SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Gazeteciye Saldırı Davasında Sanığa Rektörün Yeğeniyle Fotoğraf Sorusu..

Gazeteciye Saldırı Davasında Sanığa Rektörün Yeğeniyle Fotoğraf Sorusu..
A- A+ PAYLAŞ

Gazeteci Burhan Karaduman'ın, Malatya Turgut Özal Üniversitesi rektörü Aysun Bay Karabulut ile kocası Ercan Karabulut'u 'çok sinirlendiren' yazılarının ardından 29 Ekim 2021 günü saldırıya uğrayarak dövülmesi ile ilgili olarak, mağdur tarafının haberdar olmadığı bir duruşmada 'Basit Yaralama' suçlamasıyla 2 saldırganın yargılanmaları ve para cezasına çarptırılmalarının ardından itiraz üzerine yeniden görülmesi kararlaştırılan davanın ilk duruşması Malatya 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Bu duruşmada, Burhan Karaduman olayı, nedenlerini ve iddialarını dile getirirken, sanıklar azmettirildikleri ve planlı saldırı yaptıkları yolundaki suçlamaları kabul etmediler.

YAZILARA TEPKİLERİN ARDINDAN..
malatyayenises.com adlı internet sitesinde bazı kurum ve kuruluşlardaki yolsuzluk, kanunsuzluk, keyfi yönetimle ilgili iddiaları dile getirdiği 'Soytarılara Makam Verirseniz Malatya'yı Sirke Çevirirler' başlıklı köşesindeki seri yazılara, bu yazılardan büyük rahatsızlık duyan MTÜ rektörü Aysun Bay Karabulut ile rektörün kocası olmaktan başka bir ilişkisi olmayan üniversiteyi gayri resmi olarak yönettiği öne sürülen kocası Ercan Karabulut tepki gösteriyorlardı.

29 Ekim 2021 akşamı Kernek'teki Cumhuriyet Bayramı kutlaması ve Kernek Meydanı açılışı sırasında meydana gelen olaydan 3 gün sonra yakalanan ve polisteki sorgularının ardından Adliye'ye sevk edilen, olay tarihinde 19 yaşında olan Umut Herdili, 18 yaşında olan Doğukan Aydın ve 17 yaşındaki Rojhat B. tutuklanmışlardı. Sanıklar, olayın Burhan Karaduman'ın ayağına basılması ve onun küfretmesi üzerine meydana geldiği iddiasında bulunmuşlardı.

Gazeteci Burhan Karaduman'a yapılan saldırıyla ilgili olarak Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca “Yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama” suçlamasıyla açtığı kamu davasına Malatya 11. Asliye Ceza Mahkemesi dosya üzerinden hüküm vererek, 'Basit Yargılama Usulü ' kapsamında polis ve savcılık aşamasında alınan ifadeler doğrultusunda sonuçlandırılmış ve  sanıklardan Doğukan Aydın ve Umut Herdili 112'şer gün adli para cezası (2.240'şer TL adli para cezası) alırken, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti. Avukat Mehmet Fatih Kerimoğlu'nun itirazı üzerine, mahkeme genel hükümlere göre yargılama yapılmasına karar vermiş ve ilk duruşmanın17 Şubat Perşembe günü yapılmasını kararlaştırmıştı

Davayla ilgili duruşma Malatya 11. Asliye Ceza Mahkemesinde başladı. Duruşmaya Burhan Karaduman ve Avukatı Mehmet Fatih Kerimoğlu ile sanıklar Umut Herdili ve Doğukan Aydın ve avukatları Çetin Özcan ile Mustafa Çağrı Yiğit katıldılar.

"BANA KARŞI GERÇEKLEŞTİRİLEN EYLEM PLANLIDIR"
Duruşmada söz alan Burhan Karaduman, “Benim sanık olan çocuklarla bir alıp-vereceğim yoktur.  Ben bu olayın azmettiricilerinin ortaya çıkartılmasının istiyorum. Birileri kamu kaynaklarını kullanarak çocuklarını lüks otomobillerle gezdirirken, kendi çocuklarını bu olaydan dolayı işe yerleştirirken, ben bu olayda kullanılan bu çocukların değil, azmettiricilerin peşindeyim.” dedi.  

Karaduman ifadesinde özetle şunları söyledi:

“Sanıklar birileri tarafından planlı bir şekilde üzerime gönderilmiştir. Buna ilişkin sosyal medyada "bizi kullandılar" şeklindeki paylaşımları bunu işaret etmektedir. Bana yönelik eylem planlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Turgut Özal Üniversitesinde bir dönem basın danışmanlığı yaptım. Yönetimi ve yönetimin eylemlerini beğenmediğim için kendi isteğim ile istifa ettim. Gazetecilik eylemlerime kendi sitemde devam ettim. “Soytarılara makam verirseniz Malatya'yı sirke çevirirler" başlıklı bir yazı yayınladım. Bu yazıda Malatya'daki kamu kurumlarının ve yetkililerinin bazı eylemlerini üstü kapalı bir şekilde isim vermeksizin eleştirdim. Bu yazıdan en çok üniversite yönetimi, rektör eşi rahatsızlık duydu. İddianameye konu olaydan 2 gün önce Üniversite Genel Sekreteri Ömer Akkuş gazeteci olarak çalışan eşimin görev yaptığı gazetenin yetkilisine ulaşarak rektör eşi olan Ercan Bey'in  çok kırgın olduğunu ve Burhan Karaduman'ın eşinin çalıştırılmaması yönünde, kendi yakınına akademik kadro verilmesi karşılığında eşimin işine son verilmesini istediklerini iletmiştir. Gazete sahibi de bunu kabul etmemiş ve ret etmiştir. Olaydan 15 gün kadar önce Burhan Kılıç beni Bülent Avşar’ın iş yerine çağırarak ikisi birden benim yazılarımı kaldırmamı istediler. Ben kendilerinin yanından ayrıldıktan sonra yazılarımı tekrar revize ettim. Olaydan 15 gün sonra Burhan Kılıç’ın kızı üniversiteye 4/D statüsünde sürekli işçi kadrosu ile alındı. Bütün bu silsile dikkate alındığında bana karşı gerçekleştirilen eylemin planlı olduğu ortadadır.”

Sanıkların olaydan sonra aralarındaki mesajlaşmalarda “Arkamızda MHP var, bu işten bir şey çıkmaz” ifadesini hatırlatarak sanıkların MHP ismini kullanan birileri tarafından yönlendirildiğinin açıkça ortada olduğunu, ancak kendisinin MHP ile probleminin olmadığını belirten Burhan Karaduman, olaydan sonra rektör Aysun Bay Karabulut’un eşi Ercan Karabulut’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aylar öncesinde çekilmiş olan fotoğrafını olaydan hemen sonra paylaşmasının da manidar olduğunu, bunun bir psikolojik üstünlük sağlamaya çalışmak olduğunu vurgulayıp, ayrıca kendisinin her köşe yazısı yazmasını ardından Ercan Karabulut’un hakaret ve tehdit dolu paylaşımlar yapıp sildiğini de  aktardı.  

“SİZ KİMSİNİZ Kİ..?”
Sanıklar Umut Herdili ve Doğukan Aydın ise daha önceki ifadelerini tekrarladılar.

Sanık Umut Herdili, savunmasında olayın diğer sanıklarından Doğukan A. ve Rojhat B. ile birlikte gezinirken Burhan Karaduman'ın ayağına bastığını, Karaduman'ın kendisine küfretmesi üzerine tokat attığını ve olay yeinden uzaklaştığını öne sürerken, yakalandıktan sonra diğer sanık Doğukan A. ile telefonda yaptıkları yazışmaları da inkar etti. Herdili, "Dosya içerisinde yer alan mesajlaşmalar şaka içerikli mesajlardır. Her hangi bir gerçekliği yoktur. Tuna abi olarak bahsettiğim kişi tribünden tanıdığım gerçek kimlik bilgilerini bilmediğim bir şahıstır. Ben Doğukan'ın 'Tuna abiye gözükmemiz lazım' Bize şafak yapabilirler' şeklindeki mesaj ile ne kastettığını bilmiyorum. Cevap olarak gönderdiğim mesajları da anımsamıyorum." iddiasında bulundu.  

Duruşmada hakim sanıkların kendi aralarındaki sosyal medya hesabı üzerindeki mesajlaşmalarında “Şafak baskını yapılabilir” şeklindeki ifadeyi hatırlatarak, “Siz kimsiniz ki  size şafak baskını yapılsın?” şeklinde bir soru yöneltirken, yine sanıklara saldırıda gazetecinin kırılan gözlüğünün zararının karşılanması konusunda soru yönelttiği Doğukan Aydın’a, “Ben bir zararı varsa karşılamaya hazırım” şeklinde cevap verince, hakimı araya girerek, “Saldırmadıysan niye zararını karşılıyorsun?” dedi. (Sanıkların sosyal medyadaki yazışmalarının tam metni  ile polisteki sorguları sırasında kendilerine sorulan sorular ve yanıtlarını içeren haberlerin linki, bu haberin sonundaki ‘İLGİLİ HABERLER’ bölümünde)

SANIKLARA SORULAR..
Duruşmada Burhan Karaduman’ın avukatı Fatih Kerimoğlu’nun sanık Doğukan Aydın’a, “Olaydan sonra aranızda mesajlaşırken, “bizi kullandılar’ diyorsun, sizi kim kullandı?” sorusuna, sanık, “Olaydan sonra gazetelerde aleyhimizde haberler çıktı, onu kast etmiştim” şeklince cevap verince, araya giren Avukat Kerimoğlu, “Ama mesajlaştığınız tarihte siz halen yakalanmamış ve olayla ilgili bağlantınız çözülmemişti. Haberleri nasıl kast etmiş olabilirsin?” dedi.

Bu sanık, Burhan Karaduman'a vurup vurmadığını hatırlamadığını söylerken, daha sonra 'vurmadığını' öne sürdü ve diğer sanık Umut Herdili ile birlikte saldırıya azmettirildiklerini ortaya koyan yazışmalarına rağmen, kendilerini kimsenin olaya göndermediği iddiasını tekrarladı.

Sanıkların “Her yıl Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına gideriz, bu yılda kutlamaya gittik” şeklindeki ifadesi üzerine ise Avukat Kerimoğlu, “Geçen yıl ve önceki yıl Malatya’da Cumhuriyet Bayramı kutlamaları nerede yapılmıştı?” sorusuna, sanıklar bilmediklerini” söylediler.

SALDIRGANA REKTÖRÜN YEĞENİYLE FOTOĞRAF DA SORULDU
Sanık Umut Herdili, rektör Aysun Bay Karabulut'un ablasının kızı ve sanatçı Oğuz Aksaç ile birlikte sahnede çekilmiş olan fotoğrafını Facebook hesabında profil resmi olarak kullanması ile ilgili soruya, “Profil resmimde rektörün yeğeni ile olan fotoğrafım rektörden talimat aldığım anlamına gelmez” şeklinde değerlendirme yaptı.  

Sanık Umut Herdili, sosyal medya mesajlaşmasında “Havuzun orda vuramayınca Bozzo çok sinirlendi” ifadesinde geçen şahısla ilgili “Bozzo kim” soruya, “Bozzo diye birini tanımıyorum” şeklinde cevap verdi.

Sanıklar olaydan sonra birileri tarafından kendilerine para verildiği iddiasını da kabul etmediler.

Gazeteci Burhan Karaduman’ın Avukatı Fatih Kerimoğlu, kovuşturmanın genişletilmesi talebine ilişkin olarak dosyaya yeni delil ve bilgi sunacaklarını, ayrıca yeni delil ve bilgilerle ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığına da suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. Avukat Kerimoğlu, ayrıca önümüzdeki duruşma tanıklar dinleteceklerini belirtti.

Gazetecilerin olay yerlerine ‘görevlendirme yazısı ile gönderildiğini zanneden’ sanık avukatının, Karaduman’a “Olay günü haber takip ederken görevlendirme yazın var mıydı?” şeklindeki ilginç ve şaşırtan sorusuna, Karaduman, “Kutlamalarda gazeteci olarak bulundum. Görevlendirmeye lüzum yoktur, gazeteci olarak oradaydım” yanıtını verdi.

Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ileriki bir tarihe erteledi.

İLK YARGILAMADA NE OLMUŞTU?
Haber ve yazılarından rahatsız oldukları kişiler ve bunların 'irtibat kurdukları' bazı şahısların 'azmettirmeleri' sonucu Gazeteci Burhan Karaduman'a yönelik saldırıda bulunan, olay sonrası kendi aralarında yaptıkları ve malatyahaber.com'da da haber konusu yapılan yazışmalarda 'birileri tarafından açıkça yönlendirildikleri' ortaya çıkan sanıkların, polisteki ifadeleri, yakalanmadan önce nasıl ifade verecekleri yolunda yönlendirildiklerini yansıtmıştı. Olayın hemen ardından kendi aralarında yazışan sanıklardan Umut Herdili'nin, diğer sanığa yazdığı "...Bir bok çıkmaz emin ol. Olursada diyeceğimiz şey belli.." ifadesiyle itiraf ettiği kurguya rağmen, sanıklar 'Basit Yaralama' suçundan, yargılamanın ilk aşamasını 'para cezasıyla' atlatmışlar ve bu aşamada, olayın tüm Malatya kamuoyunun konuştuğu 'geri planı' ve 'diğer şahıslar' ortaya çıkarılamamıştı.

Saldırı olayının sonrasında ilginç bağlantıları ortaya koyan gelişmelere rağmen, 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan dava, 'Basit Yargılama Usulü ' kapsamında polis ve savcılık aşamasında alınan ifadeler doğrultusunda sonuçlandırılmıştı. Sanıklardan Doğukan Aydın ve Umut Herdili 112'şer gün adli para cezası (2.240'şer TL adli para cezası) alırken, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti.

Olayla ilgili, kendisine ulaşan olayın azmettiricilerine ilişkin yeni iddiaları, üniversite rektörü ve kocası ile bunların irtibatlı oldukları şahısların olayla bağlantıları ve araştırılmasını isteyeceği bazı hususları mahkemede dile getirmeyi ve sanıkların ifadelerine yönelik açıklamalar yapmak için duruşmayı bekleyen Burhan Karaduman ve avukatı, 27 Aralık'ta biten ve  duruşmasına haberdar olmadıkları için katılamadıkları davayla ilgili sonucu 29 Aralık'ta öğrenmişlerdi.

Olay tarihinde 17 yaşında olan üçüncü sanık Rojhat B.'nin Çocuk Mahkemesi'ndeki yargılaması ise sonuçlanmamıştı.

KARADUMAN'IN AVUKATI İTİRAZ ETMİŞTİ..
Karaduman'ın avukatı Mehmet Fatih Kerimoğlu 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ne, itirazında "Uğranılan zarar tespit edilmeden, giderilip giderilmedeği irdelenmeksizin 'Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması' kararı vermesi, Yasa'ya ve Yargıtay Kararlarına göre aykırılık teşkil etmektedir.. İddianamede ve kovuşturmada olayın bütününde yer alan müvekkile karşı işlenen 'mala zarar verme' suçu hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır.. İddianamede ve Gerekçeli Kararda olayın bütününde yer alan müvekkile karşı işlenen 'tehdit' suçu hakkında karar verilmemiştir.. Şüpheliler, TCK m.220 kapsamında 'örgüt' niteliğinde hareket etmişerdir ve yaşanan olay daha önce tasarlanarak gerçekleştirilmiştir..

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu tehlike suçudur. Suç işlemek amacıyla kanunun aradığı asgari sayıdaki kişinin bir araya gelmesi, işlenmek istenen suçun koruduğu hukuksal yarara yönelik bir tehdit yaratmaktadır..

Müvekkilimizin darp edilmesi Doğukan Aydın, Umut Herdili ve Rojhat B. tarafından birlikte hareket ederek gerçekleştirilmiştir. Ayrıca dosya kapsamında alınan sanıklar arasındaki yazışmalardan da görüleceği üzere, daha birçok saldırının başkalarına da gerçekleştirecekleri ve mükevkkilimize yapılan saldırının da planlı olarak hareket edildiği ve başkalarından emir aldıkları açıkça görülmektedir.

'Arkamızda MHP var, sıkıntı yok', 'Riskli olan buydu. Diğerleri yolda denk gelirse iki tane çakar göndeririz', 'İyi büyük bir eylem yaptık', 'Tuna Abi biliyor tabi işi, yav bu profesyonel bir iş', 'Tuna Abi'ye gözükmemiz lazım, 'Yeğen böyle her gün iş vermez ki', 'Bunlar bizi kullanıyor' gibi ifadelerde Doğukan Aydın ve Umut Herdili'nin telefonlarında, yapılan saldırının planlı ve örgütlenerek yapıldığı, sanıklarında arkasında bu işi planlayıp emir verenlerin olduğu açıktır. Yazışmalardan da görüldüğü dikkat ilk kişi de 'Tuna Abi' diye tabir edilen kişidir. 'Tuna Abi'ye gözükmemiz lazım' ifadesi ile açıkça hiyerarşik bir yapı içerisinde bulunduklarını, söz konusu örgütün süreklilik arz ettiği ve işlenen suça azmettirdikleri gördülmektedir.

'Riskli olan buydu. Diğerleri yolda denk gelirse iki tane çakar göndeririz' ve '...Ender Abi Malatya'da piç mi yok demiş. Tuna Abiye bakarak söylemiş, Tuna Abi biliyor tabi işi, yav bu profesyonel bir iş, 15 dakikada nasıl vurdular, nasıl kaydılar nasıl oldu lan nasıl kaydılar demiş, valla helal olsun demiş.... Bunlar tetikçiler a.. k...' bu ifadeler açıkça sanıkların emir aldıklarını ve planlayarak bu saldırıyı gerçekleştirdiklerini ayrıca örgütlü bir yapı şeklinde hareket ettiklerini ortaya koymaktadır..

Sanıkları suça azmettiren kişilerin tespitinin yapılması gerekmektedir. Ancak mahkeme, dosya kapsamında açıkça yeterli inceleme yapmadığından dolayı anılan yazışmaları ve sesli mesajları dikkate almayarak yalnızca  basit yaralamadan hüküm tesis etmiş olması hukuka aykırıdır.

Sanıklar olay günü nelerd yaptıklarını, ne giydikleini detaylı olarak hatırlayabilmelerine rağmen bahsedilen yazışmaları, sesli mesajları hatırlamamaları büyük bir şüphe yaratmaktadır. Böylesi bir olayın ve konuşmaların hatırlanmayıp da giydikleri kıyafetleri hatırlamaları hayatın olağan akışına uygun değildir." demişti.

İtiraz dilekçesinde, yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olarak sanıklar hakkında verdiği karara itiraz edilirken, yargılamanın duruşmalı olarak yapılması, bu yagılamada taraflara ve tanıklara tüm hususlarda yargılama faaliyetine uygun düşecek ve maddi gerçeğe ulaşma çabasına matuf şekilde beyanların alınmasına özen gösterilmesi, bu nedenlerle basit yargılama neticesinde verilmiş bulunan karara itirazın kabul edilmesi talebinde bulunulmuştu.

Bu itirazın ardından, davanın 17 Şubat'tan itibaren yeniden görülmesi kararlaştırılmıştı.

malatyahaber.com

GÖRSELLER:

GÖRSEL 1: Rektör Aysun Bay Karabulut'un,daha önce  üniversiteye de konser için getirttiği sanatçı Oğuz Aksaç'ın (ortadaki) başka bir Malatya konserinde, Burhan Karaduman'a saldırarak darp eden Umut Herdili adlı sanık ve rektörün ablasının kızı, rektörün MTÜ'de Daire Başkanlığı görevine getirdiği, ancak Ankara'da yaşayan erkek yeğeninin kız kardeşinin, Herdili'nin de sosyal medya hesabına profil görüntüsü yaptığı, mahkemede sanığa sorulan fotoğraf.

GÖRSEL 2: Rektörün kocası Ercan Karabulut'un, Burhan Karaduman'a 29 Ekim 2021 akşamı yapılan saldırının ertesi günü sosyal medya hesabında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bir Malatya ziyaretinde karısı rektör Aysun Bay Karabulut'la birlikte karşılarken görüldükleri fotoğraf paylaşımı

GÖRSEL 3: Saldırıdan önce Burhan Karaduman'ın kendi internet haber sitesinde yazdığı yazılardaki eleştirilerin ardından rektörün kocası Ercan Karabulut'un, sosyal medya hesabında yaptığı ve sonradan kaldırdığı hakaret dolu paylaşımı

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

11 yorum yapılmış

  • malatyalı (2 yıl önce)
    her fırsatta "inna lillahi ve inna ileyhi raciun" diyenler; Allah'a döndükten sonra çok pişman olacaksınız çoook... Yediğiniz kul hakkı, sahip olduğunuz kibir nemrutunkini 5e katladı 5e!
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Köylü (2 yıl önce)
    Burhan bey yıllardır bu memlekette alın teri ile gazetecilik yapan bir arkadaş ve Malatya kamuoyunda yakinen tanınan sevilen sayılan bir isim Vahim olan olay şu eğer Burhan bey gibi bir gazateci bu memlekette bunları yaşıyorsa varın siz normal sıradan vatandaşlarimizin karşılaştıkları ve karşılaşacaklarıni siz düşünün.
    %84
    %16
    Yanıtla
  • Ruba (2 yıl önce)
    bir gün adalete hesap verecekler
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Has Malatyalı (2 yıl önce)
    Çocukları, gençleri, cahil insanları çeşitli araçlar yoluyla kullanarak onlara kendi hesabına suç işleten bir kişi, kişiler veya çete var. Yakalanan bu elemanlar, basit birer maşa olduklarını bildiklerinden her şeyi inkar ederek gizlemeye çalışıyorlar. Bozzo kim mesela diye soruyor hakim, hepsi adı gibi bildiği bu kişiyi gizliyor. MHP davaya müdahil olarak adını aklasa keşke, değil mi? Çok mu iyimserim yoksa. Her neyse, ortada planlı, kasıtlı ve belki de suç örgütü temelli ciddi bir saldırı suçu var. Bu suçun, bir gazeteciye karşı görevini yaptığı için gerçekleştirilmiş olması da üzerinde daha hassas durulmasını zorunlu kılıyor. Davayı niceleri gibi ben de takip ediyorum.
    %90
    %10
    Yanıtla
  • Serkan (2 yıl önce)
    Haberin en sonunda rektor hanimin esinin paylasimi şok etti bizi .ve o gonderisine yorumlarda şok edici . bu hale gelmesi üzücü.....yazık
    %91
    %9
    Yanıtla
  • SADE VATANDAS (2 yıl önce)
    Gazetecinin yaraları iyileşir ama adaleti ortadan kaldırırsanız gün gelir ihtiyaç duyduğunuz adaleti bulamazsınız. Koltuklar babanızın malı değil!Eleştiren herkesi dövdürtemez,sövdürtemez,ya da öldürtemezsiniz!Siz önce bedava verdiğiniz diğer koltukların hesabını verin...
    %91
    %9
    Yanıtla
  • 44 gurbet (2 yıl önce)
    Gazeteci doktor saglıkcı dövün yaralayın çünkü onları savunan yok o kendine hakim olamayan sözde yiğit yaratıklar neden bir hakim savcı komiser gördümü tavuk oluyorsunuz Bir insan krona oldumu anne baba kardeş dahi uzakllaşıyor ama o darp ettiğiniz doktor canı pahasına seni tadavi ediyor salgında günlerce evine ailesine gidemeyen asgeri äcretle çalışan doktor darpı hak ediyor gecesi gündüzü olmayan gazteciler bize haber sunmak için her türlü tehlikeyi göze alan muhabirleri darp edin sonrada insan gibi topluma karışın gezin ne güzel melmeket doktorlar bence biraz saf çünkü bu şartlarda halen çalışmaya devam ederseniz halen yurtdışına gitmeseniz böyle darp edilirsiniz deniyor anlamıyorlar Birde benim vergimle burdasın denmesi halbuki dedesi babası hep vergi kaçırıyor 500 bin lik evi 100 gibi gösteren kişiler on kuruş için fiş almayan kişiler öyle diyenler
    %57
    %43
    Yanıtla
  • Mahmut (2 yıl önce)
    MTÜ'de karısının atandığı göreve ortak olup onunla birlikte üniversiteyi yönetmeye çalışan rektörün kocası mı bir başkasına 'etek altına saklanma' lafları etmiş, sosyal medyasında? Breh breh... Delikanlıya bak! Adam daha kendinin MTÜ'de hangi nedenle, kimin eteğinin altında icraat yaptığının, karısının başına ne kadar bela olduğunun bile farkında değil. Aslında, 'etek altında saklanan' derken kendisini yazmış sanki. Karın olmazsa sen o üniversitenin kapısından içeri girebilir miydin acaba? Buna solcu CHP'li deyip de sola da bulaştırmayın. Bu adam solcuysa da belli ki, AK Partiyle birlikte bundan vazgeçmiş. Açık sosyal medya hesaplarına bakın; 'Reis' deyip övgüler düzdüğü Cumhurbaşkanından, Türkeş'e, Erbakan'dan, Necip Fazıl'a övgüler, 27 Mayıs, 28 Şubat'a tepkiler var. Bu mu solcuymuş? Ama Veli Ağbaba bunlarla ilgili tek kelime etmiyor ya, onun sebebini hiç kimse bilmiyor galiba!
    %94
    %6
    Yanıtla
  • Mahmut bey o koca daha düne kadar koyun keçi derneğinin adına yamadağında koyun ve keçileri küpeliyordu.
    %88
    %12
    Yanıtla
  • Cemail (2 yıl önce)
    Öznur Çalık'ın yeğenin ne işi varmış sanıkla?
    %96
    %4
    Yanıtla
  • Pırasa (2 yıl önce)
    Uğur Mumcu'nun bir yazısı vardı. Bir toplum böyle çöker işte!.. Devletin yerini kaba kuvvet alır, susulur. Yasanın yerini inanç alır, korkulur. Yolsuzluklar, cinayetler birbirini izler, eller kollar bağlanıp götürülür. Vuran vurur, öldüren öldürür ve bütün bunlardan sonra, birileri gelir ve devleti teslim alır. Konuyla alakası yok ama ben yinede yazdım.
    %95
    %5
    Yanıtla