CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Kayısı, bizim için altın değerindedir. Bir başka ülkede olsa böyle bir ili gözü gibi korur devlet. Kayısı değerinin çok altında satılıyor” dedi.
Ağbaba, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından Malatya'da devam eden sorunlarına ve düşen kayısı fiyatlarına dikkati çekti.
Malatya'nın temel geçim kaynaklarından olan kayısının fiyatlarının, artan maliyetlere rağmen geçen yılın yarı fiyatına satıldığını, bu durumunda çiftçiyi mağdur ettiğini dile getiren Ağbaba, depremde ciddi zorluklar yaşayan üreticinin artan maliyetler karşısında belinin büküldüğünü, yarı fiyatına düşen kayısı için acilen önlem alınması gerektiğini ifade etti.
“Malatya, 6 Şubat depremlerinde en çok hasarı gören illerin başında geliyor” diyen Ağbaba, şunları kaydetti:
“Kamuoyunda çok bilinmese de şehir merkezimiz tamamen yok olmuş durumda. Basın toplantılarımızı sosyal medyadan canlı yayınlıyorduk ancak Instagram'a yasaklama geldiğini sabah saatlerinde öğrendik. Türkiye'de bir sosyal medya platformuna yasak gelebilmesi için mahkeme kararı olması gerekiyor. Maalesef Türkiye'de hukuk askıya alındığı için mahkeme kararlarına hiç ihtiyaç duyulmuyor. Biri 'Ben yasakladım' diyor ve yasak geliyor. Türkiye adeta muz cumhuriyetine dönüşmüş durumda. Bir kurum ya da kişi bir emir veriyor ve yasaklanıyor ya da “Bir günlük yas ilan edeceğiz diyor ve yas geliyor.” Devlet, yönetilenler tarafından ciddiyetten uzaklaştırılıyor. Bir ülkeye bu kadar kötülük nasıl yapılır diye soranlara Türkiye'yi örnek verebilirsiniz. Anayasa Mahkemesinin ise sitesine erişilemiyor. Yani Türkiye'de bugün hukuk askıya alınmış durumda. Yaşadığımız sorunların birçoğu da bu hukuk tanımazlık yüzünden oluyor. İnsanlar buraya yatırıma gelir mi? Hukuku tanımazsan yarın başka bir şeyi de yaparsın, birinin malına el koyuyorum dersin. Yarın başka bir kurumu da kapatabilirsin. Bu kararları anlamak hakikaten mümkün değil."
“HER ŞEY İKİ KAT ARTTI KAYISI YARI YARIYA DÜŞTÜ”
Milletvekili Ağbaba, kayısının Malatya için büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, “Malatya için kayısı adeta ekmektir, sudur, çocuklarımızın çeyiz parasıdır, okula giden çocuklarımızın defteridir, kalemidir. Kayısı üreticisi çok zor bir dönem geçirdi. Depremde de kayısı üreticisi yalnız bırakıldı. Kayısı, toplam 50 bin kayısı üreticisini direkt ilgilendirmekte. Kuru kayısının dünyadaki üretiminin yaklaşık yüzde 85'ini Malatya yapmaktadır. Kayısı, bizim için altın değerindedir. Bir başka ülkede olsa böyle bir ili gözü gibi korur devlet. Maalesef kayısıya sahip çıkılmıyor. Geçen yıl kayısı depremle yerle bir olmuştu. Kayısı değerinin çok altında satılıyor. Geçen yıl dalında yaş kayısı 50 liraya alıcı bulurken bu yıl 20 liraya alıcı buluyor. Kuru kayısıda durum çok daha vahim. Geçen yıl sarı kayısı 200 lirayken, gün kurusu kayısı 280 liraya alıcı bulurken şu anda fiyatlar yarı yarıya düşmüş durumda. 110-120 lira arasında alıcı buluyor. Hatta pazarda 80 liraya kadar düşüyor. Kayısı üreticisi bu dönemde işçi getiriyor, ilaç alıyor, işçiye para ödemesi lazım ve kaysıyı satarak bu parayı elde ediyor. TÜİK'e göre enflasyon yüzde 71. Buna göre hesaplarsak; sarı kayısının 341 lira, gün kurusunun 480 lira olması lazım. Geçen yıl mazotun litresi 19 liraydı, bu yıl 46 lira. Bir işçi yevmiyesi 450 lirayken bu yıl 950 lira, ilaç 450 liraydı şu anda bin lira. Her şey iki kat artmış kuru kayısı ise yarı yarıya düşmüş durumda” ifadelerine yer verdi.
“MALATYA’YA 103 BİN KONUT YAPACAKLARINI SÖYLEDİLER, YAPILAN KONUT 14 BİN 636”
Malatya’ya depremlerden sonra 103 bin konut yapılacağının söylendiğini ancak bu sayının çok altında bir konutun yapıldığını kaydeden Ağbaba, “Deprem Malatya'yı yerle bir etti. Depremden sonra cumhurbaşkanı 650 bin konut yapacağını söyledi, birinci yılda tamamlanan konut sayısı 41 bin. Malatya genelinde 103 bin konut yapılacağını söyledi, yapılan konut sayısı 14 bin 636. Konteyner kentler de kurulup unutulmuş durumda. Sosyal hayat yok, çocuklar için saha yok, ulaşım yok. Adeta bir cezaevinde insanlar yaşamaya devam ediyor. Bir başka konu ise, depremden sonra Malatya'da 44 alan rezerv alanı ilan edildi. Bir büyük belirsizlikle karşı karşıyayız. İş yeri nereye yapılacak, aynı metrekare korunacak mı, kaç liraya mal olacak kimse bilmiyor. 32 bin yerinde dönüşüm başvurusu var ancak dönüşen bina sayısı yok denecek kadar az. Yerinde dönüşüm için 750 bin lira kredi veriliyor ama bu paraya kimse ulaşamıyor. 'Güçlendirme yapın' diyorlar, vatandaş güçlendirme yapıyor. Arabasını satıyor, altınını satıyor güçlendirmeyi yapıyor ama söz verilen 400 bin lira güçlendirme kredisi de vatandaşa verilmiyor. Yerinde dönüşümün bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. İnsanlar TOKİ'ye gitmiyor. Devlet açısından da avantaj; altyapı var, camisi, sosyal tesisi, parkı var. TOKİ yapıyorlar, sosyal tesis yok, camisi yok, altyapısı yok, yolu yok, doğal gazı yok. Dağın başına dört duvar yapıp teslim ettiler” dedi.
“TEK KİŞİYE BİR ÇÖP YARDIM EDİLMEDİ”
“Bir de kiracı meselesi var, kiracılar için 3 bin 500 lira verilen kira desteği de kesilmiş durumda” sözleriyle konuşmasına devam eden Ağbaba, “Deprem bölgesinde kiracılar insan yerine konulmuyor. Konteyner hakkı yok, konut hakkı yok. Malatya'da 15 bin liradan aşağı kiralık ev bulmanız mümkün değil. Malatya'da doğru giden hiçbir şey yok. KOSGEB programında başvurular alınıyor, onaylanıyor. İnsanlara 'borcunu öde' diyorlar, insanlar borç bulup ödüyor ama KOSGEB'e Aralık ayından beri başvuranlara kredi verilmiyor. Bir başka konu ise, AKP resmen deprem bölgesi ve Malatya'daki insanları dolandırdı. Depremden sonra 'ağır hasarlı binalardan eşyalarınızı almayın, devlet karşılayacak' denildi. Malatya'dan yaklaşık 80 bin müracaat var. Maalesef bir tek kişiye bir çöp yardım edilmedi” ifadelerini kullandı.
“YENİ MALATYASPOR MESELESİNDE HEPİMİZİN İÇİ YANIYOR”
Yeni Malatyaspor’un durumuna da değinen Ağbaba, “Yeni Malatyaspor meselesinde hepimizin içi yanıyor. Deprem nedeniyle ligden çekilmiştik. Maalesef tesislerimizin durumu kötü, stadımızın durumu kötü ve depremde Yeni Malatyaspor 1 futbolcusunu kaybetti. Bir önceki TFF yönetimi Yeni Malatyaspor'un ligden çekilmesine onay vermişti, yeni seçilen TFF yönetimi ligden çekilmeyi onaylamadı. Bu durum küme düşmesi anlamına gelir. Hem hükümete hem Türkiye Futbol Federasyonuna çağrım şu; bize bir yıl daha Yeni Malatyaspor’a izin verin, tesislerimizi toparlayalım, kadromuzu kuralım. Ona göre lige devam edelim. Şehrin en büyük teselli ve motivasyon kaynaklarından birisi Yeni Malatyaspor. Yeni Malatyaspor’a bir yıl daha müsaade edilmesi gerektiğini ifade ediyorum. Bir yıl sonra toparlayacağımıza inanıyorum. Lütfen Yeni Malatyaspor’a acıyın ve tesisleri depremde yerle bir olmuş takımın bir yıl daha ligde kalmasına müsaade edin. Bende Yeni Malatyaspor için elimden geleni yapacağım” dedi.
“Birileri konuşmasa da, sussa da Malatya’nın sorunlarını takip edeceğim” diyen Ağbaba, “Hem mecliste hem de Malatya’da Malatya’yı konuşacağım. Malatyalılar “Sahipsiz Malatya” diyorlar. Hiç korkmayın Malatya’nın üzerinden elimi çekmeyeceğim” dedi.
“KEYFİNE GÖRE YAS KARARI ALIYORSUN”
Hamas lideri İsmail Haniye'nin ölümünün ardından Türkiye'de yas ilan edilmesine tepki gösteren Ağbaba, “Tabii bir yas kararı alabilirsiniz ancak bu kararı alırken devletin bir ciddiyeti vardır. Ulusal yas ilanının belli kuralları olur. Maalesef devlet ciddiyetten uzak yönetildiği için bir gece, bir tek adam ulusal yas kararı alabiliyor. Sen Suriye'de 33 askerimiz şehit edilirken, Karadağ’da şehit olan askerlerimiz için yas kararı almamışsın ama keyfine göre yas kararı alıyorsun. Devlet ciddiyetinden uzaktır. Bugün ki alınan kararlar; hukukun askıya alındığı, ifade ve basın özgürlüğüne erişimin kapatıldığı, Anayasa Mahkemesine kilit vurulan bir günü yaşıyoruz. Bunların hepsi birbirleriyle bağlantılıdır. Ülke muz cumhuriyetine dönüştürmüş durumdalar. Bunların yaptığını düşman yapmış. Kimin için, ne için as kararı alıyorsun, bunu da bilen yok. Keyfi bir yönetimle karşı karşıyayız. Suudi Arabistan kralı için yas kararı almıştı. Kendi askerine sahip çıkmayanlar, Mehmetçiğinin yasını paylaşmayanla yas kararı alıyor, bunu da milletin vicdanına bırakıyorum” diye konuştu.
Bülten