ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, "Bir telsiz üretimiyle macerasına başlayan ASELSAN, bugün savunma sanayisinin, ordumuzun ihtiyaç duyduğu her alanda faaliyet gösteren ve yeni teknolojilere çok hızlı bir şekilde adapte olacak insan kaynağına sahip olan Türkiye savunma sanayisinin omurgası konumundadır" dedi.
Turgut Özal Üniversitesi tarafından düzenlenen 'Malatya Sanayisi ASELSAN'la Buluşuyor', 'Milli ve Yerli Teknolojiler-ASELSAN'ın yolculuğu' konulu kariyer ve marka sohbetine katılan Görgün, ASELSAN'ın Kıbrıs Barış Harekatı sonrası kurulduğunu anımsattı.
Görgün, ASELSAN'ın kuruluşundan itibaren aldığı her sorumluluğu, özellikle askeri elektronik alanında araştırma ve geliştirme fazından sahada kullanılabilir ürüne dönüştürmeyi başararak, her teslim ettiği üründen sonra güven kazanarak, yeni ürünleri üretme heyecanıyla büyüyen ve gelişen bir şirket olduğunu ifade etti.
Bir telsiz üretimiyle macerasına başlayan ASELSAN'ın bugün savunma sanayisinin, ordunun ihtiyaç duyduğu her alanda faaliyet gösteren bir şirket olduğunu kaydeden Görgün, "ASELSAN, yeni teknolojilere çok hızlı bir şekilde adapte olacak insan kaynağına sahip olan Türkiye savunma sanayisinin omurgası konumundadır" dedi.
Görgün, her türlü platform için haberleşme cihazı ürettiklerini ifade ederek, şunları söyledi: "Araç, sırt, el tipi deniz sistemleri, hava haberleşmesi için ve bunların taktik sahada koordinasyonlarını yapan, gelişmiş koordinasyon sistemlerini uygulayan ürünleri Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Sektör Başkanlığımız üretiyor. ASELSAN'ın en başarılı olduğu alanlardan bir tanesi bu. Birçok ülkeye ciddi anlamda ihracat yapıyoruz. İhracat yapmanın ötesinde sahip olduğumuz, bu alanda edindiğimiz bilgi birikimini teknoloji transferi yöntemiyle yetkililerin müsaade ettiği ölçüde transfer ederek, bilgi ekonomisi oluşturduğumuz faaliyet alanlarımızdan bir tanesi. Dünyanın her yerinde bu alanda faaliyet gösteren en kapsamlı kuruluşlarla teknolojik, ürün olarak rekabet edebilir durumdayız. Kalite ve fiyat olarak da, bunu gururla paylaşıyoruz."
ASELSAN'ın Stabilize Silah Sistemlerinde 20'ye yakın ülkeye silah ihraç eder durumda olduğunu kaydeden Görgün, "ASELSAN kendini ispatlamış, kanıtlamış, güvenilir ürünler teslim eden bir kurum. Özellikle kara ve deniz sistemleri için, tekerlekli ve zırhlı araçlar için ortamdan bağımsız olarak aracın veya platformun maruz kaldığı her türlü coğrafik engel veya şartlara rağmen hedefini tam isabet vurabilen Stabilize Silah Sistemleri, Savunma Sistem Teknolojileri Sektör Başkanlığımızda üretiliyor. Çok duyulan Altay tankının atış kontrol sistemleri bu sektör başkanlığımız gerçekleştiriyor. Çekili obüs atış kontrol sistemleri ASELSAN tarafından gerçekleştirildi. Yine fırtına atış kontrol sistemleri ASELSAN tarafından geliştirildi" diye konuştu.
Görgün, ASELSAN'ın yurt için ve yurt dışı yapılanmasıyla ilgili de bilgiler vererek, şunları kaydetti: "ASELSAN'ın Ankara'da 3 farklı yerleşkesi var. Buralarda sektörlerimizin üretimleri gerçekleşiyor. Sivas'ta ASELSAN'ın yüzde 50 ortaklığında faaliyet gösteren ayrı bir fabrikamız var. Bununla birlikte 11 farklı ülkede ya ortaklığımız ya iştirakimiz ya da ofisimiz var. ASELSAN bugün 64 ülkeye ihracat yapıyor."
ASELSAN'ın tüm gücünün çok kıymetli insan kaynağından geldiğini anlatan Görgün, "İyi yetişmiş, kendini adamış ve ihtiyaçları en hızlı şekilde karşılamak üzere fedakarca çalışan personelinden geliyor. ASELSAN personeli 7 bin 350'ye yaklaştı. Bunların 4 bin 500'e yakını AR-GE'de çalışıyor. ASELSAN'ın kendi içinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı 6 AR-GE merkezi var. Çalışanlarımızın yaklaşık yüzde 60'ından fazlası AR-GE çalışanı. Yine çalışanlarımızın yüzde 60'a yakını mühendis. ASELSAN, bir mühendislik ve AR-GE şirketi. Bu 6 AR-GE merkezinin yanında 8 farklı yerleşke de, üniversitede, teknoparkta faaliyet gösteren AR-GE merkezimiz var" dedi.
2018 yılı rakamlarıyla ilgili de bilgi veren Görgün, şunları kaydetti: "Vereceğim rakamlar 2018 Aralık rakamları, şuanda güncel olarak bu rakamların çok üzerindeyiz. Halka açık bir şirket olduğumuz için 3'er aylık dönemlerde bilançomuzu açıklıyoruz. Geçtiğimiz sene 1,8 milyar dolar ciro ile seneyi kapattık, bu sene Allah nasip ederse bunun çok üzerinde olacak. ASLESAN özellikle son bir yıldır ihracata çok önem veriyor. ASELSAN'ın ihracattaki payı yıl sonunda çok artmış olacak. Ama ASELSAN'ın ihracattaki payı kadar yurt içindeki ihtiyaçta arttığı için rakamsal olarak yükseliyor ama oransal olarak yine aynı seviyelerde olabilir. Lokal ihtiyacında uluslararası ihtiyaçtan daha fazla olduğunu ifade ederek, güncel rakamlarımızın daha iyi olduğunu söyleyebilirim. ASELSAN, faaliyet gösterdiği her alanda mutlaka ve mutlaka bir şekilde listede olan bir şirket. En son dünyada savunma ve havacılık alanında faaliyet gösteren 100 şirketi, Defense News Top 100 listeliyor. ASELSAN şuanda 52.sırada çok kısa sürede ilk 50 içinde olacak, daha ileri seviyelere de gelecek."
Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut ise programda yaptığı konuşmada, "Üniversite-Sanayi İşbirliği’nin temel amacı, üniversitedeki bilimsel potansiyelin, sanayiye aktarılarak ekonomik değere dönüşmesine katkıda bulunmak ve bölgedeki firmaları Ar-ge, inovasyon çalışmalarına yönlendirerek, üniversitedeki akademisyen ile sanayici arasında karşılıklı güvene dayalı, sürdürülebilir işbirliğini sağlamaktır" ifadelerini kullandı.
Karabulut, kapalı devre üniversite ve kapalı devre bilim insanı, artık günümüzün kabul etmediği sistemler olduğunu kaydederek, " Hem içinde bulunduğumuz topluma, hem de dünyaya açık olmalıyız. Üretmiş olduğumuz bilim öncelikle ülkemizin her kişisine ve her köşesine ulaşabilmeli. Üretmiş olduğumuzu bilimsel gelişimleri ve akademik sonuçları her zaman toplumumuzun her kesimi ile paylamaya hazırız. Bu bizim ülkemize ve bir ferdi olmaktan onur duygumuz milletimize karşı görevimizdir. Bu nedenle; her alanda üniversite-sanayi işbirliğini destekliyoruz. Malatya Turgut Özal Üniversitesi bu konuda samimidir, özgüvene sahiptir. 2018 Yılında dünyada savunma harcamaları 1.8 trilyon dolardır. Türkiye ise 19 milyar dolar ile bu pazarda iyi bir yerdedir ve gittikçe de daha iyi bir konuma gelmektedir. Cumhurbaşkanımızın bizzat himayesinde gittikçe büyüyen bu pazarda ülkemizin dışa bağımlılığı yüzde 80'lerden yüzde 30'lara inmiştir. 2023 yılında dışa bağımlılığın tamamen kalkması hedeflenmiştir" şeklinde konuştu.
Ferdi Durdu-Yeni Malatya Gazetesi / Malatyahaber.com
