SON DAKİKA
SON DEPREMLER

DNA'ları Kopyalandı

A- A+ PAYLAŞ

Türkiye florasında bulunan "Lale ve Sümbül Türlerinin Kültüre Alınması Projesi" kapsamında 19 ilden 60 farklı lale ve sümbül popülasyonunun DNA kopyalaması yapıldı.

TÜBİTAK desteğiyle Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından 2007 yılında ziraat mühendisleri Yasemin İzgi Saraç öncülüğünde Dilaver Arslan, Bahadır Altun ve Prof. Dr. Hamdi Güray Kutbay tarafından yürütülen çalışmalar tamamlandı. "Türkiye Florasında Bulunan Lale (Tulip spp.) ve Sümbül (Hyacinthus spp.) Türlerinin Kültüre Alınması" olarak adlandırılan projede, Türkiye florasında doğal olarak bulunan lale ve sümbül türlerinin toplanması, muhafaza altına alınması, çoğaltılması, uzun vadede yeni
çeşitlerin sektöre kazandırılması hedeflendi. 2008 yılında floranın taranması ve bitki toplama çalışmaları kapsamında Manisa, İzmir, Muğla, Balıkesir, Eskişehir, Çanakkale, Tekirdağ, İstanbul, Sivas, Malatya, Uşak, Kütahya, Bilecik, Bayburt, Erzincan, Adıyaman, Tunceli, Şanlıurfa'dan 60 farklı popülasyondan lale ve sümbül türleri enstitü deneme alanına getirildi. Doğada çiçekli olarak bulunan türlerin herbaryumları ve tür teşhisleri yapıldı. Yapılan tür teşhislerinde sümbülün bütün türlerine
ulaşılırken, lalenin ise iki türü (tulipa clusiana ve tulipa sprengei) dışındaki türlerine ulaşıldı. Proje takvimine uygun olarak tohum ekimi, kromozom sayımı, fitokimyasal analizler, DNA izolasyonu, doku kültürü ve toprak analizleri çalışmaları yapıldı. Projenin her aşamasında hastalık ve zararlı takibi yapılırken, arazi çalışmalarında ise kayıt, fotoğraflama işlemleri formata uygun olarak tamamlandı. Çalışma ile yok olma tehlikesinden kurtarılan lale ve sümbül türlerinin enstitüde üretimine başlandı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız