Gazeteci Burhan Karaduman'ın, Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) rektörü Aysun Bay Karabulut ile kocası Ercan Karabulut'u 'çok sinirlendiren' yazılarının ardından29 Ekim 2021 günü Kernek Meydanı açılışı ve Cumhuriyet Bayramı kutlama töreni sırasında saldırıya uğrayarak dövülmesi ile ilgili olarak Malatya 11. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ikinci duruşması yapıldı.
Gazeteci Burhan Karaduman'a yapılan saldırıyla ilgili olarak Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca “Yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama” suçlamasıyla açtığı kamu davasına Malatya 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki 2. duruşmaya Burhan Karaduman ile Avukatları Mehmet Fatih Kerimoğlu ve Serdar Karaçay ile sanıklardan Umut Herdili ve sanık avukatları Nurullah Atalan ile Mustafa Çağrı Yiğit katıldılar. Diğer sanık Doğukan Aydın ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada Burhan Karaduman şikayetinin devam ettiğini belirterek “Ben olayın arkasındaki isimlerin araştırılmasını istiyorum” derken, avukatı Mehmet Fatih Kerimoğlu, “Olayın aydınlatılması için gelecek celse tanığımızı hazır edeceğiz. Şu aşamada tanığımızın ismini bildirmeyi uygun görmüyoruz. Asıl gayemiz şehrimizin huzurunun sağlanabilmesi adına olayın asıl faillerinin tespitidir.” ifadelerini kaydetti. Avukatı Serdar Karaçay ise, “Dosyanın aydınlatılması için tanığımızın dinlenmesini istiyoruz” talebinde bulundu.
Sanık Umut Herdili ise, kendisini kimsenin azmettirmediğini iddia ederek, “Ben olayı kendi isteğimle gerçekleştirdim, kimse beni azmettirmedi” dedi.
Sanık avukatları tanık dinletilmesi talebinin reddedilmesini talep ettiler.
Hakim, tanığın dinlenmesi ve tarafların dosyadaki eksiklikleri gidermesi için duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi.
Davanın üçüncü duruşması için gün verilirken, sanık Umut Herdili’nin “sözleşmeli uzman çavuş olmak için sınava gireceğini” söylemesi ise dikkat çekti.
OLAY VE YARGI SÜRECİ..
malatyayenises.com adlı internet sitesinde bazı kurum ve kuruluşlardaki yolsuzluk, kanunsuzluk, keyfi yönetimle ilgili iddiaları dile getirdiği 'Soytarılara Makam Verirseniz Malatya'yı Sirke Çevirirler' başlıklı köşesindeki seri yazılara, bu yazılardan büyük rahatsızlık duyan MTÜ rektörü Aysun Bay Karabulut ile rektörün kocası olmaktan başka bir ilişkisi olmayan üniversiteyi gayri resmi olarak yönettiği öne sürülen kocası Ercan Karabulut tepki gösteriyorlardı.
29 Ekim 2021 akşamı Kernek'teki Cumhuriyet Bayramı kutlaması ve Kernek Meydanı açılışı sırasında meydana gelen olaydan 3 gün sonra yakalanan ve polisteki sorgularının ardından Adliye'ye sevk edilen, olay tarihinde 19 yaşında olan Umut Herdili, 18 yaşında olan Doğukan Aydın ve 17 yaşındaki Rojhat B. tutuklanmışlardı. Sanıklar, olayın Burhan Karaduman'ın ayağına basılması ve onun küfretmesi üzerine meydana geldiği iddiasında bulunmuşlardı. 29 Ekim 2021 akşamı Kernek'teki Cumhuriyet Bayramı kutlaması ve Kernek Meydanı açılışı sırasında meydana gelen olaydan 3 gün sonra yakalanan ve polisteki sorgularının ardından Adliye'ye sevk edilen Umut Herdili ve Doğukan Aydın ve Rojhat B. tutuklanmış, 28 günlük tutukluluğun ardından tahliye edilmişlerdi.
Gazeteci Burhan Karaduman'a yapılan saldırıyla ilgili olarak Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca “Yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama” suçlamasıyla açtığı kamu davasına Malatya 11. Asliye Ceza Mahkemesi dosya üzerinden hüküm vererek, 'Basit Yargılama Usulü ' kapsamında polis ve savcılık aşamasında alınan ifadeler doğrultusunda sonuçlandırılmış ve sanıklardan Doğukan Aydın ve Umut Herdili 112'şer gün adli para cezası (2.240'şer TL adli para cezası) alırken, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti.
Haber ve yazılarından rahatsız oldukları kişiler ve bunların 'irtibat kurdukları' bazı şahısların 'azmettirmeleri' sonucu Gazeteci Burhan Karaduman'a yönelik saldırıda bulunan, olay sonrası kendi aralarında yaptıkları ve malatyahaber.com'da da haber konusu yapılan yazışmalarda 'birileri tarafından açıkça yönlendirildikleri' ortaya çıkan sanıkların, polisteki ifadeleri, yakalanmadan önce nasıl ifade verecekleri yolunda yönlendirildiklerini yansıtmıştı. Olayın hemen ardından kendi aralarında yazışan sanıklardan Umut Herdili'nin, diğer sanığa yazdığı "...Bir bok çıkmaz emin ol. Olursada diyeceğimiz şey belli.." ifadesiyle itiraf ettiği kurguya rağmen, sanıklar 'Basit Yaralama' suçundan, yargılamanın ilk aşamasını 'para cezasıyla' atlatmışlar ve bu aşamada, olayın tüm Malatya kamuoyunun konuştuğu 'geri planı' ve 'diğer şahıslar' ortaya çıkarılamamıştı.
Saldırı olayının sonrasında ilginç bağlantıları ortaya koyan gelişmelere rağmen, 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan dava, 'Basit Yargılama Usulü ' kapsamında polis ve savcılık aşamasında alınan ifadeler doğrultusunda sonuçlandırılmıştı. Sanıklardan Doğukan Aydın ve Umut Herdili 112'şer gün adli para cezası (2.240'şer TL adli para cezası) alırken, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti.
Olayla ilgili, kendisine ulaşan olayın azmettiricilerine ilişkin yeni iddiaları, üniversite rektörü ve kocası ile bunların irtibatlı oldukları şahısların olayla bağlantıları ve araştırılmasını isteyeceği bazı hususları mahkemede dile getirmeyi ve sanıkların ifadelerine yönelik açıklamalar yapmak için duruşmayı bekleyen Burhan Karaduman ve avukatı, 27 Aralık'ta biten ve duruşmasına haberdar olmadıkları için katılamadıkları davayla ilgili sonucu 29 Aralık'ta öğrenmişlerdi.
İTİRAZ ÜZERİNE..
Karaduman'ın avukatı Mehmet Fatih Kerimoğlu 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ne, itirazında "Uğranılan zarar tespit edilmeden, giderilip giderilmedeği irdelenmeksizin 'Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması' kararı vermesi, Yasa'ya ve Yargıtay Kararlarına göre aykırılık teşkil etmektedir.. İddianamede ve kovuşturmada olayın bütününde yer alan müvekkile karşı işlenen 'mala zarar verme' suçu hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır.. İddianamede ve Gerekçeli Kararda olayın bütününde yer alan müvekkile karşı işlenen 'tehdit' suçu hakkında karar verilmemiştir.. Şüpheliler, TCK m.220 kapsamında 'örgüt' niteliğinde hareket etmişerdir ve yaşanan olay daha önce tasarlanarak gerçekleştirilmiştir..
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu tehlike suçudur. Suç işlemek amacıyla kanunun aradığı asgari sayıdaki kişinin bir araya gelmesi, işlenmek istenen suçun koruduğu hukuksal yarara yönelik bir tehdit yaratmaktadır..
Müvekkilimizin darp edilmesi Doğukan Aydın, Umut Herdili ve Rojhat B. tarafından birlikte hareket ederek gerçekleştirilmiştir. Ayrıca dosya kapsamında alınan sanıklar arasındaki yazışmalardan da görüleceği üzere, daha birçok saldırının başkalarına da gerçekleştirecekleri ve mükevkkilimize yapılan saldırının da planlı olarak hareket edildiği ve başkalarından emir aldıkları açıkça görülmektedir.
'Arkamızda MHP var, sıkıntı yok', 'Riskli olan buydu. Diğerleri yolda denk gelirse iki tane çakar göndeririz', 'İyi büyük bir eylem yaptık', 'Tuna Abi biliyor tabi işi, yav bu profesyonel bir iş', 'Tuna Abi'ye gözükmemiz lazım, 'Yeğen böyle her gün iş vermez ki', 'Bunlar bizi kullanıyor' gibi ifadelerde Doğukan Aydın ve Umut Herdili'nin telefonlarında, yapılan saldırının planlı ve örgütlenerek yapıldığı, sanıklarında arkasında bu işi planlayıp emir verenlerin olduğu açıktır. Yazışmalardan da görüldüğü dikkat ilk kişi de 'Tuna Abi' diye tabir edilen kişidir. 'Tuna Abi'ye gözükmemiz lazım' ifadesi ile açıkça hiyerarşik bir yapı içerisinde bulunduklarını, söz konusu örgütün süreklilik arz ettiği ve işlenen suça azmettirdikleri gördülmektedir.
'Riskli olan buydu. Diğerleri yolda denk gelirse iki tane çakar göndeririz' ve '...Ender Abi Malatya'da piç mi yok demiş. Tuna Abiye bakarak söylemiş, Tuna Abi biliyor tabi işi, yav bu profesyonel bir iş, 15 dakikada nasıl vurdular, nasıl kaydılar nasıl oldu lan nasıl kaydılar demiş, valla helal olsun demiş.... Bunlar tetikçiler a.. k...' bu ifadeler açıkça sanıkların emir aldıklarını ve planlayarak bu saldırıyı gerçekleştirdiklerini ayrıca örgütlü bir yapı şeklinde hareket ettiklerini ortaya koymaktadır..
Sanıkları suça azmettiren kişilerin tespitinin yapılması gerekmektedir. Ancak mahkeme, dosya kapsamında açıkça yeterli inceleme yapmadığından dolayı anılan yazışmaları ve sesli mesajları dikkate almayarak yalnızca basit yaralamadan hüküm tesis etmiş olması hukuka aykırıdır.
Sanıklar olay günü nelerd yaptıklarını, ne giydikleini detaylı olarak hatırlayabilmelerine rağmen bahsedilen yazışmaları, sesli mesajları hatırlamamaları büyük bir şüphe yaratmaktadır. Böylesi bir olayın ve konuşmaların hatırlanmayıp da giydikleri kıyafetleri hatırlamaları hayatın olağan akışına uygun değildir." demişti.
İtiraz dilekçesinde, yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olarak sanıklar hakkında verdiği karara itiraz edilirken, yargılamanın duruşmalı olarak yapılması, bu yagılamada taraflara ve tanıklara tüm hususlarda yargılama faaliyetine uygun düşecek ve maddi gerçeğe ulaşma çabasına matuf şekilde beyanların alınmasına özen gösterilmesi, bu nedenlerle basit yargılama neticesinde verilmiş bulunan karara itirazın kabul edilmesi talebinde bulunulmuştu. Avukat Mehmet Fatih Kerimoğlu'nun itirazı üzerine, mahkeme genel hükümlere göre yargılama yapılmasını ve davanın 17 Şubat'tan itibaren yeniden görülmesi kararlaştırılmıştı.
17 Şubat'taki duruşmada Karaduman özetle şunları söylemişti:
“Sanıklar birileri tarafından planlı bir şekilde üzerime gönderilmiştir. Buna ilişkin sosyal medyada "bizi kullandılar" şeklindeki paylaşımları bunu işaret etmektedir. Bana yönelik eylem planlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Turgut Özal Üniversitesinde bir dönem basın danışmanlığı yaptım. Yönetimi ve yönetimin eylemlerini beğenmediğim için kendi isteğim ile istifa ettim. Gazetecilik eylemlerime kendi sitemde devam ettim. “Soytarılara makam verirseniz Malatya'yı sirke çevirirler" başlıklı bir yazı yayınladım. Bu yazıda Malatya'daki kamu kurumlarının ve yetkililerinin bazı eylemlerini üstü kapalı bir şekilde isim vermeksizin eleştirdim. Bu yazıdan en çok üniversite yönetimi, rektör eşi rahatsızlık duydu. İddianameye konu olaydan 2 gün önce Üniversite Genel Sekreteri Ömer Akkuş gazeteci olarak çalışan eşimin görev yaptığı gazetenin yetkilisine ulaşarak rektör eşi olan Ercan Bey'in çok kırgın olduğunu ve Burhan Karaduman'ın eşinin çalıştırılmaması yönünde, kendi yakınına akademik kadro verilmesi karşılığında eşimin işine son verilmesini istediklerini iletmiştir. Gazete sahibi de bunu kabul etmemiş ve ret etmiştir. Olaydan 15 gün kadar önce Burhan Kılıç beni Bülent Avşar’ın iş yerine çağırarak ikisi birden benim yazılarımı kaldırmamı istediler. Ben kendilerinin yanından ayrıldıktan sonra yazılarımı tekrar revize ettim. Olaydan 15 gün sonra Burhan Kılıç’ın kızı üniversiteye 4/D statüsünde sürekli işçi kadrosu ile alındı. Bütün bu silsile dikkate alındığında bana karşı gerçekleştirilen eylemin planlı olduğu ortadadır.”
17 Şubat'taki duruşmada, ikinci duruşmanın 30 Mart'ta yapılması kararlaştırılmıştı.
Diğer yandan, sanıklardan Rojhat B. ise, suç tarihi itibarıyla 18 yaşından küçük olduğu için, Malatya Çocuk Mahkemesi’nde “Suça Sürüklenen Çocuk (SSÇ)” sıfatıyla yargılanmıştı. Malatya Çocuk Mahkemesi, katılanı (Gazeteci Burhan Karaduman) doktor raporunda açıklandığı üzere yaraladığı, eyleminin sübut bulduğunun anlaşıldığını, suçun işlenin şekli, suça sürüklenen çocuğun kastının yoğunluğu ve müştekinin doktor raporunun dikkate alınarak, “hakkaniyete uygun” bir ceza tayini için takdiren ve tercihen alt sınırdan adli para cezası seçilmek suretiyle,Rojhat B.’ün, 4 ay hapis cezası karşılığı olan 120 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar vermişti. Mahkeme, suça sürüklenen çocuğun (Rojhat B.) saldırıyı, katılanın yerine getirdiği kamu görevi (gazetecilik) nedeniyle gerçekleştirdiğini de tescil ederek, saldırganın cezasını TCK 86 /3 uyarınca yarı oranında arttırarak adli para cezasını 180 güne çıkarmış, ancak,çeşitli gerekçelerle bu cezayı neticeten 100 gün adli para cezasına düşürmüş ve bu cezanın karşılığı olarak SSÇ Rojhat B.’ün 2000 TL adli para cezasına çarptırılmasını kararlaştırmıştı.
malatyahaber.com
ARŞİV FOTO: Saldırıdan 3 gün sonra yakalanan sanıklardan Umut Herdili ve Doğukan Aydın, Adliye'ye götürülürken..