İşte dünyada yaşanan son dört grip salgınının nedeni...
Amerikalı bilim insanları, dünyada yaşanan son dört grip salgınının, Büyük Okyanus'un doğusunda, soğuk suların deniz yüzeyine çıkmasına yol açan atmosfer olayı La Nina'dan sonra meydana geldiğini belirledi.
Araştırmacılar 1918'de başlayan İspanyol Gribi, 1957'deki Asya Gribi, 1958'deki Hong Kong Gribi ve 2009'daki domuz gribi öncesinde La Nina olaylarının yaşandığına dikkat çekti.
Ulusal Bilimler Akademisi'nce yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, grip mikrobu taşıyan kuşlar La Nina olayları sırasında göç alışkanlıklarını değiştiriyor olabilir.
Grip salgınlarının La Nina ile bağlantısının ne olduğu açık şekilde görülemiyorsa da, yapılan araştırmalar, bazı yabanıl kuşların, göçleri sırasında izledikleri rotaların, durdukları yerlerin ve tüy döktükleri dönemlerin, El Nino ve La Nina olaylarının yaşandığı yıllarda farklılık kaydettiğini ortaya koydu.
New York'taki Columbia Üniversitesi araştırmacılarından Prof. Jeffrey Shaman, "Yapabileceğimiz en iyi tahmin başka koşullarda birbirlerine karışmayan kuşların, La Nina olaylarında bir araya geldikleri ve bu sırada bir genetik karışım oluşabileceği yönünde" değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Shaman, "ENSO tabii ki, dünya çapında hava durumunu, yağışları ve nemlilik oranını etkilemekte. Ama bu etkiler dünyanın çeşitli bölgelerinde büyük farklılıklar gösteriyor. Mantıklı bir tablo yok ortada" dedi.
TEK ETKEN DEĞİL
Bu konuda temkinli konuşan uzmanlar, söz konusu iklim olayında grip salgını olasılığının artmasına rağmen, diğer La Nina olaylarında yeni grip türlerinin ortaya çıkmadığına ve grip salgınlarında yalnızca bu olayın etkili ve gerekli olamayacağına da dikkat çekiyorlar.
La Nina, El Nino'nun soğuk türevi. Her iki iklim olayı El Nino Güney Osilasyonu'nu (ENSO) oluşturuyor.
Son yıllarda ortaya çıkan kuş ve domuz gribi salgınları ardından kuşlar, domuzlar ve insanlar ile grip virüsünün genetik yapısı üzerindeki gözlem ve araştırma çalışmalarına ağırlık veriliyor.
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.