Ev sahibi takımın 1-0 mağlubiyetiyle sonuçlanan Yeni Malatyaspor-Galatasaray maçını köşelerinde yorumlayan yazarların ana gündemini Yeni Malatya Stadyumunun kötü zemini oluşturdu.
-“ 40 yıl sonra, bu kadar gelişmişlik varken, bir zemin için yeniden, “Patates tarlası” başlığını atacağımı rüyamda görsem inanmazdım.”
Milliyet Yazarı Şansal Büyüka “Patates tarlasında altın buldu” başlıklı köşe yazında şunları aktardı:
“Gazeteciliğimin ilk yıllarında lig maçları o zaman İnönü Stadı’nda oynanırdı. Bileklere kadar çamur bir zemin... Sürekli, “Patates tarlası” diye manşetler atardık. 40 yıl sonra, bu kadar gelişmişlik varken, bir zemin için yeniden, “Patates tarlası” başlığını atacağımı rüyamda görsem inanmazdım.
İyi futbol beklemek için önce iyi şartlar hazırlayacaksınız. Bu bakımdan olaya gerçekçi bakarım. “Galatasaray niye bu kadar yavaş oynadı?” diyemem, bu zeminde istesen de hızlı oynayamazsın.
Bu şartlarda maçı tepeden tırnağa hak eden takım Galatasaray’dı. Zaten tek kale maç oldu. Malatya sadece ve kendi savunmasında kalarak ve Hadebe-Wallace ikilisiyle her topu karşılayarak oyunu golüz beraberlikle bitireceğini sandı.
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı, Malatyaspor’un hesapları tutmadı. İlginçtir, Malatya 15 gün önce kupa maçının uzatmasının son dakikasında yediği golle Galatasaray’ı elinden kaçırmıştı. Bu defa bitime 2 dakika kala yediği golle bir daha kaybetti.”
-“ Ben federasyonda yetkili olsam, böyle kötü zeminlerde futbol oynanmasına müsaade etmem.”
Milliyet Yazarı Osman Şenher ise “Önemli olan kazanmak” başlıklı köşesine şu yorumu taşıdı;
“Galatasaray, Malatya gibi zor bir deplasmanda iyi futbol oynamasa da; mucize gibi bir üç puan aldı. Her iki takım da futbol adına ortaya hiçbir şey koymadılar. Mücadele ettiler mi? Ettiler. Ama maçta bu kadar çok pas hatası ve kalitesiz futbolun ortaya çıkmasının tek sebebi sahanın zeminiydi. Harika bir stat var ama zemine bakıyorsun patates tarlası...
Ben federasyonda yetkili olsam, böyle kötü zeminlerde futbol oynanmasına müsaade etmem. Milyon dolarlar ver, futbolcu al, sonra böyle bir sahada futbol oynat. Her türlü sakatlık olur. Zaten Yeni Malatyaspor’un yediği golde de kalecinin önünün balçık olmasının etkisi de var. Biraz da genç kalecinin acemiliği...”
-“İyi takım 'kötü zemin tanımaz' derler ama Malatya'nın zemini iki takım için de zulüm gibiydi.”
Fotomaç Yazarı Levent Tüzemen’in “Üretken değildi” başlıklı köşesi yazısındaki yorumu ise şu şekilde;
“İyi takım 'kötü zemin tanımaz' derler ama Malatya'nın zemini iki takım için de zulüm gibiydi. Ayağa pas yaparak oynamaya çalışan Galatasaray belki oyuna hakim oldu ama Emre Akbaba, Belhanda, Arda ve Feghouli'nin yerine oyuna giren Emre Kılınç teknik becerilerini verimli kullanamadılar. Belhanda saklanarak oynadı. Ayağı çime takılan Belhanda'nın "Aman sakatlanmayayım" anlayışıyla kendini frenlediğini düşünüyorum.”
“Bu zeminlerden gerçekten UTANIYORUM”
Fotomaç Yazarı Serkan Korkmaz “Utanç ve şans” başlıklı yorumunda şunları belirtti:
“Hamzaoğlu, takımına adeta "ilk yarı hiçbir şey yapmayın; bırakın debelenip dursunlar" demiş gibiydi. Zeminin sakatladığı Feghouli'nin yerine oyuna giren Emre Kılınç, ayağının tozuyla yakaladığı pozisyonu gole çeviremedi. Ninemizle halamızın evleri arasında, kendiliğinden yetişmiş otlar bile ülkemizin gıcır gıcır statlarındaki pek çok zeminden daha elverişli futbol oynamak için. Sektörün toplumdaki etkisi ve finansal büyüklüğüne bakıyorum ve bu zeminlerden gerçekten UTANIYORUM..”
-“ Zemin kötü… Pardon, çok kötü… Malatya kötü, Galatasaray kötü”
Fotomaç Yazarı Erman Toroğlu da yorumunda şu ifadeleri aktardı:
“Saat 16.00'da Malatya- Galatasaray maçını izledik.
Zemin kötü… Pardon, çok kötü… Malatya kötü, Galatasaray kötü. Maçın son dakikasında Babel, bir topa vurdu. Kalecinin de hatası o top gitti gol oldu. Bütün maçın özeti bu. "Futbolcular mücadele etmediler mi bu zeminde?" diyeceksiniz. Ettiler ama sen bu lige 'Süper Lig' diyorsun.
Ne olursa olsun bu kalitede futbol oynanmamalı..”
-“Hamza Hoca’nın oyun planı acaba bu sebeple mi bu kadar farklıydı diye düşünmeden edemiyorum.”
Fanatik Yazarı Mehmet Demirkol “3 puandan fazlası” başlıklı yazısında şunları kaydetti:
“Zemine, 'tarla' demek bile zor... Malatya, savunma ağırlıklı oynadı. Terim, Donk'u santrfora yolladı, uydusunu Ryan Babel yaptı. Bu risk, karşılığını verdi ve Babel'in şutu, 3 puandan fazlasını getirdi.
Bir önceki gün Abdullah Avcı maçtan önce, zemin nedeniyle oyunlarını değiştirmek zorunda kalacaklarını söylemişti. Dün de Terim zemin(ler)den yakındı (Telekom’u da dahil ederek). Malatya’daki zemine tarla bile demek zor. Belhanda ve Feghouli yürürken sakatlandılar. Hamza Hoca’nın oyun planı acaba bu sebeple mi bu kadar farklıydı diye düşünmeden edemiyorum.
-“ Malatya’da bozuk zemin futbolun önüne geçti.”
Fanatik Yazarı Tunç Kayacı’nın, “Kupadaki senaryo yine gerçekleşti” başlıklı köşesindeki yorumu şu şekilde:
“Malatya’da bozuk zemin futbolun önüne geçti. Genelde Galatasaray’ın topu oynamasına izin verip hem bireysel hem de zeminden kaynaklanabilecek hataları bekledi ev sahibi. Galatasaray bildiğimiz oyun setini bozuk zemine rağmen sahada sergilemeye çalıştı. Özellikle kanatları kullanmada daha becerikli taraf Galatasaray diyebiliriz.”
Mehmet GÖRESİYE, malatyahaber.com
FOTO: AA