SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Eleştiriler Haklı Değil.. Bu Dünyanın Her Yerinde Olaydır"

0
Güncellendi - 2019-07-18 03:17:39
A- A+ PAYLAŞ

"BU BİR GÜÇ GÖSTERGESİ.." İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü'nde geçtiğimiz günlerde, Enstitü Müdürü Prof.Dr. Sezai Yılmaz başkanlığındaki ekipler tarafından aynı anda gerçekleştirilen 5 canlı vericili karaciğer nakli operasyonunun yankıları sürerken, Guinnes Rekor Kitabı'na da girmesi beklenen bu operasyonun "rekor denemesi" gibi lanse edilmesine ilişkin eleştirilere karşın, Türk Diyabet Vakfı Başkanı hemşehrimiz Prof.Dr. Temel Yılmaz, bu eleştirilere tepki gösterdi.

Habertürk Yazarı olan Prof.Dr. Temel Yılmaz, köşesinde "Bu transplantasyonları yapan ekip dünyada en fazla sayıda karaciğer nakli yapan ilk iki ekipten birisi. Reklama ihtiyaçları yok. Bilim adına Sezai Hoca (Prof.Dr. Sezai Yılmaz) ve ekibine teşekkür borçluyuz. Bütün transplantasyonlar komplikasyonsuz başarılı oluyor. Bu dünyanın her tarafında olaydır." şeklinde değerlendirme yaptı.

"BU TÜRKİYE BİLİM TARİHİNDE ÇOK NADİR BİR OLAY.."

Prof.Dr. Temel Yılmaz'ın (yandaki fotoğrafta), haberturk.com'daki yazısı şöyle:

"Olay

İnönü Üniversitesi'nin dünyada bir ilk olan başarısı ile ilgili. İnönü Üniversitesi Malatya'da Türkiye'nin önemli üniversitelerinden birisi.

Malatya'ya gidenler bilir, Doğu Anadolu'da, bozkırın ortasında yemyeşil bir şehir.

1975 yılında şehrin ileri gelenlerinin desteği, çalışmaları ile üniversite kuruluyor.

Bu şehir ülkemize iki cumhurbaşkanı yetiştirmiş, İsmet İnönü ve Turgut Özal. Yeni üniversiteye İnönü'nün adı, daha sonra kurulan modern tıp merkezine de Turgut Özal'ın adı veriliyor.

Özal döneminde, vizyoner bir öngörü ile üniversiteye ve tıp merkezine ciddi yatırımlar yapılıyor, öğretim üyeleri yurt dışına eğitime gönderiliyor. Ancak bu yatırımlar çok eleştiriliyor. Paralar toprağa gömülüyor deniliyor. Öyle ya bozkırın ortasında bilim olur mu, bilim bu ülkede sadece İstanbul ve Ankara'da biraz da İzmir'de yapılır.

Ama geçen sürede zaman farklı gelişiyor, bu düşünceyi haksız çıkarıyor.

Yurtdışında eğitim görenlerden biri de Malatya'nın daha da bozkırındaki küçük bir kasabadan, Arguvan'dan Sezai Yılmaz adında genç bir cerrah.

Bu genç cerrah üniversitenin desteğiyle gittiği Amerika'da karaciğer naklinde uzmanlaşıyor. Malatya'ya döndükten sonra önce karaciğer nakli alanında bir merkez kuruyor, bu merkezde karaciğer nakline başlıyor, başarıları ile dikkat çekiyor. Gelen hasta sayısı o kadar artıyor ki, merkezin ünü önce Türkiye'ye, sonra Avrupa'ya yayılıyor.

Prof. Yılmaz, daha sonra Enstitüsü kuruyor, hızla büyüyor.

Kuruluşundan itibaren İnönü Üniversitesi'nin tüm yönetimleri bu ekibe koşulsuz destek oluyor.

Enstitü, en çok sayıda karaciğer nakli yapan merkezler arasında dünyada ikinci sıraya yerleşiyor. Amerika ve Avrupa'nın birçok ülkesinden birçok bilim insanı, uzman bu merkezde çalışmak için Malatya'ya geliyor. Bu, Türkiye bilim tarihinde çok nadir bir olay.

12 HAZİRAN GÜNÜ BİLİM ADINA ÖNEMLİ BİR GÜN

Üniversitelerde çok bilinen bir gerçek vardır, yetenekli bilim adamları genel olarak biraz egoist olur, ileride kendisine rakip olacak ekip istemez. Prof. Yılmaz öyle yapmıyor, sürekli yeni ekip ve starlar yetiştiriyor.

Transplantasyon alanında en gelişmiş üniversitelerde bile bir şef cerrahın bir ya da iki ekibi vardır. Bu nedenle transplantasyon için hastaların en önemli sorunlarından birincisi donör bulmak ise ikincisi de ameliyat sırası beklemektir. Sıra beklemek ölümle yarıştır. Prof. Yılmaz, merkezinde sıra bekleme sorununu aşmak için ekibi sürekli büyütüyor.

Nihayet, 12 Haziran günü, Malatya'da 10 ayrı cerrahi ekip ve 70 kişilik bir timle karaciğer transplantasyonu için sıra bekleyen beş hastaya birden eş zamanlı nakil yapılıyor.

Bu ancak dev bir ekip kadrosu olan, ancak dünyanın çok büyük merkezlerinde mümkün olabilen bir uygulamadır, güç gösterisidir.

Bu karaciğer nakli gibi dünyanın en zor cerrahi uygulama gerektiren operasyonunda 20'si doçent, profesör 30 transplant cerrahından oluşan 10 ayrı ekibin müthiş eğitim aldığı ve benzer yetenek ve bilgi donanımına sahip olduğunu gösterir.

Prof. Sezai Yılmaz, bu ekip çalışmasını Sağlık Bakanlığı'ndan gözlemci ve noter çağırarak kanıtlıyor.

Bütün transplantasyonlar komplikasyonsuz başarılı oluyor. Bu dünyanın her tarafında olaydır.

Bu başarı ülkenin tüm medya kuruluşlarında yer alıyor.

PROFESÖR HABERAL'IN BAKAN'A MEKTUBU

Bu çalışma ile ilgili bugüne kadar saygın bir gazeteci olarak bildiğim (halen öyledir) Faruk Bildirici olayla ilgili bir yazı kaleme alıyor. Yazının başlığı "Adanalı kebapçı ve karaciğer naklinde rekor denemesi".

Bu yazıda diyor ki: “İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Merkezi'ndeki Karaciğer Nakli Enstitüsü'nde 'aynı anda beş karaciğer nakli ameliyatı' ile yapılan tanıtım ve rekor denemesini eleştirmiştim.

İnsan hayatı üzerinden rekor kırılmaya çalışılmasını medyanın övgülerle haber yapmasının yanlış olduğunu vurgulamıştım. Meğer organ nakliyle rekor denemesi yapılmasına karşı çıkarken yalnız değilmişim. Yeni öğrendim."

Sonra devam ediyor: “Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı olan Prof. Dr. Mehmet Haberal, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya bir mektup göndererek, organ naklinde rekor denemesi yapılmasına itiraz etmiş” diye devam ediyor.

Bu yazıya göre Prof. Dr. Haberal, 17 Haziran tarihinde Sağlık Bakanı Sn Fahrettin Koca'ya bir mektup yazmış.Yazıda mektuptan alıntılar var. Buna göre Hoca, mektubunda üç önemli konuya vurgu yapmış.

Önce "Bilimsel bilgiler dışında organ ve doku nakillerinin reklamı yasaklanmıştır“ uyarısı yapıyor. Sonra “Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı olarak organ nakliyle rekor denemesi yapılmasını, hastaların teşhir edilmesini makul görmem, kabul etmem mümkün değildir" diye uyarıyor, son olarak da “Bu hipokrat yeminine, tıbbi etik ve deontolojiye aykırıdır" diyor.

Prof. Haberal daha sonra Sn.Bildirici ile röportajında "Hekimin öncelikli görevi insanları sağlığına kavuşturmaktır, onları teşhir ederek reklam yapmak değildir. Hipokrat yemini etmiş bir hekimin böyle bir davranış içine girmesi ne etiğe, ne de deontolojiye uygundur.

Ben bir hastaya böbrek naklinden önce su içme diyorum, ameliyattan sonra da içebildiğin kadar su iç diyorum. O masada hayata dönüyor. Bu kadar önemli bir iştir organ nakli. Bu durumdaki bir insanı teşhir ederek reklam yapmak bu çabalarımıza zarar verir” diyor

FARUK BİLDİRİCİ VE HABERAL HOCA'NIN YAKLAŞIMLARI DOĞRU DEĞİL

Öncelikle belirtmek isterim ki, bu ülkenin en ciddi bilim insanlarından Mehmet Haberal Hoca'nın Malatya'da 10 büyük ekiple eş zamanlı yapılan operasyonun haberini Hürriyet gazetesinde okuduktan sonra Bakan'a mektup yazmasını tuhaf buldum.

Hoca gibi deneyimli bir insanın sadece basında çıkan bir habere göre mektup yazmaması gerekirdi.

Bir haberin başlığını medyada herkes farklı yorumlayabilir, bu çalışmayı Hürriyet gazetesi transplantasyon yapılan hastanın sayısına odaklanarak “aynı anda beş karaciğer nakli ameliyatı, rekor denemesi” olarak yazabilir, Sn. Bildirici de karaciğer kelimesinin ciğer kısmı ile Adana kebabı ilişkilendirerek “Adanalı kebapçı ve karaciğer naklinde rekor denemesi” diye başlık atabilir.

Bu yazılar ekibi bağlamaz.

Haberal Hoca'dan beklenen davranış, haberi okuduktan sonra ekibin başkanı Sezai Hoca'yı arayıp ne oluyor diye bilgi almasıydı.

Oysa hoca oturup Bakan'a eleştirel bir yazı yazmış.

Ayrıca bu noktada özellikle Hoca'nın mektubunda yaptığı üç eleştirinin üçüne de katılmadığımı belirtmek isterim.

ELEŞTİRİLER HAKLI DEĞİL

Hoca mektupta diyor ki; "Bilimsel bilgiler dışında organ ve doku nakillerinin reklamı yasaklanmıştır“. Bu cümle kendi içinde doğru ancak konu ile ilgisi yok. Burada ekip çalışmasının gücü anlatılıyor, doku ve organ naklinin reklamı yok.

Bu transplantasyonları yapan ekip dünyada en fazla sayıda karaciğer nakli yapan ilk iki ekipten birisi. Reklama ihtiyaçları yok.

Diğer önemli nokta da, bu ekip bu çalışmaları devletin bir üniversite hastanesinde yapıyor,özel hastane ile bağlantıları yok, muayenehaneleri yok, aldıkları maaşla geçiniyorlar.

Yani reklam yapılacak bir durum yok.

İkincisi, Hoca'nın bu olaydan “organ nakliyle rekor denemesi, hastaların teşhir edilmesini makul göremem” sonucunu çıkarmasını da doğru bulmuyorum.

Burada konu bir Anadolu üniversitesinde, karaciğer nakli gibi çok önemli, yüksek bilgi ve teknoloji gerektiren alanda 10 ekip birden kurup, 20'si öğretim üyesi 30'un üzerinde cerrahla kurduğu dev bir ekibin başarısının sunulmasıdır.

Dünyanın en büyük transplantasyon merkezleri arasında gösterilen bu ekibin çalışmalarından, başarılarından hepimizin özellikle de hastaların haberdar olması gerekir.

Transplantasyon alanındaki başarılar ister Malatya'da, Antalya'da, Ankara'da isterse İstanbul'da olsun hastaya zarar vermez aksine umut verir, ameliyatını kalkıp yurtdışında değil Türkiye'de olur.

Ayrıca organ bağışı yapacakların sayısı da azalmaz, aksine insanlar organlarının boşa gitmeyeceği ve çok hayatlar kurtaracağına inanırlarsa daha büyük inançla organlarını bağışlar.

Yani Hocam, bu tür başarı hikayeleri çabalarınıza zarar vermez aksine bu ülkede transplantasyon bilincinin gelişmesine katkıda bulunur.

Son olarak Hoca'nın vurguladığı konuya gelelim.

Mesele eğer hipokrat yemini, tıbbi etik ve deontolojiye uygunluk ise, meslek hayatı boyunca muayenehanesi, özel hastanesi olmadan, sadece devletin verdiği maaşla olağanüstü başarılara imza atan onlarca ekip yetiştiren ve bu ülkede bilimin çıtasını yükselten Prof. Sezai Yılmaz'ın bunu hepimizden çok daha hak ettiğini söylemek bir emeğe saygı borcudur.

SONUÇ

Bilim adına Sezai Hoca ve ekibine teşekkür borçluyuz.

Bu başarı hikayesinin ardında İnönü Üniversitesi'nin, başta Rektör Sn. Prof. Dr. Ahmet Kızılay olmak üzere geçmiş dönemlerdeki tüm rektörlerin müthiş desteği var. Sağlık Bakanlığı'nın ve Yüksek Öğretim Kurulu'nun hiçbir üniversiteye vermedikleri destekleri var.

Haberal Hocam, Dünya Transplantasyon Derneği Başkanı olarak sizden beklediğimiz Prof. Sezai Yılmaz'ı dünya kongresine davet edip teşekkür etmenizdir.

Ülkemizden böyle nadir çıkan müthiş ekipleri eleştirmek yerine desteklemek, onore etmek ve sahip çıkmak hepimiz için bir görevdir. Bu yazı da bu nedenle kaleme alınmıştır."

haberturk.com- malatyahaber.com

FOTOĞRAFLAR: Aynı anda yapılan 5 karaciğer nakli ve sonrasında Prof.Dr. Sezai Yılmaz'ın açıklaması  ile bir süre sonra şifayla taburcu edilen nakil hastaları (son fotoğrafta)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

18 yorum yapılmış

  • Arif BİLİR (5 yıl önce)
    Bu kadar kaliteli ve başarıları dünya çapında olan hocalarımızı kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.
    0
    0
    Yanıtla
  • mahmut açıkgöz (5 yıl önce)
    Prof. Dr. Sezai YILMAZ hocamızı tanımadan yargılamak hiç hoş değil.Kendisi siyasetin içine girmeden ismini dünyaya duyurmuş karaciğer naklinin yanınıda kişilikli,yardım sever,hoşgörülü,samimi ve sevecen örnek bir bilim adamı ve iyi bir kişilik sahibidir.Kendisiyle gurur duyuyoruz.
    0
    0
    Yanıtla
  • derviş (5 yıl önce)
    sevgili haberal hocam bakana açıktan şöyle yaz kurtul. benim vakıf üniversitesi hastahanesinde insanlara bir çuval paraya bu işlemi yaparken şu sezai yılmaz bedavadan sadece devletin verdiği maaş ile yapıyor. bir de üstüne cebinden ihtiyaç sahibi hastalara kimsenin ruhu duymadan yardımlarda bulunuyor.. bu adama söyleyin onun yüzünden dükkanı kapatacağız.- evet senin hastahane değil dükkan sonuçta- yoksa senin derdin değil hasta mahremiyeti , meslek ilkesi vs ya da karakterli yeni mahir eller yetiştirmek. hiç birisi değil. bence sen sezai yılmazdan bahsederken iki kere düşün. onu takdir eden milyonlar var iken seni met edecek bin adam var mı
    0
    0
    Yanıtla
  • süleyman (5 yıl önce)
    kıskançlikmi desem hasetlikmi desem taktir et be adam ne o sadece istanbul ankara adana izmirmi bu sektörde söz sahibi olmalı el insaf ve karaciger naklinde bu hastane kendini aşdı onca hastaya şifa ve umut oldu son söz bu zihniyet hala var güzel ülkemde bu zihniyetten bir an önce kurtulmamız gerek
    0
    0
    Yanıtla
  • Fuat Kutsal (5 yıl önce)
    Güneş balçıkla sıvanmaz.Transplantasyuon ekibine ve üniversitemize tebriklerimizi sunuyoruz
    0
    0
    Yanıtla
  • Kılıçarslan (5 yıl önce)
    Dünkü yaptığım yorum neden yayınlanmıyor,adamların televizyon kanalı var,KANAL B haber yerine yaptığı değil yapacağı ameliyatları anlatıyorlar,nerde etik,nerde emeğe saygı,İYİKI VARSINIZ SEZAİ veTEMEL YILMAZ (kardeş değiller) MALATYA SİZİNLE GURUR DUYUYOR.selamlar,saygılar,sayın editör sizede teşekkürler,birde yorumları yayınlasan...........................
    0
    0
    Yanıtla
  • Malatyalı (5 yıl önce)
    Koskoca Dünya'nın en iyi 10 universitesinden olan Yale den hoca bile bu başarıyı destekliyor Haberal ise şahsına münhasır soyadına nazır bu işten pek haberdar olamamış ... böylesine güzel bir başarıyı Malatya'da gerçekleştiren değerli akademisyen prof.dr Sezai Yılmaz'ı ve değerli ekibini tebrik ediyorum
    0
    0
    Yanıtla
  • Ruşen uçar (5 yıl önce)
    Doğudan bir ilin batının önüne geçmesini hazmedemiyorlar..olayın özeti bu...bizler iftihar etmeye devam edeceğiz....
    0
    0
    Yanıtla
  • Orhan Özturan (5 yıl önce)
    Malatya İnönü Üniversitesinde 12,5 yıl hizmet etmiş, son 14 yıldır İstanbul'da bulunan bir öğretim üyesiyim. Prof.Dr. Sezai Yılmaz'ı akademik hayatının başlangıcından beri tanıyorum. Kendisi disiplinli, hedefini bilen ve bugüne baktığımızda hedeflerini çok fazlasıyla başarmış dünya çapında saygın bir bilim adamı ve cerrahtır. Hizmetini Malatya da sürdürüyor olması da taktire şayan bir durumdur. Kendisine, ekibine ve bu imkanları sağlayan ve sürdüren İnönü Üniversitesi Yöneticilerine teşekkür ederim. Eleştirilerin dikkate alınır bir yanı yoktur. kendisinin niyeti ile medyaya yansıyan bir kısım algıların bağdaşır bir tarafı da yoktur. Eleştirenlerin kendi kurumlarında bu konuda hangi aşamadalar ona baksınlar. Saygılarımla, Prof.Dr. Orhan Özturan Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul
    0
    0
    Yanıtla
  • Cengiz ALTAŞ (5 yıl önce)
    Güneş balçıkla sıvanmaz... Sizi takdir ve tebrik ediyorum hocam. Bilime , insanlığa yapmış olduğunuz katkı ve hizmetler her türlü övgünün üzerindedir.
    0
    0
    Yanıtla
  • Ramazan doğan (5 yıl önce)
    Sayın hocanın mütevazı yaşam tarzı ve kişiliğini biliyoruz Sezai hocanın gençlere rol model olma ve malatyada bu işler basarilabiliyor demeyi bütün dunyaya gösterme dışında ne amacı olabilir.o Türkiye'nin bir degeridir bu değerin ilimizden çıkması ve insanlığa hizmet etmesi gurur kaynağımızdır.
    0
    0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (5 yıl önce)
    Prof Dr Temel Yılmaz hoca da tıpkı Prof Dr Sezai Yılmaz hoca gibi Malatya ve Arguvan ın gurur kaynağıdır. Kendileri ile ne kadar övünsek azdır.
    0
    0
    Yanıtla
  • Selami (5 yıl önce)
    Yazıda bakana şikayet mektubu ile adı geçen Prof.Dr. Mehmet Haberal'ın yapılan işe "biz başlattık, işte bu duruma geldi" diye sahip çıkıp, ülkesinde böyle bir operasyonun yapılıyor olmasından gurur duyması gerekirken (bir de Dünya Organ Nakli Derneği başkanıymış), olayı basının gösterdiği magazin yönünden görüyor olması büyük yanlış. Bilim adamına, bir ustaya, ya da öyle davranması gereken birine yakışmamış yaptığı. Ona bunu ne yaptırdı bilemiyorum. Ama yarın başkanı olduğu derneğin mensuplarının karşısında, aslında Malatya'da (Ankara'da, İstanbul'da değil de!) yapılan işin dünya çapında bir başarı hikayesi olduğu, bu işin tepesindeki isimlerce (ABD Yale Üniversitesi Organ Nakli Direktörü) Malatya'da bizzat gözlenerek ifade edilirken, olayı basından takibeden kendisi bunu nasıl doğru yorumlayabilir ki? Bu mudur söyleyeceği, Yok öyle değil, böyle, reklam, şu bu.. Yapılan iş bir başarı mıdır değil midir? Değilse daha üst kalibredeki bir bilim adamı niye dünya çapında başarı diyor? Hiçbir şekilde Haberal'a yakışmamış bakana şikayet ettiği şekilde meseleye bakmak.Üzüldüm onun adına.
    0
    0
    Yanıtla
  • üzgün vatandaş (5 yıl önce)
    Sezai yılmaz malatyadaki bazı kişilerin ikbal kaygılarının oyuncağı olamaz
    0
    0
    Yanıtla
  • Selim kakoglu (5 yıl önce)
    EDİTÖR'den: Sayın rahatsız vatandaş! Selim kakoglu (seçtiğiniz yukarıdaki 1. naylon isim), Ekrem sinanoğlu ve Hilmi Fatih adlarını koyarak gönderdiğiniz Malatya'daki 5'li organ naklini değersizleştirmeyi hedefleyen yorumlarınızın 3'ü de aynı IP'den (172.69.234.138) peş peşe geldiği için, bu sahtekarlığa, çekememezliğe ve çok değerli bir faaliyeti kötülemeye yönelik girişiminize alet olmamak amacıyla yazdıklarınız layık olduğu ve gitmesi gereken yere, ÇÖPE gönderilmiştir. Ayrıca oradaki başarının ne olduğunu anlayamamışsanız, o gün Malatya'da yapılanlara ve değerine ilişkin ABD- Yale Üniversitesi'nin Organ Nakli Direktörü'nün açıklamalarına aşağıdaki linkten ulaşarak okuyup, belki anlayabilirsiniz! http://malatyahaber.com/haber/nakil/
    0
    0
    Yanıtla
  • Editor notuna bayıldım:)))
    0
    0
    Yanıtla
  • ???? böyle provokatörlere karşı uyanık olduğunuz için sizi tebrik ederim
    0
    0
    Yanıtla
  • Sezaı yılmaz şehrimizin iftihar nedenidir..bravo malatya haber ...
    0
    0
    Yanıtla