Tunceli'nin Pertek ilçesinde göreve giderken geçirdiği trafik kazası sonucu şehit olan Astsubay Hamiyet Aksoy'un babası Mehmet Emin Alaçam, "Kızımın çocukluktan buyana hayali teğmen olmaktı" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Pertek ilçe Jandarma Komutalığında görev yapan ve 1 yıl önce evlenen 4 yıllık Astsubay Üstçavuş Hamiyet Aksoy, bu sabah 22 FR 987 plakalı özel aracı ile Kaledibi Mahallesi'ndeki İlçe Jandarma Komutanlığı'na göreve giderken Soğukpınar mevkiinde karşı yönden gelen Mazlum Rüzgar yönetimindeki 62 AH 250 plakalı minibüsle çarpıştı. Kazada iki sürücü da ağır yaralanırken, minibüstekilerden 4 kişi de hafif yaralandı. Ağır yaralı Astsubay Hamiyet Aksoy, kaldırıldığı Pertek Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk
müdahalenin ardından helikopterle Elazığ'daki Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü. Astsubay Aksoy, burada doktorların tüm çabasına karşın şehit oldu.
Kızlarının şehit olduğunu öğrenen Aksoy'un Adana'daki babası Mehmet Emin ile annesi Kıymet Alaçam gözyaşlarına boğuldu. Saat ustalığıyla 3 çocuk büyüten baba Alaçam, iki odalı camları ve sıvası olmayan evinde kızı için gelen taziyeleri kabul etti. Bu arada şehit astsubayın baba ocağına dev bir Türk Bayrağı asıldı. Merkez komutanlığından subaylarda aileye taziye ziyaretinde bulundu.
Baba Alaçam kızının üniversitenin Elektrik Elektronik bölümünden mezun olmasına rağmen çocukluktan bu yana teğmenlik hayalini gerçekleştirmek için kendilerinden habersiz astsubaylık sınavına girip kazandığını belirterek, "Kızımın en büyük hayali çocukluktan buyana teğmen olmaktır. Okudu üniversiteyi bitirdi. Ben saat ustasıyım. Benim yanımda ustalık öğrensin dedim ama benden habersiz astsubaylık sınavına başvurmuş. Daha sonra benim yanıma gelip 'baba ben astsubaylık sınavına başvurdum beni götürür müsün?' dedi. Ben de götürdüm kazandı. 4 yıldır orduda astsubay olarak görev yapıyordu. İlk önce Malatya'da görev yaptı 1 yıldır da Tunceli'de görev yapıyordu. Kızım yine 1 yıl önce bir teğmenle evlenmişti. Ancak bugün görevine giderken kaza geçirip şehit oldu. Onun hayali çocukluktan bu yana teğmen olmaktı" dedi.
Baba Alaçam, kızıyla en son dün görüştüğünü belirterek, "Terör bölgesinde olmasına rağmen hiç korkmuyordu. Eşinin yeri daha tehlikeli olmasına rağmen oraya gidip geliyordu. Ben en son dün telefonla görüştüm. Bayramda da yanına gitmiştim. Dün de bayramda yine gelirsiniz görüşürüz demişti ama olmadı" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Anne Kıymet Alaçam ise, "Ciğerim yandı ben şimdi televizyonlara nasıl çıkarım, seni nasıl toprağa veririm" diyerek gözyaşları içinde ağıt yaktı. Anne Alaçam'ı kadın subaylar teselli etmeye çalıştı.
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.