Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nin (MTÜ) 2018- 2022 yılları arasında rektörlüğü görevinde bulunan, yasadışı uygulamalar, usulsüzlük, nedensiz zenginleşme, personele mobbing vz. iddialarıyla gündeme gelen Aysun Bay'ın (Karabulut), hakkında çıkan yazı ve haberler üzerine malatyahaber.com'a 2021 yılında açtığı davadaki tazminat talebi reddedildi.
Rektör olduğu dönemde Ercan Karabulut ile evli olan ve kocasını da üniversitenin tüm işlerine karıştırdığı, hatta fiilen rektörlüğü kocasının yaptığı iddialarıyla da sık sık gündeme gelen Aysun Bay (Karabulut), hakkında malatyahaber.com'da çıkan yazılar üzerine, Kasım 2021'de mahkemeye başvurarak 100 bin TL'lik tazminat davası açmıştı.
malatyahaber.com'un YANITI..
4 yıl süren davada Eski rektörün iddia ve taleplerine karşın, malatyahaber.com Avukatı Eralp Yalvaç, mahkemeye sunduğu yanıtlarda "Davacı ile ilgili yapılan haberler davacının bir devlet üniversitesinde ''rektör'' olması ve bu görev ve yetkisini hukuk dışı iş ve işlemler içinusulsüz kullandığına dair kuvvetli iddiaların haberleştirilmesinden ibaret olduğunu, davacı rektörlük görevine atandıktan sonra, kendisine en çok desteğin malatyahaber.com tarafından verildiğini, ancak bir süre sonra Aysun Bay Karabulut, rektörlük görevini yürütme yöntemi, yasa ve yönetmelik tanımaması, keyfi uygulamaları, zamanının büyük bölümünü rektörü olduğu üniversitede değil Ankara’da ailesinin yanında geçirmesi, bunun yerine üniversitede değişik etki ve yöntemlerle (liyakatsiz görevlendirmeler dahil) tam kontrol altına aldığı personel aracılığıyla işlem yapması vb., hiç bir resmi görevi olmayan eşinin üniversitenin tüm iş ve işlemlerine müdahil olması gibi hususlarun ilişkilerin normal olduğu dönemde bizzat malatyahaber.com’un yöneticileri ve yazarları tarafından müteaddit defalar sözlü, sonra da kimi haber ve yorumlar yazılmak suretiyle uyarıldığını ancak bunların dikkate alınmadığını,malatyahaber.com’a yakın gördüğü, bazısı üniversite personeli olan birçok kişi üzerinde ağır mobbing ve baskı uygulamaya başladığını, bu konuda YÖK' e şikayette de bulunulduğunu, yapılan haberlerin basın ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu, somut olayda davaya konu haber içeriğinin;
Malatya'da bulunan ve devlet üniversitesi olan Turgut Özal Üniversitesi'nin rektörü olan davacının, üniversiteyi yönetirken göstermiş olduğu tutum ve tavrının, yönetim anlayışının, keyfi davranışlarının eleştirilmesi ve içinde yaşadığı halkın bilinçlenmesi amacıyla kaleme alındığını, davacının üstlendiği rektörlük görevi dikkate alındığında; kamuoyunu yakından ilgilendiren bir kişi olduğu, kamusal görevinin bulunması nedeniyle de özel alanının daha dar olduğu, bu nedenle gazetede yer alan haberin sayın mahkemenizce daha geniş kapsamlı yorumlanması gerektiğini, davacının daha önce dava konusu haberile ilgili malatya 3.Sulh Ceza Hakimliğine 2021/1321 d.iş dosyası ile 10.11.2021 tarihinde başvurduğunuancak talebin ve itirazların reddedildiğini, haber içeriklerinin doğru olduğunu, görevde bulunduğu 3,5 yıl içinde 4 genel sekreter değiştirdiği, daire başkanlarını 3 ayda ya da 6 ayda bir değiştirdiğini, şeflerin, memurların, hatta sıradan işçilerinin görev yerlerini aylık ya da haftalık olarak değiştirdiğini, 3 yıl içinde 10 rektör yardımcısı atayıp, görevden aldığını, söz konusu hususların ilgili kurumlardan celp edilecek olan belgeler ile de teyit edileceğini, dava konusu haberlerin hukuka uygunluk kriterlerine haiz olduğunu, haberlerin gerçek olduğunu, YÖK'ün 2019 ve 2020 yılında davacı Aysun Bay Karabulut'un rektörlüğünü yaptığı Malatya Turgut Özal Üniversitesi hakkında hazırladığı İzleme ve Değerlendirme Raporları, davacının tam anlamıyla başarısız bir yönetici olduğunu ispat eden Devletin Resmi belgeleri niteliğinde olduğunu,
hem 2019 hem de 2020 yılında, yani davacının görev süresinin 2. ve 3. yılında Malatya Turgut Özal Üniversitesi başarı kirterlerinin % 60'ından fazlasından başarısız olarak bu kriterlerden 0 (sıfır) aldığını, dava konusu haberlerin güncel ve yayınlanmasında kamu yararı olduğunu, konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık bulunduğunu,dava dilekçesinde her ne kadar fotoğrafının izinsiz kullanıldığını belirtilmişse de fotoğrafın davacının eşi tarafından bizzat çekildiği ve sosyal medyaya yüklenmek suretiyle paylaşıldığı hususu sabit olup hukuka aykırı şekilde çekilen bir fotoğraf bulunmadığını, davacının manevi tazminat talebinin yerinde olmadığına ilişkin beyanları geçerli olmak kaydıyla mahkemenizce aksi kanaatte olunması halinde işbu kere talep edilen manevi tazminat miktarı fahiş olduğunu" belirterek talebin reddini istemişti.
malatyahaber.com'un talebi üzerine, Yükseköğretim Kurumu'ndan (YÖK), Aysun Bay Karabulut'la ilgili şikayet ve soruşturmalar hakkında bili istenilmesinin ardından, YÖK tarafından dönemin rektörü hakkında çok sayıda şikayeti, iddiayı içeren 16 soruşturma dosyası mahkemeye gönderildi.
VE ESKİ REKTÖRÜN TALEBİNE RED KARARI..
Malatya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, 4 yıl süren yargılama sonucu davayı sonuçlandırdı ve eski rektörün tazminat talebini reddetti.
Malatya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, "..Davaya konu edilen haberlerin davacının rektör olarak görev yaptığı üniversite ile ilgili YÖK tarafından Malatya Turgut Özal Üniversitesi hakkında hazırladığı belirtilen İzleme ve Değerlendirme Raporları, davacı hakkında başlatılan disiplin ve ceza soruşturmalarına dayanak vakıaların yine haberlere konu edilerek, çarpıcı başlık, ifade ve yorumlarda bulunulduğu, davaya konu haberlerin basın özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gerektiği, haberlerin kamunun bilgilendirilmesi amacı taşıdığı, yayınlanmasında toplumsal ilgi ve kamu yararı bulunduğu,bahsi geçen rapor, disiplin soruşturmaları ve ceza soruşturmalarına konu olan eylemler haberleştirilirken kullanılan ''bir acizliğin profili''''normal ve kurumsal akla sahip yönetici olunmadığı'', "medeni ve kurumsal akılla hareket edilmediği'', ''kalite yönetimi teorisi ile zerre ilişkisi olmadığını gösteren aciz bir tavır'', ''trol'' olarak nitelendirilen bazı basın mensuplarıyla ''haşır neşir'' olmak, ''Malatya'nın bir üniversitesini yönettiğini zanneden bir rektör profili'', ''acizliğin profili'', ''tam bir çürüme hâli ve yönettiğini iddia ettiği kurumu çürütme örneği''
''MTÜ, ''Karı-Kocanın Üniversitesi'' mi?!''''özel bir kreş-aile çiftliği'ne dönüştürmüş görünüyor'', ''yönetici öğüten değirmen",''yönetememe krizi'', ''Karı-koca yönetimi'',''Bilim ve eğitim hariç her şeyle ilgilenmek'',''Rektör yardımcısı, dekan, daire başkanı ve şube müdürü değiştirmeyi de hobi ve kişisel tatmin aracı haline getirmek'','' MTÜ'nün Malatya ve Türkiye için değil, bir aileye hizmet etmesi'',''Rektörlüğü 8 yılı dolu dolu geçirilmesi gereken bir sorumluluk olarak değil, ele geçirilmiş bir ganimet olarak algılamak'', '' Rektörlüğün elindeki yetkilerini bireysel ve grupsal çıkarlara malzeme etmek konusunda pervasız tavır sergilemek'' şeklindeki ifadeler bakımından gazetecilerin bir dereceye kadar abartma hakkına sahip bulunmaları, basının okuyucunun dikkatini habere çekmek amacı ile çarpıcı başlık ve ifadeler kullanmasının bir gazetecilik tekniği olması ve haber içeriğindeki bir kısım bilgilerin ayrıntı niteliğinde bulunması karşısında; özne- biçim arasındaki dengenin bozulduğundan da söz edilemeyeceği, basın ve ifade özgürlüğü sınırlarının aşılmadığı" değerlendirmesi yapıldı.
Kararın gerekçesinde ayrıca, "..Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında davacı hakkında haberde ortaya konulan iddialara yönelik ( mobbing, usulsüz atama, görevden alma, hukuka aykırı görev yeri değişikliği vs) 2021, 2022, 2023 ve 2024 yıllarında YÖK tarafından başlatılan birçok disiplin soruşturması bulunduğu ve söz konusu soruşturmalar kapsamında YÖK Denetleme Kurulu üyeleri tarafından yirmiye yakın inceleme raporu düzenlendiği, yine davacı hakkında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ''Görevi Kötüye Kullanma'' suçlaması ile 2024/11992 sayılı soruşturma başlatıldığı ve iddianame düzenlenerek dava açıldığı, yargılamanın halen Malatya 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 2024/223 Esas sayılı dosyası ile devam ettiği,
davaya konu edilen haberlerin davacının rektör olarak görev yaptığı üniversite ile ilgili YÖK tarafından Malatya Turgut Özal Üniversitesi hakkında hazırladığı belirtilen İzleme ve Değerlendirme Raporları, davacı hakkında başlatılan disiplin ve ceza soruşturmalarına dayanak vakıaların yine haberlere konu edilerek, çarpıcı başlık, ifade ve yorumlarda bulunulduğu, davaya konu haberlerin basın özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gerektiği, haberlerin kamunun bilgilendirilmesi amacı taşıdığı, yayınlanmasında toplumsal ilgi ve kamu yararı bulunduğu,bahsi geçen rapor, disiplin soruşturmaları ve ceza soruşturmalarına konu olan eylemler haberleştirilirken kullanılan ''bir acizliğin profili''''normal ve kurumsal akla sahip yönetici olunmadığı'', "medeni ve kurumsal akılla hareket edilmediği'', ''kalite yönetimi teorisi ile zerre ilişkisi olmadığını gösteren aciz bir tavır'', ''trol'' olarak nitelendirilen bazı basın mensuplarıyla ''haşır neşir'' olmak,
''Malatya'nın bir üniversitesini yönettiğini zanneden bir rektör profili'', ''acizliğin profili'', ''tam bir çürüme hâli ve yönettiğini iddia ettiği kurumu çürütme örneği''''MTÜ, ''Karı-Kocanın Üniversitesi'' mi?!''''özel bir kreş-aile çiftliği'ne dönüştürmüş görünüyor'', ''yönetici öğüten değirmen",''yönetememe krizi'', ''Karı-koca yönetimi'',''Bilim ve eğitim hariç her şeyle ilgilenmek'',''Rektör yardımcısı, dekan, daire başkanı ve şube müdürü değiştirmeyi de hobi ve kişisel tatmin aracı haline getirmek'','' MTÜ'nün Malatya ve Türkiye için değil, bir aileye hizmet etmesi'',''Rektörlüğü 8 yılı dolu dolu geçirilmesi gereken bir sorumluluk olarak değil, ele geçirilmiş bir ganimet olarak algılamak'', '' Rektörlüğün elindeki yetkilerini bireysel ve grupsal çıkarlara malzeme etmek konusunda pervasız tavır sergilemek'' şeklindeki ifadeler bakımından gazetecilerin bir dereceye kadar abartma hakkına sahip bulunmaları, basının okuyucunun dikkatini habere çekmek amacı ile çarpıcı başlık ve ifadeler kullanmasının bir gazetecilik tekniği olması ve haber içeriğindeki bir kısım bilgilerin ayrıntı niteliğinde bulunması karşısında; özne- biçim arasındaki dengenin bozulduğundan da söz edilemeyeceği, basın ve ifade özgürlüğü sınırlarının aşılmadığı, davacı yararına manevi tazminat ödetilmesi koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak.. reddine" denildi.
malatyahaber.com





