Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İnönü Üniversitesi İlahiyat Camisi ve İslami İlimler Kütüphanesinin açılışında yaptığı konuşmada, mübarek cuma gününde bu güzel caminin bahçesinde, gölgesinde olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'na güzel bir dua koyduğunu ve bunun da "Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli, değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli, bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli." olduğunu ifade eden Erbaş, bu yılın İstiklal Marşı, Mehmet Akif Ersoy Yılı olduğunu anımsatarak, milli şairi rahmetle andı, "İnşallah ebediyen minarelerimizden ezanlarımız okunur, susmaz, bayrağımız ebediyen bu topraklardan inmez." dedi.
Erbaş, camilerin ırk, renk, zengin-fakir demeden bütün statüleri, sınıfları sıfırlayan bir özelliği olduğunu, İnönü Üniversitesinde de bütün Türkiye'den ve yurt dışından öğrencilerin olduğunu, bu caminin herkesi kuşatacağını söyledi.
- 30 civarında üniversitede camiler tamamlanmak üzere
Erbaş, artık bütün üniversitelerde camilerin yükseldiğini, 30 civarında üniversitede tamamlanmak üzere olan camilerin bulunduğunu anlatan Erbaş, göreve geldikten sonra İnönü Üniversitesindeki caminin temelini attıklarını, Tunceli Munzur, Edirne, Bandırma, Yalova ve daha birçok üniversitede de atılan temellerin yükseldiğini kaydetti.
Erbaş, "Camia üniversitenin Arapça karşılığıdır. Camiatül Ezher, Camiatül İslam, Camiatül Ümmül Kur'an, duymuşsunuzdur. Üniversite demek. Ne kadar yakın birbirine, yani o kadar yakışıyor birbirlerine, isim olarak da yakışıyor, fiziksel olarak da yakışıyor. Üniversitelerimizin içinde camilerimizi gördüğümüz zaman şöyle bir sıcaklık yüreğimize iniyor, elhamdülillah. Onun yokluğunu da çok çektik. 40 yıl camisiz üniversiteler oldu memlekette. Ama şimdi elhamdülillah biz geçmişi, geçmişin sıkıntılarını konuşmak bize bir fayda vermez, bugüne bakalım, geleceğe bakalım, inşallah istikbale bakalım." diye konuştu.
Bu camide binlerce öğrencinin, hocaların eline kitap alıp bir köşeye oturacağını ve kitap müzakeresi yapacağını, bütün camilerin bu yönünün öne çıkmasını istediklerini vurgulayan Erbaş, şu değerlendirmede bulundu:
"O yüzden cami dersleri faaliyetini başlattık. Şu anda ülkemizde 90 bin camide derslerimiz, tabii salgın öncesi epeyce bir artmıştı sayı ama şu an salgın nedeniyle camilerimizde yapamıyoruz ama dijital ortamlardan bu dersleri yapmaya çalışıyoruz. Ayasofya Camimizde Kur'an-ı Kerim dersi, fıkıh, ilmihal, akait, tefsir derslerimiz şu anda bile yürüyor. Zaten Ayasofya'yı malumunuz salgın ortamında açtık. O dersleri koyduk. İstanbul'daki pek çok camimizde, selatin camilerimizde bu dersler devam ediyor. Bu yönünü öne çıkarmaya çalışıyoruz. Ben imamlarımıza diyorum ki sizin muallimlik vazifeniz, yani öğretmenlik, öğreticilik vasfınız camide namaz kıldırmak vasfınızın önüne geçmeli. Çünkü Allah Resulu efendimiz 'Ben muallim olarak gönderildim' buyurdu. Ve getirdiği kitap Kur'an-ı Kerim onun en büyük mucizesidir. İlk inen surenin ilk ayetlerine baktığınız zaman okumayı emrediyor, kalemden bahsediyor, öğrenmekten, öğretmekten bahsediyor. Kur'an-ı Kerim'in nüzul sırasına göre ikinci inen suresi Kalem suresi. Ne kadar anlamlı değil mi? Bu memleketin çocuklarının elinden kitabın ve kalemin düşmemesi lazım. Çünkü medeniyetimizin temelinin dayandığı Kur'an'ın 2 suresinin birincisi 'oku' diye başlıyor, ikincisi de 'kaleme ve kalemin yazdıklarına yemin olsun' diye başlıyor. Biz medeniyet olarak kaleme, kitaba, okumaya, kütüphaneye önem verdiğimiz sürece hep yükselmişiz."
Avrupa'nın bugün fen bilimlerinde kullandığı bazı kavramları analiz edildiğinde mutlaka bir İslam alimine kadar geldiğini dile getiren Erbaş, şöyle devam etti:
"11. yüzyılı bütün dünya Biruni yılı olarak kabul ediyor. Yani ilim tarihimizi her üniversitemizde belki de her bölümde ders olarak okumamız lazım. Bir müddet ben de rektörlük yaptım malumunuzdur. O zaman şöyle bir planlama yapmış idik. Yani her fakülteden hocaların ders teklifi ile bir ders havuzu oluşturalım. Bu ders havuzundan öğrenciler istediği dersi seçsin. Tıp Fakültesinden bir öğrenci İlahiyat Fakültesinden Kur'an-ı Kerim dersini seçebilirsin ya da kendisine çok yakın bulduğu bir dersi seçebilsin. İlahiyat Fakültesinden bir öğrenci Hukuk Fakültesinden bir ders seçebilsin gibi. İnşallah bu şekilde interdisipliner metot ile bizim de ilim geleneğimizde yani farklı branşların arasına kalın duvarlar örmeden farklı alanlarda öğrencileri bilgi sahibi yapmaya yönelik bir metottur bu metot."
- 3 katlı cami
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay da 3 katlı caminin alt katının İslami İlimler Kütüphanesi olduğunu, camiye Diyanet İşleri Başkanlığının yanı sıra yurdun pek çok yerinden hayırsever iş insanlarının destek sağladığını söyledi.
Kızılay, Selçuklu ahşap oyma sanatının da kullanıldığı caminin Türkiye'de kubbe açıklığı ile sayılı camilerden olduğunu ifade etti.
Vali Vekili Mustafa Şahin, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karaman, AKP Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci de selamlama konuşması yaptı.
Açılışın ardından Erbaş ve katılımcılar, kütüphaneyi gezdi.
Erbaş daha sonra açılışını yaptığı camide cuma namazını kıldırdı ve hutbeyi irat etti.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİ ZİYARET
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Malatya Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Ziyarete AKP MKYK üyesi ve Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci ile İl Müftüsü Veysel Işıldar da yer aldı. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ı Malatya’da görmekten ve ağırlamaktan gurur duyduğunu ifade etti.
Başkan Gürkan, Prof. Dr. Erbaş’a Malatya tarihi hakkında kısa bilgiler aktarırken, şehrin geçmişi ile geleceği arasında bağlantılar kurarak, hizmet vebali taşıdıklarını söyledi. Gürkan, “Malatya’yı tarif ederken, ‘İnsanlık medeniyetinin başladığı, Anadolu’yu Anayurt Yapan Destan Şehir’ diye tarif ediyoruz. Medeniyet unsurunun ve yerleşik hayatın başlaması, saray devletinin oluşması, gümrükleme işlemleri, muhasebe işlemlerinin yapılması ilk olarak Malatya’da zuhur etmiştir. Anadolu’nun kapıları 1071 yılında Malazgirt Savaşı ile açıldığı tarih kitaplarında söylenmekte. Oysa Malatya sancağı bundan 400 yıl önce Anadolu’nun fetih sürecini başlatmıştır. Battalgaziler, Hüseyin Gaziler, Anadolu’nun fetih sürecini başlatmışlardır. Battalgazi’nin amcası Sivas Gürün’de, Battalgazi’nin babası Ankara Kalesi fethinde şehit olmuştur. Battalgazi de Eskişehir’de şehit olmuştur. Bu anlamda Malatya insanlık tarihi acısından önemli bir merkezdir. Malatya 718 mahallesi, 820 bin nüfusu ve 13 ilçesiyle Anadolu’da güzide bir il durumundadır. Geçmiş dönemlerde onlar kahramanlık destanları yazdılar. Özellikle Selçuklu döneminde burası Mevlana, Sadrettin Konevi’nin müderrislik yaptığı Şahabe-i Kübra Medresesi de buradadır. Bu zatlarda ilim destanları yazdılar. Bizde atalarımızın izinden giderek hizmet destanları yapma gibi bir sorumluluğumuz ve yükümlülüğümüz vardır. Ekonomik anlamda da Malatya kayısısı biz güneşin altın yumurtası olarak tarif ediyoruz.
Belediyemiz şu anda Cumhurbaşkanımız ve Hükümetimizin destekleriyle hakikaten Türkiye’de parlayan bir belediye durumundadır. Türkiye’de en fazla yatırım yapan belediye hüviyetinde. İnşallah bu hizmetler vatandaşlarımızın refah seviyesini yükselmesine vesile olacaktır. Temennimiz ve dileğimiz odur ki bütün şehirlerimizde güzelliklerin bu şekilde devam etmesi. Tekrar sizleri Malatya’da ağırlamaktan büyük onur duyduğumu belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Malatya tanıtımından dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’a teşekkür eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise yaptığı konuşmada, “Malatya hakikaten bizim çok önemli şehirlerimizden birisi, kadim şehirlerimizden. Sayın Başkanımız medeniyetin ilk kurulduğu yerlerden biri olduğunu söyledi. Tabi ki insanlık ve medeniyet ilimle, irfanla, eğitimle, bilgiyle o medeniyete sahip oluyor. Çocukluğumdan beri benim zihnimde Malatya bu yönleriyle yer etmiştir. Okuyan insanlarının sayısının çok oluşuyla mütefekkir insanlarıyla zihnimde yer etmiştir. Sayın Belediye Başkanımızın büyük katkılarıyla Malatya’nın zirveye tırmandığını görüyorum. Bugün üniversitemizi gezmiş olmaktan ve cami açılışını yapmaktan büyük memnuniyet duydum. Camimizin altında yapılan İslami İlimler Kütüphanesi öğrencilerimize büyük katkı sağlayacaktır. Rabbim bütün üniversitelerimize, bütün şehirlerimize böyle güzellikler yaşamayı nasip etsin. Sayın Belediye Başkanımıza nazik karşılamasından ve aydınlatıcı Malatya tanıtımından dolayı çok teşekkür ediyorum. Kendisine başarılar diliyorum. Biz biliyoruz ki; Peygamber Efendimizin ifadesiyle ‘Ümmetimin efendisi onlara hizmet edenlerdir’ bu ruhla Sayın Belediye Başkanımızın ve Malatya’mızın değerli yöneticilerinin çalıştıklarını bilmiş olmaktan dolayı Cenab-ı Hakka hamd ediyorum. Rabbim Yar ve yardımcının olsun, insanlara hizmet etme yolunda önünüzdeki her türlü zorluğu kolaylaştırsın, problemleri çözüme ulaştırsın” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’a Kayısı ve Esma-ül Hüsna hediye etti.