SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Utanıyorum..

A- A+ PAYLAŞ

Suat KOZLUKLU

Malatya'mızda bir yayınevinde yaşanan vahşetin vicdan sahibi herkesin kanını dondurduğunu tahmin etmek hiç de güç değil…

Bırakın Türkiye'yi, tüm Dünya'ya rezil olduk. Malatya'nın anlı-şanlı tarihine, ne acıdır ki, bu vahşet, "kara bir leke" olarak yapıştı.

Malatya'mızın bu kötü imajı daha sıcaklığını korurken, Malatyaspor'un evinde oynadığı Gençlerbirliği OFTAŞ maçının bitiminde kameralar önünde bir başka çirkinlik yaşandı.

Rakip takım uzatmanın son saniyesinde Bülent Karaman uzaktan attığı bir şutla gol bulmuş sevinirken, hakem Cem Deda'nın düdüğüyle bu gol geçersiz sayıldı. Her ne kadar tribünler golün geçerli olduğunu sanmış, donmuş kalmıştı ama pozisyonu çok iyi süzen hakem Deda, Bülent'in rakibine hem faul yapmasını hem de eliyle topu düzeltmesini
çok iyi görmüş, Malatyaspor'un üç puanının uçup gitmesi
engellenmişti… Kaleci Şenol'u yine hatalı çıktığı bu ve daha önceki benzer bir pozisyon için konuşmaya gerek dahi görmüyorum…

Pozisyon sonrası maçın bitmesiyle sahaya giren OFTAŞ kenar yönetimi, golü atan oyuncu hakeme itirazlarını yönelttiler. Bu esnada sahaya giren bazı Malatyaspor yönetici ve görevlileri rakip takım oyuncuları ile teknik direktörü Osman Özdemir'i sakinleştirmeye çalışıyorlardı. İşte bu anda kanımızı donduran bir şey oldu: Gerilerden gelen Malatyaspor Başkan Yardımcısı Nadir Alataş teknik direktör Özdemir'e yumruğu yapıştırıp yere serdi. Üstelik başka bir yönetici Ahmet Genç, Özdemir'i güçbela sakinleştirip soyunma odasına götürmeye çalışırken. Herkes kendini kaybetse bile kendini kaybetmemesi gereken bir konumda olan Alataş, "bu makam bana ağır geliyor, alın benden" dercesine bir hafiflik sergiledi.

O yumruğun ne anlama geldiğini aklı olan anlar! Anlamayana da ne deseniz boş! Şampiyonluğa oynayan, koskoca bir şehri temsil eden bir takımın başkan yardımcısının milyonların önünde attığı bu yumruğun bedeli o kadar ağır ki...!

Bırakın Malatyaspor'un para cezası almasını, sahasının kapanmasını, buradan gelebilecek muhtemel bir ceza sonrası şampiyonluğun elden gitmesini, her çirkin olay sonrası ağzımıza sakız ettiğimiz "imajımız, imajımız…" dellenmelerini.

Malatyalıya Malatyasporluya bu yakışır mı?

Ekranları başında maçı izleyenlerin "işte Malatya bu" demediğini kim söyleyebilir? Gelin de millete istediğiniz kadar "yooo, Malatyalı bu değil" deyin.

Bence Malatyaspor alınan bu 6 puan değerindeki galibiyete hiç sevinmesin.

Takımımızın aldığı bu galibiyete gölge düşüren, Malatya'nın hoşgörü çınarını kesenlerden, kentimin daha birkaç gün önce yaşadığı travmadan sonra bir de bunu hem de "naklen yayında" yapan, kendini bilmezlerden
"UTANIYORUM".

Malatyaspor'un hakları, menfaatleri için neler görmedik, görmüyoruz...!

Ne gariplikleri, ne "olamazları" sineye çekiyoruz..

Ama, olmamış demek ki, yetmemiş zahir..

Sanki; "Siz görmezseniz görmeyin, duymazsanız duymayın. Naklen yayında yapayım da görün.." diye yaptılar..

Bunu yapanların hiç kimseye "Malatya, Malatya'nın menfaatleri, aman görmeyin vs." diye söyleyecekleri tek kelime olamaz..

Son kongrenin hemen sonrasıydı... Malatya'daki arkadaşlarla konuşurken, kongre sonrası yönetimdeki bazı isimleri gören bir fanatiğin, hem de kulübün başkanına duyurarak, "Ben bunları bizim Kernekspor'un yönetimine bile almam.." lafını söylediğini belirtiyorlardı, listeyi yorumlarken.. Bir Kernekli olarak, şimdi daha çok ağırıma gittiğini söylemeliyim. Bunlar kim, Kernekspor yöneticiliği kim?....

Malatyalılık bu olmasa gerek... Tarif isteyenler olursa onu da yazarım bilahare...!

Ayrıca; rezaletleri naklen yayınlanmış, sonra ortaya düşmüşler "Aman görmeyin" diye.. Ben bunları, İstanbul'dan gözlemlediklerimle yazıyorum, anlatabildim mi?

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız