SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmeyeceğiz"

0
Güncellendi - 2021-03-20 20:36:19
A- A+ PAYLAŞ

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanı Kararı ile çekilmesine CHP Malatya İl Kadın Kolları Başkanı Nezahat Aydın ve Malatya Çağdaş Avukatlar Derneği'nden tepki geldi.

CHP İl Kadın Kolları Başkanı Aydın (fotoğrafta), yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ilk imzacısı ve onaylayıcısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden gece yarısı yayınlanan bir kararname ile çekilmesini, kadınların gece yarısı sırtından bıçaklanması olarak nitelendirdi ve "Bu kararla kadına şiddet, kadın cinayetlerinin politik olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Biz kadınlar bu kararı tanımıyoruz. Erdoğan'ın bu kararı tüm kadınlar ve insanlık tarafından yok hükmündedir. İstanbul sözleşmesi yaşatır." dedi.

ÇAĞDAŞ AVUKATLAR..

Karara, Malatya Çağdaş Avukatlar Derneği'nden de tepki geldi.

Derneğin yönetim kurulu adına yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Bazı çevrelerce bir süredir hedef haline getirilen İstanbul Sözleşmesi( Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi )20 Mart 2021 tarihinde yayınlanan 31429 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Edooğan’ nın imzasıyla feshedildi.

İsmini bizden alan, ilk imzacısı ve ilk onaylayıcısı olduğumuz ,kadınlar için hayati öneme sahip toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayanan ilk uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi 11 Mayıs 2011 tarihinde imzaya açılmış ve 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girmiştir.

İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddet ve hane içi şiddetin önlenmesi konusunda kapsamlı, bütüncül bir yaklaşıma sahip İLK ULUSLAR ARASI SÖZLEŞMEDİR.İstanbul sözleşmesinin temel amacı; başta kadın ve çocuk olmak üzere tüm şiddet mağdurlarını her türlü şiddete karşı korumaktır. Ayrıca her türlü ayrımcılığa karşı ve cinsel yönelim gözetilmeksizin mağdur haklarının korunmasını öngörmektedir.

İstanbul Sözleşmesi uluslararası hukukta, şiddetin kadın erkek eşitsizliğinin ve kadınlara karşı yapılan ayrımcılığın bir sonucu olduğunun vurgulandığı ilk sözleşmedir.

İstanbul Sözleşmesi başta fiziksel, cinsel, ekonomik ve duygusal şiddet olmak üzere her tür şiddetle mücadele konusunda “önleme, koruma, kovuşturma ve destek politikalarından” oluşan dört temel yaklaşım içeren ilk sözleşmesidir.

İstanbul Sözleşmesi, aynı zamanda şiddetle mücadelede bağımsız bir izleme mekanizması bulunan ve yaptırım gücü olan bağlayıcı ilk sözleşmedir.

Kadınlara yönelik her türlü şiddetin arttığı bir dönemde; Sözleşmenin uygulanmasındaki eksikliklerimizin giderilmesi yönünde politikalar üreteceğimize ;İstanbul Sözleşmesini feshetmek kabul edilemezdir.

Bu; her kesimden kadının yıllardır verdiği mücadeleyi hiçe saymaktır.

Ayrıca ,Anayasamızın 90. Maddesi’ne göre, TBMM tarafından kanun ile onaylanması uygun bulunan İstanbul Sözleşmesi’nin, parlamentonun işlemi olmaksızın tek yanlı Cumhurbaşkanı kararıyla sonlandırılması hukuka aykırıdır; dolayısıyla karar Anayasamıza da aykırıdır.

Milletlerarası Andlaşmaları Uygun Bulma başlığı ile yeralan Anayasamızın 90. Maddesine göre “Türkiye Cumhuriyeti adına Yabancı Devletlerle ve Milletlerarası Kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır…

Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır…

Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası Andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”

İstanbul Sözleşmesi kanun hükmündedir.

Anayasa’ nın 90. Maddesi yok sayılacak bir hüküm değildir.Yine Anayasamızın 104 maddesine göre Cumhurbaşkanının yetkileri bellidir.İş bu kararname ile Uluslararası hukuk, Anayasa ve T.B.M.M yok sayılmıştır.T.B.M.M’ ne bir yetki gaspı yapılmıştır.

Yine bu karaname ile Anayasamızın 14 maddesinin “Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasa da belirtilenden daha geniş bir şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak bir şekilde yorumlanamaz” hükmü hiçe sayılarak, yetki kötüye kullanılmış ,en temel insan haklarından geri adım atılmıştır.

Evrensel hukuka aykırı olan bu kararnameyi tanımıyoruz..Bizim nezdimizde bu kararname yok hükmündedir.Yapılan bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz.

Yıllardır yürüttüğümüz kadın hakları, insan hakları mücadelesinden ödün vermeyeceğiz..Bu konuda başta parlamentodaki kadın vekiller olmak üzere her çevreden kadının kendi haklarına sahip çıkmalarını ve dayanışma içinde olmalarını bekliyoruz.

İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz.."

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

8 yorum yapılmış

  • Rifat (3 yıl önce)
    Eski Türk boylarında en yüksek mertebede bulunan yöneticiye verilen ünvan HAN olup, onun eși ise daha yüksek bir ünvanla yani HANIM ile anılırdı. Ne olduda kızlarımız, kadınlarımız, annelerimiz bu yüce ünvandan mahrum bırakıldılar da onların korunması Istanbul sözleșmesine kaldı.Bu kadar acizmiyiz.
    0
    0
    Yanıtla
  • irfan (3 yıl önce)
    chp karşı çıkıyorsa milletimiz için hayırlı karardır bu konuda chp nin konuşma hakkı olduğunu sanmıyorum malum teşkilatların durumunu herkes biliyor
    0
    0
    Yanıtla
  • sizin "ensar vakfına bir kereden bir şey olmaz" diyen vekillerinizide bakanlarınızıda biliyoruz
    0
    0
    Yanıtla
  • sinan (3 yıl önce)
    Sözleşme hiçbir yaraya merhem olmamıştır.Kabul edildiğinden bu tarihe şiddet azalmamış artmıştır. (https://www.ntv.com.tr/kadina-siddet/verilerle-turkiyede-kadina-siddetin-anatomisi,9qKlgEbuGki0JsWdAupp-Q. ). İşte istatiklerde bunu göstermektedir (https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0stanbul_S%C3%B6zle%C5%9Fmesi). Bu karar siyasi değil mantık gereğidir. Bu sözleşme Türkiye toplum yapısına ve aile gerçeklerini göz ardı ederek batının bireyselci toplum yapısı referans alınarak hazırlanmıştır. Herşeyi hazır alınınca çözüm olmuyor. Ülke gerçekleri; eğitim seviyesi,sosyo kültürel yapı ve toplumun temel dinamikleri göz önünde bulundurularak yasalar yapılmalıdır. Her insan suç işlemesin diye başına bir polis dikemeyiz. Bu çözüm değil o polis de suç işlemesin diye bir polis daha dikmemiz gerekir. Bu böyle uzar gider ancak herkesin kafasına bir Allah korkusu ve insanların yaşam hakkının elinden alınmasının nasıl bir canilik olduğu yerleştirilirse bu problem önlenebilir. Bu eğitim çok küçük yaşlarda aile tarafından verilmeli ve eğitim sistemi de bunu devam ettirmelidir. Sadece yasa yaparak suçlar azaltılamaz.
    0
    0
    Yanıtla
  • uzun uzun açıklamıyacağım ama ne kadarının uygulandığına yinede bir bak
    0
    0
    Yanıtla
  • babağdu (3 yıl önce)
    dış güçlerin hedefi aile düzenini bozmaktır. ama güçleri yetmeyecek. ülkede FETÖ ve pkk dhkp vs. hepsi bitene kadar Sonuna kadar gideceğiz.
    0
    0
    Yanıtla
  • mustafa44 (3 yıl önce)
    Bu tepkiler kararın yerinde ve doğru bir karar olduğunun tescilidir. Toplumsal düzene yönelik uygulamalar halkın ihtiyaçlarını ve sosyal dokusunu gözardı ederek tesis edilemez. İstanbul sözleşmesi halka rağmen uygulanamazdı...
    0
    0
    Yanıtla
  • toplumsal düzeninizde veya sosyal dokunuzun içerisinde kadına yönelik şiddet ya da aile içi şiddet yoksa bu sözleşme aile içinize müdahale edemez eğer varsa da batsın o aile düzeni batsın o sosyal doku
    0
    0
    Yanıtla