Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Cihazı kimin söktüğü biliniyor. Görüntüler çok net. Kimliğini benim açıklamam doğru olmaz. Ama savcılık bu konuda gerekli çalışmayı yapıyor" dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, BBP Genel Başkan Yardımcıları Remzi Çayır, Kaptan Kartal ve Selami Ekici, merhum Yazıcıoğlu'nun oğlu Furkan Yazıcıoğlu ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, helikopter kazasında hayatını kaybeden İHA muhabiri İsmail Güneş, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya ve Erhan Üstündağ'ın eşleri ve yakınları; özel yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekili ve özel yetkili Cumhuriyet Savcısı ile görüşerek, son dönemdeki iddia ve kendilerine gelen ihbarları değerlendirdiler. Heyettekiler, son gelişmeler ile ilgili olarak özel yetkili savcıya ifade de verdiler.
Yaklaşık 4 saat Malatya Adliyesinde kaldıktan sonra beraberindekilerle birlikte dışarı çıkan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, yaptığı açıklamada, "4 saate yakın adliyede kaldık. Biz bugün buraya rahmetli genel başkanımızın oğlu Furkan Yazıcıoğlu, Rahmetli İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş, Rahmetli il başkanımız Erhan Üstündağ'ın eşi Meryem Üstündağ, Yüksel Yancı ve Murat Çetinkaya'nın eşleri ve oğlu Alper Yancı ile Muhsin Başkanın ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, avukatlarımız Kemal Yavuz, İsmail Ekici, Genel Başkan Yardımcılarımız Remzi Çayır ve Kaptan Kartal, teşkilat mensuplarımız ile birlikte toplu halde geldik. Hem başsavcı vekili ve hem de dosyaya bakan özel yetkili Cumhuriyet savcısı Şeref Gürkan ile gerçekten çok önemli bir toplantı yaptık süreçle ilgili. Bilgi alışverişinde bulunduk. Bu sürecin daha iyi nasıl işleyebilir, daha iyi nasıl hızlandırılabilir. Özel yetkili savcının bütün yetkilerini biliyoruz. Bu yetkileri, sonuna kadar kullanmaları noktasında ve bu olay bir an önce somutlaşan 4-5 tane konu başlığı var. Biliyorsunuz, işte bunlardan bir tanesi bu kaybolan, çalınan CPS aletleri. Bunları artık kimin aldığını biliyoruz. Bizlerde biliyoruz. Ben de içeride (Savcılıkta) görüntüleri izledim. Savcılıkta biliyor. Şimdi bunlar somut. Birinci konumuz bunlar. İkinci konu; biliyorsunuz bu bildirilen yerin aranmaması var. Bununda failleri belli. Üçüncüsü işte bir bilgi kirliliği oluşturulmuştu. 'Kurtuldu, geliyor' diye. Bununda sebepleri yahut ta kimlerin bu bilgi kirliliğini yaydığı belli. Dördüncüsü otopsi ile ilgili bir takım problemler vardı. Bunları da dile getirdik. Beşincisi radar kayıtları. Ne hikmetse helikopterin İstanbul'dan Esenboğa'ya geliyor, radar kaydı var. Oradan Sivas'a gidiyor, radar kaydı var. Oradan Çağlayancerit'e gidiyor, Kahramanmaraş'a yakıt almaya gidiyor, yine radar kayıtları var. Ama ne hikmetse sonuçta radar kayıtları yok. Orada bir hava hareketliliği var, biliyorsunuz. Bundan önce yok denmişti, Fakat daha sonra Genelkurmay ile Hava Kuvvetleri çelişkili açıklamalarda bulundular. Dolayısıyla somutlaşmış konular var artık. Bunlarla ilgili daha hızlı, daha cesur, hukukun içinde tabi ki, biz çünkü başından beri hukukun içinde kalma ısrarımızı hep sürdürdük, her türlü provokasyon ve her türlü fitneye rağmen. Burada gerçekten kendimizi de koyarak, her türlü zorluğa rağmen aileler, bizler buna direndik, hukuk içinde kaldık. Bundan sonrada hukuk içinde kalacağız. Hukuk içinde bu konunun aydınlatılması için hep birlikte bir yumruk halinde mücadelemizi şehitlerimizin geride kalanları ile top yekun BBP camiasının tüm fertleri ve Alperenleri ile bu milletin demokrasisine inanan, milli iradeden yana olan, hukukun üstünlüğüne olan bütün fertleri ile birlikte topyekun bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Hukuk içinde bu konunun aydınlatılmasına çalışacağız" şeklinde konuştu.
"CİHAZİ SÖKENİN KİMLİĞİ BELLİ"
BBP Lideri Destici, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de kamuoyuna açıkladığı video ile ilgili olarak, cihazı söken şahısın kimliğinin bilindiğini belirterek, "Görüntüler net. Biliniyor şu anda bu cihazları kimin, sökmeye çalıştığı, söktüğü. Bunlar net. Biz de yukarıda (Savcının odasında) görüntüleri izledik. Ama tabiki soruşturmanın selameti açısından ve çünkü bu en önemli ipuçlarından, delillerden bir tanesi. Soruşturmanın selameti açısından şuanda bunun kimliğini benim açıklamam doğru olmaz. Ama savcılık bu konuda gerekli çalışmayı yapıyor." dedi.
"YOK DENEN O RADAR GÖRÜNTÜLERİ GELDİ"
Destici, "Genelkurmay ile sürekli yazışmalar var. Hem bu CPS aletleri ile ilgili, hem de hava trafiği ile ilgili. Biliyorsunuz orada Hava Kuvvetleri daha önce bizim bir uçuşumuz yok diye bir açıklama yapmıştı. daha sonra Genelkurmay ile çeliştiler. Radar görüntüleri ile ilgili olarak önce yok, 4 dakikalık bir bozulma var denmişti. Ama şuanda o radar görüntüleri de geldi. Onlar bilirkişiye gidiyor, onlarda incelenecek. Başka bir ildeki askeri tesiste, yok denen o radar görüntüleri şuanda savcılıkta" dedi.
"GENELKURMAY, İDDİA VE İTHAMLARA KAMUOYU ÖNÜNDE CEVAP VERMELİ"
BBP Genel Başkanı Destici, "Burada söylemek istediğim önemli bir nokta var, biz bütün bu süreci yaşarken, hiç bir kurumu, başta da Genelkurmay Başkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerimiz olmak üzere, yıpratmak, hedef haline getirmek, asla niyetinde değiliz. Genelkurmay ve Türk Silahlı Kuvvetleri hepimizin gözbebeği. Ama içerisinde yanlış yapanlar varsa, hatası ihmali olanlar varsa, Genelkurmay'dan da Türk Silahlı Kuvvetlerinden de beklentimiz, bunların bir an önce kendi içlerinde bir soruşturma açarak, bunları bir an önce tespit edip, kamuoyunun bilgilendirilmesini istiyoruz. Bu kadar, itham var. Bu kadar iddia var. O zaman bu iddialar ve ithamlarla ilgilide bizim Genelkurmay ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden beklentimiz, bunlara cevap verip, kamuoyunu bu noktada aydınlatılmasını istiyoruz. Çünkü her kurumun içerisinde art niyetli veya hukuk dışı işler yapan insanlar olabilir. Bu şu demek değildir, bütün bir kurum ve Türk Silahlı Kuvvetleri veya Genelkurmay suçlu anlamına gelmez. Böyle bir şeyin zaten ilk karşısında biz dururuz. Dolayısıyla Genelkurmay beklentimiz kamuoyunu aydınlatması. Başından beri bunu istiyor ve bunu bekliyoruz. Bütün kurumlarımız için bu geçerli. Ulaştırma Bakanlığı içinde, İçişleri Bakanlığı içinde, jandarma içinde bu geçerli. Bu olayda ne kadar kurumlar varsa, burada bizim direk kurum veya şahıslarla işimiz yok. Biz bu işte ihmali, hatası, kusuru veya kastı olanları belirlemeye çalışıyoruz. Bununla ilgilide kurumların başında bulunanlardan beklentimiz, bir korumacılık içerisine girmesinler. Kurumları içerisinde hata yapan, kusur yapanların hem soruşturulmasına izin versinler, halen bazılarının soruşturulmasına izin verilmedi. Hem soruşturulmasına izin versinler ki, onlarda töhmet altında kalmaktan kurtulsunlar. Çünkü onlarla ilgilide bir sürü iddia ve ithamlar var. Şeffaf bir şekilde kamuoyunu aydınlatsınlar, kamuoyuna cevap versinler. Bizim beklentimiz bu" şeklinde konuştu.
"HATASI VE İHMALİ OLANLAR BELLİ, BUNLAR MAHKEME ÖNÜNE ÇIKARTILSIN"
Destici, "Biz gerçekten bu süreci uzun bir süre görüştük. Baştan sona bir değerlendirmemiz oldu. Tek tek görüşmek bildirmek isteyenler de savcı ile görüştü. Bende görüştüm. Bize de bazı bilgi ve iddialar geliyor. Biz de bunları sayın savcımızla paylaştık. Gerçekten güzel ve faydalı bir görüşme oldu. Ailelerde memnun kaldılar. Sürecin nasıl işlediğine dair net bilgi aldılar. Bu süreci sonuna kadar kararlı bir şekilde takip edeceğiz. Kimse bizim yorulmamızı beklemesin. Sonuna kadar yorulmayacağız, Allah'ın izniyle bıkmayacağız, usanmayacağız, sonuna kadar takipçisi olacağız. Başından beri söylüyoruz, biz peşin hükümlü değiliz. Eğer bir tertip varsa, bu bir kasti hareketse, bir suikast ve sabotajsa, bu ortaya çıkartılsın. eğer bu bir ihmaller zincirinin sonucu meydana gelmişse de, yine burada hatası, ihmali olanlar belli zaten, bunlar mahkeme önüne çıkartılsın ve hak ettikleri cezayı alsın. Bizim beklentimiz bu" dedi.
Destici daha sonra Kırşehir'e gitmek üzere karayoluyla Malatya'dan ayrıldı.