Malatya Büyükşehir Belediyesinde görev yapan gassaller zorlu mesailerini anlattı. Onlarca cenaze işlemini gerçekleştirdiğini kaydeden gassal Heybet Yerebakan ise babasının cenazesini yıkarken çok zorlandığını söyledi.
Ülke genelinde son günlerde gündemde olan Gassalık mesleğinin deprem bölgesi Malatya'da daha zorlu olduğunu aktaran Malatya Büyükşehir Belediyesi Mezarlık İşleri Daire Başkanlığı bünyesinde görev yapan gassaller, aile içi şiddet ile intihar sonucu hayatını kaybedenlerin cenazelerini yıkımada zorlandıklarını belirtti. Pandemi ve 6 Şubat 2023 depremlerinde günde ortalama 40-50 yıkıma işlemi gerçekleştirdiklerini kaydeden gassaller, işlemleri takip eden aile yakınlarının feryatlarının kendilerini çok üzdüğünü vurguladı.
“Aile içi şiddet ve intihar sonucu vefat edenler bizleri zorluyor”
Beş bayan gassal olarak görev yaptıklarını aktaran Nuray Akyol, yaklaşık 2 yıldır sürdürdüğü mesleğinde özellikle intihar sonucu hayatını kaybeden genç bireylerin yıkıma işlemlerinin kendilerini zorladığını kaydetti.
“Pandemi ve deprem bizi her açıdan çok zorladı"
Pandemi ile deprem sürecinde günde 40-50 yıkıma işlemi yaptıklarını ifade eden Aydın Polat ise kutsal bir görevi icra ettiklerini belirterek, mesleğini severek yaptığını söyledi. Polat, pandemi ve deprem sürecinde iş yoğunluğu ve psikolojik açıdan çok zor dönem geçirdiklerini de ifade etti.
“Babamın cenazesini yıkamak beni zorladı”
Yaklaşık iki yıl önce hayatını kaybeden babasının cenazesini yıkarken zorlandığını aktaran bir diğer gassal Heybet Yerebakan da sadece yıkıma işlemi yapmadıklarını belirterek cenaze yakınlarına da psikolojik destek vermeye çalıştıklarını ifade etti.
“BİR AMCAM MALATYA'DA, DİĞER AMCAM DA ADANA'DA GASSAL”
Türkiye'de dijital platformda yayınlanan diziyle gündem olan gassallar, yıllardır işlerini fedakarlıkla yaparak ölü yıkıyor. Bazen yakınlarının bile yaklaşamadığı ölüleri son yolculuklarına hazırlayan gassallar, yaşadıkları zorlukları anlattı.
Türkiye'de dijital bir platformda yayınlanan diziyle yazılı ve görsel basında gündem olan gassallık, son zamanlarda en çok merak edilen meslekler arasında yer aldı. Dizinin yayınlandığı TRT Tabii dijital platformu ise en çok tıklanan ve izlenen platform olarak zirveye yerleşti. Yayınlanan dizi ile gündem olan gassallar, bazen yakınlarının bile yaklaşamadığı cenazeleri son yolculuklarına hazırlarken işlerini fedakarlıkla yapmaya devam ediyor. Yıllardır aynı hassasiyetle Elazığ Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğünde hayatını kaybeden insanları son yolculuklarına hazırlayan gassallar, yaptıkları işin manevi sorumluluğunu ve zorluklarını anlattı.
“Covid'li cenazeleri de yıkadım ve kefenledim. Bunları yaparken tutanak dahi yedim”
Gassallık görevine 10 yıl önce amcalarını görerek başlayan Yavuz Kayadurmuş, “Bir amcam Malatya'da diğer amcam Adana'da gassallık yapıyor. Bunlardan bu mesleği gördüğümden itibaren devam ettirmeye çalışıyorum. Amcalarımın bıraktığı mesleği tekrardan canlandırmaya çalışıyorum. Biz de bu görevimizi layıkıyla yerine getirmek için gayret gösteriyoruz. Düne kadar cenaze imamı ve imam diye tanınmaya çalışırken dizinin sayesinde ben gassalım demeye başladık. Mesleğimden de gurur duyuyorum. Biz elimizden geldiğinde buraya gelen cenazeleri, sanki bir yakınımızmış gibi İslam'a uygun usulde gassallık vazifesini yerine getirmeye gayret ediyoruz. Pandemi sürecinde bile gassallık vazifesini yerine getirmeye gayret gösterdim. Dayım covid-19 olduğunda dahi buradan Adana'ya giderek dayımı yıkadım ve kefenledim. Burada Covid'li cenazeleri de yıkadım ve kefenledim. Bunları yaparken tutanak dahi yedim” dedi.
“Şehitlerin kanının aktığını ve durmadığını bizzat gördüm”
Mesleğinde yaşadığı ilginç anları anlatan Kayadurmuş, “Yıkarken çok zorlandığım olaylardan bir tanesi, şehit cenazesidir. Şehit cenazesini normalde burada yıkadıktan sonra kefenleyip ve bayrağa sarıp memleketlerine uğurluyoruz. Fakat 15 Temmuz hain darbe girişiminde Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde şehit olan Hüseyin Göral'ın cenazesini yıkama ve kefenleme işiyle şereflendim. O esnada cenaze gelirken torbanın içerisinin kan olduğunu gördüm. Bir insanda kaç litre kan var ki akıp durmaz, şehitlerinin kanının aktığını ve durmadığını bizzat gördüm. Gözyaşlarım eşliğinde şehidimizin yıkama ve kefenlemesini yaptım” diye konuştu.
“Rüyalarımız cenazelerle doluyor”
Kayadurmuş, “Kişi gündelik hayatında nasıl ki yaşadığı olaylar rüyasına tekabül ediyorsa bizim de rüyalarımız cenazelerle doluyor. Mesleğimizin zaafı olması gerekiyor. Bundan dolayı bizde cenazeleri yıkarken olabildiğinde rahmetlilerin yüz kısmına bakmamaya gayret gösteriyoruz. Çünkü vücutta unutulmayan bölgelerden birisi de yüzdür. Bundan dolayı cenazenin yüz kısmına bakmamaya özen gösteriyoruz. Ben öldükten sonra beni kim yıkayacak diye kendime soruyorum. İslam'a uygun bir şekilde veya benim burada cenazeleri yıkadığım gibi beni yıkayacakları mı diye düşünüyorum. Ben de gassal filminin beyaz perdeye geçmesinin ardından filmde oynamak isterim” şeklinde konuştu.
“Cenazelerin bazıları gece uyurken rüyalarımıza dahi girebiliyor”
Gassallık görevine 6 yıl önce babasının teşvik etmesiyle başladığını aktaran Muhammet Mücahit Ergen, “Babam emekli din görevlisi. İlk başlarda endişe ve korku oldu. Daha sonrasında ise alıştık. İlk süreçlerde korktuğumuz anlar çok oluyordu. Özellikle deprem sürecinde vücudunun bazı uzuvlarının olmadığı cenazelerle karşılaştım ve onlardan korktum. Daha sonrasında insanoğlu her şeye alıştığı için biz de mesleğimize alıştık. Unutamadığımız cenazeler genelde, genç ölümler ve intihar vakaları oluyor. Bu cenazelerin bazıları gece uyurken rüyalarımıza dahi girebiliyor. 6 yıllık gassal olmama rağmen, birinci derece akrabamız geldiğinde nasıl olacak diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Rahmetli sıcak suyu severdi diyenler oluyor fakat su ılık olmalı”
5 yıldır gassal olduğunu dile getiren Serap Coşkun Budak ise “Korkularım ilk başlarda üzüntü halinde oluyordu onun dışında hiçbir zaman korkmadım. Kendimi onların yerine bırakıp empati yaparak daha çok severek mesleğimi yapmaya başladım. Mesleğe ilk başladığımda yıkadıklarım değil de kimleri yıkayacaklarımı düşünüyordum. Yakınlarımdan bir cenaze gelirse aynı şekilde yıkamaya devam ederim. Cenazelerin hepsi benim için eşittir. Cenazeleri çok sıcak su ile yıkayamayız. Aile yakınları, bazen su soğuk veya rahmetli sıcak suyu severdi diyenler oluyor fakat suyun sıcaklığı ılık olmak zorundadır. Onun bir derecesi var. Cenazelerimiz ılık suyla yıkıyoruz. Başka iş sektörleri, iş yerine gittiğinde günaydın diyor fakat biz kapıyı açtığımız andan itibaren acılı aileleri ve tabutları görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Malatya, Elazığ- iha