Malatya’da yaşayan Almanya doğumlu Nari Çoban, evlendikten sonra yerleştiği Türkiye’de Halk Eğitim Merkezleri’nde aldığı kurslar sonrası kendisine işyeri açtı. Kimi zaman çöpte bulduğu eski eşyaları dekoratif ürünlere dönüştüren Nari Çoban, “Benim amacım Sanat Sokağı’nda bir yer açmak. Kendi sanatımı orada sergileyip, kadınlarla birlikte çalışmak istiyorum” dedi.
26 yılını Almanya’da geçirdikten sonra Avusturya’da büyük bir spor firmasında görsel düzenleme üzerine bölge sorumlusu olarak çalışan Nari, 2007 yılında tatil için geldiği Türkiye’de eşiyle tanışıp, evlendi.
12 yıldır Türkiye’de yaşayan ve eşinin tayinin çıkması sonrası Van’a giden Nari, “Halk Eğitim’de kursa başladım. Orada farklı sanatların olduğunu öğrendim. Ahşap boyama tekniklerini öğrendim, daha önce bilmiyordum çünkü Almanya’da bir kursa gitmek için bayağı bir para veriyorsun. Devletin bu şekilde Türkiye’deki gibi verdiği bir kurs yoktu. Tezhip ve hat kurslarına gittim. Tezhip ve ahşap boyamada öğrendiğim tekniğini farklı ürünlerin üzerine uygulamaya başladım. O şekilde de değişik şeyler çıkmaya başladı. Buda daha çok ilgimi artırdı. Evimi süsledim, eşyaları ufak dokunuşlarla yeniledim. Arkadaş ve aile çevresinde ilgi oldu, onların evlerinde küçük dokunuşlar yaptım” dedi.
Malatya’nın Kuluncak ilçesine taşındıktan sonra keçe üzerine çalışmalara başladığını anlatan Nari, “Onun da kursunu görmüştüm. Keçe kumaşı, yünü var. Değişik tasarımlar çıkabiliyor. Buda bende her defasında farklı bir mutluluk ve ilgi oluşturdu. Ondan sonrada devamını getirmek istedim. Hobi olarak başladım ama müşteri sayısı çoğaldı. Evde küçük bir şey yapabiliyordum ama mobilya gelmeye başlayınca atölye tutmayı düşündüm. Atölye tuttum ve çalışmalarımı sürdürüyorum” diye konuştu.
Nari, tek bir yoldan gitmediğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Her şeyden birazcık var. Hazırın üzerine boyama yapmıyorum. Kütük, kalas alırım istediğim ölçüde kestirip çalışmalar yapıyorum. Amacım yepyeni bir şeyler çıkartmak. Amacım bu işi öğretmek. Bilmediğim bir sanatla uğraştım. O yeteneğin bende olduğunu da bilmiyordum. İnsanlarda da yetenek var ama deneme ve fikir olmadığı için yapmıyorlar. Benim amacım Sanat Sokağı’nda bir yer açmak. Kendi sanatımı orada sergilemek istiyorum. Ev hanımları, kadınlarla birlikte çalışmak istiyorum.”
Yaptığı çalışmalarla ilgili kurs açacağını ifade eden Nari, “İlgi alanları neyse ona göre çalışmalar yapacağız. Küçük gruplarla çalışıp, o gruplara ayak uydurmaya çalışacağım. Ben deneyerek güzel şetler ortaya çıkarttım. Deneme fırsatını başkalarına da vermek için kurs açacağım. Küçük gruplarla daha verimli vakit geçirebiliriz. Ben tek tek kursa katılanlarla ilgilenmek istiyorum” dedi.
Nari, eskiyi yenileme fikrini Avrupa’da gördüğü ülkelerden aldığını kaydederek, “Orada bir şeyi atmak istediği çok fazla yok. Eskiyi alıp onu tekrar yenilerler, bir yere dekore ederler. Türkiye’de gördüğüm yeni bir şey alındığında eskisi çöpe atılıyor. Ben bunu kırmak istiyorum. En basiti atılan bir kapıdan masa yapabiliriz ya da duvara asılabilecek bir hale getirebiliriz. Bir şeyleri çöpe atmadan önce ‘Ben bununla farklı bir şeyler tasarlasam’ diye düşünebiliriz. Neneden, anneden kalma mobilya parçalarını dışarıda gördüğümde çok üzülüyorum. Onunla farklı tasarımlar yapıp, bambaşka şeyler çıkarabiliriz” diye konuştu.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com