ALMANYA'DAKİ DAVANIN İLK DURUŞMASI YAPILDI.. Aralarında Malatya – Yeşilyurt Belediyesi’nin de bulunduğu bazı belediyelerin, vize gerektirmeyen hizmet pasaportu (gri pasaport) ile “yurt dışına insan kaçırması” skandalının Almanya ayağındaki organizatörü olduğu iddia edilen Ersin K.’nın yargılandığı davanın ilk duruşması Hannover’de yapıldı.
DW Türkçe Servisi’nden Elmas Topçu ve Evrensel Gazetesi’nden Süheyla Kaplan’ın haberine göre, Hannover Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında 3 avukatla kendini savunan Ersin K. “Ben suçsuzum. Asıl suçlular Türkiye'de ve bunlar Türk Mahkemelerinde yargılanmalıdır” dedi.
Hannover’de görülen bu ilk davada hakim karşısına çıkan sanık Ersin K., somut olarak Almanya'ya 53 kişiyi davet etmek, bunlardan 46'sının hizmet pasaportu ile gelmesine aracı olmakla suçlanmış; Hannover Başsavcılığı, Ersin K.'yı "yabancı ülke vatandaşlarının yasa dışı yollardan seyahatini bilerek mümkün kılan bir sahte davetçi" olarak tanımlamıştı.
“İnsan kaçakçılığına teşebbüs” suçlaması ile yargılanıyor
Yeşilyurt Belediyesi’nin yanı sıra Ordu – Korgan Belediyesi’nin Almanya’ya gönderdiği ve geri dönmeyen yaklaşık 90 kişi için davetiye gönderen Ersin K., Hannover Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında, "yabancı ülke vatandaşlarını Almanya’ya yasa dışı biçimde sokmaya teşebbüs” ile suçlanarak yargılanmaya başlandı.
Ersin K. Saf, temiz kalpli bir olup, başkaları tarafından kullanıldı”
Sanık Ersin K.’nın Hannover'de görev yapan Alman avukatı duruşma esnasında yaptığı savunmasında, "Sanık Ersin K. herhangi bir mesleği olmayan, genç, saf, temiz kalpli biri olup bu olayda başkaları tarafından kullanılmıştır. Bu olaylarda kesinlikle herhangi maddi bir kazanç elde etmemiştir” diyerek, müvekkilinin beraatını talep etti.
Mahkeme, dosyadaki delil durumuna ve olayın asıl olarak Türkiye’de organize edildiğine dikkat çekerek, sanık Ersin K.’nın şimdilik, para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
“Asıl insan kaçakçılığı ve suçluları Türkiye’de”
Sanık Ersin K.'nin avukatlarından Mahmut Erdem, duruşma sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, insan kaçakçılığı organizasyonunun asıl olarak Türkiye’de yapıldığını ve asıl suçluların Türkiye’de bulunduğunu belirterek, “Yurtdışına gelmek için yüzlerce insandan eğer para toplandıysa bu paralar kimlerin elinde ve nasıl paylaşıldı? Asıl bunların Türkiye'de sorgulanması gerekiyor. Bunu da Türk adaleti sorgulamalıdır” diye konuştu.
“Yüzlerce insandan eğer para toplandıysa bu paralar kimlerin elinde ve nasıl paylaşıldı?”
Gri pasaport olayında, yüzlerce insandan para toplandığını hatırlatan “Sorgulanması gereken esas konu, bu paraları kimler topladı, kimlerin elinden nasıl paylaşıldı? sorularına cevap vermektir” diyen Ersin K.’nın avukatı Mahmut Erdem, davayı takip eden gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi:
'Müvekkilimize esasen suçun sabit görülmesi halinde üç ay ile beş yıl arasında hapis cezasının verilmesi öngörülüyordu. Ancak bu denli organize insan kaçakçılığı olayında mahkeme avukatların savunması sonucunda Ersin K.’nın bir etkisinin olmadığına hüküm verdi. Çünkü binlerce insanın hizmet pasaportuyla Almanya'ya getirilmesi tek kişinin yapabileceği bir şey değil. Valiler, belediye başkanları, belediye yetkililerinin de içinde olduğuna inanıyorum. Ersin K.’nın hizmet pasaportu ile yurtdışına getirilmesinde onun iyi niyetinin suiistimal edildiğine inanıyorum. Yurtdışına gelmek için yüzlerce insandan eğer para toplandıysa bu paralar kimlerin elinde ve nasıl paylaşıldı? Asıl bunların Türkiye'de sorgulanması gerekiyor. Bunu da Türk adaleti sorgulamalıdır.”
Bavyera Eyaleti’nde de ayrıca 3 soruşturma devam ediyor
Gri pasaportlarla ilgili, Türkiye'den otobüsle gelen kişilerin giriş yaptığı sınır bölgelerinin bulunduğu Bavyera Eyaleti'nde ise halen üç soruşturma devam ediyor. Orada hakkında soruşturma yürütülenlerin arasında hizmet pasaportu olan Türkleri otobüslerle getiren şoförler ile gri pasaportu sağlayan kişilerin bulunduğu bildiriliyor.
malatyahaber.com- DW Türkçe- Evrensel Gazetesi