SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Göç Kültür Karmaşası Yarattı.."

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Belediyesi 2005 yılı Kültür Takvimi doğrultusunda ilki geçtiğimiz ay düzenlenen “Edebiyat Günleri” adlı programı kültür sohbetleri ile devam ediyor. Cuma günü gerçekleştirilen "Malatya'nın Kültürü ve Sanatı Üzerine Söyleşi"de, göçle gelenlerin Malatya kültürüne etkileri de yorumlandı. Söyleşiye, Şair-Yazar, Malatya Kültür Sanat Derneği (MAKSAD) Başkanı Mustafa Yuka ile Şair-Yazar Ali Efter Ökdemir katıldı.

Programın açış konuşmasını yapan Malatya Belediyesi Kültür ve Sanat İşleri görevlisi Alişan Hayırlı, 2005 yılında yeni bir proje başlattıklarını, bu projede Malatyalı mahalli yazar, sanatçı, bilim ve kültür adamlarının kendi şehir, kültür ve sosyal yapısı üzerine fikirlerini beyan etmeleri olduğunu ve bu projenin de ileriye dönük önemli bir yatırımın altyapısı olarak düşündüklerini söyledi.

İki bölüm halinde gerçekleştirilen programın ilk bölümünde konuşmacılar kültür ve sanat üzerine düşüncelerini anlatırken, ikinci bölümde ise dinleyicilerden gelen sorular cevaplandırıldı.

GÖÇ VE KÜLTÜR MARMAŞASI..
Toplantının ilk konuşmacısı Şair-Yazar, Malatya Kültür Sanat Derneği (MAKSAD) Başkanı Mustafa Yuka’ydı. Mustafa Yuka, bilim adamları tarafından kültürün çeşitli tariflerinin yapıldığını belirterek, kültürün bütün yaşamı içerisine alan bir yaşam biçimi olduğunu söyledi.

Konuşmasında, göç olgusunun toplumsal etkisine değinen Mustafa Yuka, Malatya’da son yıllarda yaşanan göçten dolayı kültür karmaşasının yaşandığını belirterek, , “Bu göçlerden dolayı varoşlar, kenar mahalleler oluştu. Daha önce şehirli vardı, Malatya kültürü vardı. Ancak göçle birlikte gelen insanlar, şehirle iç içe geçemediler. Bundan dolayı da arabesk denilen akım meydana geldi, kültür yozlaşmasına neden oldu. Bunu sokaklarda da rahatlıkla görmek mümkündür” dedi.

Kültür yozlaşmasının Türkiye genelinde olduğu gibi Malatya’da da köşe dönücülük, bir anda zengin olma, yozlaşma ve misyonerlik süreci gibi olumsuzlukları beraberinde getirdiğini kaydeden Yuka, kültürel yozlaşmanın getireceği olumsuzlukları önlemek için, kültür ve sanat faaliyetlerinin yoğunlaştırılması gerektiğini belirtti.

Kültür ve Sanat faaliyetlerinin geliştirilmesinde ve toplumun bilinç düzeyinin yükseltilmesinde tiyatro ve benzer kurumların önemli etkisi olduğunu vurgulayan Yuka, Malatya’da yerleşik bir tiyatronun olmayışının büyük bir eksiklik olduğunu, sinemanın ise yetersiz olduğunu söyledi.

Sanatın tarih süreci içinde geliştiğini ifade eden Yuka, sanatı bireyin yapıp topluma sunduğunu, toplumun beğenmesi halinde de bir pazarın meydana geldiğini belirttiler.

Her sanatın kendi çağını anlattığını, sanatın en önemli dallarından birisinin de kitap olduğunu ve kitapsız sanatın eksik kalacağını belirten Yuka, teknolojinin gelişmesiyle birlikte sanatın büyük gerileme yaşadığını kaydetti.

"KÖTÜMSER OLMAMAK GEREK.."
Şair-Yazar Ali Efter Ökdemir ise, konuşmasında daha çok insan ve kültür ilişkisi üzerine konuştu. İnsanın psiklojik bir varlık olduğunu belirten Ali Efter Ökdemir, “Ağlamak ve gülmek sadece insana mahsustur.” Dedi.

Dil-sanat ilişkisi üzerine bazı saptamalarda bulunan Ökdemir, sanatı ve kültürü insanların oluşturduğunu belirterek “Sanat, duygusal yaşantıları uyandırıyorsa sanattır. Sağlıklı bir toplumun meydana gelebilmesi için kişilerin ferdi olarak bu toplumda ‘ben de varım’ demesi gerekir. Kişilerin kültürü anlaması farklı bir şey, o kültürü alarak, uygulamaları esastır” dedi.

Malatya’nın kültürü ve sanatı ile ilgili olarak çok da kötümser olunmaması gerektiğini belirten Öktemir, bunun en büyük göstergesinin Malatya’da yayınlanmakta olan gazeteler olduğunu söyledi.

Malatya’nın tarihine de değinen Ökdemir, Malatya’nın tarih boyunca 98 defa el değiştirdiğini, 87 saltanatla tanıştığını ve bu medeniyetlerin Malatya’da iz bıraktıklarını belirten Ökdemir, böyle zengin tarihsel ve kültürel geçmişe rağmen Malatya’da yeterli arkeolojik kazı çalışmalarının yapılmadığını söyledi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız