Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya Büyükşehir Belediyesi yanındaki alanda partililere hitabetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 14.00'de uçakla Malatya Havalimanına geldi. Burada, daha önceki karşılamaların aksine sadece Vali Aydın Baruş, 2. Ordu Komutan Vekili Korgeneral Sinan Yayla ve Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat tarafından karşılandı. Havalimanında kısa süre kalan Erdoğan, daha sonra miting alanına gelmek üzere buradan ayrıldı.
Saat 14.55'de miting alanına varan Erdoğan'ı, milletvekilleri, diğer il yöneticileri burada karşıladılar. Erdoğan, karşılamanın ardından saat 15.15'de kürsüye çıkarak konuşmaya başladı ve 45 dakika konuştu.
Konuşmasının bir yerinde dili sürçen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözleri ve düzeltmesi şöyle oldu:
"Biz bu millete efendi olmaya geldik. Öyle mi? Hizmetkar olmaya değil. Hizmetkar olmaya geldik, efendi olmaya değil. Bunu düzeltelim."
"YİNE BERABERİZ ŞÜKÜR MALATYA"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son 17 yıldır Malatya'ya olan vefa borcumuzu ödemenin gayreti içerisindeyiz. Bu anlayışla 17 yılda Malatya'ya 20 katrilyon TL'lik yatırım yaptık" dedi.
Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin yanındaki miting alanında Malatyalılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Nereden nereye' şarkısına mikrofonu alıp eşlik etti.
Malatya türküsünün "Malatya, Malatya bulunmaz eşin, gönülleri coşturur ayla güneşin" sözleriyle alanda seslenen Erdoğan, "Güneşimsin, yıldızımsın, ayımsın, gümüş okumsun sen, altın yayımsın, Beydağı'ndan daha soylu benimsin, yüce dağlar gibisin vakur Malatya. Yine beraberiz, şükür Malatya. Malatya dili, ili, ruhu, huyu, suyu, kendi güzel Malatya. Sürgü vadisiyle Akdeniz'e açılan, Fırat vadisiyle Doğu Anadolu'ya gülümseyen Malatya. Kahramanlar yurdu, yiğitler otağı, şehitler yatağı Malatya. Battalgazi'nin Niyazi Mısri'nin, Abdulvahap hazretlerinin emaneti Malatya, Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın memleketi Malatya. Büyük ve güçlü Türkiye davamıza her daim gönül veren Malatya. Bugün sizleri bir kez daha hürmetle selamlıyorum Malatya. Malatya Malatya bulunmaz eşin, gönülleri coşturur ayla güneşin. Ayla güneşin kardeş olduğu bu güzel şehrin siz güzel insanlarını selamlıyorum. Akçadağ'a, Arguvan'a, Arapgir'e Battalgazi'ye, Darende'ye, Doğanşehir'e selamlarımı gönderiyorum. Doğanyol'a, Hekimhan'a, Kale'ye, Kuluncak'a, Pütürge'ye, Yazıhan'a, Yeşilyurt'a sevgilerimi gönderiyorum. Bu meydandan kayısı diyarı Malatya'nın bütün ilçelerine, mahallelerine en kalbi muhabbetlerimi iletiyorum. Türkiye'nin her köşesinde gittiği her yere renk, güzellik katan Malatyalı kardeşlerime buradan sevgilerimi gönderiyorum" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 aylık hasretin ardından tekrar Malatya'da olmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "10 aylık hasretinde ardından tekrar Malatya'dayız. Malatya'nın misafiriyiz. 10 ay sonra bir kez daha sizlerle kucaklaşmanın bahtiyarlığı içerisindeyim. Şu coşkuya, katılıma bak, bugün Malatya bir başka. 24 Haziran seçimlerinden öncede yine burada Malatya'daydık. 31 Mayıs'ta sıcağa ve oruca rağmen hamdolsun yine bu meydanda muhteşem bir miting gerçekleştirdik, akşamda iftarımızı kanat önderlerimizle, sivil toplum kuruluşlarımız, esnaf ve sanatkarlarımızla açtık" dedi.
Erdoğan, "Sizler 24 Haziran'da yine bizi mahcup etmediniz. Daha önceki tüm seçimlerde olduğu gibi yine bizi yalnız bırakmadınız. Yüzde 70'e yakın bir oyla bu kardeşinize Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ikinci kez sizlere hizmet etme görevi verdiniz. Yüzde 70 gibi rekor bir oyla Cumhur İttifakı'nı bağrınıza bastınız. Yüzde 54 gibi yine çok yüksek bir oranla AK Parti'yi zirveye taşıdınız. Rabbim bize destek veren tüm Malatyalı kardeşlerimden razı olsun" diyerek, Malatyalılara teşekkür etti.
"31 MART'I ZAFERLE NETİCELENDİRMEMİZ GEREKİYOR"
Siyasi anlayışlarının belli olduğuna vurgu yapan Erdoğan, şunlar söyledi:
"Bizler millete efendilik yoktur, hizmetkarlık vardır. Bizde sandıktan çıkan her oya sorumluluk olarak bakmak vardır. Bugüne kadar zaferlerimiz büyüdükçe tevazuumuzda büyüdü. Son zamanlarda bölücü terör örgütünün birlikte olduğu CHP, sözde İYİ Parti, Saadet, dörtlü çete şimdi bunlara 31 Mart'ta sandıklarda bir Osmanlı tokadı vurmaya var mıyız? Hanım kardeşlerim çok çalışacak, gençler çok çalışacağız. Son 17 yılda kazandığımız her seçimden sonra sırtımızdaki yük daha da ağırlaştı. 24 Haziran'da omuzlarımıza yüklediğiniz mesuliyetin farkındayız. Verdiğiniz bu güçlü destekle bize işaret ettiğiniz hedeflerin bilincindeyiz. Mesajınızı aldık ve 24 Haziran'dan itibaren hemen çalışmaya başladık, inşallah sizlerin emanetine asla helal getirmeyeceğiz. Tevazuumuzdan, alçak gönüllüğümüzden, hizmet aşkımızdan kesinlikle taviz vermeyeceğiz. İrade, erdem ve cesaretle Türkiye'yi şahlandırma mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdüreceğiz İnşallah ülkemizi ve milletimizi 2023 hedefleriyle buluşturacağız. Bu uğurda aşılması gereken son bir engelimiz daha var. Atlatmamız gereken son bir viraj, kavşak daha var. 31 Mart seçimlerini de suhuletle geride bırakmamız gerekiyor. Daha öncekiler gibi 31 Mart'ı da zaferle neticelendirmemiz gerekiyor. Sizlerden 31 Mart'ta da yine güçlü, tarihi bir destek bekliyoruz. 31 Mart'ta Malatya'nın iradesine, partisine, kadrosuna sahip çıkmasını bekliyoruz. Malatya'dan sandıkları patlatmasını bekliyoruz. Sizlerden 31 Mart'ta sandıklara gözünüz gibi bakmanızı istiyorum. Unutmayın; sadece biz sandığa gitmekle kalmayacağız, yakın aile fertlerinden başlayarak herkesi vatandaşlık görevini yapmaya davet edeceğiz. Ben size inanıyorum, ülkemize rekor oranlarla yine bir demokrasi şöleni yaşatacağız. Bunun için sizlerden bir söz almak istiyorum; Malatya 31 Mart'ta ülkene, geleceğine, sandığa, demokrasiye, Cumhur İttifakı'na sahip çıkıyor musun? Mührü gönül belediyeciliğine vuruyor musun? Hamido'nun, Battalgazi'nin şehrine ancak bu yakışır. Merhum Turgut Özal'ın memleketine de böyle bir tavır yakışır.
CHP KOÇ BAŞINA DÖNMÜŞTÜR
Muhalefet ısrarla 31 Mart seçimlerini önemsizleştirmeye, önemsiz gibi göstermeye çalışıyor. 31 Mart'ın sıradan, basit, olağan bir seçim olduğunu iddia ediyorlar. Ülkemizin yüz yüze bulunduğu tehdit ve tehlikelerden asla bahsetmiyorlar. Ne terör gibi bir dertleri var ne Irak gibi bir gündemleri ne güvenli bölge gibi bir planları ne de Suriye'de kalıcı barışa dair teklifleri var. Suriye'nin kuzeyindeki terör koridoruyla nasıl mücadele edeceğimize dair tek bir fikir dahil geliştirmiyorlar. Bölücü terör örgütüne giden TIR'lar dolusu silahları hiç konuşmuyorlar. Ağızlarına dahi almıyorlar. Karadeniz'de ne olduğundan, Ege'de Akdeniz'de hangi güç mücadelelerinin yaşandığından haberleri bile yok. Bırakın haberdar olmayı, bırakın bizim mücadelemize destek vermeyi çoğu zaman menfaatlerimizi koruma noktasında attığımız stratejik adımlardan dahi rahatsız oluyorlar. Türkiye tarihinde ilk kez kendi gemileriyle Doğu Akdeniz'de doğalgaz arıyoruz, CHP'liler bunu bile dillerine doluyor. Ülkemiz, Rumlara ve bölgedeki diğer güçlere rağmen böyle kritik bir hamle gerçekleştiriyor CHP bunu bile engellemeye çalışıyor. Meclis kürsüsünde Rumlarla aynı dili konuşup, sözcülük, borazanlık yapıp, Yunan gazetelerine manşet oluyorlar. Cehaletle gaflet, gafletle ihanet arasında çok ince bir çizgi vardır. Bu ince çizgiyi kaçırdığınız an birden kendinizi ihanet çukurunda bulursunuz. O hassas ayrımı önemsemediğiniz zaman kendinizi birden Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürerken bulursunuz. Milli hassasiyetleri bir tarafa bırakırsanız, oradan oraya savrulmaktan kurtulamazsınız. Maalesef CHP'nin bugün yaptığı aynen budur. CHP cehaletle gaflet, gafletle ihanet arasında gidip gelmektedir. Biz, CHP'nin kendisine çekidüzen vermesini bekledikçe genel başkanından milletvekillerine kadar CHP'liler çok daha büyük savrulmalar yaşıyor, çok daha vahim hatalar işliyorlar."
"TÜRKİYE'DE MUHALEFET AÇIĞI DEĞİL, DEVŞİRME MUHALEFET SORUNU VARDIR"
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu sert sözlerle eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada şu gerçeği üzülerek söylemek durumundayım; mevcut yönetim altında CHP, milli irade düşmanları tarafından kullanılan bir koçbaşına dönmüştür. Bugün CHP, Türkiye'ye yönelik husumet besleyenlerin istedikleri gibi yönlendirdiği, parmaklarında oynattığı bir aparata dönüşmüştür. Bugün CHP, tarihinin en büyük kimlik bunalımını yaşamaktadır. Eminim sizlerde Bay Kemal'in YPG terör örgütüyle ilgili yaptığı açıklamaları daha doğrusu hezeyanları takip etmişsinizdir. 15 Temmuz gecesi 23.15, Atatürk Havalimanı'ndan darbecilerle anlaşarak tanklarından arasından geçip, Bakırköy Belediyesi'ne giden sensin Bay Kemal. 01.15'te ben, damadım, eşim, kızım, torunlarımla beraber Atatürk Havalimanı'na indim on binler orada sonda dediler ki 'İki saat önce Bay Kemal tankların arasından geldi, geçti, şimdi de Bakırköy Belediyesi'nde.' Bu adam ürkek. Şimdi yanına terör örgütünün başındakileri aldı. Onlarla beraber seçime giriyor. Bakınız Güneydoğu'da, Doğu'da Bay Kemal hiçbir yerde yok. İstanbul gibi yerlerde vesaire bu sefer terör örgütünün desteklediği HDP'de oralarda yok. Sözde İYİ Partiyle bu noktada iyi birleştiler, Saadetçik de yanlarında, beraberler. Bay Kemal, sadece 15 Temmuz destanına leke sürmüyor, birde utanmadan 82 milyonun huzurunda YPG terör örgütüne sahip çıkıyor. Ne diyor? PKK'nın Suriye kolu olan YPG terör örgütünün ülkemiz için bir tehdit oluşturmadığını iddia ediyor. Şimdi ben soruyorum Bay Kemal, aylardır bir şey söylüyorum ben; bugüne kadar 23 bin TIR dolusu silahla donatılan, Suriye'de binlerce insanı katleden, yüz binlercesini sürgün eden, 10-12 yaşındaki çocukların eline silah verip, zorla savaştıran bir katil sürüsünü CHP Genel Başkanı kanarya severler derneği gibi mi görüyor?
Geçenlerde ulusal bir televizyon kanalında 'YPG bize saldırmaz' diyen Bay Kemal'e soruyorum; hadi YPG terör örgütünün Suriye'de işlediği insanlık suçlarını duymadın, görmedin peki bu örgütün ülkemizdeki eylemlerinden de haberin yok mu? PKK'yı Avrupa Birliği terör örgütü ilan ediyor. Ya sen? Kanaryalar derneği mi ilan ediyorsun? YPG'nin şehit ettiği güvenlik görevlilerimizden haberin yok mu? YPG'li teröristler tarafından Güvenpark'ta vahşice katledilen insanlarımızdan da mı bilgin yok? Hadi bu örgütün Suriye'de enkaza çevirdiği şehirleri görmedin, daha bir sene önce sınır illerimize atılan roketleri de mi duymadın Bay Kemal? Zeytin Dalı Harekatı öncesinde Hatay'a ve Kilis'e yapılan 162 ciddi tacizden de mi bilgin yok? Hiç bir şeyden haberin yok. 9 kere mağlup oldun yine koltukta oturuyorsun. Dünyada böyle bir örneği yok. Türkiye gibi bir devletin böyle bir muhalefete, böyle bir muhalefet genel başkanına sahip olması gerçekten ülkemiz adına utanç verici. Kendi ülkesinin gerçeklerinden, tehditten ve tehlikelerden bu kadar uzak bir muhalefet partisi dünyanın hiçbir yerinde bulunmaz. Geldiğimiz nokta itibariyle artık Türkiye'de muhalefet açığı değil, devşirme muhalefet sorunu vardır. bugün ülkemizde PKK'nın Suriye kolunun avukatlığını yapan, örgütün halkla ilişkiler ofisi gibi çalışan bir muhalefet problemi var. Terör örgütlerine canlı kalkan olmayı kendine vazife edinen bu muhalefet zihniyeti maalesef Türkiye'nin en büyük açmazlarından biridir. Sadece bizim değil milletimizin de CHP'ye baktıkça, CHP'nin başındaki zatın bu söylemlerini işittikçe Türkiye adına endişelenmesi gayet tabidir. Özellikle CHP'ye gönül vermiş kardeşlerimin, partilerinin gidişatıyla ilgili ciddi kaygılarının olduğunu biliyorum. Pensilvanya ve Kandil ile geliştirilen bu yakınlaşmanın bilhassa CHP seçmenini çok ciddi rencide ettiğinin farkındayım. Aynı şekilde, milliyetçi muhafazakar tabana sahip diğer ittifak ortakları da Bay Kemal'in söylemlerini içlerine sindiremiyor. Parti başkanlığını koltuk sevdası uğruna Bay Kemal'in bölücü örgütün uzantılarına verdiği desteği görmezden gelse de tabanları bunu kabul etmiyor. Her ne kadar üst yönetim Bay Kemal'in hokkabazlıklarına ses çıkartmasa da bu partinin tabanları çevrilen dolapları gayet iyi biliyor. İnşallah bu kardeşlerim 31 Mart günü sandıkta parti yöneticilerine gerekli ikazı yapacaklardır. Kandil ve Pensilvanya ile girilen bu kirli ittifaka; CHP, İyi Parti ve Saadet'e gönül vermiş vatandaşlarım 'artık yeter' diyecektir.
"BELEDİYENİN PARALARINI KANDİL'E GÖNDERDİLER"
Konuşmasında HDP'yi de sert bir dille eleştiren Erdoğan, "Bu eşbaşkan, bölücü terör örgütünün desteklediği malum partinin HDP'nin eşbaşkanı ne diyor, 'Kürdistan'da biz kazanacağız, Batı'da ise AK Parti ve MHP'yi bitireceğiz.' Şimdi ben Malatya'dan sesleniyorum; Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Türkiye'de Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Orta Anadolu, Akdeniz, Ege, Marmara Bölgemiz var. Peki ne yapmak istiyor bu ifadeyi kullanmakla, bunlar Türkiye'yi bölmek istiyor. Kürdistan'ı çok seviyorsan Kuzey Irak'a Kürdistan bölgesi var, lütfen oraya defol. Şimdi son zamanlarda bu HDP'liler bir şey uydurmaya başladılar, 'Erdoğan, HDP'ye oy verenleri terörist ilan ediyor.' Hiçbir yerde benim böyle bir ifadem olmamıştır. Ama bu partinin başında olarak sizler teröristsiniz. Çünkü sizler, terör örgütüne destek verdiniz, veriyorsunuz. Belediyelerinize gönderilen paraları Kandil'e gönderen sizsiziniz. Niçin buralar kayyuma teslim edildi, yargı bu kararı neden verdi, işte bundan verdi. Bundan sonra da aynı şeyler olursa aynı kararı ben inanıyorum ki bizim yargımız alacaktır. Neden çünkü bu milletin çukur açmaya parası yoktur, hizmete vardır. Biz bu millete hizmetkar olmaya geldik, efendi olmaya değil. Kimlerin kimlerle olduğunu, kimlerle yol yürüdüğünü görüyorsunuz. Siz o terör örgütlerine sırtınızı dayamaya devam edin, bizde sırtımıza halkımıza ve Allah'a dayadık. Biz bu yolda böyle yürüyoruz. Bizim arkamızda Malatya, 81 vilayet var, onlarla birlikte yürüyoruz" ifadelerini kullandı.
"31 MART SEÇİMİ, BEKA SEÇİMİDİR"
"Bu seçim, belediye başkanlıkları yanında bir beka seçimidir" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ittifak, milletin geleceğine pusu kurma, Türkiye'nin istikbalini karartma, ülkemizi Suriye'deki kazanımlardan koparma, terör örgütlerinin tekrar başımıza musallat etme, bir yıkım ittifakıdır. 31 Mart sadece partilerin, adayların yarıştığı bir seçim değildir. Bu seçim, belediye başkanlıkları yanında bir beka seçimidir. 31 Mart, ülkemizin ayaklarına vurulmaya çalışılan prangaları kırma seçimidir. Eğer bizler Cerablus'ta, Afrin'de bu onurlu mücadeleyi vermeseydik, oralardan yapılan saldırıların neticesi farklı olabilirdi, işte beka meselesi. 31 Mart Suriye'de, Irak'ta oynanan oyunu kalıcı olarak bozma, Türkiye'yi terör kuşağıyla çevrelemek isteyenlere hadlerin bildirme, hülle ve hileyle bölücü örgütün uzantılarını belediyelere doldurmaya çalışanlara esaslı bir ders verme, Pensilvanya ve Kandille anlaşıp halkın iradesine siyasi tünel kazanlara geçit vermeme seçimidir."
"MALATYA'YA 17 YILDA 20 KATRİLYON YATIRIM YAPTIK"
Malatya'ya 17 yılda 20 katrilyon TL'lik yatırım yaptıklarını kaydeden Erdoğan, "Son 17 yıldır Malatya'ya olan vefa borcumuzu ödemenin gayreti içerisindeyiz. Bu anlayışla 17 yılda Malatya'ya 20 katrilyon TL'lik yatırım yaptık. Malatya'ya ikinci bir devlet üniversitesini, Turgut Özal Üniversitesi'ni kazandırdık. Önümüzdeki yıl merkezde iki bin kapasiteli yurt açıyoruz. 27 bin kişi kapasiteli stadyumu yaptık, hizmetinize sunduk. Yeni Malatya'da fena gitmiyor. Stadın hakkını veriyor. Yama Dağı Kayak Merkezi'ni, Battalgazi ve Akçadağ'a spor salonları, Arapgir'e yüzme havuzu kazandırdık. Malatya Olimpik Yüzme Havuzunun ve Doğanşehir spor salonunu yapımı sürüyor. Darende Gençlik Merkezi ve Pütürge Spor Salonu'nun ihalesi devam ediyor. Millet Bahçesi ise Malatya'nın güzelliğine inşallah güzellik katacak. Eski stadın olduğu yere bir Millet Bahçesi yapmak için kolları sıvadık, inşallah yakında ona da başlıyoruz. Millet Bahçesi'nin bir yanına da bir Millet Kıraathanesi yapacağız. Ama bu CHP'liler kıraathaneden anlamazlar. 'Ben kıraathane' diyorum, onlar 'kumarhane' diyor, anlamazlar. Yaparsa AK Parti yapar. 800 yataklı Malatya şehir hastanemizin de olduğu 9 hastaneden oluşan 49 sağlık tesisini Malatya'mıza kazandırdık. Malatya'da çok sayıda ata yadigarı eserin restorasyonunu yaptık, yeniden ayağa kaldırdık. Malatya Kuzey Çevreyolu'nun yapımı sürüyor. Sivas-Malatya Hızlı Tren projemizin etüt proje çalışmaları sürüyor. Malatya Havalimanımızı modernize ettik. Malatyalı çiftçilerimize 17 yılda toplamda 1,3 katrilyon tutarında tarımsal destek verdik. Bu sabah külliyede 2 bin çiftçimizle bir toplantı yaptık. Kayısı üreticilerimizin zararlarını karşıladık. Şimdi de kayısı için lisanslı depo kuruyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting alanındaki konuşmasını saat 16.00'da tamamladı.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com- AA