2005 yılında Danimarka gazetesi Jyllands-Posten tarafından yayınlanan ve Hz. Muhammet’le alay eden 12 karikatür, Müslüman ülkelerde tepkiye yol açmış ve düzenlenen protesto gösterilerinde 200’ün üzerinde kişi ölmüştü.
Batılı ülkelerin en önemli değerlerinden biri olan ifade özgürlüğünün sınırlarını test etmek isteyen dergilerin başında gelen Fransız karikatür dergisi Charlie Hebdo, 2006 yılında Danimarka gazetesinin tahrik edici karikatürlerini tekrar yayınladı.
Dergi 2011 yılında ise, sonradan “Şeriat Hebdo” adını verdiği sayısında Hz. Muhammed’in yanı sıra Roma Katolik Kilisesi’ndeki çocuk istismarı skandallarıyla da dalga geçen karikatürlere yer verdi.
“Şeriat Hebdo” sayısıyla İslam dünyasını yeniden ayağa kaldıran Fransız karikatür dergisinin Paris’teki binasına molotof kokteyli atıldı. Müslümanlar dergiyi ırkçılıkla suçladı.
Ancak ırkçılık suçlamasını reddeden Charlie Hebdo dergisi, Fransız yasaları tarafından güvence altına alınan ifade özgürlüğü ve laiklik ilkelerini izlediğini açıkladı.
Fransız karikatür dergisinin editörü Stephane Charbonnier üç yıl önce verdiği bir röportajda, Katolikler ile dalga geçen karikatürler yayınladıklarında kimsenin tepki vermediğini ancak Müslümanlar söz konusu olunca saldırıya uğradıklarını söyledi. “Bu yeni bir düzen ve biz bu düzene boyun eğmeyeceğiz” diyen Charbonnier, derginin Paris’teki ofisine yapılan son saldırıda hayatını kaybetti.
Bu arada karikatür tartışması sadece Danimarka ve Fransa’yla sınırlı kalmadı. Hz. Muhammed’i aşağılayan karikatürler çizen İsveçli Lars Vilks 2007 yılında suikast tehdidi almış ve 2010 yılında da Müslümanlar'ın saldırısına uğramıştı. Vilks basına verdiği röportajlarda, saldırıya uğrama ihtimaline karşı önlemler aldığını söylemişti.
12 kişinin ölümüyle sonuçlanan Paris saldırısının ardından, Jyllands-Posten gazetesi Kopenhag ve diğer kentlerdeki ofislerinde güvenlik önlemlerinin arttırıldığını açıkladı.