Büyük Taarruzun zaferle sonuçlanmasının 85inci yıldönümü olan 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü, Perşembe günü Malatyada da törenlerle kutlanacak.
TÖRENLER..
Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü dolayısıyla ilk tören 08.30da Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilecek. Anıta çelenk sunulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde göndere bayrak çekilmesiyle buradaki tören tamamlanacak.
09.00- 09.45 arasında Orduevi Kokteyl Salonunda tebrik töreni gerçekleştirilecek.
Resmi geçit töreni ise İnönü Kapalı Çarşısı önünde gerçekleştirilecek ve saat 10.00da başlayacak. Geçit töreni dolayısıyla, 08.00den itibaren tören bitinceye kadar İnönü ve Atatürk Caddeleri ile bazı bağlantı yolları trafiğe kapatılacak.
MESAJLAR..
Zafer Bayramı ve Silahlı Kuvvetler Günü dolayısıyla Belediye Başkanı Cemal Akın bir mesaj yayınladı ve şöyle dedi:
Ağustos ayı, Türk milleti için bir zafer ayıdır. Yüce milletimiz; Malazgirt, Kosova ve Mohaç gibi zaferleri hep bu ayda kazanmıştır. Bu zaferlerin en sonuncusu Mustafa Kemal Atatürk komutanlığında, 30 Ağustos 1922'de kazanılan şanlı zaferdir. Bu zafer şehit kanlarıyla sulanmış bin yıllık vatanımıza göz dikenlere verilmiş onurlu bir cevaptır.
Başkomutan Atatürk önderliğinde verilen bu cevap, hürriyetimize kast etme ve şanlı bayrağımıza el uzatma düşüncesi içinde olanları yıldıran bir zaferdir. O gün sadece düşman mağlup edilmemiş, tam bağımsızlık ve millî hâkimiyet anlayışıyla ilelebet yaşayacak Türkiye Cumhuriyetinin temelleri de atılmıştır.
Milletimizin, tüm imkansızlıklara rağmen milli mücadelesini kazanarak bağımsızlığına sahip çıktığı ve Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atıldığı 30 Ağustos Zaferi, tarih sayfasındaki yerini; İnancın zafere dönüştüğü kahramanlık örneği ve bağımsızlık mücadelesi olarak almıştır.
Milletimizin ebediyen bağımsızlığını sürdürmesi için, bu toprakları kanlarıyla sulayan vatan evlatlarına layık olmanın inancı ve gayreti ile tüm halkımızın 30 Ağustos Zafer Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum.
Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemirin mesajı da şöyle:
85 yıl önce emperyalizme karşı kazanılan Bedeli 13 bin şehit ve 35 bin gazi olan Türk Büyük Taarruzu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temellerinin atılmasının başlangıcıdır. Bitti sanılan ve mirasının paylaşılmasına kalkışılan Türk Ulusunun yaşamaya hakkı ve yeteneği olduğu dünyaya kabul ettirilmiştir.
30 Ağustos 1922 bir bakıma Türkiye'nin kurtuluş ve kaderlerini kanları pahasına değiştirdikleri gündür. Büyük Taarruz, Türk Ulusu ve onun askerine top yekûn bir savaşta silah ve donanımdan önce inancın ve yurtseverliğin daha önemli olduğunu öğretmiştir. Türk Ulusunun kendine güven duygusunu yükseltmiş, ulusal güç ve yeteneğin yeniden canlanmasını sağlamıştır.
Mustafa Kemal Paşanın dediği gibi Büyük Taarruzun her muharebesi askerlik sanatı harikasıdır. Çünkü her muharebe iyi düşünülmüş, planlanmış ve uygulanmıştır. Muharebeleri yöneten Subayların hepsi komutanlık kabiliyetlerini ve yiğitliklerini bu muharebelerde ispatlamışlardır. Büyük Taarruz Türk Ulusunun özgürlük ve bağımsızlığının ölümsüz anıtıdır.
Mustafa Kemal Paşa ve Türk halkı, dünyanın en haklı savaşını kazandılar. Çünkü haklıydılar! Sonra savaşlarda şehit düşmeyenler de vakti saati geldi, öldüler. Bir, bilemediniz iki kuşak sonra onların neler çektikleri, neler yaptıkları ve bu topraklara neler verdikleri unutuldu, ya da unutturuldu.
Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden sonra her şey Türk için Türk'e göre ve Türk tarafından düsturu terk edilmiş ve kademe, kademe ilelebet payidar olacağına yemin ettiğimiz Cumhuriyetimiz daha yumuşak geçişler ile Sevr şartları ile karşı karsıya bırakılmıştır.
Bayramlar kuru, kuruya laf olsun diye kutlamak için çıkmamıştır. Bugünlere piyango çekilisinden çıkan büyük ikramiye ile değil bin bir fedakârlık ile nasıl geldiğimizi hatırlatmak ve binlerce yıllık Türk tarihinin yükünü omuzlarımızda hissederek sorumluluklarımızı hatırlatmak için kutlanır.
Acaba o günlerde verilen bağımsızlık savaşı, bu gün, dünyanın en haklı savaşını kazananların torunlarının umurunda mı? Umurlarındaysa, neden Türkiye uluslararası anamalcı ekonomik kuşatmalarla ve küresel sosyalizasyonlarla teslim olmuş durumdadır? Umurlarında değilse, umursayanlar onların umursamaz tutumlarını endişeyle karşılıyorlar mı? Bu gün Türk Ulusunun karşı karşıya kaldığı en büyük tehlike yozlaşma, ayrışma ve umutsuzluktur. Oysa çözüm, kurtuluştan sonra yaratılan Büyük Türk Devriminden vazgeçmeyi söz konusu etmeden, Mustafa Kemal Atatürkün düşünce sistemine, onun uygulamalarına ve T.C. Anayasasının değiştirilemeyecek maddelerindeki temel hükümlere inanmaktır.
Bağımsızlık kazanılır ama durmaz, devam eder, devam etmelidir. Bağımsızlığı devam ettirmek için onu kazandığınız an ki gücü ve aynı inancı devam ettirmek gereklidir.
Büyük Taarruzunun seksen beşinci yıldönümünde Başta Büyük Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Gazi ve şehitlerimizi binlerce şükran, minnet duyguları içerisinde rahmetle anıyor, yüceliklerinin önünde saygıyla eğiliyoruz.