Malatya’da itirafçı olan iki kadın, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün kadın yapılanmasına ilişkin önemli bilgiler verdiler. İfadelere göre; FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün kadınlardan sorumlu il imamının da bulunduğuve bu kadın il imamlarının da tayinle diğer illerden gelip göreve başladıkları belirtildi.
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Malatya’daki kadın yapılanmasına ilişkin soruşturmalar kapsamında 2 kadın itirafçı olarak, örgütün kadın yapılanması hakkında önemli bilgileri paylaştılar. İtiraf ifadelerine göre; Malatya’da FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü kapsamında oluşturulan Kadın Mütevelli heyet ve kadın yapılanması kapsamın da “Kadın Mütevelli Heyet” ve bu yapılanmaya bağlı “Bölgeci kadınlar” 17-25 Aralık sürecinden sonra da faaliyetlerine devam edenler deşifre edildi.
-Labirent gibi…
Soruşturma kapsamında itirafçı olan S. adlı kadın; “Malatya ilindeki bayan mütevelli yapılanması şu şekildeydi. Burada bayan yapılanması içerisinde faaliyet gösteren en üst düzey kişi il imamı olarak adlandırılan bayan kişidir. Bu kişi buradaki bütün faaliyetlerden sorumludur ve yapılan bütün etkinliklerden haberi vardır. Bu kişinin altında görevli kişiler ise bölgeciler olarak adlandırılan kişilerdir. Bölgeci ablaların hepsinin kendi sohbet grubu vardır. Ayrıca bu bölgecilerin sorumluluğunda FETÖ/PDY ye bağlı bayan öğrencilerin kalmış oldukları evler vardır. Bu evlerden bölgeci ablalar sorumludur. Her bölgeci ablanın ise kendi mütevelli grubu vardır. Her bölgecinin yaklaşık 6 ile 8 arasında değişen mütevelli grubu vardı. Yaklaşık olarak o dönemde 20'ye yakın bölgeci faaliyet gösteriyordu. Her bölgecinin ortalama 7 kişiden oluşan mütevelli heyeti olduğunu düşünürsek Malatya genelinde 150'ye yakın bayan mütevelli bulunuyordu.” ifadelerini kaydetti.
-“İl Kadın İmamı, ‘Devlet için tehlikeli olduğunu’ söylüyordu”
Örgüt hakkında bildiklerini anlatan S., “Para toplama işi ise bayan İl İmamına bağlı olan bölgeciler tarafından gerçekleştiriliyordu. Her bölgecinin kendisine bağlı mütevelli grubu ve sohbet grubu vardı. Bölgeci kendi sohbet grubundan istediği bir kişiyi mütevelli grubuna kaydırabiliyordu. 17-25 Aralık süreci yaşandıktan sonra örgütten kopanlar oldu. Yine bu dönemde yaşanan MİT tırlarının durdurulması olayı ile ilgili olarak ise ‘Hükümetin IŞİD terör örgütüne silah ve lojistik yardımlarda bulunduğunu’ söylüyorlar ve propaganda yapıyorlardı. Bu dönemde yine Bank Asya isimli bankanın hükümet tarafından hedef alındığını, bankanın kapatılmak istenildiğini söyleyerek elimizde avucumuzda ne varsa buraya yatırılarak bankayı kurtarmamız gerektiği anlatılıyordu. Bu dönemde ilkadın imamı F.S., sohbetlere daha az sıklıkla katılmaya başladı. Bir keresinde de ‘Ben devlet için tehlikeliyim o yüzden daha az sohbetlere katılıyorum.’ dedi. Bizde kendisine ‘Eğer tehlikeli bir iş yapıyorsak bu sohbetleri sonlandıralım.’ dediğimizde, bize ‘Tehlikeli olan benim, siz herhangi bir şey yapmıyorsunuz’ dedi. Yine F.S.ve bölgeci ablalar bu dönemde örgütten uzaklaşanlara ihanet ettiklerini, bunların başlarına Allah tarafından musibet geleceğini, eğer örgütten ayrılırsak bizim de başımıza belalar gelebileceğini söyleyerek şefkat tokatı yiyebileceğimizi anlatıyorlardı. Bende bu söylenenlerden etkilendiğim için başıma bir bela geleceğinden korkarak bir şekilde bunlardan ayrılamadım. Zaten bu örgütten ayrılsanız bile sizin peşinize daha çok düşüyorlar ve sizinle daha çok ilgileniyorlardı. Bazen ayrılanların evine çat kapı gidiyorlar ve bir şekilde ikna ederek sohbetlere tekrardan gelmeleri sağlanıyordu. Yine 17-25 Aralık sürecinden sonra gizliliğe daha çok özen gösteriliyordu. Sohbetlerde telefonlarımız yine aynı şekilde dışarıda tutuluyordu.” ifadelerini ileri sürdü.
-“Eylemde İl İmamı en arkada durdu”
Malatya’da görev yapan kadın il imamlarının isimlerini de polisteki ifadesinde tek tek açıklayan S., “2012 yılında il kadın imamı A.A.’nın yerine F.S. Malatya’ya gelerek il kadın imamı olarak görev yaptı. Sohbetlerde telefonlarımızı dışarı bıraktırıyorlardı. Ben bu duruma birçok kez anlam veremiyordum. Kendilerine bu sohbetlerde ‘Neden telefonumuzu dışarıda bırakıyoruz.’ dediğimde ‘Telefonlar çalarsa sohbet bölünür bu yüzden telefonlarımızı dışarı bırakıyoruz.’ diyorlardı. Bu dedikleri de bana mantıklı geldiği için daha fazla bu olayı sorgulamadım. F.S.’nin il imamı olarak faaliyet gösterdiği dönemde 17-25 Aralık olayları yaşandı.Yine Zaman Gazetesi ile alakalı olarak 2014 veya 2015 olarak hatırladığım dönemde Malatya Adliyesinde ‘Özgür Basın Susturulamaz’ adı altında bir eylem düzenlenmişti. Bu eyleme beni bölgeci Z. diye biri davet etti. Bende bu eylemlerin birine katıldım. Buraya gittiğimde il imamı F.S. Hatta bu kişi grubun en arkasında duruyordu ve bu benim ilgimi çekmişti. ‘İl imamı neden grubun arkasında duruyor.’ diye düşünmüştüm."dedi.
Malatya’da 17-25 Aralık sürecinden 1 yıl önce Çöşnük Mahallesinde alınan binanın yurt yapıldığını ve 17-25 Aralık olayından hemen sonra satılarak elden çıkartıldığını belirten S., örgütün vermiş olduğu talimat üzerine Bankasya’ya giderek altın yatırdığını da söyledi.
-“Ağladık, sonra bizden para talep ettiler”
Örgütün yurtdışı gezilerini de anlatan S., “Ben FETÖ/PDY içerisinde yurt dışı ve yurt içi gezilerine katıldım. Yurt içi gezilerini genellikle bölgeciler yurt dışı gezilerini ise il imamı organize ediyordu. Gezilerin amacı örgüte yeni insan kazandırmak, gidilen yerlerde bulunan okulları gezdirmek ve bu konuyla ilgili propaganda yapmak olarak nitelendirilebilir. Mısır gezisinde bizi bir eve götürdüler.
Burada 65 yaşlarında yaşlı bir adam bize konuşma yaptı. Bu kişinin Fetullah Gülen'e çok yakın bir insan olduğunu söylemişlerdi. Bu kişi bize Mısır'a bir üniversite kuracaklarını, Afrikalı çocukların burada eğitim alacaklarını, üniversitenin yapılması için paraya ihtiyaçlarının olduğunu söyleyerek bizden para yardımı talep ettiler. Bosna-Hersek Gezisinde temeli atılmış ve yapılmakta olan yine FETÖ/PDY’ye ait üniversitenin inşaatına gittik. Daha sonra burada bulunan bir şahıs bizimle konuştu. Bosna Hersek e ilk geldiğinde yaşadıklarını anlattı. Bunun üzerine geziye katılan herkes ağladı. Konuşmanın ardından yeni yapılan üniversite için bizden para talep ettiler ve herkes cebinden parasını çıkarıp bunlara verdi.”diye konuştu.
Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com