Carlos Yarnoz imzalı analizde, "Türkiye, Avrupa'ya Thomas Jefferson'ın (ABD'nin eski başkanlarından) dediği gibi 'kırgın bir dostun en acımasız düşman olduğunu' gösteriyor." ifadesi yer aldı.
Analizde, resmi olmasa da Avrupa Birliği'nin (AB) her hafta 70 milyonluk Müslüman bir nüfusa sahip Türkiye'yi yerden yere vurmasının, Avrupa'nın güney sınırlarında korkuya yol açtığı ve Brüksel'in provoke ettiği öfkeyi yatıştıramadığı belirtildi.
Rusya ile yakınlaşma
Tehlike işaretlerinin açık olduğuna değinilen analizde, bunlardan birinin "eski Rus ve Osmanlı İmparatorlukları arasındaki çıkar ittifakı" olarak tanımlanan Rusya ve Türkiye arasındaki yakınlaşma olduğu vurgulandı. Türkiye'nin NATO'nun en güçlü ikinci ordusu olarak Rusya'dan S-400 almasının ardından Moskova ile nükleer santral anlaşması da imzaladığı hatırlatıldı.
Suriye ve Balkanlar
İkinci delilin ise Türkiye ve Rusya'nın üçüncü ortak olarak yanlarına İran'ı da alarak Suriye'deki savaşı Batı'nın çıkarlarına karşı kazanabileceği ifade edildi.
"Avrupa'nın arka bahçesi Balkanlar'daki" riskin de görünür olduğuna dikkat çekilen analizde, Türkiye'nin büyük bir Müslüman nüfusa bu bölgedeki nüfuzunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaretlerine paralel olarak arttığı belirtildi.
"Hayal kırıklığına uğrayan dost, düşman gibi görünmeye başlıyor"
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 6 mensubunun Kosova'dan Türkiye'ye getirilmesi ile 2 Yunan askerin tutuklanmasına da örnekler arasında yer verilen analizin sonunda şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"20 sene önce Türkiye'nin aday kabul edilmesi, Avrupa'nın İslam'la sınır hattının İstanbul, İran ya da Irak'la mı olması gerektiği tartışmalarına neden oldu. Londra hariç, büyük bir çoğunluk İstanbul'u tercih etti. Dönemin Hollandalı AB Komisyonu Üyesi Frits Bolkestein, 'Türkiye'nin içerde olmasıyla, Viyana'nın (1683'te Osmanlı İmparatorluğu'ndan) kurtuluşu boşa gider' diyecek kadar ileri gitti. AB'nin büyük bölümü, 'Eğer hayır dersek, Türkiye İslami bir ülke olur, İran'a yakınlaşır ve nükleer silah geliştirir' tahminde bulunan eski Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily gibi daha mantıklılar yerine bu tür şarkıları dinlemeyi tercih etti. Hayal kırıklığına uğrayan dost, düşman gibi görünmeye başlıyor. İspanya da o zaman uyarıda bulundu ancak kimse inanmak istemedi. Ta ki şimdiye kadar."
Madrid, AA