SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Her Şeyimizi Ayrıştırdılar"

0
Güncellendi - 2015-12-28 04:57:57
A- A+ PAYLAŞ

Cumhuriyet Halk Partisi Yalova Milletvekili Muharrem İnce, "Başbakan'ın açıklamaları vardı. Gerçekten çok garipsedim. 'Ankara'daki patlamadan sonra oyumuz arttı' diyor. Bu nasıl vicdandır? Bu nasıl bir şeydir? Bunu anlamakta zorlanıyorum" dedi. 

Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybedenlerin ailelerine taziye dileklerinde bulunmak ve partisinin seçim çalışmalarına katılmak üzere Malatya'ya gelen İnce, CHP Malatya İl Teşkilatı'nda basın toplantısı düzenlendi. 

Basın toplantısında konuşan CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, "Ankara katliamı sonrasında Malatya'nın da içinde bulunduğu birçok vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Malatya'da hem gençlik kollarımızda önemli sayıda birlikte çalıştığımız yol arkadaşımız o katliamda hayatını kaybetti. O günden bugüne sayın genel başkanımız başta olmak üzere genel başkan yardımcılarımız, genel merkez yöneticilerimiz, milletvekillerimiz, parti meclis üyelerimiz taziye ziyaretlerinde bulunmak üzere Malatya'ya geliyorlar" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise, Malatya açısından büyük bir acı ve dram yaşadıklarını ifade ederek, "Çok büyük acı yaşadık. Belki Cumhuriyet Halk Partisi'nin tarihinde yaşanan en büyük acı, katliamdır. 1980 öncesinde il gençlik kolları başkanımız Yüksel Mazmanoğlu'ndan sonra en çok sayıda kaybettiğimiz bir dönemi yaşıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin gençlik kolları yönetimi maalesef yarısından çoğunu kaybettik. Hem gençlerimizi hem parti camiamıza başsağlığı diliyorum. Acımızı paylaşmaya gelen arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Hakikaten Malatya açısından çok büyük bir acı ve dram yaşıyoruz. Gençlik kollarımız maalesef yok edildi. Bazı ismi bilinen faili meşhur katiller tarafından gençlerimiz katledildi. Barış sesleri her zaman Malatya'dan yükselecektir. Daha güçlü yükselecektir" diye konuştu. 

"İKTİDAR OLABİLMENİZ İÇİN DAHA KAÇ BOMBA PATLAYACAK?"

Cumhuriyet Halk Partisi Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu sert bir dille eleştirdi. 

İnce, "Başbakan'ın açıklamaları vardı. Gerçekten çok garipsedim. 'Ankara'daki patlamadan sonra oyumuz arttı' diyor. Bu nasıl vicdandır? Bu nasıl bir şeydir? Bunu anlamakta zorlanıyorum. Davutoğlu, tek başınıza iktidar olabilmeniz için kaç patlama daha olacak? 400 vekil olana kadar daha kaç patlama olacak? Kaç çocuğumuz ölecek? Böyle bir şey olabilir mi? Patlamayla oy arasında ilişki kurabilen, patlamayla oy artışı arasında ilişki kurabilen bir insan, vicdanını yitirmiş demektir. Yüreğine beton dökmüş bir insan var demek ki karşımızda" ifadelerini kullandı. 

'Acılarımız ortaktır' diyen İnce, "Acılarımız ortaktır. Malatyalı gençlerin ölmesiyle, Yalovalı gençlerin ölmesi arasında bir fark yoktur. Hepsi aynıdır. Bu memleketin evlatlarıdır. AKP'nin gençlik kollarındaki çocukların ölmesiyle, CHP'nin gençlik kollarındaki çocukların ölmesi aynı şeydir. Arlarında hiçbir fark yoktur. Bunlar nasıl bir vicdan sahibidir? Doğrusu anlayabilmiş değilim" şeklinde konuştu. 

"AKP MİLLETVEKİLİ NE OLACAK?"

İnce, AK Parti Milletvekili Orhan Miroğlu'na da yüklenerek, "Diyarbakır Baro Başkanı bir televizyon kanalında 'PKK bir terör örgütü değildir' diyor. Tutuklanıyor, mahkemeye sevk ediliyor. AKP Milletvekili Orhan Miroğlu'da aynı lafı söyledi. Ona ne olacak? Biz açık söylüyoruz, PKK bir terör örgütüdür. Kediye kedi diyeceksin, teröre terör diyeceksin, teröriste terörist diyeceksin, IŞİD'e 'öfkeli gençler' demeyeceksin. Terörist diyeceksin. Çıkıp bunu net bir şekilde söyleyeceksin. Diyarbakır Baro Başkanına bunu yapıyorsunuz, AKP Milletvekili ne olacak?" dedi. 

"HER ŞEYİMİZİ AYRIŞTIRDILAR"

İnce, Türkiye'de her şeyin ayrıştırıldığını iddia ederek, şunları söyledi: "İnanın ki Türkiye çıldırmış olmalı. Türkiye bunları hak etmiyor. Bizim derelerimizi kuruttu bunlar. Kuşlarımızın yuvasını bozdu. Güllerimizi sararttı bunlar. Işığımızı söndürdüler. Tarihe 'çanak çömlek' dediler. 'Bu kötü insanlardan' kurtulmamız lazım. Bunlar 'kötü' insan. Bunlar Türkiye'yi ayrıştırıyor. Türk-Kürt, Alevi-Sünni, AKP'li-CHP'li, Laik-Anti Laik, Atatürkçü-Atatürkçü olmayan, Kadın-Erkek, Doğulu-Batılı diye ayrıştırıyor. Camilerimizi ayrıştırdı. Okullarımızı ayrıştırdı. Bankalarımızı ayrıştırdı. Sendikalarımızı ayrıştırdı. Yemeklerimizi ayrıştırdı. Lokantalarımızı ayrıştırdı. Gıdalarımızı ayrıştırdı. 'Helal gıda, helal olmayan gıda.' Her şeyi ayrıştırdı bunlar. Bu 'beladan' kurtulmamız lazım. Bundan hep birlikte kurtulacağız."

"SEN NE YAPIYORDUN?"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da açıklamalarından dolayı sert bir dille eleştiren İnce, "Her gün şehit haberleri alıyoruz. Peki, Valilere talimat veren bunlar değil miydi? 'operasyon yapmayın' diye Valilere talimat verenler bunlardı. Şimdi Valileri suçluyor. 'Bazı kamu görevlileri yanlış yapmış olabilir' diyor. Kime geçmişte kardeşim dediyse, hepsini tek tek satıyor. Kaddafi'yi, Abdullah Gül'ü, Esad'ı, Valileri sattı. Kamu görevlilerini uyarıyorum, sizi bir gün satacak. Hazırlıklı olun. Kanunsuz emirleri yerine getirmeyin. "Çözüm sürecinde PKK silah yığınağı yapmış' diyor. Sen neydin o zaman? Sen ne iş yapıyordun? Sen bu ülkeyi yönetmiyor muydun? PKK silah yığınağı yaparken sen ne yapıyordun?" dedi. 

"TÜRKİYE'DE GÜVENLİK SORUNU VAR"

Türkiye'de güvenlik sorunu olduğunu ileri süren İnce, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin çok ciddi güvenlik sorunu var. Türkiye'nin çok ciddi dış politika sorunu var. Türkiye'nin çok ciddi ekonomik sorunları var. Eğitim dip yapmış, çökmüş artık. Toplumsal barışla ilgili sorunlarımız var. Biz bu ülkenin eğitimini yeni bir hamleyle, Türkiye'de dış politikayı geleneksel çizgilerine oturtarak, Atatürk'ün 'Yurtta barış dünyada barış' dediği gibi o şanlı günlerine geri döndürerek, Köy Enstitülerinin ruhunu eğitime vererek, ekonomisini canlandırarak, kalkınmasını hızlandırarak, enerji maliyetlerini düşürerek, sanayisinde verimliliği üretimini artırarak, turizmini canlandırarak, tarımını daha verimli hale getirerek, ülkeyi başı dik bir hale getirebiliriz. Bunu Cumhuriyet Halk Partisiyle birlikte yapacağız. Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nda ne ediyordu? 'Hatt-ı müdafaa yoktur, Sath-ı müdafaa vardır' O satıh bütün vatandır. Seçimlerde 'Hatt-ı müdafaa yoktur, Sath-ı müdafaa vardır' diyeceğiz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız