SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Rant'a Kurban Edilmek İstenen Söğütlü Cami'nin Bitmeyen Çilesi!

'Rant'a Kurban Edilmek İstenen Söğütlü Cami'nin Bitmeyen Çilesi!
A- A+ PAYLAŞ

Malatya'nın, 6 Şubat 2023 depremlerinde karşı karşıya kaldığı ağır yıkımdan sonra, öncelikle çarşı merkezi de denilen kent merkezinin yıkılarak yeniden imar edilmesi kapsamında, eski yerine yeniden inşa edileceği açıklamalarıyla yıktırıldıktan sonra, değişik zamanlarda kamuoyuna yansıyan imar projelerinde yeri değiştirilen, en son da mevcut yerinde olmadığı ortaya çıkan Söğütlü Cami'nin tarihinde karşı karşıya kaldığı olaylar, 'ranta dayalı' son imar projesiyle bir başka boyuta taşındı.

Yeni imar planlamasında, kent meydanlarının genişletilmesi ve bunun için de Söğütlü Cami'nin önündeki 'Kuyumcular Adası' da denilen bölümün meydana dönüştürülmesi beklentilerine karşın, torpilli ve güçlü kişilerin etkisiyle Ankara'daki mimarlık firmasına yaptırılan, birçok yönden yeniden planlanan modern bir kent tasarımı olmaktan çok uzak olarak ortaya çıkan imar düzenlemesi, resmi kayıtlardaki adı 'Cinci Hüseyin Camii' olarak geçen Söğütlü Cami'nin mevcudiyetini tam bir belirsizlikle karşı karşıya bıraktı.

Rant alanı olarak görülen eski yeri ve çevresine yönelik çıkar hesaplarına engel görüldüğü için, önce binaların arasına gömülen, sonra değişik yerlerde inşa edileceği açıklamaları yapılan, bir ara eski belediye binasının bulunduğu alana inşa edileceğine ilişkin bilgi verilen, bu tepki görünce yalanlama yönüne gidilen Söğütlü Cami, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin Malatya'da yaptığı son ziyarette gündeme getirilmiş, bakan caminin mevcut yerinde inşası için talimat vermişti.

Yapımını, depremde zarar gören Yeni Cami'yi yaptırmaya talip olan Bayram Kızılaslan adlı işadamının üstlendiği Söğütlü Cami'nin, bakan talimatına rağmen uygun yerde inşasına ilişkin bazı çevrelerin direnişinin devam ettiği ifade ediliyor.

SÖĞÜTLÜ CAMİ YA DA "CİNCİ HÜSEYİN CAMİİ"NİN BAŞINA GELENLER!.
Tarih boyunca çeşitli felaketler ve yıkımlarla karşı karşıya kalan Söğütlü Cami, 1987 yılında daha modern ve geniş bir şekilde inşa edilmek üzere yıktırıldı. Caminin ana yapısından, hatta Yeni Cami'nin 'yarım' olan eski minaresinden de daha eski bir tarihe sahip olan minaresi, 'sözde' yeni cami inşa edildiğinde yeniden yapılmak üzere, kesme taşları tek tek numaralandırıldıktan sonra yıktırıldı. 

Ayrıca, caminin son derece değerli olduğu, dünya antika halı piyasasında da çok ciddi karşılığı bulunduğu belirtilen halıları, 'alelusûl' kayda alındı. Ancak, sonraki dönemde ne minare inşa edildi, ne de o son derece değerli halılar görüldü. Caminin yıkılan minaresinin taşları, bir süre sonra Beydağı bölgesindeki bir mahalle camisinin minaresi olarak kullanılmak üzere bu bölgeye taşıdıktan sonra, yok oldu.

Yıktırıldıktan sonra,betonarme olarak inşa edilen, 6 Şubat depremleri sonrası, hasar gördüğü gerekçesiyle yıkımına karar verilen ve 'sağlamlığı' nedeniyle iş makineleriyle yıkımı günlerce süren Söğütlü Cami ya da halkın pek bilmediği kayıtlardaki 'Cinci Hüseyin Camii' ile ilgili olarak; Ahmet Şentürk, Mehmet Gülseren ve Ali Helvacı'nın imzalarını taşıyan 'Malatya Camileri' adlı 1992 basım tarihli kitapçıkta şu bilgiler yer alıyor:

"İlk ve eski cami; şehrin merkezi yerinde, Tücar Pazarı ile Yemenci Çarşısı ürasındaki bu caminin resim kayıtlırda adı: "CİNCİ HÜSEYİN CAMİİ" olarak geçmektedir. Vaktiyle avlusunda bulunan söğüt ağacı nedeniyle de halk arasında" SÖĞÜTLÜ CAMİ" olarak bilinmektedir.

Yerine yenisi yapılmak üzere 1987 yılında yıktırılan önceki caminin giriş kapısının sağ üst yanındaki 65 x 50 cm. lik kitabeden anlaşıldığına göre h.1177 (1763) tarihinde vilayet ayan reisi hacı Bektaş'ın yardım ile yaptırılmış.

"Reis-i ayan-ı vilayet Hacı Bektaş
Kılıben malını hayrata ihsan"

Aynı metinde Emir Ahmet Zade Muhammed Efendi'nin başhafızlığa getirildiği görülmektedir.

Orta giriş kapısının sol üst yanındaki h. 1278 (1861-62) tarihli kitabe metni şudur:

"1- Hamdülillah eseri hayr ile yad
Şerefi asl ile olmuş mualla

2- Hayre infak edüp emvalini kim
Hakk anı eyleye tuzaktan azad

3- Ceddi alası imam Sani içün
Kılmış eyvan-ı muallayı icad

4- Badehu nakledub Osman Ağa
Hoş mahallinde edübdür abad"

Bundan anlaşıldığına göre caminin eyvanı Osman Ağa tarafından yaptırılmıştır.

Ortada giriş kapısının üzerindeki kitabe h. 1312 (1897) tarihini taşımaktadır. Kitabe metini:

"Evvela etmişdi Sülukizade
Halka bir mabed-i mualla inşa
Sonra bir afet-i zelzele
Eyledi anı temelden imha"

"Oldu bu camiin tarihi atamam
Ehl-i zühdü Ahmet Sabit Paşa"

Burada adı geçen Ahmet Sabit Paşa o tarihteki Malatya Mutassarrıfıdır. Kitabeye göre Sülukizade tarafından yaptırılmış olan cami 1908 depreminde temelden yıkılmıştır.

Minaresi, 29,50 m x 22, 00 M. büyüklüğünde dörtgen planlı taş duvarlı caminin minaresi avluda bulunuyordu. Cami yıkıldıktan sonra minarenin taşları numaralanarak yere indirildi ve koruma altına alındı. Bu minarenin yeri cami avlusunda, Hacı Yusuf Camine ait külahı kopmuş minarenin benzeriydi. Tüm silme taştan yapılmış bu minarenin kaidesinde bulunan kitabeden anlaşıldığına göre 3. Malatya Mutasarrıfı Muhammed Veysi Paşa tarafından h. 1290 (1873) tarihlerinde yapılmıştır.

"Muvaffak oldu inşası Muhammd Veysi Paşa'ya"

Caminin kuzeye bakan duvarı üzerine yerleştirilmiş kitabeler Malatya Müzesinde buhafaza edilmektedir. (Şimdiki caminin inşası sırasında bu kitabelerin uygun yerlere konulması önceki caminin yapım tarihini bildirmesi ve binanın değerini artırması bakımından yararlı olacaktır.)

14 Haziran 1964 tarhinde maydana gelen depremden sonra VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNCE onarılan caminin iç kısmı tezyin edilmiştir. Şu sırada mevcut olmayan cami Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında bir süre cezaevi olarak kullanılmıştır.

Caminin Yeniden Yapılışı

Şehrin bu önemli yerindeki caminin ihtiyaca cevap veremeyecek hale gelmesi üzerine aynı yerde modern bir cami binasının yapımını kaçınılmaz hale getirmişti. Bu iş için teşebbüse geçildiğinde ortaya çeşitil engeller çıkıvermiş olmasına rağmen, VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN olumlu yaklaşımı ile engeller çözüldü ve cami inşaatına "Söğütlü Camiini Yeniden ve Genişletilerek Yaptırma ve Müştemilatını Koruma Dermeği" adı altında kurulan dernek vasıtasıyla 1987 de işe başlandı.

Adı verilen derneğin kurucuları listesinde yer alan isimler şunlardır: Abdullah ŞAHİN, Mehmet ACET, Ramazan MERAL, Cumali ERDOĞAN, Ramazan CANBAY, A. Seydi İNCE. Derviş ÖNER, Abdullah KOMŞUOĞLU, Vahap KOSKAÇ, Faruk ERGÜL, Mehmet ACUN, Hacı TERCAN, Muhsin AKGÜL, Mesut ERDOĞAN, Yaşar BAYBAR, Şükrü KARAMAN, Murat TOPGÜL, Cemal AKIN, Adil ÖZTEMİZ, Ömer EMRE, Mustafa ÇEKMEGİL, Muzaffer KIRCUVAL, Ramazan ÇAMURLU, Ramazan KARABULUT, Tuncay KAN, Hasan PAŞAHAN, Nedim KAYISICI, Faik ALMENDİ, Nusret NEBİOĞLU, Fikret KOCA, Tahsin TURGUT, Ayhan TİMUÇİN, Abdullah KOCA, Zeki ADALI.

Eski Cami 1987 yılının ortasında yıkılmıştır. Cami arsası 1800 m2 olup, cami sahını 25,00 x 25,00 m. büyüklüğünde, kare planlı eyvanla birlikte tüm alanı 1750 M2 dir. 6.m eninde 25 m. uzunluğundaki mahfel le birlikte (5) binin üzerinde cemaatın namaz kılacağı hesaplanılmaktadır. Üç katlı caminin zeminde 25 dükkan ile 32 tuvalet ve 40 adet abdest musluğu, 2 soğuk banyo; bunun üzerinde (40) dükkanlı bir pasaj, en üstte ise cami bulunmaktadır.

Ortada 32 m. yüksekliğinde büyük bir kubbe, 14 m. yükseklikte doğuda 5 adet, batıda 5 adet, güneyde bir adet, kuzeyde de iki adet olmak üzere toplam 20 adet de yarım kubbe bulunmaktadır.

Son cemaat yerinin üzeri 7 adet küçük kubbe ile kapatılmış, Proje Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından çizdirilmiştir.

MİNARESİ: 41 m. yükseklikte, ikişer şerefeli, biri doğu köşesinde, biri batı köşesinde olmak üzere 2 adettir.

Kültür Müdürlüğünce önceki caminin duvarına asılan sarı zeminli levhada şunlar yazılıdır:

"Esas ismi Cinci Hüseyin Camiidir. Kesin yapılış tarihi mevcut değildir. Kitabesine göre 1763 yılında Vilayet-i Ayan Reisi H. Bektaş Efendi, 1861 yılında ise Şirolu Zade Osman Ağa'nın yaptırdıkları yazılı, bu Osmanlı eseri düz damlı ve çatılıdır. Minare üzerindeki kitabesi ise 1875 yılında Ahmed Veysi Paşa tarafından yaptırıldığı camide yer alan kitabeye göre 1897' dır."

malatyahaber.com

ARŞİV FOTOĞRAFLAR: 1987 yılındaki Söğütlü Cami yıkımı fotoğrafları Celal Yalvaç, siyah beyaz fotoğraflar Sultan Kılıç arşivinden

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

10 yorum yapılmış

  • mehmet yapar (3 ay önce)
    vakıf malına, taşınmazına göz koyup yerini değiştirip benim dükkanım benim yerim daha değerli olsun planını yapanlara ve hiç kimseye hayır etmez hazreti süleyman ve hüdhüd kuşu arasındaki vakıf malı hakkındaki konuşmayı herkese hatırlatırım
    0
    0
    Yanıtla
  • malatian (5 ay önce)
    ben çarşıya gitmiyorum , bir ihtiyacımda olmuyor, gitmeyin ki rant olmasın.çarşıdaki camiler nostalji oldu artık.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet (5 ay önce)
    Valilik binasini belediye binasının karşısına yapın.. eski valilik binasının yerine de istinyepark açık alanda ki versiyonu gibi icerisinde kuyumcu lar olan bir konsept şeklinde kapalı çarşının devamı açık cadde mağazalar şeklinde yapın.. soğuttu cami de yerine yapın.. fuzuli caddesini de cevreyoluna bağlayıp etrafı çevre düzenlemesini yapın bitti... bak nasıl güzel oluyor..
    %80
    %20
    Yanıtla
  • Tarihçi (5 ay önce)
    Tarihe yani geçmişe uygun olarak,resmi kayıtlar göz önünde bulundurularak,bu güzel camimiz geçmişteki şekliyle kare formunda o eski minare şekliyle yapılmalı..
    %86
    %14
    Yanıtla
  • Hakan (5 ay önce)
    Merkezde 5bin kişilik cami yapılsın daha iyi 3tane olacağına Bitane büyük yapın
    %60
    %40
    Yanıtla
  • mahmut (5 ay önce)
    Yeni cami ile söğütlü camiilerini birleştirip tek büyük bir cami şehir yapılması daha güzel olur
    %52
    %48
    Yanıtla
  • Malatya (5 ay önce)
    Şehrin her tarafı ranta kurban edilmişken bir caminin ranta kurban edileceği hiç aklıma gelmezdi, rantiyecilere karşı uyan Malatya uyan.
    %81
    %19
    Yanıtla
  • malatyalı (5 ay önce)
    bu güzel memleketin niye böyle düşünürken sorunun cevabını buldum galiba .her şey aslına rücu edermiş .malatya da geçmiş ten günümüze han çok olduğu için hekimhan yazıhan karahan yarıncahan taşhan kömürhan haliyle memleket YOL GEÇEN HANINA dönmüş.
    %79
    %21
    Yanıtla
  • Ali (5 ay önce)
    Malatya haberi farklı kılan araştırmacı ve sağlam kaynak arşivleri ile haber yapmasıdır. Bundan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Hem tarihe not düşüyorsunuz hemde şehrin hayrına yapılması gerekenleri toplumun vicdanına sunuyorsunuz. Bu tip haberler arşiv niteliğinde gelecek nesillere de aktarılıyor. Tekrardan teşekkür ediyor başarılar diliyorum.
    %94
    %6
    Yanıtla
  • isimsiz (5 ay önce)
    Her satırı okurken içim acıdı. Bir şehir nasıl tarihsizleştirilmiş daha net anladım. Hep Tarihi eserler, eski yapılar neden birçok ilin gerisinde diye merak etmiştim. Meğer zihniyet geçmişte de bugünden farklı değilmiş.
    %93
    %7
    Yanıtla