- "DSİ SUYU VERDİ DE BEN Mİ İÇTİM!": Bir grup çiftçi Derme Sulama Birliği’ni bastı. Arbedenin de yaşandığı olay nedeniyle çok sayıda polis bölgede güvenlik önlemi aldı.
Eskimalatya’da kayısı bahçeleri bulunan çiftçiler, bahçelerini uzun bir süreden beri sulayamama nedeniyle yaşadıkları sulama suyu sıkıntısı nedeniyle yaklaşık 50-60 kişilik bir grup halinde önce DSİ Şubesine gittiler. Ancak çiftçiler buradan Derme Sulama Birliği’ne yönlendirildiler. Çiftçiler; Eski Şire Pazarı’nda daha önce Ticaret Borsası olarak kullanılan binada faaliyet gösteren Derme Sulama Birliği’ni bastılar.
Derme Sulama Birliği’ndeki görevliler ile çiftçiler arasında arbede yaşanması üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi ile çevik kuvvet polisi yönlendirildi. Polisin araya girmesi üzerine grup arasında bazı muhtar ve çiftçiler Derme Sulama Birliği Başkanı Abdullah Polat ile görüşerek, sorun ve sıkıntılarını anlattılar.
-“Çat Barajı’ndaki su ile ihtiyaca cevap veremeyiz”
Derme Sulama Birliği Başkanı Abdullah Polat, yaşanan olay sonrasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada; “Bugün hiç hoşumuza gitmeyen bir olayla karşılaştık. Aslında biz bu olayı hak etmiş bir kurum değiliz. Biz kurum olarak Türkiye genelinde parmakla sayılan bir kurumuz. Ne yazık ki bu yıl bir taraftan suyumuz olmadı, bir taraftan da DSİ’deki bazı yetkililer bizi kendilerine rakip görürcesine üzerimize gelmeye başladılar. Bunu yaparken sanki barajdaki suyu biz biriktireceğiz zannediyorlar. Sizin bilmeniz gereken şu; bizim sulama birlikleri olarak bizim görevimiz DSİ’nin bize vermiş olduğu suyu çiftçiye ulaştırmak. Bu yıl Şubat ayında barajımızda olan suyun oranı 23 milyon metreküp. Biz 23 milyon metreküp su ile bütün çiftçileri memnun etmeye çalışıyoruz. Ama siz de biliyorsunuz ki 23 milyon metreküp su ile bu kadar alanın sulanması mümkün değil.” dedi.
-“Sıkıntı olacağını ta Şubat ayında söyledik…”
Polat şunları söyledi:
“Biz bu sorunun olacağını ta Şubat ayından beri Malatya’daki bütün yetkililere söyledik. Ama ne hazindirki tüm yetkililer suçsuz görünürken, basın ve DSİ’deki bazı art niyetli arkadaşlar bizi suçlu olarak seçtiler. Suçlu olarak seçen bu insanlar bugünde çiftçileri üzerimize saldırtıyorlar. Ben sizin huzurunuzda yine söylüyorum; DSİ su biriktirdi, bana verdide, ben çiftçiye ulaştırmadım mı? Ben geçen yıl Çat Barajı’nda su oranı olarak yüzde 5’i bıraktım, yüzde 5 bizim tabirimizle 15 milyon metreküp su. Fakat Şubat ayına geldiğimiz zaman Çat Barajı’ndaki suyun 60 santimetre aşağı düştüğünü söylediler. Bunun sebebini ne basın, ne yetkililer araştırmadan üzerimize geliyorlar. Ben size adres veriyorum; Çat Barajı’nın bu hale gelişinin gitsinler Çat Köyünün muhtarına sorsunlar, gitsinler çat Köyündeki Ramazan dayıya sorsunlar. DSİ Başmühendisinin niye burayı tamir etmediğini kendileri görsünler. İstemiş olduğumuz yeni denetim raporu kesinleşsin; o zaman çat Barajı’nı kim bu hale getirmiş, niçin bu hale getirmiş, neden bu kadar Derme Sulama Birliği’nin üzerine varıyorlar, o zaman hepiniz çok güzel bir şekilde göreceksiniz.
-“ Benim hiç ihtiyacım yok, hemen bırakıp gidebilirim.”
Derme Sulama Birliği ile ilgili kamuoyuna yansıyan iddialar ile ilgili olarak da konuşan Abdullah Polat, “Ben Derme Sulama Birliğini borçlu olarak aldım, bugün borçsuz bir kurum haline getirdim. Türkiye’de sayılı kurumlar arasında Derme Sulama Birliği var. Bugün bile çiftçide, Malatyalı yetkililerde, DSİ istemezse de, benim hiç ihtiyacım yok, hemen bırakıp gidebilirim. Ben yine söylüyorum, benim hangi konuda hırsızlığım varsa, buyurun söyleyin, benim hangi konuda yolsuzluğum varsa buyurun söyleyin. Ben 57 defa Ankara’ya gitmişim; evet 57 defa Ankara’ya gittim. 57 defa Ankara’ya gittiğimi İl Başkanı da biliyor, milletvekilleri de biliyor, yaptığım işlerde ortada. Hesapları blokeli olan bir kurumun hesaplarını temize çıkartmak için 15’kez defa gittim, F.. şirketine olan borçlarını halletmek için 10 defa gittim, 690 bin TL olan parasını 190 bin TL’ye düşürdüm. D… şirketinin hesaplarını halletmek için yine 10 defa gittim. Bunların hiç birini sormadan kendi yolda bulduğu adamlarla tutanak tutarak beni suçlamaya çalışan insanların ifadesiyle sizin yaptığınız iş büyük bir vebaldir. Hiç kimseye kırgın değilim. Ben bugün yine söylüyorum; Derme Sulama Birliği olarak veremeyeceğimiz tek kuruşluk hesabımız yok. Hiçbir yanlışımızda yok.” İfadelerini ileri sürdü.
-“DSİ suyu verdi de, ben o suyu içtim mi?”
Sorunun Çat Barajı’ndaki su seviyesinin çok düşük seviyede olmasından kaynaklandığını belirten Polat şöyle devam etti; “Olabilir, yağış yağmadı, olmadı. Bunu hepimiz biliyoruz. Her sene 50-60 milyon metreküp su baraja girerken, bu yıl baraja giren su 23 milyon metreküp. 23 milyon metreküp su ile benim tutup da 170 bin dönümlük alanı sulamam mümkün değil. Yetkililere söylüyorum; ben bu konuyu bakanıma da söyledim, Öznur hanıma da söyledim, milletvekillerine de söyledim, bölge müdürüne de söylerdim, genel müdüre de dilekçem var. Su yok. Bunun çaresini DSİ buldu da, bana su verdi de, Demirel’in tabiriyle ben o suyu içtim mi? Vermediler. Verirseler bende getirip, Karabağ’a, Alibaba’ya kavuştururum.”
“HES’e su verilerek, çiftçiye su verilmedi” şeklindeki iddiaya ise Polat, “HES’in ne zaman çalıştığı, çalışmaya başladığı, gidin kendilerinden sorun. HES, biz barajı açtığımız zaman çalışmaya başlar. Biz kapağı kaldırmadan HES çalışmaz. Ayrıca biz DSİ’nin müsaadesi olmadan kapağı indirmek, bindirmek onların görevi.” dedi.
-"Ağaçlarımızı kesiyoruz"
Çiftçilerden Mehmet Akif Şeker, “Karabağlar Mahallesi mağdurlarından biriyim. Bizim bölgeden Kuzey Çevre yolu geçiyor. Oradan devlet yol geçirecek yol geçerken ağaç her zaman daha kıymetli ve bedeli yüklüdür. Burada yapılan bir söylentiye göre de orayı kurutarak yolu rahat geçirebilmek. Kuzey Çevre yolu üzerinin tamamı su sorunu yaşıyor. Biz artık bunu da düşünüyorum.” dedi.
Çiftçilerden Nihat Balta ise, “Olmayan suya para veriyoruz fatura ödüyoruz üç aydır derdimizi kimseye anlatamadık. Buraya geliyoruz neredeyse dayak yiyoruz küfür işitiyoruz bunları Allah'a havale ediyorum” derken, Ramazan Balta ise “DSİ derdimize derman bulamıyor. 3 aydır derdimizi anlayan yok.” dedi.
Çiftçilerden Mehmet Olgun ise, 160 adet ağacını kestiğini belirterek, “Bahçemi sulayamadım, yüreğim yandı. 160 ağacımı kestirdim. Malatya’da 5 metre kazınca su çıkıyor, Malatya’nın suyu çok ama biz susuzluktan bahçemizdeki ağaçları kesiyoruz” dedi.
Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com