Malatya’da 18 Nisan 2007 tarihinde 1’i Alman 3 misyonerin öldürüldüğü ve kamuoyunda Zirve Yayınevi cinayetleri olarak bilinen olaya, mensubu oldukları Fetullahçı Silahlı Terör Örgütü'nün (FETÖ) nihai amacı ve hedefi doğrultusunda faaliyet yürütüp, olayla ilgisi olmayan ve büyük çoğunluğu jandarma personeli olan 13 kişiyi sahte ihbar mektupları ile olaya katarak yargılanmalarına ve 4 yıl cezaevinde kalmalarına neden olan FETÖ'cü 1’i tutuklu 4 sanığa 11 yıl ile 18 yıl arasında değişin hapis cezaları verilen davayla ilgili gerekçeli kararda örgütün mektup yöntemianlatıldı.
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Malatya eski İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Mehmet Ülger, Malatya eski İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Yarbay Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ruhi Abat, astsubay ve Uzman çavuş olmak üzere toplam 13 mağdurun yer aldığı dava Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde sona ermişti.
Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi örgütün Zirve Yayınevi cinayetleri davasında gizli tanık olarak kullandığı tutuklu sanık İlker Çınar’a iftira suçundan 3 yıl 4 ay, hürriyeti yoksun kılma suçundan 6 yıl 8 ay ve FETÖ örgütü adına suç ileme suçundan da 8 yıl 4 ay olmak üzere toplam 18 yıl 4 ay hapis cezası vermişti.
Örgütün jandarma mahrem imamları ve eski öğretmenler Özgür Birsel, Mehmet Ali Badak ve Örgüt mensubu eski uzman çavuş Adnan Dinçer’e iftira suçundan 2’şer yıl 9’ar ay, 10’ar gün, Hürriyeti yoksun kılma suçundan da 6’şar yıl 8’er ay olmak üzere toplam 11’er yıl 5’er ay hapis cezası verilmişti.
Örgütün sözde Diyarbakır Jandarma Bölge Sorumlusu olan Nihat Keskin’in dosyasını ise halen hakkında FETÖ suçundan yargılaması devam etmesi nedeniyle dava dosyasından ayrılmıştı.
Örgütün 'Amaca giden her yol mübah' anlayışı
Kararda, ceza alan sanıkların örgüt hiyerarşisine bağlı bir şekilde; “Örgütün emir ve talimatları sonrasında, fikir ve eylem birliği içerisinde aynı amaç doğrultusunda müştekilerin suçları işlemediklerini bildikleri halde müştekiler hakkında ihbar mektubu yazdırmak suretiyle soruşturma ve kovuşturma başlamasına neden olduklarının değerlendirildiği” şeklindeki tespite yer verildi.
Gerekçeli kararda, Zirve Yayın Evi cinayetlerinin işlenmesinden sonra mağdurlar aleyhine gönderilen sahte ihbar mektuplarının o dönem İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görev yapan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen Zekeriya Öz ile Cihan Kansız'a ulaştırılarak, imzasız bu mektuplarla soruşturma başlatıldığı da aktarıldı.
Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında örgütün ihbar mektupları çalışma yöntemi özetle şöyle anlatıldı:
"-Örgütün kendisine karşı olan-zarar verebilecek konumda olan yani örgüt tarafından hedef haline gelen ve örgütün karşısında engel olarak görülen kişilerin devlet kadrolarından eliminize edilerek örgütün kendi üyelerinin yerleştirilmeye çalışıldığı tespit edilmiştir.
-Sanık Özgür Birdal'ın beyanlarında da net bir şekilde anlaşıldığı üzere örgütün eliminize etmek istediği devlet kadrosunda yer alan kişilerin hakkında gerek idari ve gerek adli soruşturma başlatmak amacıyla sanki vatansever birisi tarafından yazılmış intibaı uyandıran ve başlangıcında genelde ''Sayın Komutanım, Sayım Savcım, Sayın Yetkili, Sayın Bakanım'' şeklinde ibarelerin yer aldığı ihbar mektuplarının gönderildiği tespit edilmiştir.
-Örgütün bu ihbar mektuplarını göndermesindeki amacının devletin kadrosuna sızmış örgüt elemanlarını daha iyi bir kadroya getirmek için onların karşısında ilgili kademeye girebilecek-örgüte karşı olan-zarar verebilecek kişiler hakkında gerek adli gerekse idari soruşturma yapılmasının sağlanarak bu kişilerin eliminize edilmesidir.
-Örgütün kendi elemanlarını devletin en üst kademesine yerleştirmek ve örgüte karşı olan-zarar verebilecek kişileri eliminize etmek için ''Amaç meşru ise amaca giden her yol meşrudur.'' anlayışının örgüt içerisinde benimsendiği ve amaçlarına giden en kötü yolun bile meşru olarak kabul edildiği görülmüştür.”
Örgütün jandarma sorumluları firarda
FETÖ Zirve Cinayetleri Kumpas dosyasında haklarında yakalama kararı bulunan FETÖ TSK imamı ve örgütün yayın organı Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Hamdullah Bayram Öztürk, sözde teknik işlerden sorumlu yardımcısı “Metin” kod isimli Rıdvan Akovalı, sözde Jandarma Genel Komutanlığı sorumlusu “Atilla” kod adlı Suat Yiğit, Deniz Civelek ve Nihat Özçelik yurtdışında firarda bulunuyor.
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Jandarma sorumluları olan ve örgütün yayın organı Zaman Gazetesi’nde genel yayın yönetmen yardımcısı olarak görev yapan dosyanın firari sanıkları Hamdullah Bayram Öztürk, Rıdvan Akovalı ve Suat Yiğit ile ilgili dosya ise Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine, yine FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Jandarma sorumlusu olan firari sanık Nihat Özçelik ve Deniz Civelek hakkındaki dosyada Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
malatyahaber.com