Yeni Cami Tarihinden...
Celâl YALVAÇ
Malatyanın tam merkezinde bulunan, 2005 senesinin son aylarında Vakıflar Genel Müdürlüğünce başlatılan restoremsi çalışmaları biten ve Malatya Belediyesince başlatılan çevre düzenlemesi çalışmaları halen devam etmekte olan Yeni Cami, oldukca ilginç bazı konulara da sahne olmuştur.
Bugünkü cami, Malatyalıların, Büyük Zelzele diye andıkları, 3 Mart 1893 günü meydana gelen depremde yıkılan ve büyük hasar gören Hacı Yusuf Camiinin yerine bu tarihten sonra yapılmaya başlanılmış; halkın yardımı ve Sultan II. Abdülhamitin maddi katkısıyla, inşaatı devam ettirilmiştir. Araya giren çeşitli sebeblerden dolayı inşaat süresi uzamış, caminin yapımını tamamlamak ancak 1913de mümkün olmuştur.
Yerine yapıldığı caminin eski minaresine yakın olan minaresinin yapımı esnasında hıristiyan bir ustanın düşerek ölmesi, caminin inşası ile ilgili hatıraların başında yeralmaktadır. Bu olaydan sonra, ustanın düştüğü minareye müftülükçe 15 gün hapis cezası verildiği Kemal Tahirin, Malatya Cezaevinde mahpus iken yazdığı ve Malatyayı konu alan Namuscular isimli eserinin birinci baskısının 310uncu sayfasında yazılıdır. Caminin ismi burada Ulu Cami olarak geçmektedir.
Şu anda, şerefeden yukarısı olmayan minarenin 1843 tarihli (Hicri 1258) kitabesinden anlaşıldığına göre, Hacı Yusuf Camisinin yapımı, Eskimalatyanın terkinden ve bugünkü il merkezinin kuruluşundan 4 yıl sonraya rastlamaktadır.
Cami ve minarelerinin kendine has mimari özellikleri vardır. Bu özellikler, ayrı bir araştırma konusu olacak kadar da geniştir. Minare alemlerinin üzerine oturtulduğu minare alem görüntüsündeki külah üst taşları bazı depremler esnasında düşmüş, yeniden yapılarak yerlerine konulmuştur.
14 Haziran 1964 Pazar günü takriben 15.45 sıralarında meydana gelen şiddetli depremde cami büyük hasar görmüş, kubbe ve bazı duvarlarında çatlaklar meydana gelmiş; alem gövde vazifesi gören külah üst taşları düşmüştür. Depremi müteakiben Vakıflar Genel Müdürlüğünce yaptırılan tamirler esnasında depremin meydana getirdiği hasarlar giderilmiş, kubbelerin kurşun örtüsü yenilenmiş, düşen külah taşlarının yerine büyük boy minare alemleri takılmak suretiyle, minarelerin üst kısmına yeni bir şekil verilmiştir. Bu ara üst pencerelerin çerçeveleri de kaldırılarak, bugünkü mevcut hale dönüştürülmüştür..
VE FOTOĞRAFLARLA..
1 NOLU FOTOĞRAF: Caminin inşasının tamamlanmak üzere olduğu 1913den bir görüntü.. En sol başta gözüken, bugünkü Vakıf İşhanının bulunduğu yerdeki Çınarlı Camiiye ait tahtalı minare.. İnşaat halindeki Yeni Cami (Hacı Yusuf Taş Camii) külliyesinde gözüken, şerefeden sonrası olmayan taş minare ise, yazıda da belirtildiği gibi 1843de tamamlanmış minare. Bu minarenin şerefeden sonraki kısmı, 1893 depreminde zarar görerek yıkılmış. O zamanki Hacı Yusuf Camii de depremde hasar gördüğü için, yarım minaresi kalmış, yerine kayıtlardaki adıyla Hacı Yusuf Taş Camii, yani bugünkü Yeni Cami ya da halk arasındaki adıyla Teze Cami inşa edilmiş. Bugün söz konusu şerefeden sonrası olmayan minareden bahsedilirken, 1964 yılındaki depremde bu bölümün yıkıldığı şeklinde doğru olmayan bilgiler zaman zaman gündeme gelmesine karşın, bu fotoğraf caminin ana binası yapıldığında da, minarenin 1894 depreminde aldığı hasarlı durumunu göstermektedir.
2-3-4 NOLU FOTOĞRAFLAR: Yeni Caminin, güney yönünden 1964 Haziran ayındaki depremden sonra çekilmiş değişik fotoğrafları. Caminin yarım olan eski minaresi değil, 1913te yapılan iki minaresinin külah kısmı, 1964 depreminden zarar görerek taşları dökülmüştür. Bu fotoğraflar, iki minarenin deprem sonrasındaki taşları dökülmüş hasarlı durumunu yansıtmaktadır. Daha sonraki yıllarda, deprem hasarı olan ana bina ve iki minare onarılarak, külah kısımları yeniden yapılmıştır.
5 NUMARALI FOTOĞRAF: Bu fotoğraf da 1973 yılından.. Arka planda Yeni Cami, ön planda ise inşaatı devam eden İnönü Kapalı Çarşısının üst kısmı görülüyor.