CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Arguvan'da yapımı yılan hikayesine dönen Yoncalı Barajı'nda incelemelerde bulunurken, Dilek beldesinde de Engizekliler Cemevi inşaatını ziyaret etti, çeşitli açıklamalar yaptı. Ağbaba daha sonra Hatunsuyu Beldesi'deki sulama suyuna kanalizasyonun karıştığı yere giderek vatandaşların sorunlarını dinledi.
Milletvekili Veli Ağbaba beraberinde CHP İl Başkanı Hüseyin Baştürk ve CHP Dilek Belde Başkanı Süleyman Akıncı ile birlikte Dilek Beldesi'ni ziyaret etti. Ağbaba, bölgede yapılan Engizekliler Cemevi inşaatı ziyaretinde “Cemevlerinin yasal statüye kavuşması için elimizden gelen tüm mücadeleyi vereceğiz.”dedi
Ağbaba, beldenin Uğrak Mahallesi'ne yaptığı ziyaret sırasındaki konuşmasında, “10 yıl boyunca 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin pis suları Dilek’e akıtıldı. Bu nedenle çok sayıda insanımız zarar gördü. Ağaçlar kurudu. Çağdaş ülkelerde olduğu gibi önce fabrikaların alt yapıları, arıtma tesisleri yapıldıktan sonra faaliyet gerçekleşmelidir" dedi.
.
"DUYUNCA İNANAMADIM"
Beldenin sulama sorunuyla ilgili sorun yaşadığını öğrendiğini söyleyen Ağbaba, “2011 yılında, insanlarımız su bulamadığı için bahçelerini kanalizasyon suyu ile suluyorsa; burada benim, tüm milletvekillerinin, belediye başkanlarının , sulama birliğinin ayıbı vardır.Hiç kimse kusura bakmasın. Ben yetkililerle görüşüp, bu sorunun çözümü için elimden ne geliyorsa yapacağım" ifadelerini kullandı.
"İBADETLER ÖZGÜRCE YERİNE GETİRİLEBİLMELİ"
Beldeye bağlı Gölpınar köyüne geçen ve burada inşa halinde olan Cemevi’ni ziyaret eden Milletvekili Veli Ağbaba’ya Köy muhtarı Hıdır Aksu tarafından yapılan çalışmalar ile ilgili bilgi verildi. Ağbaba buradaki konuşmasında “ Alevi vatandaşlarımız son dönemlerde kendi ibadethanelerini yapmak için uğraşıyorlar.Cemevleri yıllardır ötekileştirilmeye çalışılıyor. Maalesef “Cemevleri cümbüş evidir” diyen bile çıktı. İzmir İl Genel Meclisi’nin kent sınırlarında bulunan 23 cemevinin elektrik, su, bakım onarım giderlerinin İzmir İl Özel İdaresi tarafından karşılanmasına yönelik oy çokluğu ile aldığı kararı, İzmir Valisi reddetti. Sayın Vali bu kararı ile Cemevleri'nin yasal statüye girmesini engellemeye çalışıyor.Oysa herkes kendi ibadetini özgürce yerine getirebilmelidir” dedi.
Ağbaba Alevi çalıştaylarını da eleştirerek; “ Bu açılımlara-çalıştaylara dalga geçer gibi; geçmişte Alevilerle ilgili toplu cinayetlere karışmış insanları bile çağırdılar. O zaman bu duygularında samimi olmadıkları anlaşıldı” dedi.
"KABUL EDİLECEK BİR ŞEY DEĞİL"
Aleviler Cemevlerinin yasal ibadethane sayılmasını istiyorlar diyen Ağbaba, "Bu en doğal haktır. Bunun yapılmaması bir ayrımcılıktır. Ayrıca Madımak Müzesi utanç müzesi yapılmalıdır. Bunun için mücadele ediyoruz. Şimdi devletin yaptırdığı müzeye,katledilen canlarımız ile onları katledenlerin resimlerini yan yana koymuşlar.Bu milyonlarca Alevi ile dalga geçmektir. İnsanlık tarihinin en acı olaylarından olan Madımak’ta, yakan insanla yakılan insanın fotoğraflarının aynı kareye konması kabul edilecek bir şey değildir.” dedi.
Ağbaba “Bizim için herkes birdir. Bizler bütün insanlara eşit davranıyoruz. Bizler bütün etnik guruplara eşitiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin etnik bir kimliği yoktur, dinsel kimliği yoktur. Bakın sizlerin mensup olduğu mezhep gurubundan bir tane emniyet müdürü var mı? Demokrasi diyorlar, böyle bir demokrasi olur mu? Bırakın valiyi, emniyet müdürünü bir tane daire müdürü var mı? Türkiye’de ayrımcılık yapılıyor. Bizler bunun için mücadele edeceğiz. Bu Türk, Kürt, Çerkez olur kim olursa olsun. Haksızlığa uğrayanların yanında bizler olacağız. Haksızlık yapanın karşısında bizler duracağız.” şeklinde konuştu.
CHP Milletvekili Veli Ağbaba Cemevi inşaatı ile ilgili yetkililerden bildi alarak, inşaatın tamamlanması konusunda elinden gelen tüm desteği sunacağını söyledi.
"BİR ARPA BOYU YOL ALINAMADI"
“Yoncalı rüyası yıllardır karanlık bir sayfa oluşturdu” diyen Milletvekili Ağbaba, 1996 yılında temeli atılan ancak henüz %25’lik kısmı bitirilen Yoncalı Barajı’nı yerinde inceledi. Ağbaba Arguvan İlçesine bağlı Yoncalı Köyü’nde yaptığı açıklamada ”Yoncalı Barajı’nın yapımı tam bir problem yumağına dönüşmüş durumda. Müteahhit firma ile mahkemelik olunması sebebiyle 15 yıldır bir arpa boyu yol alınamaması maalesef düşündürücü. Yani mahkeme 10 yıl sürerse 10 yıl daha Yoncalı’ya bir çivi dahi çakılamayacak. Böyle bir şey olur mu?Yetkililerin derhal farklı bir alternatif bularak baraj inşaatını başlatmaları gerekiyor.Köylülerin arazileri istimlak edildiği için insanlar köylerini terk etmek zorunda kalmışlar. Geçtiğimiz dönem bizim partimizin vekili Mevlüt bey aracılığıyla bir miktar para ayrılmıştı. O parayla da yapılacak çok iş görünmüyor.Şimdi bu köy hayalet bir köye dönüşmüş. Bu olayla sadece Yoncalı köyü değil, Arguvan da , Malatya da büyük zarar görüyor.Yoncalı Barajı konusunda her sene insanlar uyutuluyor. Türkiye’de iktidar gücünü elinde tutan insanlar ayrımcılık yapıyorlar. Bunu açıkça burada görebiliyoruz. Yoncalı rüyası yıllardır karanlık bir sayfa oluşturdu. Yoncalı'nın bitirilememesi siyasi bir karardır.”dedi.
HATUNSUYU BELDESİ'NE ZİYARET
Hatunsuyu Beldesi’nde incelemelerde bulunan Milletvekili Ağbaba ve İl Başkanı Baştürk bölgede akan sulama suyu kanalına kanalizasyon suyunun karıştığı yere gidip durumu yerinde tesbit ettiler.
Konuyu değerlendiren Ağbaba şunları söyledi. “Malatya’nın birçok yerinde maalesef böyle kanalizasyon suyu gidiyor. Malatya’da sulama suyunda gayri ciddi hareket ediliyor. Geçen dönemde, organize sanayinden çıkan sular maalesef birçok bölgeyi mahvetti. Bu kanalizasyon suyu burada kayısı ağaçlarını, meyveciliği, sebzeciliği öldürüyor. İlgililerin daha ciddi hareket etmesini istiyoruz. Buraya davet ediyoruz. Bu rezilliği görmelerini istiyoruz Yetkililer hala neden bu sorunu çözmüyorlar anlamak mümkün değil. Malatya tarımı ve özelikle kayısısı ile ön plana çıkmış bir şehir. Şimdi buradan akan kanalizasyon suları ile yetiştirilen ağaçlar elbette birkaç yıl sonra hastalanacaklar. Bu sebze ve meyvelerin Malatya halkı tarafından tüketiliyor olması da içler acısı bir durum. Burada yaşanılan sorunu kabul etmek mümkün değil. Bir birey olarak bu durumu kınıyorum” dedi.
"SESİMİZİ DUYSUNLAR"
Vatandaşlar ise “15 gündür başvuru yapıyoruz. Telefon ediyoruz. Ancak soruna çözüm bulunmuyor. Kanalizasyon suyunun sulama suyuna karışması nedeniyle kayısı ağaçlarının ve sebze meyvelerin mecburen bu suyla suluyoruz.Ancak biz de sebze ve meyveyi kendi bahçemizden değil gidip şehirden alıp geliyoruz.Yetkililer artık sesimizi duysunlar.” dediler.