18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 102’nci yıldönümü, Malatya’da düzenlenen törenlerle kutlanırken, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve şehitler anıldı.
18 Mart 1915’te Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının yedi düvele “Çanakkale geçilmez” dedikleri büyük gün 102’nci yaşına girerken, büyük zafer Malatya’da törenlerle kutlanırken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler, minnet ve rahmetle anıldı.
Anma programı kapsamında Garnizon Şehitliği’nde tören düzenlendi. Valilik, Garnizon Komutanlığı, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, şehit aileleri ve Baro Başkanlığı tarafından şehitlik anıtına çelenk sunumu gerçekleştirildi.
Saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı atışının ardından Vali Mustafa Toprak, şehitlik özel defterini imzaladı.
Şehitlik özel defterini imzalayan Vali Toprak, “Necip Türk milletinin birlik ve beraberliği, aziz vatanımızın bölünmez bütünlüğünün muhafazası uğruna tereddüt göstermeksizin canlarını feda ederek şehadet şerbetini içen, bedenlerini katık edip mukaddes kanlarıyla her zerresini suladıkları bu toprakları vatan olarak bizlere kutlu bir miras bırakan aziz şehitlerimizin manevi huzurlarındayız. Anadolu’yu ebedi Türk yurdu yaptığımız Malazgirt’le başlayıp asla geçilemeyeceğini tescil ettiğimiz Çanakkale’yle devam eden ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazandığımız Kurtuluş Savaşı’yla nihayetlenen şanlı destanlarımız göstermiştir ki Türk milleti inanç, cesaret, mertlik ve yiğitlik abidesidir” dedi.
Türk Milletinin birlik, beraberlik ve kardeşlik bağlarının bozulmasına asla müsaade etmeyeceğini kaydeden Toprak, şunları söyledi:
“Yüce Türk milleti, aziz vatanımızın yılmaz bekçisi olduğunu Sarıkamış’tan Gelibolu’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar Anadolu coğrafyasına ilahi bir mühür gibi nakış nakış işlemiştir. İçimize sirayet eden hainlerin kirli elleriyle sahnelenmek istenen işgal planlarını 15 Temmuz 2016’da yine aynı ruh, bilinç ve cesaretle bertaraf ederek tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Üzerimizde hesap ve planları olanlar bilsinler ki “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır; toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” anlayışıyla atalarımızın yiğit alınlarının değdiği kutsal vatan topraklarımız ve Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz son nefer, son nefes ve son damla kana kadar aynı cesaret ve kararlılıkla muhafaza edilecektir.”
Anma töreni, şehitlik ziyaretinin ardından sona erdi. Törene Malatya Valisi Mustafa Toprak, 2’nci Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Asım Kocaoğlu, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, askeri ve mülki erkan, dernek ve oda başkanları, şehit aileleri ile öğrenciler katıldı.
İkinci tören Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Törende konuşan Vali Mustafa Toprak, “Bugün, tarihin yazdığı en şerefli mücadelelerden birisini taçlandıran Çanakkale Deniz Zaferinin 102. yılını gururla kutlamak ve Yurdu yaşatmak için can veren aziz şehitlerimizi saygı ile anmak üzere bir araya geldiğimiz, tek vücut olduğumuz gündür. Bugün, Çanakkale’nin asla geçilemeyeceğini, al bayrağın esir edilemeyeceğini, aziz vatanın ebediyen bölünmeyeceğini bütün dünyaya kabul ettirdiğimiz gündür, kutlu olsun. Eşsiz bir mücadelenin üzerine bina edilen Çanakkale Zaferi, aziz Türk milletinin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin ve sarsılmaz iradesinden aldığı gücün bütün kodlarını bünyesinde barındırmaktadır. Çünkü Çanakkale’de yüce Türk milleti, turna katarları misali şehadete kanatlanan kınalı kuzularıyla, şehitlik nasip olmadı diye üzülen şanlı gazileriyle, onlara duaları ve bir lokma katığıyla destek olmaya çalışan anaları, babaları, yavukluları, evlatları ile tek beden, tek yürek olarak mücadele vermiştir” dedi.
Vali Toprak, Çanakkale’nin milli ve manevi mukaddesatı söz konusu olduğunda Türk milleti için aidiyetlerin hiçbir önemi olmadığının en güzel örneği olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Çanakkale toprağında yan yana yatan Üsküp’ten Kerkük’e, İzmir’den Van’a Türk’ün yiğit evlatları birlik, beraberlik ve kardeşliğin bu milletin mayası olduğunun muazzam bir ifadesidir. Bizler, günümüzün ve geleceğin güçlü Türkiye’sinin temellerinin Malazgirt’ten Çanakkale’ye, İstanbul’un Fethi’nden Kurtuluş Savaşı’na uzanan şan ve şeref destanları sayesinde atıldığını biliyoruz. Türk’ün tunç yürekli, katı demir bilekli, ak alınlı yiğitlerinin, aziz Türk milletinin onurunu ayakaltı olmaktan kurtarmak; gökleri al bayraksız, minareleri ezansız bırakmamak için zerrece tereddüt göstermeden bedenlerini sağanak sağanak yağan ölüme karşı siper ettiklerini unutmuyoruz. O nedenle Çanakkale Zaferi’nin haklı gururunu yaşıyor ve şanlı ecdadımızın ödediği ağır bedellerin bilincinde olarak bizler de çok çalışıyor ve daima ileriye bakıyoruz. Unvanların çoğu çalışarak elde edilebilir. Lakin şehitlik ve gazilik, bedeli canla ve kanla ödenen, iman ve cesaretle kazanılan unvanlardır ki, onlara denk başka bir paye ve rütbe mevcut değildir. O nedenle şehitlik ve gazilik, her iki alemde de sahibini onurlandıran müstesna mertebelerdir. Siz değerli şehit aileleri, şahadete uğurladığınız evlat ve eşlerinizle ne kadar gurur duysanız azdır. Ve siz kahraman gazilerimiz; aziz vatanımızın bekası için verdiğiniz hizmetle ne kadar övünseniz yeridir. Vatan ve millet size minnettardır. Sevgili gençler, Sizler, o mertlik ve yiğitlik destanlarını yazan İsimsiz Kahramanların varislerisiniz. Onların azim, cesaret ve kararlılıklarını kendinize örnek edinmeli, milli ve manevi değerlerimizin muhafazası için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamalısınız. Bin yıldır Anadolu’yu işgal hayallerinden vazgeçmeyen zihniyetin Haçlı Seferleri’nden Sevr planlarına ve nihayet 15 Temmuz ihanet teşebbüsüne uzanan karanlık senaryolarına karşı Ulubatlı Hasan, Kınalı Ali, Sütçü İmam ve Ömer Halisdemir gibi dik, vakur ve uyanık olmak zorundasınız. Bu kutlu görevinizde sizlere sonsuz başarılar diliyorum.”
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
