğuna, bereketine, kardeşliğine vakfettiniz. Ülkemizin çıkarlarını her ortamda savundunuz. 1 Mart tezkeresine karşı gösterdiğiniz tarihsel duruş milletimiz tarafından asla unutulmadı, unutulmayacak. Sayın Genel Başkan'ım, Kuvayımilliyeci bir ailenin ferdi olarak bu ülkenin dünüyle yarını arasında köprü olarak kalmadınız, ülkemizin güzel geleceğini demokrasi ve özgürlük çerçevesinde inşa eden aktörlerin hem öncüsü hem de yol arkadaşı oldunuz."

"Mustafa Kemal'in iki büyük eserinde unutulmayacak izleriniz var"
Kılıçdaroğlu, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Benim iki büyük eserim var, biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri de Cumhuriyet Halk Partisi'dir." ifadelerini hatırlatarak şunları kaydetti:

"Ne mutlu size ki Mustafa Kemal'in iki büyük eserinde de unutulmayacak izleriniz, emekleriniz var. Sayın Genel Başkan'ım, ülkemizi barış ve kardeşlik içinde bir arada geleceğe taşıma kararlılığından hiç ödün vermediniz. Devlet adamı kimliğinizi her ortamda hissettirdiniz. 12 Eylül'de diğer siyasi parti liderleriyle birlikte Zincirbozan'ı yıkıp geçen de 12 Eylül ve diğer askeri darbelerle hesaplaşmaktan da bir an olsun geri adım atmayan sizdiniz. Siz ki 'Benim 12 Eylül ile siyasi hesaplaşmam bitmedi. 12 Eylül'ün demokratik, laik rejime verdiği tahribatı giderinceye kadar, Türkiye'de tam ve gerçek demokrasi kuruluncaya kadar benim hesaplaşmam sürecek' diyensiniz."

CHP'nin sonraki kuşaklarının demokrasi mücadelesini, Atatürk'ten, İsmet İnönü'den, Bülent Ecevit'ten ve Deniz Baykal'dan öğrendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, Baykal'ın dönemin ABD Başkanı Barack Obama'ya 2009'da Türkiye'ye yaptığı ziyarette Türk halkını ve Türkiye modernleşmesini daha iyi tanıması, anlaması için Sait Faik Abasıyanık ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kitaplarını hediye ettiğini hatırlattı.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hediye olarak bu iki kitabı seçmiş olmanız, hediye edilme gerekçelerinin yanı sıra sizin entelektüel birikiminizi de göstermesi açısından anlamlıydı. Sözlerimi, Obama'ya hediye ettiğiniz Tanpınar'ın Huzur adlı romanından bir cümleyle tamamlamak istiyorum. Tanpınar romanın kahramanlarından İhsan'a şu cümleyi söyletir. 'Fikre, sanata hiç karışmayacağız. Onları hür bırakacağız. Çünkü onlar hürriyet, mutlak hürriyet isterler.' Sayın Genel Başkanı'm, huzurunuzda söz veriyorum, ülkemizde mutlak anlamda hürriyeti tesis edeceğiz. Ömrünüzü verdiğiniz demokrasi ve özgürlük mücadelesini tamamlayacağız."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Baykal'a rahmet, Deniz Baykal'ın eşi Olcay Baykal ve ailesine başsağlığı diledi.

TBMM'DE TÖREN..
Vefat eden eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal için TBMM'de cenaze töreni düzenlendi.

Törene, Deniz Baykal'ın eşi Olcay, oğlu Ataç, kızı Aslı Baykal ve yakınlarının yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, AK Parti Genel Başkanvekilleri Numan Kurtulmuş ve Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, eski başbakan Tansu Çiller, milletvekilleri, siyasi partilerin temsilcileri ve eski siyasetçiler katıldı.

Biyografisinin okunması ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından Deniz Baykal'ın oğlu Ataç ile kızı Aslı Baykal, birer konuşma yaptı.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara şifa, kalanlara sabır ve metanet dileyen Ataç Baykal, siyasetçinin, kendisi için yaşamadığını, tüm yaşantısının başkaları etrafında şekillendiğini dile getirdi.

Ataç Baykal, bunun çok zor bir yaşam biçimi olduğunu ifade ederek, babasının doğuştan bir siyasetçi olduğunu belirtti. Babasının, işini çok sevdiğini vurgulayan Ataç Baykal, Deniz Baykal'ın son anına kadar Türkiye için çalıştığını ve elinden geleni yaptığını söyledi.

Aslı Baykal da Deniz Baykal'ın siyasi duruşunu herkesin bildiğini belirterek, babasının, hayallerinin peşinde koşan, entelektüel, neşeli ve nezaketli bir insan olduğunu; siyaseti asla eve taşımadığını anlattı.

Konuşmaların ardından Deniz Baykal için dua edildi.

Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde tören düzenlendi
Deniz Baykal için Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde cenaze töreni düzenlendi.

Törende, Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde öğle namazının ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından cenaze namazı kıldırıldı.

Törene, Baykal ailesinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, bazı bakanlar, eski TBMM başkanları, DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile bazı belediye başkanları ve partililer katıldı.

Namaz sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TBMM Başkanı Şentop, Baykal'ın eşi Olcay Baykal ile kızı Aslı Baykal ve oğlu Ataç Baykal'a taziyelerini iletti.

Devlet Mezarlığı'na defnedildi
Baykal'ın cenazesi, Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Yenimahalle'de bulunan Devlet Mezarlığı'na getirildi.

Buradaki törene, Baykal'ın ailesinin ve yakınlarının yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, milletvekilleri, siyasi partilerin temsilcileri ve eski siyasetçiler katıldı.

84 yaşında vefat eden Deniz Baykal'ın cenazesi duaların ardından toprağa verildi.

Ankara, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız