SON DAKİKA
SON DEPREMLER

AKP'nin Üniversite Politikası O Rapora Göre 'Tehdit'

0
Güncellendi - 2017-05-30 21:22:45
AKP'nin Üniversite Politikası O Rapora Göre 'Tehdit'
A- A+ PAYLAŞ

  • İnönü Üniversitesi'nin 2017- 2021 Stratejik Planı'nda "muhalefet eleştirisi gibi" maddeler...

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP hükümetinin 15 yıllık icraatları kapsamında eğitim alanında yürüttüğü ve önem verdiği çalışmalarının başında her ilde bir üniversite kurulması gelirken, İnönü Üniversitesi tarafından hazırlanan 2017-2021 yıllarını kapsayan Stratejik Planda, hükümetin övündüğü bu icraat, tehditlerden biri olarak yer aldı.

Özellikle hükümet son 15 yılda eğitim sisteminde birçok değişikliğe giderken, İnönü Üniversitesi için hazırlanan Stratejik Planda, ‘Ortaöğretimdeki eğitim kalitesinin istenilen düzeyde olmaması’ ve ‘Öğrenci kalitesinin yıldan yıla düşmesi’ kurum için tehdit olarak değerlendirilen diğer önemli unsurlar oldu.

Prof. Dr. Ahmet Kızılay’ın geçtiğimiz Temmuz ayında İnönü Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının ardından başkanlığını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdülkadir Baharçiçek’in yaptığı, Prof. Dr. İbrahim Türkmen, Prof. Dr. Hakan Erkuş, Prof. Dr. Neslihan Durak, Prof. Dr. Mahmut Durmuş, Prof. Dr. Hasan Arapgirlioğlu, Prof. Dr. Hakan Parlakpınar, Doç. Dr. Süleyman Nihat Şad, Doç. Dr. Aydın Usta, Doç.Dr. Bünyamin Akdemir, Yrd. Doç. Dr. Cemal Koyunoğlu, Yrd. Doç. Dr. Hulusi Binbaşıoğlu, ile Birol Kılıçaslan, Demet Özdemir ve Feramuz Karaca'dan oluşan komisyon tarafından üniversitenin 2017-2021 yıllarını kapsayan Stratejik Planı hazırlandı.

Söz konusu Stratejik Plan'da, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’nin çok önem verdiği ülke genelindeki üniversite sayısının artmasının İnönü Üniversitesi için neden ve nasıl bir tehdit olduğuna ilişkin herhangi bir detay yer almadı.

Stratejik Planda, İnönü Üniversitesi’nin Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar, karşılaştığı veya karşılaşabileceği tehditler (GZFT) sıralandı.

SWOT analizinin ‘Tehditler’ bölümünde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eğitime yaptıkları yatırımın başarı göstergeleri arasında ilk sıralara koydukları ‘Her ile üniversite kurduk’ açıklamaları ile büyük önem verdiği bu durum, İnönü Üniversitesi için tehditlerden biri olarak sıralandı.

Özellikle son 15 yılda eğitim politikaları kapsamında ilk ve ortaöğretim ile sınav sisteminde birçok değişikliğe gidilirken, yine stratejik planının ‘Tehditler’ bölümünde eğitim politikasının bir eleştirisi olarak nitelendirilebilecek şekilde ‘Ortaöğretimdeki eğitim kalitesinin istenilen düzeyde olmaması’ ve 6. Maddedeki ‘Öğrenci kalitesinin yıldan yıla düşmesi’ gibi durumlar da üniversite bir tehdit olarak değerlendirildi. Söz konusu bu maddelerde üniversite öncesi eğitim kurumlarında eğitim kalitesinin yetersizliğine dikkat çekildi.

‘Teknolojide dışa bağımlılığın devam etmesi’ bir başka tehdit unsuru olarak belirtilirken, Stratejik Plan'daki tehditler şöyle sıralandı:

“3.9.4 Tehditler

1. Ortaöğretimdeki eğitim kalitesinin istenilen düzeyde olmaması

2. Ödüllendirme sistemi mevzuatının eksik/yetersiz olması

3. Bölgemizde olan savaşlar nedeniyle oluşabilecek ekonomik krizler

4. Teknolojide dışa bağımlılığın devam etmesi

5. Ülke genelinde üniversite sayılarının artması

6. Öğrenci kalitesinin yıldan yıla düşmesi

7. Bazı bölümlerde öğretim üyesi eksikliği

8. Lisansüstü öğrenci sayısının yetersiz olması

9. Öğretim üyelerinin özlük haklarının ekonomik büyümeye paralel artmaması

9. İş bulamama nedeni ile öğrencilerin gelecek kaygısı taşımaları.”

Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

15 yorum yapılmış

  • eser (7 yıl önce)
    Üniversite koltuğunu korumaya bakmış, 4 yılda atılacak somut bir adım göremedim! Suçu öğrencilere ve özlük haklarına dayandırmış, hele o teknoloji eksikliği diyor ya! Sen ne iş yapıyorsun? Diye sorarlar adama..
    0
    0
    Yanıtla
  • Sen de düşünceni yaz ki ne kadar anlamışsın planı veya okudun mu gerçekten bilelim.. .benim yaptığım iş bazı at gözlüğü takmış insanları, örümcek bağlamış beyinleri ve para, koltuk, menfaat ateşiyle bir yerlere yaranmaya çalışan insanları ifşa etmek.
    0
    0
    Yanıtla
  • Serhat (7 yıl önce)
    Ferhat beyin yorumunu okuyunca, OECD tarafından yönetilen PISA araştırma, test ve değerlendirmelerinde, Türkiye’nin son yıllarda, “kendi ana dilinde okuduğunu anlama” kategorisinde, 64 ülke arasında neden 50 ila 37’nci sıralar arasında gidip geldiği anlaşılır bir hal alıyor. Bir yandan haberde yazılan her hususun doğru olduğunu onaylayacaksınız, diğer yandan, habere “algı operasyonu” ithamında bulunacaksınız, bununla da yetinmeyip, haberi yazan gazeteciyi, “çıkarcılıkla ve kaostan nemalanmakla” suçlayacaksınız. Kafa karışıklığı tavan yapmış. Oysa, bu kadar zihin bulanıklığına, bu kadar kafa karışıklığına gerek yok. Haber son derece objektif ve basit bir gerçekliğe dayanıyor: İnönü Üniversitesi’nin hazırladığı stratejik plandaki SWOT analizin tehditler başlığı altındaki maddeleri çarpıtılmadan, ekleme-çıkarma yapmadan, olduğu gibi aktarılmış. Ve zeki insanların yapması gerekeni yaparak, olaylar arasında bağlantı kurulmuş. Bu tehdit maddelerinin AK PARTİ Hükümeti'nin ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü bir şekilde savunduğu eğitim ve üniversite politikalarını tehdit olarak kabul ettiği gösterilmiş. Gazeteci, haberinde, İnönü Üniversitesi’nin tehdit olarak saydığı maddelerin, doğruluğu ya da yanlışlığı yolunda tek kelimelik yorum bile yapmamış. O ayrı bir tartışma konusu çünkü. Diğer yandan, Stratejik Plan süreci konusunda ders vermeye kalkışmak, ama bunu da yapamamak. Bir üniversite, bir yıl sonra sona erecek yani artık anlamını yitirecek bir Kalkınma Planını kendine tek rehber edinerek 2021 hedeflerini belirliyorsa, günün değil, saatin değil, dakikanın bile çok önemli bilimsel gelişmeleri doğurduğu bir teknolojik hız dünyasında yaya kalır ve daha çook habere konu olur diye düşünüyorum.
    0
    0
    Yanıtla
  • Zeki Çakıroğlu (7 yıl önce)
    Ben bu raporu 1 hafta önce ilk kamuoyuna duyurulduğunda okudum. Maalesef hiç bir somut adım planlanmıyor. Rektör belediye açılışlarında sanki koltuğunu korumaya çalışan bir müdür gibi geziyor boy gösteriyor Sadece yalan çıkmazsa onkoloji hastanesi yapılacak o da zaten kim rektör olursa olsun yapılacaktı. Ama karaciğer hastanesi gibi içi boş olacak orası ayrı. Çünkü bina yapıyoruz ancak içinde çalışacak görevliler için kadro vermiyoruz. Bu yüzden karaciğer hastanesinin yataklarının bile yaklaşık yarısı kullanılamıyor çünkü hemşire yok Habere gelince, yzınlanlarda bir yanlışlık yok. Ülkemizde maalesef her gelen MEB bakanı bir eğitim sistemi değiştiriyor. Oturmuş bir sistemimiz yok. Böyle bir ortamda zaten yavrularımızın iyi yetişmesi beklenemez.
    0
    0
    Yanıtla
  • ferhat (7 yıl önce)
    Habercilikte son nokta. Hükümete ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da adını kullanarak algı operasyonu yapma ve çamur at izi kalsın stratejisi. İşi bilenler kahkahalarla gülüyorlar. Biraz dikkatli okunduğunda Hükümetin 10. Kalkınma Planına paralel giden amaç ve hedeflerden oluşmuş bir plan olduğunu görürler. Sizce Ortaöğretimdeki eğitim kalitesinin istenilen düzeyde mi? Öyleyse neden her sene başında öğretmen, okul seçme arayışına giriyorsunuz? Neden teslimiyet yok? “Öğrenci kalitesinin yıldan yıla düşmesi” yönüne gelince, Öyle değil mi? Hadi eğitimci değilsiniz diyelim, hiç mi youtubee gibi kanallarda öğrencilerin tavır ve davranışlarını gösteren öğretmene şaka videolarını görmüyorsunuz? Neden bütün üniversitelerin mezunları hemen iş bulamıyor da genelde ODTÜ, İTÜ gibi üniversite mezularına daha fazla şans kapıları açılıyor? Üniversite sayısının artmasına gelince; sizce her ilde/ilçede/semtte bir üniversitenin açılmasının ne faydası var? Müthiş insan gücü yetiştiriyoruz da dünyadaki talebe mi yetişemiyoruz? Ha, bu arada bir dip not. Stratejik Planlar Kalkınma Bakanlığı kontrol edip tavsiye yazısı yazdıktan sonra onaylanır. Yukarıda da söylediğim gibi, “çamur at, izi kalsın” stratejisi artık çok banal ve klişe. Vazgeçin artık. Şimdi ben Sayın Güler Hazar ın araştırma yapmadan direk taarruz eder gibi yazısına bakarak tüm Malatyahaber yazarlarına bunlardan yazar olmaz, bunlar çıkarcı ve kaostan nemalanmayı bilen insanlar diyebilir miyim? Al sana çamur. Etik mi peki? Ahlaki mi? Not: Sayın yazar Milli Eğitim Bakanlığının 2015-2019 Stratejik Planını inceledi mi acaba? Onun swot analizine ve amaç/hedeflerine bakmasını tavsiye ediyorum. Hadi şimdi bir tane yazı da o plana yazsın. Hadi bekliyoruz.
    0
    0
    Yanıtla
  • Üniversite nin yaniklarindan bir facia cevap daha ne demis anlayan var mi? Aci boyledir derman arar.. saydigin universitelerin vizyonu ufkunu iyi biliyorum birde sen anlasan
    0
    0
    Yanıtla
  • keşke bilseydin. Keşke bildiğin şeyin gerçekleşmesi için canla başla çalışsaydın.
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet Yavuz (7 yıl önce)ferhat isimli kullanıcı yorumuna
    Ferhat bey, bu figan niye? Bir tek siz okur, siz anlarsınız. Eğitimci dediklerinin, akademisyen dediklerinin raporu ilkokul seviyesindeki çocuk aklında. "İnönü Üniversitesi dünya üniversitesi yapacağız" diyorlardı, meğer "Çocuk üniversitesi" yapacaklarmış...Boşuna ağlamayın, figan fesat koparmayın. Herkes yazılanları okuyor ve anlıyor.
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet bey, figan yok ortada. Üzüntü var. İnsanlarımızın üzerine ölü toprağı serilmiş gibi. Gayret yok, destek yok...Herkes bir rant peşinde. İnönü Üniversitesinin dünya üniversitesi olması için herkesin elini taşın altına koyması gerekmekte. Kolay mı bu işler? Hayal mi? Asla. Herkes elini taşın altına koysun seyredip görelim. Cenabı Allah nasip ederse 20 yıl içerisinde Üniversitenin nerelerde olacağına hep beraber şahit olalım. Fakat bizler eleştirmeden başka hiç bir şey yapmıyoruz. Ben basından sürekli eleştirel şeyler okuyacağıma artık toplumun tamamında bir silkinişe sebep olacak haberler bekliyorum. Kurumların ortak çalışması için o atmosferi sağlamalarını bekliyorum. Birbirine sıkı sıkıya kenetlenmiş bir kent imajı ortaya çıkarmalarını bekliyorum. Herkesin toplum yararına bir şeyler yapmasını bekliyorum. Çok mu şey istiyorum? Aylardan beri köstebek yuvası haline gelmiş kentin yöneticilerinin adabınca eleştirilmesini istiyorum. Nüfusumuzdaki dış göç artışının tartışılmasını istiyorum. Üniversitenin de eleştirilmesini istiyorum. Neden doğru dürüst projeler çıkmadığını da eleştirmek istiyorum. Ama bunları eleştirirken toplumunda gayretli olmasını istiyorum. Tetik mekanizmasının en önemli parçası basın değil mi? Düzgün eleştirsin istiyorum. Hepsi bu. Bu arada çocuk üniversitesi yıllardan beri var. Yeni bir proje değil. Ayrıyeten faydalı bir proje.40 yılı aşkın süredir var olan üniversite sizin tabirinizle ancak çocuk üniversitesi kurabiliyorsa, onlarca yeni üniversitenin açılmasından kim ne kadar kalite bekliyor çok merak ediyorum.
    0
    0
    Yanıtla
  • Bu yaziyi hangi facianin urunu yazmis tahmin ediyorum.. garibet tek kelime ile... yaziniz aklanma degil! Skandal... bu rapor sizin vizyonuzu anlatiyor mahlasa siginmak da cozum degil bunuda bil... ferhat ta mesele degil solmazçicek olamdiktan sonra
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet Yavuz (7 yıl önce)Taner isimli kullanıcı yorumuna
    Ben Ferhat adlı şahsa cevap yazısı yazdığım için çok ama çok özür diliyorum. Ben adama "İnönü Üniversitesini dünya üniversitesi yapmak isterken, çocuk üniversitesi yapacaklar" diyorum, o bana cevap vermiş, "Çocuk üniversitesi yıllardan beri var." Maalesef durum bu. Gülermisin, ağlarmısın.
    0
    0
    Yanıtla
  • Yerelli (7 yıl önce)
    Üniversite ve eğitim yani ehliyet ve liyakat konusu AK Partiyi ilgilendirmiyor. Kurumsal Kimlik ve ilkeli siyaset yerine tek kişi odaklı siyaset almış başını gidiyor. O çınar ağacının gölgesinde oturup dalını da kesen feodal ve zübük yapılanmalar teşkilata hakkim durumdalar. Katma değeri bulunmayan bu yapılanma bicimi için tek amaç dini vb. kavramları da kullanarak gölgede siyaset yapmak kestirimden rant elde etmektir. İnönü’nü Üniversitesinde ve diğer birçok üniversitede okuyan öğrenciler ile tüm akademisyen ve personeli arasında bir anket yapın Ak Partili oranın ne kadar düşük olduğunu göreceksiniz. Ak partinin istikbali için parlak olmayan bu durum bir zamanların Ana Vatan Partisini çağrıştırıyor. Özal rahmetli olunca parti de rahmetli olmuştu. Bu gün 20 yaşında olan gençlerden kaçı bu rahmetli partiyi biliyor! Bu durum hem demokraside ve hem de ekonomik sosyal ve siyasalda TÜRKİYEMİZİN kaybıdır. Ana vatan partisinin ölümü ve Ak Partinin doğumu arasındaki 10 yıl da ÜLKEMİZ hep kaybetmiştir. Bu acı reçete önümüzde gün gibi dururken hepimize büyük dersle-görevler düşüyor. Tabii ki başta kamu gücünü oluşturan bütün VATANSEVERLERE…
    0
    0
    Yanıtla
  • Abdulkadir ÇOLALK (7 yıl önce)
    Üniversite gibi bir kurumda araştırılarak cevaplanması gereken bu sorulara kafadan cevap verilirse durum bu olur. İşi bilmeyenler ancak bu kadar yapar.
    0
    0
    Yanıtla
  • Orhan Gündüz (7 yıl önce)
    Raporu okumada bir yanlış olduğunu düşünüyorum. Öncelikle rapor üniversitenin gelecek 4 yıllık yol haritası olarak görülmeli ve kendi iç dinamiklerine yönelik yazıldığı bilinmelidir. Şu açıklama ile raporda tehdit olarak ifade edilen husustan ne anlaşılması gerektiği daha kolay olacaktır. Emeğin yerine teknoloji yoğun üretim politikası geliştirmek emek için bir tehdittir. Ancak bu teknoloji kullanım politikasının yanlış olduğunu göstermez. Buradan emeğin çıkarması gereken bir sonuç var. O da madem böylesi bir tehdit var benim için ben de daha vasıflı hale gelirsem benden faydalanma düzeyi artacaktır. Böylelikle win win sonucu ortaya çıkacak. Raporu bir kez de bu bakışla incelemekte yarar. Selamlar
    0
    0
    Yanıtla
  • Orhan bey, siz yazdığınızdan bir şey anlayabildiniz mi? Bir siz okuduğunuzu anlıyorsunuz, bir sizler çok zekisiniz, herkes ahmak öyle mi? Rapor açık ve net ortada. Resmen iç dünyalarını ve emellerini rapor ile dışa vurmuşlar...
    0
    0
    Yanıtla