SON DAKİKA
SON DEPREMLER

12 Eylül'e Darağaçlı Protesto

A- A+ PAYLAŞ

 
Malatya'da 12 Eylül darbesini yapanların yargılanması için Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusu öncesinde adliye önünde darağacının da taşındığı eylem yapıldı. 
 
Malatya'da ÖDP, EMEP, ESP, TKP, BDP, İHD, PSAKD, Eğitim-Sen, SES, Büro-Sen, Tarım Orkam Sen, BTS, Haber-Sen ve Tümbel-Sen tarafından oluşturulan 12 Eylül Karşıtı Platformu tarafından önce bir yürüyüş yapıldı, ardından Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına 12 Eyül darbesini yapanlara karşı suç duyurusunda bulunuldu. 
 
"12 Eylül darbecileri yargılansın" pankartını taşıyarak şehir merkezinden Malatya Adliyesi'ne kadar yapılan yürüyüş esnasında eylemcilerden bir kişi, kendisini darağacına asmış vaziyette, gösteri yaparak yer aldı. Çeşitli sloganların atıldığı eylem basın açıklaması ile son buldu. 
 
Katılımcı parti, sendika ve dernekler adına Adliye içerisine giren temsilciler, Emekli Orgeneral Kenan Evren, Emekli Orgeneral Nurettin Ersin, Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Emekli Oramiral Nejat Tümer ile 12 Eylül 1980 darbesi sonrası görevli emniyet müdürleri, emniyet görevlileri, askerler ve cezaevi müdürleri hakkında, TCK 147, 179, 228 ve 243 maddelerine muhalefet, işkence, adam öldürme suçlamasıyla suç duyurusunda bulundular. 
 
Eylem olaysız bir şekilde sona erdi. 
 
MAZLUM-DER'DEN TEPKİ..

Bu arada, Mazlumder Malatya Şube Başkan Yardımcısı Aydın Eroğlu, "Mazlumder Şubesi olarak ülkemizin bir daha darbe süreçleriyle yara almamasını diliyor, aydınlık yarınlara birlikte yol almayı, kardeşliğimizi yaralayan bütün vahim hadiselerin son bulmasını umut ediyoruz" dedi. 
 
Gazeteciler Cemiyeti'nde, derneğin bazı yönetim kurulu üyeleriyle birlikte basın açıklaması yapan Aydın Eroğlu, "12 Eylül darbesi bindirilmiş kıtalarla yaratılan anarşi ve terörün sona erdirilmesidir. 12 Eylül'ün çok öncesinde sağ ve sol muhalif cepheler oluşturuldu, kanlı hesaplamalar yaşatıldı. Sabah sol düşüncedeki bir genci vuran silahla, öğleden sonra sağ düşüncedeki bir genç vuruldu. Samimi insanlar üzerinden kanlı iktidara yol açıldı. Yani darbeler silaha hedef sunmuş sonrada silah tutturulan eli
suçlamıştır. Bilinmelidir ki; darbe yapmaya alışmış ve bu şekilde ülkenin atılımlarını, açılımlarını bloke eden kifayetsiz insanlar eliyle ülkemiz yılarını kaybetti. 12 Eylül ve buna giden süreçler üzerinde hassasiyetle durulması gereken kayıp yıllar arasındadır. Yine unutmayalım ki darbeler birilerinin ülke insanı üzerine başlattığı sürek avlarıdır. Av önceden bellidir, avcı bellidir. Suç bellidir, suçlu bellidir. Hukuk bloke edilir, gereken yapılır. Ne yazık ki, hukukun suç olduğu halde, işler kitabına uydurulur, gerekli korkular salınır ve darbeciler yargılanmadığı için, her iktidar hesaplaşmasının sonunda darbe korkusu yaşatılırdı. Bugün darbecilerden hesap sorma denemelerinin yapıldığı bir dönemdeyiz. Buna yönelik gerekli hukuki düzenlemelerin yapıldığı bir dönemdeyiz. Bu aşamada, darbelerin büyüttüğü işkence suçları da gerekli hassasiyetle ele alınırsa kaybettiğimiz kimi değerleri yeniden kazanmaya başlarız. Yani işkenceciler, faili meçhullerin arkasındaki baş failler de, darbeciler gibi hukuk önünde bu millete hesap vermelidir" ifadelerini kullandı. 
 
"Bütün darbelerden sonra yaşanan hukuksuzlukların ve insanlık dışı uygulamaların bir dökümü çıkarıldığında görülecektir ki darbeler ülkemizin yüz karasıdır. Darbeler ve onların ardındaki ruhu anlamadan bugün yaşadığımız sorunlara çözüm yolları geliştirmemizde mümkün olmaz. Zira darbeler çözüme giden yolu tıkamaktan başka bir sonuç doğurmamıştır "diyen Erdoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı: 
 
"Ülkemizde en ufak bir suç emaresi soruşturulurken darbe yapanların soruşturma dışı kalmaması gerekir. Cumhuriyet dönemindeki bütün darbeler bir yargı sürecinden geçmelidir. Darbe öncesi yaşanan bütün karanlık tertipler deşifre edilmelidir. Bu vesile Malatya Mazlumder Şubesi olarak ülkemizin bir daha darbe süreçleriyle yara almamasını diliyor, aydınlık yarınlara birlikte yol almayı, kardeşliğimizi yaralayan bütün vahim hadiselerin son bulmasını umut ediyoruz." 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız