Malatyada son 4 gün içerisinde ishal ve karın ağrısı ile bulantı şikayetiyle sağlık kuruluşlarına başvuran hasta sayısının 2 bin 276 olduğu bildirildi. Sağlık İl Müdürü Uz.Dr. Sezai Demirel (ortadaki), içme suyundan alınan numunelerin Ankaraya tahlile gönderildiğini ve sonucun büyük olasılıkla pazartesi veya salı günü alınacağını belirtti. Demirel, hastaların muayene ve tetkiklerinde virüsün bakteriyel olmadığını ve dolayısıyla salgın niteliği taşımadığını ancak halkın hijyen konusuna dikkat etmelerini ve özellikle risk grubunda bulunan 6 ay ile 2 yaş arasındaki çocuklara bol sıvılı yiyecek verilmesini ve ishal vakasında en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmasını istedi. Sağlık Müdürü, içmesuyu ile ilgili olarak zaman zaman yapılan ölçümlerde, klor miktarının düşük, hatta "0" çıktığını söyledi.
SON 4 GÜNDE ARTTI..
Malatyada 21 Kasım tarihinden itibaren sağlık kuruluşlarına ishal, karın ağrısı ve bunaltı şikayeti ile başvuranların sayısının son 4 gün içerisinde arttığı bildirildi.
İl Sağlık müdürü Uz.Dr. Sezai Demirel, Valilik Toplantı Salonunda düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Demirel, hastalığın salgın nitelikli bakteriyel bir virüs olmamasının sevindirici olduğunu hastaların dışkılarından alınan örneklerle rota virüsü belirlendiğini ifade ederek, Şehir şebeke suyundan alınan numuneler Sağlık müdürlüğümüzce Ankara Hıfzıssıhha Enstitüsüne gönderildi. Tarım Müdürlüğünce de gıdalardan alınan numunelerde gönderildi ve büyük olasılıkla Pazartesi veya Salı günü sonuçlar alınabilecek dedi.
Demirel, son 4 gün içerisinde Malatyadaki sağlık kuruluşlarına rahatsızlık sonucu gelen hasta sayısının toplam 2 bin 276 olduğunu belirterek, Bu hepimizin sorunu, memleketimizin sorunu. Bu sıkıntıyı yaşayanların başında da ben geliyorum. Benim 2 çocuğum da bu hastalıktan dolayı muzdarip oldu. Oğlum halen evde yatarak tedavi görüyor. Şükrediyorum bir Malatyalı olarak, çok büyük salgın bir hastalık değil. Vaka sayısının çok olması sizi korkutmasın. Çünkü bu viral enfeksiyonudur. Bu enfeksiyon gelişmekte olan ülkelerde görülen bir hastalık. Yılda 3 ile 5 milyon insan gelişmekte olan ülkelerde bu hastalığı yakalanmaktadır, özellikle de rota virüsüne. Sağlık kuruluşlarımızda acil servislerde enfeksiyon uzmanlarımız sürekli nöbet tutacaklar.İshal vakalarında risk grubu dediğimiz 6 ay ile 2 yaş arasındaki çocuklara rahatsızlık belirtisinde ailelerinin bol sıvılı gıda vermelerini isterken mutlak bir sağlık kuruluşuna da başvurmalarını istiyoruz dedi.
Dr. Demirel, İnönü Üniversitesi tarafından yapılan saptamalarda ise, içmesuyunda rota virüsü olduğuna ilişkin bulgu elde edildiği yolunda bilgi verildiğini de kaydetti.
İÇMESUYU VE KLOR..
Sağlık Müdürü Demirel, Müdürlük olarak kendilerinin sürekli kentin değişik bölgelerinden içme suyu numuneleri alarak tahlil ettirildiğini, bu tahlillerde Sağlık bakanlığının belirlediği 0.5 ppm oranında klorun altında olması durumunda Belediyeye bir yazı ile bildirildiğini bu yıl içerisinde 5 kez bildirimde bulunulduğunu ve gelen cevabi yazının da gerekli müdahalenin yapıldığı şeklinde olduğunu vurguladı.
Demirel, İl Hıfzıssıhha Meclisinin yaptığı toplantıda, tedbir amaçlı olarak içme suyuna 1 ppm klor atılması kararının alındığını da belirterek, Vatandaşlarımızın bu dönem içerisinde hijyen kurallarına önem göstermelerini, gıda ürünlerinin bol su ile yıkanmasını şahsi temizliklerine de özen göstermelerini istiyoruz dedi.
Bu arada, sağlık müdürlüğünce içme suyundaki klor durumlarının belirlenmesinde bazı zamanlarda klor oranının 0 ppm olarak ölçüldüğü de öğrenildi.
BELEDİYE, BAŞKANIN AÇIKLADIĞI GİBİ Mİ YAPTI?
İçmesuyu numunelerinin laboratuvar incelemesinde, salgının başladığı dönemde, klor miktarının 0.5 ppm'den düşük, hatta bazı numunelerde "0" olarak saptandığı belirtilirken, yapılan resmi açıklamalardaki bir ayrıntı da dikkat çekti.
Belediye Başkanı Cemal Akın, İl Hıfzısıhha Kurulu'nun Çarşamba akşamı yaptığı olağanüstü toplantısından sonra, içmesuyunda herhangi bir sorun olmadığını, vatandaşların "huzuru kalp içerisinde" suyu tüketebileceklerini, Sağlık Bakanlığı standartları doğrultusunda "0.05 ppm" düzeyinde klorlama yapıldığını söylemişti. Oysa, yapılması gereken klorlama miktarının, "0.5" ppm olması gerektiği, "0.05" ppm'lik klorlamanın çok düşük olduğu, analiz sonuçlarından da çok düşük klor oranının çıkmasının, belediyenin, başkanın ifade ettiği şekilde, çok düşük miktarda klorlama yaptığının anlaşıldığı da öne sürülüyor.
Bu arada, salgının ardından, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr. Yaşar Bayındır'ın, içmesuyunun yeterli ölçüde klorlanmadığı yolundaki saptamalarının doğru olduğu da, Sağlık Müdürünün açıklamalarıyla ortaya çıktı.