Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında geçiş törenleri Van ilindeki deprem nedeniyle iptal edilirken, çelenk sunumu Atatürk Anıtı önünde yapıldı.
Atatürk Anıtı önünde düzenlenen çelenk sunumu törenine, Vali Ulvi Saran, Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Tamer Büyükkantarcıoğlu ile birlikte CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, kamu kurum ve kuruluşu yöneticisi, siyasi parti temsilcileri katıldılar.
Çelenk sunumlarının ardından saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu. Anıt Özel Defterini imzalayan Vali Saran, "Cumhuriyetimizin kurucusu, Türk devletinin mimarı Atatürk, Cumhuriyetin kuruluşunun 88. yıl dönümünde milletçe ve tüm Malatya olarak huzurunuzdayız. 29 Ekim 1923 tarihinde Türk milleti, toplumun huzur ve mutluluğunun, topyekun kalkınmasının, birlik ve beraberliğin, halkın iradesine dayanan bir yönetim şeklinde bağlı olduğu prensibini benimsemiş ve Cumhuriyet rejiminin, milletin tartışılmaz üstünlüğünün vazgeçilmez aracı olarak hayata geçirmiştir" dedi.
Vali Saran, tüm şehit ve gazilere minnet ve şükran duygularını dile getirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yayınladığı genelge gereğince, Van ilindeki deprem nedeniyle Cumhuriyet Bayramı kutlama etkinliklerinin geçiş törenleri iptal edilmişti.
Atatürk Anıtı'na çelenk sunulmasıyla ilk günkü törenin tamamlanacağı, 29 Ekim Cumartesi günü de Valinin tebrikleri kabul edeceği bildirildi. Valilik bu konuda şu açıklamayı yaptı:
"23 Ekim 2011 tarihinde Van İli ve çevresinde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama Törenlerinin sadece çelenk koyma ve tebrikleri kabul törenleri şeklinde icra edilmesi; tören geçişi, resepsiyon gibi diğer kutlama faaliyetlerinin yapılmaması Başbakanlığımızın Genelgesi ile bildirilmiştir.
İlgili Genelge gereği İlimizde de Cumhuriyet Bayramı Kutlama çerçevesinde gerçekleştirilmesi planlanan tören geçişi iptal edilmiştir."
MESAJLAR..
Bu arada Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla, il yöneticileri ve siyasiler mesaj yayınladılar.
Malatya Valisi Ulvi Saran, şunları söyledi:
"Bilindiği üzere “Cumhuriyet Bayramı”, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı anısına her yıl 29 Ekim’de yurtiçinde ve yurtdışında hep beraber kutlamakta olduğumuz ulusal bayramımızdır.
Cumhuriyet rejimi milletimize, her şeyden önce devlet ve siyasi hayatımızda egemenliğin bir şahsa, bir zümreye, bir sınıfa değil, millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır. Bütün vatandaşları kanun önünde eşit sayarak, hiçbir kimseye ayrıcalık tanımamış, herkesin temel hak ve hürriyetlerini devlet teminatı altına alarak birleştirici bir özelliğinin varlığını da ispat etmiştir.
Bugün Ülkemiz; gücü ve tarihi birikimiyle bölge ve dünya barışının sağlanmasında en önemli istikrar unsurlarından birisi olup, günümüzde medeniyetler çatışmasını önleyebilecek en önemli model olarak görülmektedir. Bütün bu kazanımlar, elbette cumhuriyetin yarattığı hür, akılcı ve katılımcı atmosferde bireysel ve toplumsal kabiliyetini ve üretim gücünü artıran milletimizin başarısıdır.
Tarihi boyunca hür yaşamış ve her türlü zorluğu yenmeyi başarmış milletimizin, geçmişte olduğu gibi bugün de, her türlü tehdit ve güçlüğü aşacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır
Kadın-erkek, genç-yaşlı tüm halkımızın kahramanlıklarıyla yazılmış bir destanın sonucu olan Cumhuriyet hiç kuşkusuz en önemli kazanımlarımızdan birisidir. Bu nedenle her yaştan insanımızla “Cumhuriyet Bayramı” törenlerine coşku içerisinde katılarak, birlik ve beraberliğimizi bütün dünyaya göstermeli, çocuklarımıza da bu bilinci aşılamalıyız."
AKP Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz'ün mesajı şöyle:
"Cumhuriyetimizin 88. yıl dönümü münasebetiyle Aziz ve Necip Milletimizin Cumhuriyet Bayramını tebrik ediyorum.
Bu vesile ile; Binbir zorlukla, yoklukla, şanlı bir mücadeleyle, destansı bir birlik, beraberlik ve kardeşlikle bizlere armağan edilen Cumhuriyeti ve onun değerleri olan, hukukun üstünlüğünü, bireyin özgürlüğünü, yurttaşlar arasında eşitliği ve ileri demokrasiyi yükselterek yaşatmanın boynumuzun borcu olduğunu ifade etmek istiyorum.
Evet, İstiklâl Savaşında belki yeteri kadar topumuz, tüfeğimiz, hatta yiyecek ekmeğimiz, giyecek elbisemiz yoktu. Ama bizi bir arada tutan, bizleri kardeş kılan, bizleri bu vatan için gözünü kırpmadan şehit düşüren inancımız vardı. İşte bu inanç sayesinde, aziz ve necip milletimiz her türlü sıkıntıya, yokluğa, cefaya katlanmıştır; ama baskıya, dayatmaya, hegomanyaya asla müsaade etmemiştir.
88. yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin bugün karşı karşıya bulunduğu en ciddi problemlerden biri terör belasıdır. Bir takım dış güçler ve onların yerli piyonları tarafından oynanmak istenen oyunun temel amacı, İstiklal Savaşında Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle omuz omuza çarpışmış, beraber şehit olmuş, gazi olmuş, kanlarıyla bu toprakları bizlere vatan yapmış ecdadımızın torunları arasına nifak sokmaktır. Kardeş kavgası çıkartmaktır. Kardeş kanı dökmektir. Ama aziz milletimizin feraseti, basireti, engin tarihi tecrübesi bu tür oyunları boşa çıkaracak güçtedir. İşte Van depremi sonrası yaşadığımız unutulmaz kardeşlik, birlik, beraberlik ve dayanışma bu tecrübenin en güzel yansıması olmuştur. Çünkü biz Birlikte Türkiye’yiz. Çünkü farklılıklarımız bizim zenginliğimizdir.
Böylesine önemli, böylesine kritik bir süreçte her türlü kısır kavgadan, fayda getirmeyen boş tartışmalardan, çekişmelerden kurtulmalı; daha müreffeh, daha aydınlık, daha huzurlu bir geleceği nesillerimize armağan etme arzusunun heyecan ve umudunu kuşanmalıyız.
Milli gelirini 10 bin dolara çıkarmış, Dünyanın en büyük 16. ekonomisi olmayı başarabilmiş ve Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’te; Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi, Kişi başı düşen milli gelirini 25 bin dolara çıkartmayı, 500 milyar dolarlık ihracat yapmayı, Tarımda dünyanın ilk 5 ülkesinden biri olmayı hedef edinmiş bir ülkeyiz. Bu hedeflere kavuşmak ve hatta bu hedefleri aşabilmek için; toplumsal mutabakata dayalı, sivil, demokratik, çoğulcu, özgürlükçü bir anayasayı çıkarmak; siyasi, ekonomik ve toplumsal alanlarda en ileri standartlara kavuşma azim ve kararlılığını göstermek ve en önemli problemlerinden biri olan terör belasının barışçıl yöntemlerle, daha fazla kardeş kanının akmasına fırsat vermeden çözüme kavuşmasını sağlamak zorundayız.
Bu vesile ile, bizlere bu şanlı tarihi mirası bırakan, Cumhuriyeti bizlere armağan eden, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve bu toprakları vatan yapan tüm aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor, bütün milletimizi, saygıdeğer hemşehrilerimi saygıyla muhabbetle selamlıyorum."
AKP Milletvekili Cemal Akın'ın mesajı ise şöyle:
"Terör saldırıları sonucu kaybettiğimiz şehitlerimizin acısı bir taraftan devam ederken, diğer taraftan da Van’dan gelen deprem haberiyle sarsıldık. Fakat devlet ve millet olarak tüm bu sıkıntıların üstesinden gelebilecek güçteyiz.
Milletçe, güven ve istikrar ortamını koruyarak birlik ve bütünlüğümüze, demokrasimize, barışımıza, kardeşliğimize sahip çıkmaya, Cumhuriyetimizin temel değerlerini her türlü sosyal ve siyasi tartışmanın üzerinde tutmaya devam edeceğiz.
Kışkırtma ve tahrikler karşısında milletimiz birbirine daha sıkı kenetlendiği sürece art niyetli odaklar amaçlarına asla ulaşamayacaklar. Etnik kökeni, inancı, yaşama biçimi ne olursa olsun her vatandaşımız devletine, milletine, bayrağına, vatanına ve Cumhuriyet değerlerine sadakatle bağlıdır. Cumhuriyetin ilan edilişinin 88. yıl dönümünü aynı duygu birliği ve gururla tüm millet tarafından heyecan ve coşku içinde kutlanmaktadır.
Cumhuriyetimizin en büyük başarısı milletimizin bütün fertlerini vatandaşlık temelinde birleştirmiş olmasıdır. Milletçe barış ve kardeşliğin sesini daha da yükselttiğimiz bugünlerde şehitlerimizin acılarını, kahraman gazilerimizin fedakârlıklarını yüreğimizde hissetmemizdir.
Birlik, bütünlük ve kardeşliğimize sahip çıkarak, Cumhuriyetimizin temel değerlerini her türlü sosyal ve siyasi tartışmanın üzerinde tutmaya devam edeceğiz. Bu inançla, Cumhuriyetimizin 88. kuruluş yıl dönümünü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorum."
CHP Milletvekili Veli Ağbaba'nın mesajı da şöyle:
“Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milleti için en ideal yönetim biçimi olarak açıkladığı Cumhuriyetimizin ilanının 88. Yıldönümünü büyük bir onur ve gururla kutluyoruz. Dünya devrim tarihine geçen Ulusal Kurtuluş Savaşının ardından bağımsız Türkiye’nin ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu , emperyalizme karşı direnişin, dayanışmanın ve vatan sevgisinin bir ürünüdür. Cumhuriyet’in kendisi ve ortaya koyduğu devrimler dünyanın en büyük çağdaşlaşma adımıdır.
Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını, bu uğurda seve seve canını veren şehitlerimizi saygıyla anıyor, tüm hemşerilerimin Cumhuriyet bayramını kutluyorum”
AKP Milletvekili Mustafa Şahin'in yayınladığı mesaj şöyle:
"Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 88. yıl dönümünü Milletimiz geçmişte olduğu gibi bu gün de gururlu ve mutlu bir şekilde kutluyor . Son dönemlerde yaşanan terör olayları ve depremle , Milletimiz 1920 deki birlik ve beraberlik ruhunu bu günde yaşamanın büyük bir kıvancı ve onurunu yaşıyor.
Yüce milletimiz, tarih boyunca 16 Devlet kurarak bağımsızlığına ve özgürlüğüne hep düşkün olmuş ve bağımsızlık konusunda gösterdiği hassasiyetten geçmişte olduğu gibi bu gün de taviz vermemiştir.
Milletimiz Kurtuluş Savaşından sonra muassır medeniyetler seviyesine ulaşmak için Cumhuriyet rejimine geçmenin artık elzem olduğunu kurulan Cumhuriyetle birlikte kendi kendisini yönetme hakkını elde etmiştir.
Cumhuriyet rejimine geçilmesi ile birlikte , ırk, dil, din, inanç, cinsiyet farkı gözetmeksizin her vatandaşının yaşam hakkı çıkarılan kanunlarla teminat altına alınmıştır. İnsanların rahatlıkla din ve vicdan hürriyetlerini kullanabildiği bu sistemde yurttaşların fikirlerini serbestçe ifade etmelerini ve yönetime katılmaları sağlanmış oldu.
Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken, son günlerde yaşanan terör olayları nedeniyle gösterilen tepkilere dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor, birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışan dış güçlerin desteklemiş olduğu şer odaklarına fırsat vermememiz gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Onların amaçlarına ulaşamaması için bugün her zamankinden daha fazla birlik ve beraberlik ruhu içerisinde hareket etmeliyiz. Yüzyıllardır et ve tırnak gibi yaşayan ve bu topraklar için omuz omuza mücadele gösteren bu güzel insanları bölmeye hiç kimsenin gücü yetmez.
Sevinçlerinde, kederlerinde, mutluluklarında ve hüzünlerinde her zaman birlik ve beraberlik gösteren kadirşinas milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 88. Yılını kutlarken ebediyete intikal eden şehitlerimizi, hayatta olan gazilerimizi şükran ve minnetle bir kez daha anıyor, saygılarımı sunuyorum."
Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır da şu mesajı yayınladı:
"29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Belediye Başkanı Ahmet Çakır, bütün vatandaşların Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 88 yılda büyük hamleler gerçekleştirerek, önemli başarılara imza attığını söyleyen Başkan Çakır’ın mesajı şöyle:
Büyük sıkıntılar içinde yeniden dirilişin mücadelesini veren Milletimiz tarihte eşine az rastlanır bir başarı göstererek Kurtuluş Savaşından zaferle çıkmış, bu başarının sonucunda Cumhuriyet ilan edilmiştir.
Kurulduğu 1923 yılından buyana büyük hamleler gerçekleştirerek, önemli başarılara imza atan Devletimizin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması için millet olarak büyük gayret gösteriyoruz.
Millet olarak her türlü zorlukları aşarak bugünlere gelirken, birlik ve beraberliğimizi pekiştiren, çağdaşlaşmanın, aydınlanmanın ve demokrasinin yolunu açan Cumhuriyeti korumak ise hepimizin görevidir.
Bu duygu ve düşüncelerle bütün hemşerilerimin özellikle geleceğimizi emanet edeceğimiz sevgili çocuklarımızın ve gençlerimizin Cumhuriyet Bayramını kutluyor, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk' olmak üzere silah arkadaşlarını ve bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum.
Ayrıca Van’da yaşanan deprem felaketinde hayatını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Hakk’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. "
AKP İl Başkanı Bülent Tüfenkçi'nin bayram mesajı şöyle:
"Türkiye Cumhuriyeti 88 yıl önce büyük zorluklar ve imkansızlıklar içerisinde milletin tek vücut hareket etmesiyle kurulan, sevinçlerinde olduğu gibi acılarında da tek vücut olmayı başaran dünyadaki ender ve tek millettir.
Son yaşanan olayların ardından ülkemizin bağımsızlığına kast eden ve Ortadoğu'da Türkiye'yi lider ülke olarak görmek istemeyenlerin maşası haline gelen terör örgütünün gerçekleştirdiği saldırılar sonrası şehit olan askerlerimizin acısını 70 milyonluk nüfusuyla Türkiye tek yürek olarak hissetmiştir.
Van'da yaşanan 7,2 şiddetindeki depremin ardından yine Türkiye tek vücut olarak yaraları sarmak için seferber olmuştur. Türkiye acılarda ve sevinçlerde birlik ve beraberlik duygularını kaybetmeyen ve olaylar karşısında kenetlenmeyi sağlayan tek ülke olma konumundadır.
88 yıl önce kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti de milletimizi yok etmek isteyen işgalci güçlere karşı tek vücut olmayı başarmıştır.
Doğulusuyla, batılısıyla, kuzeylisiyle güneylisiyle Anadolu insanı işgalci güçlere karşı direnmiş, bu anlamlı direniş bağımsız bir Türkiye'nin yeniden doğmasını sağlamıştır.
Van depreminden sonra terör örgütü destekçilerinin ve muhalefetin acılar üzerinden siyaset yapmaya çalışması, acı ve kan üzerinden nemalanmak, siyasi rant elde etmek istemesi hiç kimseye bir şey kazandırmaz.
Bugün acılar ve kan üzerinden nemalanmaya çalışanlar bu ülkenin felakete sürüklenmesi için ellerinden geleni yapanlardır. Gerek şehitlerimizle ilgili gerekse Van'da yaşanan acı olayların ardından Türkiye Cumhuriyeti Devleti acıları sarmak için seferber olmuş, sadece devletimiz değil, vatandaşlarımız ve sivil toplum örgütlerimizde olaylar karşısında büyük duyarlılık içerisinde hareket ederek acıların sarılmasına yardım etmeye koşmuştur.
Bütün vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını yürekten kutlarken Van depreminde yaşamlarını yitiren vatandaşlarımıza ve son dönemlerde artan terör olayları sonucu Osmaniye’de şehit olan güvenlik güçlerimize Allahtan rahmet, yakınlarına ve ülkemize baş sağlığı diliyorum."
CHP İl Başkanı Hüseyin Baştürk'ün mesajı da şöyle:
"Bu gün Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin 88. Kuruluş Yıldönümü’nü kutlamaktayız.
Tarih 29 Ekim 1923.
Atatürk ve arkadaşları adım adım Devrimleri gerçekleştiriyorlar. Ülke, yönünü MUASSIR MEDENİYETE döndürüyor. Hedefini çiziyor.
Halk Tebaa ve Kul olmaktan çıkıp VATANDAŞ oluyor.
Tüm bu aşamalarda CUMHURİYET HALK PARTİSİ VAR. Halkın Partisi olarak Tarihi bir misyon üstleniyor. Çağdaş Devletin kurumlarını oluşturuyor. İlkelerini belirliyor. Devrimlere Yön veriyor.
Ancak Cumhuriyet Düşmanları hiç durmuyorlar.
Atatürk’e ve partisine buldukları her fırsatta saldırmaya devam ediyorlar.
Devrimlere karşı çıkıyorlar.
Ulusal Savaşta yer alan bazı kesimler bile devrimlerin anlamını kavrayamıyor.
Her seferinde Cumhuriyetin Aydınlık yüzünü yani CUMHURİYET HALK PARTİSİNİ karşılarında buluyorlar.
Savaş yorgunu Türkiye, Uluslar Ailesinin Bağımsız ve Saygın bir üyesi oluyor.
Yine Partimizin önderliğinde çok partili Demokratik rejime geçiyoruz.
Mazlum Milletlere örnek ve önder oluyoruz.
Bugüne geliyoruz. Önümüzde temel bir TEHDİT olan ve ÜLKENİN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜNÜ hedef alan BÖLÜCÜLÜK var.
Binlerce yıldır kader birliği etmiş halkımızı ayrıştırmaya, bölmeye yönelmiş bu hareket yıllardır TERÖR estiriyor. Binlerce vatandaşımızı, askerimizi, polisimizi teröre kurban veriyoruz. Her gün şehit cenazeleri gelmeye devam ediyor.
Mevcut iktidar Devletin Kurumları arasında koordinasyon sağlayamıyor. Yanlış politikalar sonucu terörle mücadelenin ciddiyetini kavrayamıyor.
Tüm tehditlere rağmen CUMHURİYETİMİZ yine ayakta.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ , Halkımızla el ele Cumhuriyetimizin değerlerini, ilkelerini korumak ve kollamakla görevlidir.
Bilinmelidir ki ne pahasına olursa olsun Cumhuriyet Halk Partisi bu görevini yerine getirecektir. Tarihimizden ders çıkarmalı ve Cumhuriyetimize bir gün değil her gün sahip çıkmalıyız.
Tüm Malatyalıların ve halkımızın Cumhuriyet Bayramını içtenlikle kutluyorum."
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve Doğu- Güneydoğu Temsilcisi Ali Ekber Tunçdemir de şu açıklamayı yayınladı:
"ULUSAL VARLIĞI sona ermiş sanılan büyük bir ulusun yüzyıllardır çektiği acıların yol yarattığı uyanıkla yurdunun her köşesini sulayan kanları dökerek kazandığı kurtuluşunun doğal sonucu olarak kurduğu devletin karakteri ilan edilen Cumhuriyetin 88. Yıldönümünü başta Mustafa kemal Atatürk’ü ve arkadaşlarını derin saygıyla ve özlemle anarak yürekten kutluyoruz.
Kurtuluşunun ve kuruluşun felsefesi, yaşam nedenimiz Atatürk ilkelerinin temelini oluşturduğu Türk devriminin en büyüğü Cumhuriyet, demokrasinin yönetimindeki adı olarak bizi yarınlara taşıyacak en büyük varlığımız, en yüce değerimizdir. Tekil devlet, ulusal yapı, kanla çizilmiş sınırlar bizim varlık ve yaşam nedenimizdir.
Laik cumhuriyetimizin kuruluşunun 88. yılında düşüncesiyle, eylemleriyle, dik duruşuyla ödünsüz olan her yaştaki gençlere sesleniyoruz:
Hangi yaşta, hangi konumda olursak olalım, Mustafa Kemal’in Söylev’ini bir kez daha okuyalım. Atatürk, Söylev’de, “ulusal varlığı sona ermiş” sayılan büyük bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını, bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmış; bugünü görürcesine, devrim karşıtlarını uyarmış; bütün yurttaşları uyanık olmaya çağırmıştır. Her yurttaşın Atatürk’le arkadaşlarının bin bir güçlük ve yüreklilikle aştığı zorlukları bilmesi; Atatürk’ün gençlere seslenişinin anlamını kavraması, laik cumhuriyetimizi sonsuza dek koruma gücümüzü pekiştirecektir!
Atatürk’ü, “Büyük bir askerdi” diyerek yalnız askerlik becerisiyle kısıtlamak isteyenlere Türk Devrimi ve Söylev şamar gibi bir yanıttır. Atatürk “Nutuk” adıyla kitaplaştırılan Söylev’ini Harf ve Dil Devrimlerinden önce oluşturmuş; eski dili büyük bir ustalıkla kullanmıştır. Söylev’in, bugünün Türkçesine çevrilemeyeceğini ileri sürenler, gerçeklerden korkmaktadır. Bugün Kurtuluş Savaşını ve devrimleri engellemeye çalışanları kahramanlaştıranlar, bağımsızlık savaşını ve halkın yaşadığı acıları yok sayanlardır. Sözde aydınların 21. yüzyılda kabaran saltanat-hilafet ve Osmanlılık özlemi; halkını ve yurdunu bırakıp kaçanlara düzülen övgüler; eğitimsizleştirilen, yoksullaştırılan, inancı ve köken ayrılıkları sömürülen halkı kandırmak içindir. Atatürk Söylev’e şöyle başlıyor:
“1919 yılı Mayısının 19. günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüş:
Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu topluluk, Birinci Dünya Savaşında yenilmiş, Osmanlı ordusu her yanda zedelenmiş, koşulları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Büyük Savaşın uzun yılları boyunca, ulus yorgun ve yoksul bir durumda. Ulusu ve yurdu Birinci Dünya Savaşına sürükleyenler, kendi başlarının kaygısına düşerek yurttan kaçmışlar. Padişah ve Halife olan Vahdettin, soysuzlaşmış; kendini ve yalnız tahtını koruyabileceğini düşlediği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşanın başkanlığındaki hükümet güçsüz, onursuz, korkak, yalnız padişahın isteklerine uymuş ve onunla birlikte kendi güvenlerini sürdürecek herhangi bir duruma boyun eğmiş…”
İşte yalnız bu giriş bile bugün tarihi, kendi yoz düşünceleri ve yalanlarla yeniden yazmaya çabalayan zavallılara yanıttır! Unutmayalım, bugün devrim karşıtlarının yerleştiği cumhuriyet kurumları yalanlarla değil, büyük acıların ardından görkemli bir ekin devrimiyle kuruldu; bu nedenle biz, ussal, bilimsel doğrularla hukukun üstünlüğünün er geç utkulu olacağına; karşıdevrimin fildişi kulelerinin yıkılacağına Mustafa Kemal’e ve devrimlere inandığımız gibi inanıyoruz.
88. yılında Cumhuriyet Bayramımızı büyük bir coşkuyla kutlayamamanın üzüntüsü içindeyiz. Ancak gün, üzüntü ve kaygıya yenilme günü değildir. 88. Cumhuriyet Bayramında ulu önder Atatürk’ün Söylev’ini yeniden okuyacak; aymazlık içinde olanları uyaracağız! Ne diyordu cumhuriyeti kuran Atatürk: “Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı uyanıklığın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların karşılığıdır. Bu sonucu, Türk gençliğine emanet ediyorum.”
Bu nedenle her yaştaki gençler olarak birinci görevimiz, “Türk bağımsızlığını, Türk cumhuriyetini, sonsuzluğa dek korumak ve savunmaktır!” Bu yüce görevi savsaklamayacağız; inanç ve köken ayrımı yapmadan, hepimize bağımsız bir ülke ve yurttaşlık onuru kazandıran Mustafa Kemal’e sonsuza dek inanacağız! Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde; Çağdaş Türkiye Cumhuriyetini kurmak ve şimdi de, bu kutsal emaneti müdafaa etmek için canlarını feda eden Aziz Şehitlerimizi ve Kahraman Gazilerimizi saygıyla selamlıyoruz. Ulusumuzun Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun!"
