Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Libya'daki Türk vatandaşlarının güvenliğini tehlikeye atamayız. Bugün orada 25 bin civarında Türk var..."dedi.
Bölgemizde çok önemli olayların yaşandığı bir dönemden geçiyoruz.
Bir süredir başlayan halk hareketlerinin dalga dalga yayıldığını, Tunus, Mısır'dan sonra Libya ve Fas'a da sıçradı.
Tunus ve Mısır'la ilgili bazı tavsiyelerimiz bazı siyasetçiler tarafından eleştirildi. Mısır'la iglili sözlerimiz Anamuhalefet Partisi Lideri tarafından erken olarak eleştirildi. Şimdi ise Libya konusunda sustuğumuzu kendisi ile çelişti.
CHP Genel Başkanı, "ödülün hakkını veriyor Sayın Başbakan" diyerek kendisi ile ilgili cehaleti ortaya koydu. Haritada bahsettiği ülkeleri göster deseniz gösteremez.
Oralarda ne kadar Türk vatandaşı çalışıyor, İşadamı var bilmiyor. Bu ülkenin hassasiyetleri açısında bir kaanate sahip değil.
Libya'daki Türk vatandaşlarının güvenliğini çiğneyecek kadar ileriye gidiyor. Bugün orada 25 bin civarında Türk var...
Boş duran bir Türkiye Cumhuriyeti yok. Hiç bir bi,lgiye sahip olmadığı halde akıl verenlerin tavsiyelere ihtiyacımız yok.
Türkiye ısmarlama politikalarla gündemini belirleyen bir ülke değildir. Gündemi belirlenen bir ülke de değildir. Biz ne zaman nerede nasıl açıklama yapacağımızı gayet iyi biliyoruz.
Bu konular hariçten gazel okuyarak, desteksiz atarak, fantazi yaparak değerlendirilemez. Milletin hassasiyetini göz önünde bulundurmak büyük devletlere yakışır.
Biz gelişmeleri 24 saat çok yakından tüm boyutlarıyla izliyoruz. Gereken adımları da atıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, böyle bir durumda gereken neyse yapar.
Biz kardeş halkların hakkını gözetir ve kendi menfaatlerini gözetiriz.
Libya'da bana tebliği edilen ödül, ne ödülü, ne için verildi? Filistin meselesine duyarlılığımız, Filistin halkı için çırpınışımız için veirldi. Bu ödül, Ortadoğu halklarının bir tezahürüdür.