AKP Malatya Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz, yerel yayın yapan Ufuk TV’de yayınlanan “Haber Aktüel” programına konuk olarak Genel Yayın Yönetmeni İsmail Demirci’nin gündeme dair sorularını yanıtladı.
Milletvekili Öz, “Yerel seçim süreci neden genel seçim havasına sokuldu?” sorusuna “17 Aralık operasyonu ile yeni bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Bu algı operasyonu ile AK Parti’yi ve Recep Tayyip Erdoğan’ı itibarsızlaştırma noktasına götürülmeye çalışıldı. Dolayısıyla olayda yerel seçim olmaktan çıktı, sanki bir referandum. Yani AK parti gitsin mi? kalsın mı?, Recep Tayyip Erdoğan Türk siyasetinden gitsin mi? kalsın mı? noktasına getirildi. Tabi milletimizde bunu çok iyi bir şekilde algıladı. Ama bizim gönlümüz şunu arzu ederdi; yerel seçimleri yapıyoruz, yerel seçimlerde belediye başkan adaylarının projeleri, vaatleri, yaptıkları, yapacakları konuşulsun tartışılsın. Ve bu çerçevede kararlar verilsin isterdik. Doğrusu da bu zaten. Ama ne yazık ki bu işi yerel seçim atmosferinden çıkarıp, genel seçim, hatta genel seçimden de öte çok farklı bir referandum noktasına götürülmeye çalışıldı. Ama bunun müsebbibi AK Parti ve başbakanımız değil, bunu birileri bir senaryo yazdı, bu senaryonun içerisinde değişik aktörlerde rolünü idrak etmeye çalışıyorlar” şeklinde cevap verdi.
“FİTNENİN, FESADIN BU KADARI DA OLMAZ”
“Yazıcıoğlu’nun ölümünden Başbakan Erdoğan’ın sorumlu olduğu yönünde iddiaları” üzerine ise Öz şu şekilde konuştu; “Ben rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu seven ve takdir eden bir insanım. Kendisi ile yakinen tanışırdık. Hakikaten Türk siyasi hayatında ilkeli, şahsiyetli, omurgalı, farklı bir duruşu olan bir liderdi. Ülke onun boşluğunu hissediyor. Çok net söylüyorum; O isteseydi 28 Şubat sürecinde de bakan olurdu, AK Parti’ye gelir yine bakan olurdu, çok farklı yerlere gelebilirdi ama o makam mevki değil, kendine göre doğru bildikleri noktasında bir yol çizdi, o şekilde bu ülkede, bu millete hizmet etmeye çalıştı. Muhsin Yazıcıoğlu, ülke için çok büyük bir kayıp oldu. Mekanı cennet olsun. Rahmetle şükranla anıyorum. Ben yakinen biliyorum ki sayın başbakanımız Muhsin Yazıcıoğlu’nu kardeşi kadar severdi. Ve hukukları çok eskiye dayanırdı. Muhsin Yazıcıoğlu’na karşı başbakanımızın ayrı bir sevgisi vardı. Benim bildiğim kadarıyla 2007 seçimlerinde rahmetli Muhsin başkan Sivas’tan aday olduğunda bizimde adayımız vardı. Seçim sonuçlarına bizimkiler itiraz edecekti. İtiraz edince bizim vekil çıkınca, Muhsin başkan bağımsız çıkamıyordu. Sayın başbakanımız itiraz yaptırmadı. ‘Muhsin başkan gelsin’ dedi. Ben bu şekilde biliyorum. Recep Tayyip Erdoğan’ı canilikle suçlamak kadar zalimlik olmaz ya. Böyle bir şey olmaz. Olurda bu kadar olmaz. Yeni fitnenin, fesadın, iftiranın her şeyi olurda, şu şekilde olmaz. Hakikaten düşününce üzülüyorum. Mesela söylediniz de şok oluyorum. Muhsin Yazıcıoğlu gibi bin insanı, Recep Tayyip Erdoğan gibi bir insan ölümünden sorumlu tutmaya çalışıyorsunuz. Böyle bir şey olur mu? olurda böyle olmaz. Daha farklı bir şey söyleyeceğim de söylemek istemiyorum. Malatya kamuoyu anlıyor ne demek istediğimi; olur olurda diyor, ona buna olmaz diyor. Böyle bir şey olmaz. Yapmayın etmeyin. Allah rızası için yapmayın. Tamam Recep Tayyip Erdoğan’ı sevmeyebilirsiniz. AK Parti ile ilgili bir sıkıntınız olabilir. Ama bunun sonucu ülke kaybediyor.”
“İNSANLARI İKİYE AYIRIYORUM; NAMUSLU, NAMUSSUZ”
Milletvekili Öz şu şekilde konuştu; “ Bu ülkede kargaşa üretmeye çalışıyorlar, farklı bir şey üretmeye çalışıyorlar. Birileri, birileri adına çok net söylüyorum bu ülkede kardeş kavgası çıkartmaya çalışıyorlar. Mezhep kavgası çıkartmak istiyorlar. Benim Malatya’daki vatandaşlarım başta olmak üzere Türkiye’deki bütün vatandaşlarıma diyorum; biz hepimiz kardeşiz. Bu ülkeyi seven, bu vatanın bölünmez bütünlüğüne inanan, bu ülke ile ilgili kalbi, gönlü, muhabbet ve kalkınma duygusu olan herkesin başımın üstünde yeri var. Ama bu ülke ile ilgili emelleri olan, yabancı ülkelere hizmet eden kim varsa, hangi camiadan, hangi cemiyetten, hangi gruptan, hangi etkin yapıdan kim varsa çok net söylüyorum Allah onları ıslah etsin. Allah onları bildiği gibi yapsın. Kim olursa olsun. Bir grup için söylemiyorum. Eğer yabancıların himayeleri içerisinde bu ülkede bir kaos oluşturarak, bu ülkenin kalkınmasını gelişmesini, büyümesini engellemek isteyen, yabancı güçlere hizmet etme noktasında bir görev ifa eden bilerek veya bilmeyerek kim varsa Rabbim onu bildiği gibi yapsın. Bu önemli bir şey bakın. Öyle bir noktaya geldik ki, işin şey boyutunu bir kenara bıraktık. Ben artık insanları iki türlü ayırıyorum. Namuslu vatansever insanlar, namussuz vatan hainlerine hizmet eden insanlar diye ayırıyorum. Bunlar içinde her gruptan insanlar olabilir. Ama artık ben net söylüyorum; bir insanın dindarlığını tartışmıyorum. Adam vatansever mi değil mi? Ona bakıyorum. O noktaya geldik. Bunu bu noktaya getirenlerin elini başının arasına alıp düşünmeleri lazım. Biz ne yaptık, nereye gidiyoruz. Yaptığımız bu işin sonucu bu ülke nereye gidiyor. Kime hizmet ediyoruz. Kimin değirmenine su taşıyoruz. Allah rızası için ben rica ediyorum; yaptığımız işleri yeniden çek edelim.”
“BELEDİYE BAŞKANIN KİM OLDUĞU BENİ ARTIK İLGİLENDİRMİYOR…”
AKP Malatya Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz, “Türkiye’de olup biten olaylara karşı yapılan açıklamalara bakın. Sözlerin arasında verilen mesajlara bakın. Neyi kaşımaya çalışıyorsunuz. Kimden ne talimat aldınızda böyle şey yapıyorsunuz? Üzülüyorum. Hakikaten bunu gönülden söylüyorum; bunları söyleme noktasına geldiğim için ayrıca üzülüyorum. Alnı secde gören insanların düştüğü bu noktayı gördükçe daha çok üzülüyorum. Seçim çalışmalarında Türkiye üzerinde oynanan oyunları anlatıyoruz. Belediye başkanlarını anlatmıyorum ben. Çok net söylüyorum, ben belediye başkanlarını anlatmıyorum. Ben Türkiye’de olup bitenleri anlatıyorum. Türkiye’de siyasi istikrar bozulduktan sonra belediye başkanının kim olduğu beni ilgilendirmiyor. Türkiye’de siyasi istikrar olmazsa, Türkiye’de huzur olmazsa, Türkiye’de barış-kardeşlik olmazsa, burada belediye başkanının kim olduğu beni ilgilendirmiyor. Ben Türkiye’deki siyasi istikrara bakıyorum. Siyasi istikrarı bozmak isteyen hainlere karşı bir ve beraber olmamız gerektiğini anlatıyorum” dedi.