SON DAKİKA
SON DEPREMLER

28 Şubat 1941.. Hitler'in Mektubu ve İnönü'nün Cevabı

0
Güncellendi - 2021-03-01 02:02:26
28 Şubat 1941.. Hitler'in Mektubu ve İnönü'nün Cevabı
A- A+ PAYLAŞ

İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya Devlet Başkanı Adolf Hitler, 28 Şubat 1941 tarihinde Büyükelçi Von Papen aracılığıyla Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye bir mektup gönderdi. O sırada Avrupa’yı kasıp kavuran Alman orduları Fransa dahil kıtanın büyük kısmını işgal etmiş ve Romanya’dan geçerek Balkanlar’a doğru ilerlemişti. Türkiye, bir işgal ihtimaline karşı Trakya’da çok yoğun savunma önlemleri almıştı. Türk Genelkurmayı, İstanbul’un boşaltılması dahil her türlü senaryoyu masaya yatırmıştı.

Bu hazırlıkları takip eden Hitler, gönderdiği mektupta “Sizin ülkenize saldırmayacağım,” şeklinde sözlü bir güvence veriyor, ancak bu güvencenin arkasına bir de gözdağı ekliyordu: “Türk hükümeti bizi bu tutumumuzu değiştirmeye mecbur edecek önlemler almaya yönelmezse…”

Hitler’in bu mektubuna İsmet İnönü’nün 12 Mart 1941’de verdiği yanıt da aynı nazik üslupla Türkiye’nin Almanya aleyhine bir tutum içinde olmadığını belirtiyor ve aşağı yukarı aynı ifadelerle bir gözdağı içeriyordu: “Alman hükümeti, Türk hükümetini, bu tutumunu değiştirmeye mecbur edecek önlemler almaya yönelmediği sürece…”

Alman araştırmacı Lothar Krecker, Türk-Alman ilişkilerini inceleyen bir araştırmasında bu mektuplaşma için özetle şu yorumu yapmıştı:

“O sıralarda kudretinin zirvesinde olan Hitler, bu gibi sözlere nadiren muhatap olmuştur. Bu olaydan sonra, Türkiye ile ilişkilerinde daha dikkatli olma gereğini hissetmiştir.”

ismetinonu.org.tr

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

2 yorum yapılmış

  • murat (3 yıl önce)
    büyüksün paşam büyüksün İsmet paşa m.....
    0
    0
    Yanıtla
  • mehmet yavuz (3 yıl önce)
    Devletler birbirlerinin güçlerini bilirler. Mektup gücün göstergesi olabilir mi? Mektupta diplomatik bir dil olması gerekiyor, hepsi bu. Buradan kahramanlık çıkarmaya çalışmanın anlamı yok, ihtiyaç da yok. Çünkü olup bitenler ortada, sadece görmek gerekiyor.
    0
    0
    Yanıtla