Merkezi İstanbul'da bulunan Malatyalı İşadamları Derneği (MİAD)'ın Genç MİAD grubunun düzenlediği "II. İş Geliştirme ve Tanışma Toplantısı"na konuk olarak katılan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekip Avdagiç de, katılımcıları 'Malatyalı' olan bir toplantıda, son dönemde sistemli bir saldırının muhatabı olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucularından, eski Cumhurbaşkanı ve Başbakanlardan, 9 dönem Malatya Milletvekili merhum hemşehrimiz İsmet İnönü'ye yönelik bir iftirayı dile getirirken, dinleyicilerin tepkisizliği eleştiri konusu oldu. Avdagiç, konuşmasının bir bölümünde, İstiklal Savaşı'nın Garp Cephesi Kumandanı, Türkiye'nin sanayileşmesi ve gelişmesi politikasının önemli isimlerinden merhum İnönü'nün, Türkiye'de uçak imal eden Nuri Demirağ'ı engellediği iddiasını, mavalını* dile getirdi.
"MALATYALI OLSUN ÇAMURDAN OLSUN DEMİYORUZ"
Genç MİAD'ın düzenlediği toplantı, Holiday Inn İstanbul Airport Hotel'de yapıldı.
Genç MİAD Yürütme Kurulu Başkanı Murat Gönültaş, yaptığı konuşmada "Genç MİAD olarak elçiliklerle ve ticari ataşeleriyle görüşerek, Malatyalı iş adamlarının yurt dışında nasıl iş yapabilecekleri hakkında da konuşuyoruz. Son zamanlarda Türkiye'nin daha fazla globalleşmesi gerektiğini gördük. Yurt dışı ziyaretlerimiz olacak. “Yurt dışında Genç MİAD'lı, Malatyalı iş adamlarının birlikte iş yapabilmesi için de ortak ofisler nasıl oluşturulmalı?” üzerinde bir çalışmamız olacak. Ülkemiz için çalışacağız ve “Ülkemize nasıl katma değer sağlayabiliriz?”, bunun derdine düşeceğiz. İnşallah bu konuda da başarılı olacağız."dedi.
MİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş da konuşmasında, "Genç kardeşlerim çok ciddi çalışmalar içerisinde. Sıkıntınız olduğu zaman gidip kapılarını çalabileceğiniz, yardım isteyebileceğiniz kardeşlerim… Biz başkaları gibi “Malatyalı olsun, çamurdan olsun” demiyoruz. Hiçbir yerde çıkar sağlamak için bulunmuyoruz. Sadece ülkemi, milletimi, insanlığı yükseltmek, yüceltmek, barıştırmak ve diyalog içerisinde bulunmak için orada bulunuyoruz. Siyaseti televizyondan olduğu gibi izleyin; ancak onlar gibi düşünmeyin. Mezhepçilik yüzünden Suriye örneğini aklınıza getirmeyin. Birinin inancını ölçmek sizin hakkınız olmamalı.
Biz birlik ve beraberlik olduğu müddetçe kalkınırız. Biz birbirimize tahammül ettiğimiz müddetçe ilerleriz. Bunun ötesindeki iş dünyasının tek bir derdi vardır. Çok çalışmak, ülkesini kalkındırmak, vergi vermek ve ülkesini muasır medeniyetler haline getirmek. Sizlerden çok şey bekliyoruz. Ticaret Odası dünyanın sayılı ticaret odasındadır. Bizlere yol gösterici olacaksınız.
Yurt dışına giderken, STK'lardan adam çağırın. Biz de size adamlarımızı gönderelim. Böylece sizlerle birlikte daha iyi çalışmış olacağız. Bugün iş geliştirme konusunda güzel işler yapıyorsunuz. Ben MİAD ile ilgili bir şey anlatmıyorum. İnternete girerseniz MİAD'ın çalışmaları hakkında bilgi alabilirsiniz. Geleceğin yıldızlarını oluşturma projemiz var. Bunu muhakkak yapmalıyız. Burada amacımız üstün zekâlı çocukları eğitmek ve geleceğin yıldızlarını oluşturmak. Bu konuda MEB ile çalışmalarımız olacak." sözlerini ifade etti.
"GENÇLİK BİTİREMEDİĞİMİZ HAYALLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİRECEK"
İTO Başkanı Avdagiç de, gençlerin geleceği tarif ettiğini belirterek, “Gençlik” deyince benim aklıma daha çok “değişim” sözcüğü geliyor. Toplumu, yaşadığı şehri ve ülkeyi değiştirmesi aklıma geliyor. Aslında değişime önce kendimizden başlamalı. Yaşadığımız hayatı belirtmek için “ömür”, çevremizi geliştirmek için “imar” sözcüğünü kullanıyoruz.
Başaracağınıza olan inancınızı ve ümidinizi, hayâl gücünüzü asla yitirmeyin, her zaman gayret gösterin. Unutmayın ki, cesaretiniz en önemli sermayenizdir. Kaybetseniz bile yeniden başaracağınıza hep inanmalısınız. Size ilk tavsiyem, “Hayatınızı aşan hedefleriniz ve hayâlleriniz olsun”. Bir insanın kendisini aşan ve hayatını feda edebileceği bir hayatı yoksa aslında kendi hayatının da bir değerinin olmadığını düşünüyorum. İnsanın kendini aşan hedefleri hayâlleridir. Hayatı anlamlı kılan bu hedeflerdir. Hayatınızın hiçbir döneminde cesaretinizi yitirmeyin. Hayâl gücünüzü kaybetmeyin. Yaşadığınız hiçbir olay sizi yıldırmasın. Başaracağınıza olan inancınızı kaybettirmesin. Yeter ki, gayret gösterin ve ümidinizi kaybetmeyin. Cesaretiniz en önemli sermayenizdir. Kaybetseniz bile yeniden başaracağınıza inanmalısınız.
Çünkü insanlar öldüğü vakit inançsızlıklarından dolayı hayatı yaşanmaz hale getirdikleri zamandır. Biz de gençlerimizin hayâllerine yatırım yapıyoruz. İstanbul Ticaret Odası olarak fikirlerin hayata geçirilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Yenilikçi iş fikirlerinin ticarileşmesi için her türlü desteği sunmaya çalışıyoruz. Bilgiyi ticarileştirme merkezimiz bugüne kadar desteklediği girişim sayısıyla Türkiye'nin en önde gelen girişimci merkezlerinden biri olmuştur.
Buradaki faaliyetlerimiz güçlendirilmiş hızlanma kampı, kuluçka merkezimiz başarılı bir şekilde devam ediyor. Bugüne kadar 5 bine yakın girişimci kapımızı çaldı. Bunlardan 650'si bu merkezlerdeki imkânlardan istifade etmeye hak kazandı. 100'ün üzerinde fikri olan gencimiz de bu merkezlerimizde süreçlerini devam ettiriyorlar.
Bizim sanayileşmemiz, aynı zamanda bağımsızlık mücadelemizin de tarihidir. Siz iş insanıysanız zaten ve mutlaka okumak durumundasınız.
“Tarihinize dost olun”. Tarihle dost olmak yakın geçmiş ve tüm geçmişi bilmektir. Geçmişi bilmek işinize çok yarayacaktır. Oku daha ileriye fırlatmanın şartı, yayı daha fazla geriye doğru germektir. Yayı ne kadar geriye doğru gererseniz, oku da o kadar hızlı bir şekilde ileriye atma şansınız olacaktır. Onun için tarihçilerin bir kısmı tarihi gelecek birimi olarak adlandırıyor. Ne kadar geçmişe giderseniz gelecekte o kadar başarılı olursunuz.
Buradaki her genç arkadaşım Türkiye'nin iktisat tarihini, sanayi tarihini okumalı ve incelemelidir. Bizim sanayileşme tarihimiz bağımsızlık mücadelemizin de tarihidir. Siz iş insanıysanız, sanayici iseniz zaten ve mutlaka okumak durumundasınız. Çünkü siyasi tarihimizde yaşadığımız facia diyebileceğimiz konuların arkasında bu durum yatıyor."dedi.
UÇAK İMALİNE İNÖNÜ KARŞI ÇIKMIŞMIŞ!.
Son dönemde "gerçek dışı iddia ve ithamlarla karşı karşıya" olan, bir kısmı FETÖ'nün yayın organlarında görev yapmış, "dönüm noktası" tarihlerden sonra dahi bu görevlerini sürdürmüş bazı tarihçilerin (!) gazete, dergi ve kitaplarında ağır iftiralar yönelttiği, aslında bu ülkenin bir İstiklal Savaşı'nın olmadığı, aslında İnönü Savaşları'nın yapılmadığı, profesyonel asker olan İsmet Paşa'nın aslında asker kaçağı (!) olduğu vb. gibi daha bir çok gerçek dışı suçlamaya muhatap olan İsmet Paşa'yla ilgili de, büyük çoğunluğu Malatyalı olan bir kitleye karşı bir başka 'maval'ı dile getirdi.
Avdagiç, 'Siyasi tarihimizde yaşanan facia diyebilecekleri konulardan biri' diyerek de, ülkenin Kurtuluş Savaşı'nın önderleri ve kurucularından olan, sanayileşmenin gelişmenin ülkeyi ne denli büyük bir güç yapacağın bilerek, kuruluş felsefesini buna göre oluşturan isimlerden olan İnönü hakkındaki iddiasını, yine kendi kurumunun bir kitabını kaynak göstererek şöyle anlattı:
"İstanbul Ticaret Odası olarak çok önemli bir Türk sanayicisinin hayatını anlatan bir kitap yayınlamıştık. Nuri Demirağ, 1941 yılında 2. Dünya Savaşı'nın devam ettiği en şiddetli dönemde Türkiye'de uçak imal etmişti. Hatta bunları yurt dışına satmak için sipariş de almıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı fabrikayı geziyor. Demirağ da büyük bir keyifle uçağı anlatmaya çalışıyor. Demirağ bir ara dışarı çıktığında İnönü diyor ki; ”Bunun burnu çok büyümüş, haddini bildirmek lazım.” Ama emin olun ki, o zaman haddi bildirilen Türkiye olmuştur. Tarihi ve coğrafyasına dost olmak, herkesten çok Malatyalıların vazifesi olmalıdır. Çünkü bu ülkeyi sizin gibi olan Malatyalı bir gönül adamı Malatya Arapgirli Fethi Gemuhluoğlu şöyle söylüyor: “Tarih ve tarihe dost olun, coğrafyaya dost olun.” Tarihe dost olmak, geçmişe saplanıp kalmak değildir. Yarını inşa edecek enerjiyi elde etmektir."
Malatya'da dönem önceliğine göre sanayinin temeli olan Mensucat Fabrikası, Şeker Fabrikası, Tekel Fabrikası, Hava İkmal Merkezi vb. gibi önemli sanayi kuruluşlarının kurulmasını, istihdam sorununun sıfırlanmasını ve kalifiye insan gücü oluşturulmasını sağlayan isim olan İnönü'ye yönelik olarak dile getirilen bu suçlamanın, çoğu tekstilci olan ve temelini İsmet Paşa'nın kurduğu mensucat fabrikasının oluşturduğu bir sektörün mensubu "Malatyalı İşadamları" camiasının önünde yapılması ve bunların sessizce dinlemeleri eleştiri konusu oldu.
"ÖZAL GÜZEL İNSAN.."
Avdagiç, uzun konuşmasının son bölümünde de, yine sevgileri siyaset üstü olan ve "İnönü de bizim Özal da bizim" diyen Malatyalıların hemşehrileri olarak gurur duyduğu, merhum Cumhurbaşkanı ve Başbakanlardan Turgut Özal'ın ise hakkını teslim ederek, O'nu "güzel insan" olarak andı ve bu konuda ise şunları söyledi:
"Saraybosna'da bir ailenin çocuğu olarak doğdum. Babam Şekib Arslan'ın “Müslümanların Geri Kalma Sebepleri” kitabını okuduktan sonra oradan esinlenerek benim adımı koydu. 100 yıl evvel yazılmış bir kitap. Merak edip üniversite yıllarında bu kitabı okudum. Kitabın yazarı en çok ihtiyacımız olan konuyu 100 sene evvel tespit etmiş. Şöyle diyor; “Son asırlarda Müslümanların en büyük gerileme sebeplerinden biri kendilerine güvenlerini kaybetmeleridir. Bu hastalık yakaladığı insanı öldürür, musallat olduğu cemiyeti de çökertir.” Müslümanların kabiliyetsizliklerine dair sık sık söylenen şudur: “Müslümanların imar ile ilgili şeyleri hesapla kitapla yapıp başarmaları mümkün değildir.” Emir Şekib, bu algıyı yok etmek için Sultan Abdülhamit'in başarıyla uyguladığı Hicaz Demiryolu'nu bir örnekle anlatıyor: “Sultan Abdülhamit'in yaptığı bu proje çok garipsendi. Hatta ‘Biz araba yolu yapmaktan aciziz, nerede kaldı demir yolu yapmak?' denildi.” Böyle büyük bir projeyi gerçekleştirmek için ne paramız var, ne de birikimimiz…
Müslümanların kara kara düşünmeleri ve bu işi başaramayacaklarına inanmalarından daha garibi şu ki, Sultan Abdülhamit'in başmühendis olarak davet ettiği Alman mühendis ilk aşamada inanmadı. Yazar devam ediyor: “Ama ben diğerleri gibi düşünmüyordum. ‘Burada hakkından gelinmeyecek bir müşkülat yoktur' diyordum. Şam'ı Hicaz'a bağlayan 40 günlük yolu 4 güne indirgeyen bu büyük yolu desteklediğim için sanki küfür ettim gibi algılandım. Benimle alay ettiler. Fakat bu felsefenin onlara faydası olmadı. Bu yol tamamlandı. Sultan Abdülhamit tahttan indirilmeseydi bu yol devam ederdi.-
Sonra bu hat bir şaheser olarak ortaya çıktı. Daha sonra İngiltere'de bile böyle bir hattın bulunmadığını söylediler. Müslümanlar bu durumla dalga geçtiler; ama tam tersi oldu. 21. yy'ye girerken de toprağı silkeleyecek olan da siz umut bağladığımız gençlersiniz. Şu an önünüzde herhangi bir engel kalmadı.
Sene 1993. Turgut Özal'ı ziyaret ettik. İki bilgisayar vardı. Birinde golf oynanıyordu. Bilgisayar programında atış yapılıyordu. Diğerinde ise New York'taki sanal kütüphaneye giriliyor ve her koridoru geziliyordu. Oradaki bir kitabı alıp, açıp okuyabiliyordunuz. Bu o zamanlar çok müthişti. Böyle vizyona sahip Malatya'da yetişmiş güzel bir insan size de örnek olmalı."
Avdagiç, konuşmasını, "İnşallah cesaretiniz ve dürüstlüğünüzle çok önemli projelere imza atacaksınız. En önemlisi de kazanacaksınız. MİAD tüm yelpazeyi kapsayan, uzlaştırıcı ve birleştirici bir kurum. Duruşunu hiç bozmadan hareket ediyor ve örnek oluyor. MİAD'ın duruşunu çok seviyor ve destekliyorum, herkesi tebrik ediyorum." sözleriyle tamamladı.
Bülten- malatyahaber.com
*Maval: Yalan, uydurma söz (TDK)