Mısırda Hüsnü Mübarekin halk protestolarına dayanamayarak görevini orduya devretmesi, Darbe mi devrim mi? tartışmasını başlattı
Bazı uzmanlar ülkeyi uzun zamandır zaten asker kökenli sivillerin, şimdi de Mübarekin atadığı askerlerin yönetmesi nedeniyle sistemsel değişiklik yaşanmadığını savunurken, bazısı da askerin yönetimi halk desteğiyle devralması nedeniyle Mısıra özgü bir durum yaşandığını ve yorum yapmak için beklemek gerektiğini belirtiyor.
Sessiz askeri darbe
Washington Post, Mısır ordusunun anayasayı askıya alıp parlamentoyu feshetmesine dair haberini Generaller sıkıyönetim uyguluyor başlığıyla verdi. Zira anayasanın askıya alınması ülkenin fiilen sıkıyönetim yasasına tabi olması ve ordunun askeri mahkeme kurabilmesi anlamına geliyor. İsrail gazetesi Haaretz de yaşananları sessiz askeri darbe diye tanımlarken, birçok Mısırlının sivil diktatörlüğün yerini askeri diktatörlüğün almasından korktuğunu savundu. ABDdeki Penn State Üniversitesinde Mısır tarihi uzmanı Arthur E. Goldschmidt ise halkın Mübareki istifa ettirme başarısının ülkede ilk olduğunu söyleyip, Fakat devrim demek için erken yorumunu yaptı.
Fisk: Ordu Mübarekle aynı
İngiliz gazetesi Independentın deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk ise ordunun parlamentoyu feshedip anayasayı askıya alarak hâkimiyetini sağlamlaştırdığını yazdı. Fisk, ordunun kaos ve düzensizliği engelleme yönündeki açıklamasının bizzat Mübarek tarafından sık sık dile getirildiğini savunarak şu yorumu yaptı: Mübarek rejimini deviren kadın ve erkeklerin talepleri ile ordunun vermeyi düşündüğü tavizler arasındaki fark belirginleşiyor.
Askere güvenmek için sebep var
Londrada Arapça yayımlanan El Hayat gazetesi yazarı Cihad el Hazin ise darbe olmadığını, ordunun halkın uyan çağrısına uyduğunu yazdı. Irish Independent gazetesi de benzer bir yorumda bulundu: Yarı demokratik bir maske altında darbe yaşandığından şüphelenilebilirdi. Fakat Askeri Konseye güvenmek için sebep var, ordu itidal gösterdi. Bunun sonucunda iktidar geçişinde önemli bir rol oynamaktan kaçamazdı.