SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Celal Yalvaç

Malatya Aşığı Gönül Dostunu Kaybettik

A- A+ PAYLAŞ

Celal YALVAÇ

Elazığ’ı 1950’li yıllardan beri bilen; orada samimi arkadaşlık ve dostluklar edinmenin mutluluğunu yaşayan kişilerden biriyim. Elazığ ve Elazığlıları çok severim. Unutulmaz dostluklarımız, unutulmaz ahbaplıklarımız olmuştur. Bu dostluk ve ahbaplıklarımız halen de devam etmekteler.

2006 yılında bu durumu, Malatya-Elazığ arasında kurulacak bir kültür ve sanat köprüsü ile pekiştirmek istemiştik. Elazığlı dostlarımızın olağanüstü yardım ve çabaları ile köprünün temellerini atmış olduk.

Bu ara bazı etkinlikler düzenlendi. Biz onları, onlar bizi davet ettiler. Şener Bulut ve arkadaşlarının 24 Şubat 2007 günü yaptıkları bir etkinliğe, 25 kişiyi geçkin bir arkadaş grubu ile icabet ettik. Büyük bir samimiyetle karşılandık ve ağırlandık. Hepimiz unutulmaz bir gün yaşadık. Daha doğrusu Elazığlı gönül dostlarımız bizlere unutulmaz bir gün yaşattılar.

Karşılanmamız Elazığ Kütüphanesi önünde olmuş, kütüphane okuma salonunda yapılan karşılıklı tanışma konuşmalarından sonra; yine bu salonda kahvaltı yapmış, buradan da çıkmış Harput’a gitmiştik. Harput dönüşü birkaç kuruluşa uğramış, son olarak da Fırat Üniversitesi’nin İletişim Fakültesi’ndeki Televizyon stüdyosuna geçmiştik.

Elazığlı ve Malatyalı şair arkadaşların şiir okuma ve konuşmaları canlı yayında Elazığlılara sunulmuştu. Canlı yanının sonuna doğru, yaşlı bir hanımefendi, sık sık alkışlarla kesilen bir şiir okudu. Toplantı sonunda tanıştık, sohbet ettik, tebriklerimizi sunduk.

2 Mayıs 2008 Günü Fethi Gemuhluoğlu ile ilgili bir panelin davetlisi olarak Arapgir Postası sahibi Kamuran Sezer Bey ve ailesi mensupları ile birlikte Elazığ’a gittik. Kamuran Bey panelin konuşmacılarındandı. Manas Yayıncılık’a uğradık. Kısa bir sohbeti müteakip, Elazığ’daki dostlarımdan Feridun Şedele Bey’ii görmek için izin istedim.Manas yayıncılıktan Şener Bey, “Celal abi, Feridun Bey’in kayınvalidesi çok hasta. Belki duymamışsındır. Kendilerine geçmiş olsun dileklerinizi iletirseniz iyi olur” dediler. Yurdal beyle Feridun Bey’e uğradık. Geçmiş olsun dileklerimizi ulaştırıp şifa diledim. Yanlarından ayrılırken “Feridun Bey, geçen sene geldiğimizde kibar ve yaşlı bir Hanımefendi bir şiir okumuş, çok da alkışlanmışlardı. Belki tanırsınız. O hanımefendi nasıllar?” diye sordum. Feridun Bey, “Celal abi, o sorduğunuz hanımefendi benim kayınvalidem" deyince üzüntüm kat kat arttı.

Elazığ’dan döndükten birkaç gün sonra Şener Bey’i aradım. Kısa bir sohbetten sonra Berika Hanımefendi’nin durumunu sordum. Şener Bey, “Berika Küçük ablamızı maalesef kaybettik. Cenaze dün geldi ve namazını kılıp defnettik.” dedi. Ben de çok üzüldüm.

24 Şubat 2007 günkü Elazığ’da bizi karşılayanların arasında bulunan, yapılan etkinlikleri başından sonuna kadar sabırla takip eden Berika Küçük Hanımefendi’nin –o an yazdığı- ve okuduğu “SEN VE BEN” isimli şiirini okuduğu sırada tespit etmiş, Malatya’ya döndüğümde daktilo ederek ilgili dosyaya yerleştirmiştim.

Şiir ilk tespit edildiği şekliyle aşağıdadır. Merhumeye Allah’tan Rahmet; yakınlarına ve Elazığlılar’a baş sağlığı diliyorum.

Allah gani gani rahmet etsin, mağfiretini üzerinden eksik etmesin.

SEN VE BEN
Köprüler var aramızda,
Bir ayak Sen, bir ayak Ben.
Fırat açmış kollarını,
Bir yanı Sen, bir yanı Ben.

Kayısılar çicek açanda,
Güzel kokular saçanda,
Kuşlar kol olup uçanda
Bir yolu Sen, biri de Ben,

Biz, Siz’den gelip geçeriz,
Gurbette hemşerim deriz,
Aynı sofralarda yeriz,
Tadında Sen, tuzunda Ben.

Fırat nenni söyler akar,
Hazar yücelerden bakar,
Elvan elvan güller kokar,
Yeşili Sen, alı da Ben.

Benzetirler ilimizi,
Severiz birbirimizi,
Gösterelim sevgimizi,
Gardaş’ı Sen, Gakkoş’u ben.

Evliyalar yatağımız,
Aynı çadır otağımız,
Kahramanlık destanımız,
Battal’ı Sen, Belek’i Ben.

Tarih üzre yaşımız bir,
Toprağımız taşımız bir,
Sofralarda aşımız bir,
Yarma’sı Sen, bulguru Ben.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Cemal Karabaş (5 yıl önce)
    Malatya ile Elazığ , birbiriyle kavgalı,birbiriyle dost,birbiriyle komşuluğa bu kadar liyakatlı şehirler görülmemiştir. Birbirlerine gül atarlar bazen; hayın,hasüt deyu... Gül attıklarında bazen dikenleri batar, bazen de batmaz... Kim ne derse desin, bu iki şehrin arasını Fırat bile olsa üzerinden yol geçer... Güle güle Gakko, Gardaş uğurlar ola...
    %50
    %50
    Yanıtla

Celal Yalvaç yazıları