Eğitim Bir Sen Malatya Şube Başkanı Kerem Yıldırım düzenlediği basın toplantısında, MEB’in hazırladığı öğretmen strateji belgesine eleştiriler getirdi.
Yıldırım sendika binasında yaptığı basın toplantısında, strateji belgesinin performans, rekabet, verimlilik, kariyer gibi kavramlar üzerinden esnek, güvencesiz ve angarya çalışmayı esas aldığı belirterek,”Belge'nin içeriği incelendiğinde gerçeklikten uzak, uygulanabilirliği bulunmayan, çalışma barışını bozacak, kurumsal kargaşaya sebebiyet verecek eylemlerin belirlendiği görülmektedir. Öğretmen Strateji Belgesinde sorunlar tam tespit edilememiştir. Eğitimin paydaşlarının görüşlerinden uzak hazırlanmıştır. Bu tür politika belirlemeye yönelik çalışmaların eğitimin tüm paydaşlarıyla özellikle sendikalarla müzakere edilerek hazırlanması, uygulanabilirliği, verimliliği ve toplumsal kabulü açısından son derece önemlidir” diye konuştu.
Performans sisteminin hukuki hiçbir dayanağın olmadığını söyleyen Yıldırım,”Strateji belgesinde bütün öğretmenler için zorunlu bir performans değerlendirme sisteminin geliştirilmesi öngörülmüştür. Bakanlığın hukuki ve kanuni dayanağı olmayan performans değerlendirmesinde ısrar etmesinin gerekçesi ortada yoktur. Uygulanabilir olmayan dayatmalar yerine eğitimden beklenenler ekseninde öğretmenden beklentiler ortaya konulmalı ve bu doğrultuda öğretmenlere daha fazla destek sağlanmalıdır”şeklinde konuştu.
Öğretmen test sınavı yapmak yerine mesleki gelişime odaklanmalıdır, diyen Yıldırım,” Strateji belgesinde bütün öğretmenlerin her dört yılda bir öğretmen yeterlikleri çerçevesinde yapılacak sınava tabi tutulması öngörülmektedir. Mesleğe girişte KPSS, alan bilgisi sınavı, mülakat, aday öğretmenlikten asli öğretmenliğe geçişte yazılı ve sözlü sınav gibi başka hiçbir kamu görevi için öngörülmeyen türde ve sayıda sınava tabi tutulan öğretmenlerin, her dört yılda bir sınava tabi tutulmasının gerekçesi nedir? Hiçbir gerekçe bu türden ayrımcı bir uygulamayı öğretmenlerimize izah edemez. Öğretmen yeterliliğini test sınavıyla ölçmek yerine öğretmenin mesleki gelişimini sağlayacak ve tamamlayacak, gerekirse modüler tarzda hizmet içi eğitim faaliyetleri planlanmalı, hizmet içi eğitimler, kariyer basamaklarında etkin rol oynamalıdır” ifadelerini kullandı.
Sözleşmeli öğretmen istihdamından vazgeçilmesi gerektiğini de ifade eden Yıldırım,”Strateji belgesinde kabulü mümkün olmayan bir başka husus, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına yönelik mevcut yapının güncellenmesi ve geliştirilmesi ile ilgilidir. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının daha önceki yıllarda denendiği ama istenilen faydanın zerre kadar sağlanamadığı apaçık bir gerçektir. Daha önce tecrübe edilmiş, sonuçları görülmüş, sürdürülememiş bir uygulamada ısrar yerine geçmişten ders almak gerekir.
Sözleşmeli personelin memur kadrosuna geçirilmesine ilişkin 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin dönemin hükumetince ortaya konulan gerekçesi bunun en büyük kanıtıdır.
Eğitime ilişkin reformların kalıcı hale gelmesi, derslerin boş geçmemesi ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Bu nedenle, hem yeni öğretmen kadroları ihdas edecek hem de sözleşmeli öğretmen alımındaki hatayı telafi ederek sözleşmeli öğretmenleri kadroya geçirecek; ücretli öğretmenlere iş güvencesi ve kadro sağlayacak yasal bir düzenlemeye ihtiyaç vardır diye konuştu
Rotasyon sistemini kavimler göçüne benzeten Başkan Yıldırım,” Strateji belgesinde öngörülen başka bir konu ise Rotasyon sistemi; Eğitim-bir-sen olarak bahse konu düzenlemeye yönetmelik taslağının kamuoyuna yansıdığı andan itibaren tepkimizi ortaya koyduk. Rotasyon uygulamasını “kavimler göçü” olarak nitelendirdik. Eğitimin ve öğretmenlerin çözülmesi gereken pek çok sorunu varken rotasyon çözüm değildir. Tam tersine yeni bir sorun oluşturmaktır” diye konuştu.
iha