Malatya'da yaşayan 70 yaşındaki emekli esnaf Kenan Durgun, yaklaşık 30 yıldır "o canlar bize emanet" dediği kuşlar için saray, kedi ve köpekler için de konak görünümlü yuvalar yapıyor.
Malatya'da yaklaşık 45 yıl manifaturacılık yapan Durgun, çocukluğundan bu yana boş zamanlarında yaptığı kuş yuvalarını kentin çeşitli bölgelerine bıraktı.
Emekli olduktan sonra da evinin bahçesine atölye kurarak kuş yuvası yapmayı sürdüren Durgun, burada hiçbir teknik yardım almadan kendi imkanlarıyla yaptığı ilk kuş yuvasını da evinin duvarına astı.
Kuşların yuvayı doldurduklarını görünce mutlu olan Durgun, daha sonra çeşitli şekillerde kuş yuvaları yapmaya başladı. Tasarımlarını kendisinin yaptığı kuş yuvalarının yanı sıra kedi ve köpekler için de kulübe üreten Durgun, bugüne kadar hayvanlar için yaklaşık 3 bin yuva yaptı.
Kuşlar için saray, cami, şato görünümünde 13 katlı ve 150-200 odalı, kedi ve köpekler için de konak görünümlü yuvalar üreten Durgun, hiçbir maddi beklentisi olmadan yaptığı yuvaları, kendi imkanlarıyla hem kentteki hem de Türkiye'nin çeşitli şehirlerindeki belediyelere gönderiyor.
- "Her taraf betonlaştı, kuşların yaşama şansı kalmadı"
Durgun, soğuk kış günlerinde özellikle beton binalar arasında kalan kuşlar başta olmak üzere kedi ve köpeklere sığınacakları yuvalar yaparak yararlı olmaya çalıştığını söyledi.
Yaklaşık 30 yıldır kuşlara yuva yaptığını belirten Durgun, ilk zamanlarda yaptığı 6-8-12 odalı yuvaları geliştirerek son zamanlarda büyük, çok katlı ve odalı, saray, cami ve şato şeklinde yuvalar yapmaya başladığını ifade etti.
Durgun, kuş yuvası yapmanın çocukluğundan bu yana hobisi olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Biz çocukken toprak evlerde yaşardık. Kuşlar da yuva yapmak için toprak evlerin uygun yerlerini gagalarıyla oyup orada yaşarlardı. Şimdi her taraf betonlaştı, kuşların yaşama şansı kalmadı. Ayrıca ben çocukluğumdan bu yana tahta ve ağaçla uğraşmayı çok seviyorum. Yaptığım yuvalardan da güzel şeyler çıkınca daha da zevk alıyorum. Yaptığım kuş evlerinin tamamı hizmet veriyor. Yuvaları insanlara tanıtmak için bedava dağıttım, Türkiye'nin çeşitli illerine gönderdim."
- "Gücümün yettiği kadar uğraşıyorum"
Kuş yuvalarını Adana, İstanbul, Kayseri, Konya, Eskişehir, İzmir, Samsun gibi büyükşehirlerin belediye başkalarına hediye olarak gönderdiğini söyleyen Durgun, "Kolilerin içerisine mektup da yazıyorum. Bunlar 2-3 yere asılır da insanlara örnek olabilir miyim diye, gücümün yettiği kadar uğraşıyorum." dedi.
Devlet büyüklerine de yaptığı kuş yuvalarından gönderdiğini aktaran Durgun, bunu sürdüreceğini kaydetti.
Durgun, el emeği göz nuru cami şeklindeki yuvaların yapımının yaklaşık bir hafta sürdüğünü vurgulayarak, "Yuvaların her santimetresinde el işçiliğim vardır. Ayrıca yuvaları en az 100 yıl dayanıklı olmasını planlayarak yapıyorum." diye konuştu.
- "Artık yolun sonundayım"
Herhangi bir beklentisinin olmadığını belirten Durgun, şunları kaydetti:
"Bu dünya sadece bizim değil. Biz kendi çocuğumuzu kanadımız altına alıyoruz. Dışarıda kediler, köpekler, kuşlar üşüyor mu, barınacak yerleri var mı? Kuşların yaşadığı ağaçlar kesiliyor, onlara yaşam şansı vermiyoruz. Buna birisinin öncülük etmesi gerekiyor. Benim gibi başkaları da çıkıp yapsa daha güzel olur. Her şey parayla olmuyor. O canlar bize emanet. Benim gücüm nereye kadar? Artık yolun sonundayım. İstiyorum ki toprağın altına girdiğimde 'Allah razı olsun, bu bize güzel örnekler bıraktı, biz niye bunu devam ettirmeyelim' diyen birileri çıksın, bunu bekliyorum. Yoksa benim herhangi bir beklentim yok. Bundan sonra Allah ömür verdiği sürece bu işi devam ettireceğim. Önce sadece kuşlar için yuva yapıyordum şimdi kedi ve köpekler için de yapıyorum."
Kuş yuvalarını görenlerin kendisini merak edip ziyarete geldiğini kaydeden Durgun, özellikle sosyal medya kullanıcılarından yoğun tebrik ve teşekkür telefonları aldığını söyledi.
Yaptığı yuvaları, daha önce çeşitli bölgelere astığını anlatan Durgun, artık yaşlanması nedeniyle yaptıklarını sadece hediye verdiğini sözlerine ekledi.
AA