SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Bir İsmet Paşa 'Maval'ı da Ondan!.

0
Güncellendi - 2019-01-28 23:42:15
Bir İsmet Paşa 'Maval'ı da Ondan!.
A- A+ PAYLAŞ

Merkezi İstanbul'da bulunan Malatyalı İşadamları Derneği (MİAD)'ın Genç MİAD grubunun düzenlediği "II. İş Geliştirme ve Tanışma Toplantısı"na konuk olarak katılan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekip Avdagiç de, katılımcıları 'Malatyalı' olan bir toplantıda, son dönemde sistemli bir saldırının muhatabı olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucularından, eski Cumhurbaşkanı ve Başbakanlardan, 9 dönem Malatya Milletvekili merhum hemşehrimiz İsmet İnönü'ye yönelik bir iftirayı dile getirirken, dinleyicilerin tepkisizliği eleştiri konusu oldu. Avdagiç, konuşmasının bir bölümünde, İstiklal Savaşı'nın Garp Cephesi Kumandanı, Türkiye'nin sanayileşmesi ve gelişmesi politikasının önemli isimlerinden merhum İnönü'nün, Türkiye'de uçak imal eden Nuri Demirağ'ı engellediği iddiasını, mavalını* dile getirdi.

"MALATYALI OLSUN ÇAMURDAN OLSUN DEMİYORUZ"

Genç MİAD'ın düzenlediği toplantı, Holiday Inn İstanbul Airport Hotel'de yapıldı.

Genç MİAD Yürütme Kurulu Başkanı Murat Gönültaş, yaptığı konuşmada "Genç MİAD olarak elçiliklerle ve ticari ataşeleriyle görüşerek, Malatyalı iş adamlarının yurt dışında nasıl iş yapabilecekleri hakkında da konuşuyoruz. Son zamanlarda Türkiye'nin daha fazla globalleşmesi gerektiğini gördük. Yurt dışı ziyaretlerimiz olacak. “Yurt dışında Genç MİAD'lı, Malatyalı iş adamlarının birlikte iş yapabilmesi için de ortak ofisler nasıl oluşturulmalı?” üzerinde bir çalışmamız olacak. Ülkemiz için çalışacağız ve “Ülkemize nasıl katma değer sağlayabiliriz?”, bunun derdine düşeceğiz. İnşallah bu konuda da başarılı olacağız."dedi.

MİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş da konuşmasında, "Genç kardeşlerim çok ciddi çalışmalar içerisinde. Sıkıntınız olduğu zaman gidip kapılarını çalabileceğiniz, yardım isteyebileceğiniz kardeşlerim… Biz başkaları gibi “Malatyalı olsun, çamurdan olsun” demiyoruz. Hiçbir yerde çıkar sağlamak için bulunmuyoruz. Sadece ülkemi, milletimi, insanlığı yükseltmek, yüceltmek, barıştırmak ve diyalog içerisinde bulunmak için orada bulunuyoruz. Siyaseti televizyondan olduğu gibi izleyin; ancak onlar gibi düşünmeyin. Mezhepçilik yüzünden Suriye örneğini aklınıza getirmeyin. Birinin inancını ölçmek sizin hakkınız olmamalı.

Biz birlik ve beraberlik olduğu müddetçe kalkınırız. Biz birbirimize tahammül ettiğimiz müddetçe ilerleriz. Bunun ötesindeki iş dünyasının tek bir derdi vardır. Çok çalışmak, ülkesini kalkındırmak, vergi vermek ve ülkesini muasır medeniyetler haline getirmek. Sizlerden çok şey bekliyoruz. Ticaret Odası dünyanın sayılı ticaret odasındadır. Bizlere yol gösterici olacaksınız.

Yurt dışına giderken, STK'lardan adam çağırın. Biz de size adamlarımızı gönderelim. Böylece sizlerle birlikte daha iyi çalışmış olacağız. Bugün iş geliştirme konusunda güzel işler yapıyorsunuz. Ben MİAD ile ilgili bir şey anlatmıyorum. İnternete girerseniz MİAD'ın çalışmaları hakkında bilgi alabilirsiniz. Geleceğin yıldızlarını oluşturma projemiz var. Bunu muhakkak yapmalıyız. Burada amacımız üstün zekâlı çocukları eğitmek ve geleceğin yıldızlarını oluşturmak. Bu konuda MEB ile çalışmalarımız olacak." sözlerini ifade etti.

"GENÇLİK BİTİREMEDİĞİMİZ HAYALLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİRECEK"

İTO Başkanı Avdagiç de, gençlerin geleceği tarif ettiğini belirterek, “Gençlik” deyince benim aklıma daha çok “değişim” sözcüğü geliyor. Toplumu, yaşadığı şehri ve ülkeyi değiştirmesi aklıma geliyor. Aslında değişime önce kendimizden başlamalı. Yaşadığımız hayatı belirtmek için “ömür”, çevremizi geliştirmek için “imar” sözcüğünü kullanıyoruz.

Başaracağınıza olan inancınızı ve ümidinizi, hayâl gücünüzü asla yitirmeyin, her zaman gayret gösterin. Unutmayın ki, cesaretiniz en önemli sermayenizdir. Kaybetseniz bile yeniden başaracağınıza hep inanmalısınız. Size ilk tavsiyem, “Hayatınızı aşan hedefleriniz ve hayâlleriniz olsun”. Bir insanın kendisini aşan ve hayatını feda edebileceği bir hayatı yoksa aslında kendi hayatının da bir değerinin olmadığını düşünüyorum. İnsanın kendini aşan hedefleri hayâlleridir. Hayatı anlamlı kılan bu hedeflerdir. Hayatınızın hiçbir döneminde cesaretinizi yitirmeyin. Hayâl gücünüzü kaybetmeyin. Yaşadığınız hiçbir olay sizi yıldırmasın. Başaracağınıza olan inancınızı kaybettirmesin. Yeter ki, gayret gösterin ve ümidinizi kaybetmeyin. Cesaretiniz en önemli sermayenizdir. Kaybetseniz bile yeniden başaracağınıza inanmalısınız.

Çünkü insanlar öldüğü vakit inançsızlıklarından dolayı hayatı yaşanmaz hale getirdikleri zamandır. Biz de gençlerimizin hayâllerine yatırım yapıyoruz. İstanbul Ticaret Odası olarak fikirlerin hayata geçirilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Yenilikçi iş fikirlerinin ticarileşmesi için her türlü desteği sunmaya çalışıyoruz. Bilgiyi ticarileştirme merkezimiz bugüne kadar desteklediği girişim sayısıyla Türkiye'nin en önde gelen girişimci merkezlerinden biri olmuştur.

Buradaki faaliyetlerimiz güçlendirilmiş hızlanma kampı, kuluçka merkezimiz başarılı bir şekilde devam ediyor. Bugüne kadar 5 bine yakın girişimci kapımızı çaldı. Bunlardan 650'si bu merkezlerdeki imkânlardan istifade etmeye hak kazandı. 100'ün üzerinde fikri olan gencimiz de bu merkezlerimizde süreçlerini devam ettiriyorlar.

Bizim sanayileşmemiz, aynı zamanda bağımsızlık mücadelemizin de tarihidir. Siz iş insanıysanız zaten ve mutlaka okumak durumundasınız.

“Tarihinize dost olun”. Tarihle dost olmak yakın geçmiş ve tüm geçmişi bilmektir. Geçmişi bilmek işinize çok yarayacaktır. Oku daha ileriye fırlatmanın şartı, yayı daha fazla geriye doğru germektir. Yayı ne kadar geriye doğru gererseniz, oku da o kadar hızlı bir şekilde ileriye atma şansınız olacaktır. Onun için tarihçilerin bir kısmı tarihi gelecek birimi olarak adlandırıyor. Ne kadar geçmişe giderseniz gelecekte o kadar başarılı olursunuz.

Buradaki her genç arkadaşım Türkiye'nin iktisat tarihini, sanayi tarihini okumalı ve incelemelidir. Bizim sanayileşme tarihimiz bağımsızlık mücadelemizin de tarihidir. Siz iş insanıysanız, sanayici iseniz zaten ve mutlaka okumak durumundasınız. Çünkü siyasi tarihimizde yaşadığımız facia diyebileceğimiz konuların arkasında bu durum yatıyor."dedi.

UÇAK İMALİNE İNÖNÜ KARŞI ÇIKMIŞMIŞ!.

Son dönemde "gerçek dışı iddia ve ithamlarla karşı karşıya" olan, bir kısmı FETÖ'nün yayın organlarında görev yapmış, "dönüm noktası" tarihlerden sonra dahi bu görevlerini sürdürmüş bazı tarihçilerin (!) gazete, dergi ve kitaplarında ağır iftiralar yönelttiği, aslında bu ülkenin bir İstiklal Savaşı'nın olmadığı, aslında İnönü Savaşları'nın yapılmadığı, profesyonel asker olan İsmet Paşa'nın aslında asker kaçağı (!) olduğu vb. gibi daha bir çok gerçek dışı suçlamaya muhatap olan İsmet Paşa'yla ilgili de, büyük çoğunluğu Malatyalı olan bir kitleye karşı bir başka 'maval'ı dile getirdi.

Avdagiç, 'Siyasi tarihimizde yaşanan facia diyebilecekleri konulardan biri' diyerek de, ülkenin Kurtuluş Savaşı'nın önderleri ve kurucularından olan, sanayileşmenin gelişmenin ülkeyi ne denli büyük bir güç yapacağın bilerek, kuruluş felsefesini buna göre oluşturan isimlerden olan İnönü hakkındaki iddiasını, yine kendi kurumunun bir kitabını kaynak göstererek şöyle anlattı:

"İstanbul Ticaret Odası olarak çok önemli bir Türk sanayicisinin hayatını anlatan bir kitap yayınlamıştık. Nuri Demirağ, 1941 yılında 2. Dünya Savaşı'nın devam ettiği en şiddetli dönemde Türkiye'de uçak imal etmişti. Hatta bunları yurt dışına satmak için sipariş de almıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı fabrikayı geziyor. Demirağ da büyük bir keyifle uçağı anlatmaya çalışıyor. Demirağ bir ara dışarı çıktığında İnönü diyor ki; ”Bunun burnu çok büyümüş, haddini bildirmek lazım.” Ama emin olun ki, o zaman haddi bildirilen Türkiye olmuştur. Tarihi ve coğrafyasına dost olmak, herkesten çok Malatyalıların vazifesi olmalıdır. Çünkü bu ülkeyi sizin gibi olan Malatyalı bir gönül adamı Malatya Arapgirli Fethi Gemuhluoğlu şöyle söylüyor: “Tarih ve tarihe dost olun, coğrafyaya dost olun.” Tarihe dost olmak, geçmişe saplanıp kalmak değildir. Yarını inşa edecek enerjiyi elde etmektir."

Malatya'da dönem önceliğine göre sanayinin temeli olan Mensucat Fabrikası, Şeker Fabrikası, Tekel Fabrikası, Hava İkmal Merkezi vb. gibi önemli sanayi kuruluşlarının kurulmasını, istihdam sorununun sıfırlanmasını ve kalifiye insan gücü oluşturulmasını sağlayan isim olan İnönü'ye yönelik olarak dile getirilen bu suçlamanın, çoğu tekstilci olan ve temelini İsmet Paşa'nın kurduğu mensucat fabrikasının oluşturduğu bir sektörün mensubu "Malatyalı İşadamları" camiasının önünde yapılması ve bunların sessizce dinlemeleri eleştiri konusu oldu.

"ÖZAL GÜZEL İNSAN.."

Avdagiç, uzun konuşmasının son bölümünde de, yine sevgileri siyaset üstü olan ve "İnönü de bizim Özal da bizim" diyen Malatyalıların hemşehrileri olarak gurur duyduğu, merhum Cumhurbaşkanı ve Başbakanlardan Turgut Özal'ın ise hakkını teslim ederek, O'nu "güzel insan" olarak andı ve bu konuda ise şunları söyledi:

"Saraybosna'da bir ailenin çocuğu olarak doğdum. Babam Şekib Arslan'ın “Müslümanların Geri Kalma Sebepleri” kitabını okuduktan sonra oradan esinlenerek benim adımı koydu. 100 yıl evvel yazılmış bir kitap. Merak edip üniversite yıllarında bu kitabı okudum. Kitabın yazarı en çok ihtiyacımız olan konuyu 100 sene evvel tespit etmiş. Şöyle diyor; “Son asırlarda Müslümanların en büyük gerileme sebeplerinden biri kendilerine güvenlerini kaybetmeleridir. Bu hastalık yakaladığı insanı öldürür, musallat olduğu cemiyeti de çökertir.” Müslümanların kabiliyetsizliklerine dair sık sık söylenen şudur: “Müslümanların imar ile ilgili şeyleri hesapla kitapla yapıp başarmaları mümkün değildir.” Emir Şekib, bu algıyı yok etmek için Sultan Abdülhamit'in başarıyla uyguladığı Hicaz Demiryolu'nu bir örnekle anlatıyor: “Sultan Abdülhamit'in yaptığı bu proje çok garipsendi. Hatta ‘Biz araba yolu yapmaktan aciziz, nerede kaldı demir yolu yapmak?' denildi.” Böyle büyük bir projeyi gerçekleştirmek için ne paramız var, ne de birikimimiz…

Müslümanların kara kara düşünmeleri ve bu işi başaramayacaklarına inanmalarından daha garibi şu ki, Sultan Abdülhamit'in başmühendis olarak davet ettiği Alman mühendis ilk aşamada inanmadı. Yazar devam ediyor: “Ama ben diğerleri gibi düşünmüyordum. ‘Burada hakkından gelinmeyecek bir müşkülat yoktur' diyordum. Şam'ı Hicaz'a bağlayan 40 günlük yolu 4 güne indirgeyen bu büyük yolu desteklediğim için sanki küfür ettim gibi algılandım. Benimle alay ettiler. Fakat bu felsefenin onlara faydası olmadı. Bu yol tamamlandı. Sultan Abdülhamit tahttan indirilmeseydi bu yol devam ederdi.-

Sonra bu hat bir şaheser olarak ortaya çıktı. Daha sonra İngiltere'de bile böyle bir hattın bulunmadığını söylediler. Müslümanlar bu durumla dalga geçtiler; ama tam tersi oldu. 21. yy'ye girerken de toprağı silkeleyecek olan da siz umut bağladığımız gençlersiniz. Şu an önünüzde herhangi bir engel kalmadı.

Sene 1993. Turgut Özal'ı ziyaret ettik. İki bilgisayar vardı. Birinde golf oynanıyordu. Bilgisayar programında atış yapılıyordu. Diğerinde ise New York'taki sanal kütüphaneye giriliyor ve her koridoru geziliyordu. Oradaki bir kitabı alıp, açıp okuyabiliyordunuz. Bu o zamanlar çok müthişti. Böyle vizyona sahip Malatya'da yetişmiş güzel bir insan size de örnek olmalı."

Avdagiç, konuşmasını, "İnşallah cesaretiniz ve dürüstlüğünüzle çok önemli projelere imza atacaksınız. En önemlisi de kazanacaksınız. MİAD tüm yelpazeyi kapsayan, uzlaştırıcı ve birleştirici bir kurum. Duruşunu hiç bozmadan hareket ediyor ve örnek oluyor. MİAD'ın duruşunu çok seviyor ve destekliyorum, herkesi tebrik ediyorum." sözleriyle tamamladı.

Bülten- malatyahaber.com

*Maval: Yalan, uydurma söz (TDK)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

12 yorum yapılmış

  • sedat (5 yıl önce)
    İnönü yani İsmet Paşamızdır Emperiyalizm'in uşaklarını yurdumuzdan dışarı atalardır, huzur içinde olsunlar bıraktıkları emanetin bekçileriyiz yaşasın Modern Türkiye Cumhuriyeti , atıp tutanların tarihte yerleri yoktur baki olan Allah'tan aşağı kurtuluş savaşını yapanlar ve tüm cephelerdeki şehitlerimizden minettarız..
    0
    0
    Yanıtla
  • vatandaş (5 yıl önce)
    aşağıdaki bilgi 19.07.2009'da Balçiçek Pamir imzalı olarak Haber Türk Gazetesinde yayınlanan bir haberden bir bölüm......"Fadime Şahin-Müslüm Gündüz ilişkisi planlanırken Şahin bir işadamının yanında sekreter olarak işe başlıyor. O işyerinde iki ismi var. Bazıları kendisine “Kevser” diyor, bazıları “Fadime” diye sesleniyor. Çalıştığı şirketin ismi Avitaş. Avitaş 1969 yılında Mak. Yük. Müh. Eşref Avdagiç tarafından kurulmuş, kompozit plastikten komponentler imal eden ve otomotiv sanayiine yönelik çözümler üreten bir şirket. O dönem Pendik SSK’da kayıtlı olarak gözüken Fadime Şahin’in patronu ise Eşref Avdagiç’in oğlu Şekip Avdagiç. Fadime Şahin’i bizzat işe alan da o. İyi de biz bu ismi nereden biliyoruz? Şekip Avdagiç, Nuri Çolakoğlu’ndan boşalan 2010 İstanbul Kültür Başkenti Yürütme Kurulu Başkanlığı’na gelen isim. Hadi bakalım buradan buyurun. Ne alaka yani? Biraz araştırdım. Avitaş, kamuoyuna İGDAŞ yolsuzluğu olarak geçen tablonun da başaktörü. Gerçi açılan davalar zaman aşımından düşmüş ama Avitaş’ın ve Avitaş’ın eski ortağının kurduğu Kimelsan Kimya’nın başı, bir dönem naylon faturalar konusunda epey ağrımış. Aslında olup biteni anlamak zor olmasa gerek. O dönemdeki vergi beyannameleri ortada. Ama bu da başka bir yazı konusu..." ismet paşaya laf söyleyene bak.
    0
    0
    Yanıtla
  • Levent Sarı (5 yıl önce)
    İnönü Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, geçtiğimiz hafta Ankara’da yapılan bir toplantıda, kendi dönemindeki çalışma koşullarında karşılaştığı engellemelerden, zorluklardan bahsederken, o dönem en büyük desteği merhum Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu’ndan gördüğünü; gördüğü kadarıyla Malatya derneklerinin bu güne kadar özgül ağırlıklarını hissettiremediklerini, etken değil, edilgen olduklarını, derneklerin siyasi güçlerden yararlanmak için onların doğrultusunda hareket eden kurumlar olduğunu, gerçek anlamda sivil toplum örgütü olabilmek için bunların üstünde itibar gören kurumlar olması gerektiğini söylemişti. Adam haklı. Derneklerin birçoğunun durumu bu işte. Miad’da onlardan farklı değil.
    0
    0
    Yanıtla
  • mehmet (5 yıl önce)
    İnönü herhalde senin zavallı öngöründen cok daha fazlasına sahip bir kumandandır.ey zavallı adam sen kiiim inönüye laf söylemek kim altı üstü mikrofon önünde konuşmuşsun.hangi cephede izin var saygısız
    %0
    %100
    Yanıtla
  • Aspuzulu (5 yıl önce)
    bu avdagiç general trikopis in torunu olabilir.Ne bekliyorsunuz tabi ki İsmet Paşayı sevmeyecek.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • Levent (5 yıl önce)
    Miad toplantılarında İnönü'ye yapılan ilk eleştiri bu değil. Daha öncede yaşandı bunlar. Zaten kurum olarak baktığınızda yapılanmasından anlaşılıyor Miad'ın zihniyeti. 20 yıldır aynı başkan, 10 yıldır aynı genel sekreter (Bursa'lıdır kendisi). 400 civarı üyesi var ama dikkat edin 10-15 kişinin etrafında dönen bir STK. Projeleri yok , hedefleri yok, kimselere faydaları yok. Burs veriyoruz diyorlar, oysaki verdikleri burs lcwaikiki'nin bursu. Çoğu bursiyerde Doğanşehirli.
    0
    0
    Yanıtla
  • Talip (5 yıl önce)
    Al plaketini, ver plaketimi töreni.İTO başkanı da zamana uymuş.Zaman İnönü’yü eleştirme zamanı.Eleştir de nasıl eleştirirsen eleştir.Fark etmez.Kendi ülkesinin kurucu babalarını böylesine eleştiren başka ülke insanları var mı bilmem. Osmanlı’nın küllerinden yeni bir devlet kuran, sanayileşme ve kalkınma için bir kuruş dış borç almadan fabrikalar kuran M.Kema Paşa ve İsmet İnönü’ye bir tek teşekkür yok ama kurulan bu fabrikaların özelleştirilmesi ile yok edilmesinin önünü açan Turgut Özal “güzel insan” denilerek övülüyor.Turgut Özal da güzel insandı, İsmet İnönü’de güzel insandı. Nedense İsmet İnönü’den bu övgü esirgeniyor.İsmet İnönü’nün tabiri ile “Hadi canım sen de”.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • malatyalı (5 yıl önce)
    avdagiç basit bir konuşma yapmış,günümüz şartlarında oraya gelen gençlere orjinal fikirler vereceğine sabahtan akşama kadar tv lerde yorum yapan şovmenleri ,dizileri izleyerek kafasına çakılan konjöktürel doğruları anlatmış.bir önemi yok ver mehteri sadece ..
    %0
    %100
    Yanıtla
  • huseyin (5 yıl önce)
    kulaktan duyma bilgileri yaranmislik olsun diye dile getirmis. Biraz arastirilirsa Demiragi engelleyen kimler neler oldugu anlasilir. Inonu zamaninin en akilli en kurnaz politikalarini dis dunyaya uygulayarak. Kazanimlar elde etmis Turkiyeyi 2. Dunya savasindan uzak tutmus, Dunyaca kabul edilmis bir liderdir.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • 44malatya (5 yıl önce)
    Sayin.baskan.katiliyorum.gercekleri..gorupte. 90.derece.donup.ismet.pasaya.ve.ozala.camur. Atanlari.kiniyorum.ismet.pasa.malatya.dahil. Turkiyenin.yer.yerine.seker.sumerbank.tekel. Fabrikalarini.yaptirdi.binlerce.insanlara.is.as. Sagladi.ureticiler.dahil.ucak.fabrikasini.yaptirdi. Bunlari.unutmayin.inkar.etmeyin.malatyada.dedelerimiz .babalarimiz.burada.is.as.ekmek.sagladi. Ismet.pasaya.ozala..haksizlik.yapiliyor.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • itiraz44 (5 yıl önce)
    Gerçek tarihi yazın da bizde tarihimizle dost olalım DOSTUM. Kaldırın artık şu koruma kanunlarını,neyinizden korkuyorsunuz ?
    0
    0
    Yanıtla
  • Ahmet (5 yıl önce)
    Birileri Abdülhamit konuşuyor yaşıyor birileride Atatürk konuşuyor yaşıyor sene 2019 dünya yapay zekayı konuşuyor onunla nasıl yaşarım bana faydası zararı ne olacağı konuşuyor, benim ülkemde insanım nasıl daha iyi tarım yapar kalkınırı konuşmayanlar( sanayinin ham maddesi tarım) ihracattan konuşuyor artık demiri üretmek kolay zor olan buğday pamuk üretmek kendi kendine yetmek şık giyinip yıldızlı otellerde boy göstererek bu ülkeyi kalkındıramazsınız haydi ekip biçmeye kampanyaları yapın haydi çapalar ellere kampanyası yapın ama otellerde değil tarlalarda.
    0
    0
    Yanıtla