Kına gecesinde "faili meçhul" cinayete kurban giden Begüm'ün annesi ve babası Vatan'a konuştular.. Yeni iddialar ve kızının kına gecesinde cinayet işlenen eczacı Fezan Özyavuz'un sözleri, Vatan Gazetesi'nin 19 Eylül Pazartesi günkü sayısında "Begüm'ün ardından hayalete döndük.." başlıklı haberde yayınlandı.
Malatyaspor'lu eski futbolculardan Hasan Kartal ile Eczacı Nazan Kartal'ın tek çocukları olan Galatasaray Üniversitesi İktisat bölümü son sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Begüm, aile dostları olan Eczacı Zeki ve Fezan Özyavuz çiftinin avukat kızları Senem'in, Battalgazi ilçesi Adagören Köyü sınırlarında bulunan Özyavuz'lara ait bahçesinde 28 Ağustos gecesi yapılan kına gecesi sırasında başına isabet eden kurşunla vefat etmişti.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı ile Jandarma, aradan geçen sürede soruşturmayı sürdürürken şu ana kadar bir sonuca ulaşılamadı.
Ölümü Türkiye'nin gündemine oturan Begüm cinayetinin ardından Vatan Gazetesi muhabirleri Alper Uruş ve Burak Kara'nın Malatya'da, Kartal ve Özyavuz ailesi ile yaptıkları görüşmeye ilişkin haber şöyle:
...
Begüm'ün ardından iki hayalete döndük
Düğünde bir magandanın silahından çıkan kurşunla can veren Begüm Kartal'ın anne babası katile sesleniyor. "Hayalet gibi geziyoruz. Her gün 3-4 kez mezarına gidiyoruz. İki elimiz yakandadır senin! Gel adalete teslim ol..."
Türkiye Begüm Kartal'ı 23 gün önce tanıdı. Bir magandanın silahından çıkan kurşunlarla can veren gencecik, pırıl pırıl bir genç... Galatasaray Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisiydi Begüm. Yaşasaydı bugün Sorbonne Üniversitesi'nde tahsiline devam ediyor olacaktı ama Malatya'da ailesiyle gittiği düğün son günü oldu. Kartal ailesinin evindeydiz.
Anne Nazar Kartal günde üç sakinleştirici ile ayakta zor duruyor. O geceyi anlatırken yüzünü kaplayan acıyı tarife imkan yok: "Ben önce felç oldu zannettim. Oturduğu sandalyeden yere yığıldı. Fırladım kucakladım. Yavrumun boynu büküktü. Elimi attım ki her yeri kan içinde. 22 gündür gözümün önünde o görüntü. Şu günlerde yaşasaydı Fransa'ya gidecekti. Olmadı. Elimden aldılar hastaneye götürmek için. Ama o an öldüğünü ben anlamıştım. Yerimden kalkamadım. Dizlerim çözüldü. 'Beni Begüm'e götürün' diye bağırdım. Gittim, 'Öldü' dediler. Ne olduğunu bilmek bizim hakkımız değil mi? Savcılık dört mermi çekirdeğinin bulunduğunu ancak mermi kovanlarının bulunamadığımı söylüyor. Üç hafta önce silahın dışarıdan ateşlendiğini açıkladılar. Şimdi içeriden olabilir diye video görüntülerine ve fotoğraflara bakıyorlar. O katile sesleniyorum... İki elim yakandadır senin! Gülümü dalında kıranın hesabını adalet sormazsa ben canımdan çıkartırım. Gel adalete teslim ol."
* Düğün sahipleri katili biliyor ama gizliyor
Eski Malatyasporlu futbolcu baba Hasan Kartal, Malatya'da sevilen bir işadamı. Varoşlarında gönüllü olarak okuma yazma kursu veren, bir yandan da siyaset kurslarına devam eden kızı Begüm'ün ölümü onu yıkmış. "Üç haftadır hayalet gibi geziyoruz. O tetiği çeken üç canı birden gömdü. Eşim de ben de sürekli sakinleştirici alıyoruz. Onu çok özlüyoruz. Her gün üç dört defa mezarına gidiyoruz. Ne olduğunu bilmek bizim hakkımız değil mi. Düğüne gelen misafirlerden bir kaçının emekli savcı olması mı benim kızımın katilinin bulunmasının önündeki engel! Ne olur kendinizi bizim yerinize koyun. Begüm bu ülkenin çocuğuydu. Olayın ardından gecenin karanlığında mermi kovanı arandığını bile duydum. Biz düğün sahiplerinin katili bildiğini ve gizlediğini düşünüyoruz. 80 davetlinin 20'si erkekti. Bu 20 kişinin ifadesi alındı mı? Baba olarak çocuğumun faillerini bulmam ona karşı yapabileceğim son görevdir. Ben devletime hayırlı bir evlat yetiştirdim. Devletimden yavrumun katilini bulmasını istiyorum."
* Düğün sahibi
Katil oğlum olsa elimle teslim ederdim
Olayın olduğu Malatya'ya 30 km. uzaklıktaki Battalgazl ilçesi'ne bağlı Adagören Köyü'ndeyiz. Düğün sahibi Feyza Özyavuz'un evi burası. Feyza Hanım anlatıyor bu kez: "Doğduğu gün hastanede Begüm'ü babasına ben uzattım. Öldüğü gün de maalesef... Begüm'ün katili oğlum olsa kendi ellerimle teslim ederdim. Savcı yakınlarımızın olduğu doğru. Ancak olaydan hemen birkaç dakika sonra olay yerine kimsenin girmemesini söyleyen ve delillerin yok edilmemesine çalışan da düğüne katılan savcı yakınlarımızdı. Bizim düğünde silah yoktu. Eminim ki kurşun dışarıdan sıkıldı."