SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatya ve Ortak Akıl..

A- A+ PAYLAŞ

Orhan Apaydın

oapaydin@e-kolay.net

 

 

Son yıllarda Malatya’da üstüste geçireceğim en uzun süreli soluklanmanın heyecanındayım. 3 gün üst üste orada, dostların arasında olacağım..

 

Çocukluk ve ilk gençlik yıllarımın geçtiği Malatya’dan ayrıldıktan 25 yıl sonra... 3 günde toplam 48 saat.

 

Yetmeyecek...

 

Üstelik Malatya çok büyümüş.

 

Randevumuz 4 Ekim 2005 Salı için;

 

‘Büyük buluşma’ manşetleri ile tanıtılan Doğan Yayın Holding’in (DYH) Malatya’daki toplantısı nedeniyle orada olacağım. Holding bünyesindeki görevim nedeniyle gidiyorum ama, evsahibi gibi olmaktan kendimi alamıyorum.

 

Kendileri ile yeteri kadar birlikte olamadığım dostların açık-seçik bilmesi için burada, herkesin içinde açıklıyorum: Varış tarihim 2 Ekim saat 18.00, dönüş tarihim 4 Ekim yine saat 18.00...

 

Meğer  48 saate neler sığdırılabilirmiş, yaşayınca anladım.

 

* * *

 

Toplantı, üniversitenin muhteşem kongre merkezinde. Sadece ben değil, M.Ali Yalçındağ, Ertuğrul Özkök, Taha Akyol üniversite yatırımları içinde böyle bir projeye öncelik verilmesini takdirle karşılıyor...

 

4 ay önce üniversitenin 30. yıldönümü nedeniyle katıldığım törende gördüğüm bu merkezi, DYH toplantısı için de önermemin ne kadar isabetli olduğunu duymanın coşkusu içindeyim.

 

Bu merkez, Malatya için büyük şans.

 

* * *

 

Ülkemizin en büyük medya grubunun Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile gerçekleştirdiği toplantıya 400 dolayında sanayici ve ticaret erbabı ile kuruluş temsilcisi katılınca, daha çok dostla kucaklaşmam kolaylaştı.

 

Ayrılırlarken verecekleri mesajı merakla bekliyordum.

 

Toplantıdan beklenen mesajı almışlardı.

 

Sahip oldukları potansiyeli de küçümsemiyorlardı.

 

Tek kuşkuları vardı;

Ortak sinerjiyi yaratacak ortamın nasıl sağlanacağı, çoğunluğun sorusuydu...

 

Adana, Gaziantep, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da düzenlediğimiz benzer toplantılardaki gözlemlerimin birikimi ile bu soruya yanıt bulmaya çalıştım. Vali’nin güleryüzü, Belediye Başkanı’nın sorumlu duruşu, Rektör’ün yüz hatlarına  yansıyan sorumlu yaklaşımı,  Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı’nın vizyon çabalarının tek tek hiçbirşey için yetmeyeceğini, onlara birilerinin daha sık söylemesi gerekiyordu...

 

Mensubu olduğum için mi, bilemem ama...

 

Ortak aklı kullandırma konusunda, Malatya medyasının çok yararlı olacağını düşündüm.

 

5 yerel TV, en az o kadar nitelikli günlük gazete ve bu yazımı ilettiğim internet gazetesinin iletişimciliği,  takipçiliği, denetleyiciliği ve önerileri ile çok kısa sürede beklenen patlama kaçınılmaz gibi görünüyor.

 

* * *

 

Türkoğlu’nun kayısı şovunu izleyip, Sinan Hacıbaba Lokantası’nda lezzetini hiç unutmadığım tava ve kağıt kebabını yedikten, Nostalji Malatya Evi’nde ‘Etek Sarı’ yı dinledikten, MEV Başkanı ile halay çektikten sonra ayrılık vakti yaklaşmıştı..

 

Kubilay Ortaokulu’ndan arkadaşım Necati Güngör’ün buram buram Malatya kokan yeni kitabının yayınlandığı müjdesini, Takaz’a yaklaşırken, İsmet Yalvaç’ın telefonundan aldım.

 

Biraz daha Malatya yaşamak istedim.

 

Asfalttan Takaz’a girip, ay ışığının aydınlattığı gölün üzerindeki lambaları yaktırdım.

 

Çınarların suyu yalayan dalları arasından süzülen yakamoz ve buz gibi havada sunulan özel terbiyeli alabalık, olağandışı bir lezzetti.

 

Kır lokantasının 22 yıllık işletmecisinden, o yörede yaşayan eski milletvekilimiz Mehmet Delikaya’nın sağlığını sordum: İyi imiş..

 

Eklemeden geçişteremedi diyaloğumuzu; “Adam gibi adamdır o, şimdilerde çok kalmadı...”

 

Al benden de o kadar..

 

Yemeğimizi yiyinceye kadar, Doğanşehir fasulyemiz ile bahçe domateslerimiz hazırlanmıştı...

Elimi, lavaboda değil, köprü yanındaki akarsuda yıkadım...

 

Ağustos’ta akşam üzerleri Malatya’dan kaçıp bu göle ulaştığımızdaki aynı serinlik bugün de var.

 

Göl çevresinin doğası hiç bozulmamış.

 

Takaz, bakir hali ile ‘cafe’ olmaya direniyor...

 

Gölün çevresindeki kayalıklardan kah şelale gibi sular iniyor aşağı, kah damlalar düşüyor.

 

Bir Brezilya atasözünü hatırlıyorum;

 

“Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir...”

 

Malatya adına, üzerinde çok yorum yapılacak bir söz gibi geldi bana...

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız