Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Malatya Şubesi, Akçadağ Sultansuyu Harası’nda bulunan ve 350 yaşında olduğu belirlenen çınar ağacının anıt ağaç olarak tescil edilerek koruma altına alınması için başvuruda bulunduğu öğrenildi. Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından başvurunun değerlendirildiği ve yakın bir zamanda sonuçlandırılacağı kaydedildi.
Orman İşletme Müdürlüğü yetkililerinin yaptığı çalışma sonucunda 350 yaşında olduğu tespit edilen söz konusu çınarın koruma altına alınması için geçtiğimiz günlerde bir çalışma başlatan Mimarlar Odası Malatya Şube Başkanlığı, çınarın kimliği, özellikleri, kültürel miras açısından önemi ve anıt ağaç kapsamına alınmasının gerekçelerini anlatan bir dosya hazırladı.
Sultansuyu Harası’nın kurulmasına vesile olan ulu çınar
Mimarlar Odası Malatya Şubesi Başkanlığı, anıt ağaç adayı çınara ait dosyaya çınara ait tarihsel bir öykü de ekledi.
Sultansuyu Harası’ndaki çınarın anıt ağaç olarak koruma altına alınmasını talep eden dosyada ulu çınarın kısa öyküsü şöyle yer aldı:
“Sözlü tarih araştırmalarından elde ettiğimiz çok değerli verilerden biri de Sultansuyu Harası ile ilgilidir. Malatya’nın önemli akarsularından olan ve Selçukludan bu yana sultanlara atfedilen Sultansuyu Çayı, Akçadağ sınırlarından geçerek Fırat’a karışan ve kıyısında binlerce yıldır tarım yapılan bir akarsudur. Sultan suyunun kıyısında da yüzlerce yıldır etrafını koca dalları ile gölgeleyen ulu bir çınar bulunmaktadır. Bu çınarın, Sultansuyu Harası’nın buraya inşa edilmesinde pek bilinmeyen, ancak önemli bir rolü vardır. Sultan Abdülhamit, Hamidiye Alayları’nı kurduktan sonra ordunun cins Arap atlarına olan ihtiyacı bir hayli artmış ve bunun üzerine Miralay Rahmi Bey bölgede bir inceleme yapmıştır. Miralay Rahmi Bey Sultan Abdülhamit’e bir rapor hazırlar. Bu raporda Akçadağ ovasından, Sultansuyu Çayı’ndan, etrafındaki münbit arazilerden ve bir de çayın kenarındaki ulu bir çınardan bahseder. Raporu inceleyen Sultan Abdulhamit, Miralay Rahmi Bey’i çağırır ve raporunu takdir eden sözlerden sonra, haranın bu ulu çınar etrafında kurulması talimatını verir. Bu talimat üzerine, Sultansuyu Harası, 1865 yılında, ‘Çiftlikat-u Humayun’ adı ile kurulur ve ordunun binek atı, keçe, yapağı ve benzer ihtiyaçlarını karşılamak üzere görevlendirilir.”
Mimarlar Odası Malatya Şubesi Başkanlığı’nın, çınarın anıt ağaç olarak tescil edilmesi ve korumaya alınması yönündeki talebini içeren dosyasının, nihai kararı vereceği belirtilen Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nda incelemeye alındığı kaydedildi.
Anıt ağaç nedir?
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun 05.11.1999 tarih ve 666 numaralı kararında anıt ağaç, “ Tabiat yapısı, ölçüleri ve diğer özellikleri bakımından anıtsal nitelikler kazanmış bulunan ağaçlar” şeklinde tarif ediliyor.
Anıt ağacın bilimsel tarifi
Geçtiğimiz yıllarda Battalgazi Meslek Yüksekokulu’nda düzenlenen bir seminerle Türkiye ve Malatya’nın anıt ağaçlar varlığına ilişkin bilgi veren Battalgazi MYO Öğretim Görevlisi Sıddık Doğan, anıt ağacın bilimsel literatürdeki tarifini, “Anıt ağaçların bilimsel tanımı ‘’Yaş, çap ve boy itibariyle kendi türünün alışılmış ölçüleri üzerinde boyutlara sahip olan yöre folklorunda, kültür ve tarihinde özel yeri bulunan, geçmiş ile günümüz, günümüz ile gelecek arasında iletişim sağlayabilecek uzunlukta doğal ömre sahip olan ağaçlar anıt ağaçlardır” tanımıyla açıklamıştı.
“Anıt ağaçlar kuşaklar arası bağ kurabilecek uzunlukta bir geçmişe sahiptir”
Battalgazi MYO Öğretim Görevlisi Sıddık Doğan, anıt ağaçların kriterlerini “Bir ağacı anıt yapan özelliklerin başında fiziksel boyutlar gelmektedir. Özellikle çap ve boy gibi doğrudan göze hitap eden boyutlar önemlidir. Anıt ağaçların kuşaklar arasında bağ kurabilecek uzunlukta doğal ömre sahip olması da zorunludur. Salt bu zorunluluk nedeniyle kavak, söğüt, kızılağaç gibi ağaçlar ne denli hacimli ve görkemli olursa olsunlar anıt sayılamazlar” diye anlatmıştı.
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com